
Takiyuddin Biyografisi Osmanlı Devleti ’nin en onemli astronomlarından olan Takiyuddin, gokbilimci, muhendis, matematikci ve mekanik bilimcidir. Takiyuddin, 14 Haziran 1526 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu, Şam ’da (Dımaşk) doğmuştur. Babası Şam medreselerinde muderrislik yapan Zeynuddin Ma‘rûf ’dur. İlk eğitimini Şam ’da babasından Arapca ve Kur ’an oğrenerek aldı. Ardından Kahire ’de ve Şam ’da ceşitli hocadan dersler aldı. 1550 yılında ailesi ile beraber İstanbul ’a gitmesi uzerine oğrenimini orada CivizÂde Mehmed Efendi, Ebussuud Efendi, KutbuddinzÂde Mehmed Efendi ve Saclı Emîr ’in yanında tamamladı.
Bu oğrenim surecinden sonra Mısır ’a giderek Kahire ’de Şeyhûniyye ve Sargatmışıyye medreselerinde muderrislik yaptı. Ardından İstanbul ’a geldi ve Sadrazam Semiz Ali Paşa zamanında Edirnekapı Medresesi ’ne muderris tayin edildi. Ancak bir sure sonra ailevî sebeplerle Kahire ’ye dondu ve orada muderrislik gorevini surdurdu. Bu arada Mısır kadılığına getirilen CivizÂde Mehmed Efendi ’ye vekÂlet etti. Ondan sonra Mısır kadılığına tayin edilen Kazasker Molla Abdulkerim Celebi ile babası Kutbuddin Efendi ’nin teşvikleriyle astronomi ve matematik uzerinde yoğunlaştı. Takiyuddin, bilimsel kişiliğinin oluşumunu derinden etkilediği anlaşılan Abdulkerim Celebi ’ye buyuk saygı beslemiş ve optik hakkındaki kitabını ona ithaf etmiştir. Takiyuddin matematik ve astronomi araştırmalarını en ileri duzeye ulaştırdığı sırada 1570 yılında tekrar İstanbul'a geldi. 1571 yılında II. Selim tarafından saray muneccimbaşılığına atanan Takiyuddin, 1574 yılında Galata Kulesi'nde gozlem calışmalarına başlamıştır.
Takiyuddin, 1577 yılında Hoca Saadettin ve Sokollu Mehmed Paşa'nın desteği ve Osmanlı Padişahı III. Murat'ın fermanıyla Tophane sırtlarında bir gozlemevi kurdu. Rasathane personeli; Takiyuddin ile birlikte 8 rasıt (gokbilimci), 4 yardımcı eleman olmak uzere 16 kişiden oluşurdu. Gozlemevi'nde Guneş, Ay ve gezegenlere ilişkin gozlemler yapılmıştır. Burada ayrıca bir kutuphane oluşturdu. Ancak bir yandan siyasal bağlantıları, bir yandan yakın dostluklar kurduğu devlet adamlarının arasındaki cekişmeler onu ve rasathÂneyi hedef alan bir yıpratma kampanyasının başlatılmasına yol actı.
İddiaya gore rasathanenin tamamlanmasının uzerinden birkac ay gectikten sonra beliren bir kuyruklu yıldız nedeniyle Sultan III. Murat Takiyuddin'den kehanette bulunmasını talep etmiş, o da bu yıldızın bir mutluluk ve saadet devrinin habercisi olduğu tahmininde bulunmuştu. Ancak bunun tam aksine o devirde ortaya cıkan bir salgın hastalığın getirdiği felaket nedeniyle rasathanenin muhaliflerinin sayısında bir hayli artış olmuştu. Takiyuddin gozlemlerine bir iki yıl daha devam edebilmişti. Bazı kaynaklar ise bilime muhalif bir tarikatın yıkım kararının alınmasında etkili olduğunu belirtmektedir
1577 yılında gozlenen kuyrukluyıldızın ve 1578 yılında meydana gelen veba salgınının rol oynadığı soylentilerden ve RasathÂnede Takiyuddin ve personelinin meleklerin bacaklarını gozlediği yolundaki soylentilerden sonra siyasî cekişmelere dinî bir zemin hazırlamakta gecikmeyen ŞeyhulislÂm KadızÂde Ahmed Şemseddin Efendi ’nin, “RasathÂneler bulundukları ulkeleri felÂkete surukler” şeklindeki fetvası yuzunden Osmanlı Devleti tarihindeki tek gozlemevi olan ve Turk bilim tarihinde buyuk onem taşıyan İstanbul RasathÂnesi, Takiyuddin ’in kurduğu bu gozlemevi akıldışı soylentiler sonucu padişah III. Murat ’ın 22 Ocak 1580 tarihli fermanıyla icindeki aletlerle birlikte denizden topa atışına tutularak yıkılmıştır.
Takîyuddîn, bu gozlemevinde dokuz gozlem aleti yapmış ve kullanmıştır:
Kullanılan aletler
• ZÂt el-HalÂk (Halkalı Arac), ZÂt el-Şubeteyn (Cetvelli Arac)
• ZÂt el-Sak- beteyn (İki Delikli Arac)
• Duvar Kadranı
• ZÂt el- Semt ve'l-irtif (Azimut Yarım Halkası)
• Rub-u Mıs¬tara (Tahta Kadran)
• Muşebbehe bi'l-MonÂtık
• ZÂt el-Evtar (Kirişli Arac)
• Saatler
Alman gok bilimci, matematikci ve astrolog Johannes Kepler ’'in hocası astronom Tycho Brahe ile aynı zamanda yaşamış ve yaklaşık aynı gozlemleri yapmış olan Takiyuddin, rasathane yıkıldığı icin calışmaları son bulmuştur.
III. Murat ’ın ŞehinşahnÂme'sinde yer alan bir minyatur, rasathane odasını gostermektedir. Rasathane odasında baş rÂsıt Takiyuddin ve diğer rÂsıtlar aletleri kullanırken gorulmektedir. Bu minyaturde gorulen yer kuresinin Takiyuddin tarafından yapıldığı soylenebilir.
Yer kuresinde; Akdeniz'in boyunun aslından uzun oluşu, Brezilya'nın doğuya doğru cok fazla cıkıntı yaparak Afrika'ya yanaşması, Guney Kutbu'nun Umit Burnu'na fazlaca yakınlığı dikkat cekicidir. Yine de yer kuresinde yeni keşfedilen bolgelerin, Piri Reis haritalarına gore aslına daha yakın cizildiği gorulmektedir.
Sinus, kosinus, tanjant ve kotanjantın tanımlarını vermiş, ispatlarını sergilemiş ve cetvellerini hazırlamış, hesaplarını tablolar halinde kullanıma sunmuş olan Takiyuddin, 821'i Turkce olarak; 1337 eser oluşturmuştur. Takiyuddin ozellikle trigonometri alanındaki calışmaları ile meşhurdur.
XVI. yuzyılın unlu astronomu Copernicus ’un sinus terimini kullanmamasına rağmen sinus, kosinus, tanjant ve kotanjanttan soz ettiği bilinmektedir. Takiyuddin ise bunların tanımlarını vermiş, kanıtlamalarını yapmış, ayrıca birer derecelik aralıklarla 1° ’den 90° ’ye kadar hesaplanmış sinus ve tanjant tabloları hazırlamıştır. Aritmetik alanında kendine ozgu pratik bir rakamlama sistemi geliştirerek altmışlı kesirlerin yerine ondalık kesirleri kullanmaya başlamış, boylece ondalık kesirlerin Batı ’da bunu ilk kullanan Simon Stevin ’den (o. 1620) once Doğu ’da bilindiğini ortaya koymuştur. Ancak onun tam sayılarla ondalık kesirleri birbirinden ayırmak icin kesir simgesi (,) kullanmadığı ve ondalık kesir hÂnelerini sozel bicimde ifade ettiği gorulmektedir.
Takiyuddin, bu arada cebir konularına da girmiş ve ikinci dereceden denklemleri aritmetik yoluyla cozmuştur. Takıyyuddin optik alanında da buyuk başarı gostermiş ve İslÂm dunyasında yaklaşık sekiz yuzyıl once başlatılmış olan optik calışmalarının sonucunda ulaşılan arguman ve problemleri nedensel ve matematiksel bağlamda tekrar değerlendirip yeni yaptığı deneylerle desteklemiştir.
Takiyuddin ’in yazdığı ilk defa ışığın kuresel yayılımını anlattığı, yine ilk defa Batı ’da bilinmesinden once -adını vermeden- teleskoptan soz ettiği ve yaptığı bir aleti, “uzakta bulunmaları sebebiyle gorulemeyen şeyleri gosterebilen bir billûr (mercek)” şeklinde tanımladığı yazdığı optik kitabından oğrenilmektedir.
Takiyuddin, mekanik saatler, kaldıraclar ile gollerden, ırmaklardan, kuyulardan su cekmekte kullanılan -buyuk olcude El Cezeri ’nin aletlerine benzeyen- ceşitli arac gerecler tasarlamış ve bunları bir eserinde ayrıntılarıyla acıklamıştır.
Takiyuddin ’e ait el yazmalarının bir kısmı Boğazici Universitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitusu ’nde bulunmaktadır. Enstitu ’nun UNESCO ile (Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kultur Organizasyonu) birlikte yuruttuğu "Memory of the World" projesi cercevesinde, Takiyyuddin ’e ait el yazmalarının da icinde bulunduğu 821 Turkce, 414 Arapca ve 102 Farsca, toplam 1337 eser mikrofilmleri cekilerek CD- Rom uzerinde kataloglanmaktadır. Takiyuddin ’in diğer eserleri başka kutuphanelerin raflarındadır.
Eserlerinde isim zinciri Ebû Bekir Takıyyuddin Muhammed b. Zeynuddin Ma‘rûf b. Ahmed er-RÂsıd ed-Dımaşki şeklindedir.
Takiyuddin, ekliptik ile ekvator arasındaki 23° 27' lik acıyı, 1 dakika 40 saniye farkla 23° 28' 40" şeklinde bularak o tarihte ilk kez gerceğe en yakın ve doğru dereceyi hesaplamıştır.
Takiyuddin, 18 Şubat 1585 yılında İstanbul ’da 59 yaşında olmuştur.
Eserleri:
1. Sidretu muntehe ’l-efkÂr fî melekûti ’l-feleki ’d-devvÂr (ez-Zîcu ’ş-şehinşÃ‚hî

2. ReyḥÂnetu ’r-rûḥ fî resmi ’s-sÂʿat ʿal musteve ’s-suṭûḥ. Guneş saatlerine dair olan ve Omer b. Muhammed el-FÂriskûrî (o. 1018/1610) tarafından Nefḥu ’l-fuyûḥ bi-şerḥi ReyḥÂneti ’r-rûḥ adıyla şerhedilen eseri adı bilinmeyen bir muellif XVII. yuzyılın başlarında Turkce ’ye cevirmiştir.
3. Cerîdetu ’d-durer ve ḫarîdetu ’l-fiker. İlk defa ondalık kesirlere dayanarak hazırlanmış tabloları iceren kucuk bir zîc olup bugun de kullanılabilecek niteliktedir. Remzi Demir eseri doktora tezinde incelemiş (1991, AU Sosyal Bilimler Enstitusu), daha sonra bu calışmasını zîcin Turkce tercumesiyle birlikte neşretmiştir (Takiyyuddîn ’de Matematik ve Astronomi, Ankara 2000).
4. ed-Durru (el-ʿİḳdu) ’n-naẓîm fî reshîli ’t-taḳvîm. Uluğ Bey zîcinden takvim cıkarma yontemlerini gostermektedir.
5. Deḳāʾiḳu iḫtilÂfi ’l-ufḳayn (RisÂle fi ’l-iḫtilÂf beyne ’l-muvaḳḳıtîn bi-maḥrûseti ’l-Ḳāhire fî żabṭi ḳavseyi ’n-nehÂr ve ’l-leyl ve dÂʾireti ’l-fecri ve ’ş-şafaḳ).
6. es-SimÂru ’l-yÂniʿa min ḳuṭûfi ’l-Âleti ’l-cÂmiʿa. İbnu ’ş-ŞÃ‚tır ’ın kuresel (sferik) usturlabının kullanımına dair el-Eşiʿʿatu ’l-lÂmiʿa fi ’l-ʿamel bi ’l-Âleti ’l-cÂmiʿa adlı eseri uzerine bir ta‘liktir.
7. ed-Dustûru ’r-racîḥ li-ḳavÂʿidi ’t-tasṭîḥ. Hoca SÂdeddin Efendi ’ye ithaf edilen eser kurelerin duzlem haline getirilmesi hakkındadır.
8. ÂlÂt-ı Raṣadiyye li-Zîci ’ş-şehinşÃ‚hiyye. İstanbul RasathÂnesi ’ndeki aletlerin nasıl kullanılacağını anlatan ve şekillerini ihtiva eden bir calışmadır. Eser Sevim Tekeli tarafından yayımlanmıştır (“Mechul Bir Yazarın İstanbul Rasathanesinin Tasvirini Veren ‘ÂlÂt-ı Rasadiye Li Zic-i Şehinşahiye ’ Adlı Makalesi”, Araştırma, I [Ankara 1963], s. 71-122).
9. FevÂʾid fi ’stiḫrÂci mınṭıḳati ’l-kurreti ve maʿrifeti ’l-ceyb.
10. el-Mizveletu ’ş-şimÂliyye bi-fażli dÂʿiri ufuḳi Kostantîniyye.
11. RisÂle fi ’l-ʿamel bi-rubʿi ’d-dustûr. Muellif bu eserine şerh yazmıştır.
12. RisÂle fî maʿrifeti ’l-ufḳi ’l-ḥadîs̱.
13. RisÂle fî evḳāti ’l-ʿibÂdÂt.
14. el-KevÂkibu ’d-durriyye fî vażʿi ’l-benkÂmÂti ’d-devriyye. Mekanik saatlerin yapımına dair onemli bir calışmadır (Arapca metin, Turkce ve İngilizce trc. Sevim Tekeli, 16 ’ıncı Asırda Osmanlılarda Saat ve Takîyuddîn ’in “Mekanik Saat Konstruksuyonuna Dair En Parlak Yıldızlar” Adlı Eseri, Ankara 1966; nşr. Ahmed Yûsuf el-Hasan, Halep 1976).
15. eṭ-Ṭuruḳu ’s-seniyye fi ’l-ÂlÂti ’r-rûḥÂniyye. Saatler, kaldıraclar, pompa ve tulumba gibi aletler hakkında olan bu eser once Ahmed Yûsuf el-Hasan tarafından neşredilmiş (Taḳıyyuddîn ve ’l-hendesetu ’l-mîkÂnîkiyyeti ’l-ʿArabiyye: Maʿa KitÂbi ’ṭ-Ṭuruḳi ’s-seniyye fi ’l-ÂlÂti ’r-rûḥÂniyye, Halep 1976), daha sonra Mun Sancaktar Şa‘rÂnî eseri geniş birer incelemeyle birlikte tıpkıbasım halinde yayımlamıştır (DirÂse taḥlîliyye li-maḫṭûṭi ’ṭ-Ṭuruḳı ’s-seniyye fi ’l-ÂlÂti ’r-rûḥÂniyye, Kuveyt 2000).
16. Nevru ḥadîḳati ’l-ebṣÂr ve nûru ḥaḳīḳati ’l-enẓÂr. İbnu ’l-Heysem ve KemÂleddin el-FÂrisî ’nin calışmalarını acıklamak ve geliştirmek amacıyla kaleme alınmış bir optik kitabıdır. Muellifin Kazasker Molla Abdulkerim Celebi ’ye ithaf ettiği eser uzerine Huseyin Gazi Topdemir doktora calışması yapmış ve metni Turkce tercumesiyle birlikte yayımlamıştır (Takîyuddîn ’in Optik Kitabı, Ankara 1999).
17. Buġyetu ’ṭ-ṭullÂb min ʿilmi ’l-ḥisÂb. Osmanlılar ’da kullanılan hesÂb-ı Hindî ve hesÂb-ı sittînî uzerinedir; eserde ondalık kesirlere de yer verilmiştir.
18. KitÂbu ’n-Nisebi ’l-muteşÃ‚kile fi ’l-cebr ve ’l-muḳābele.
19. RisÂle fî ʿameli ’l-mîzÂni ’ṭ-ṭabîʿî elleẕî yuʿlemu bihî m fi ’l-cismi ’l-murekkeb min maʿdeneyn muḫtelifeyn. Archimedes terazisi hakkındadır.
20. el-MeṣÂbiḥu ’l-muẓhire fî ʿilmi ’l-bezdere. Av kuşları ile bunların terbiye ve tedavisinden bahseder.
21. Şerḥu ’l-ebyÂti ’t-tisʿ fi ’stiḫrÂci ’t-tevÂrîḫi ’l-meşhûre. Muellifin hicrî tarihle diğer tarihlerin birbirinden nasıl cıkarılacağına dair daha once yazdığı dokuz beytin şerhidir.
22. TercumÂnu ’l-eṭıbbÂʾ ve lisÂnu ’l-elibbÂʾ (eserlerinin yazma nushaları icin bk. İhsanoğlu v.dğr., Osmanlı Astronomi Literaturu, I, 202-217; Osmanlı Matematik Literaturu Tarihi, I, 84-87; Osmanlı Tabii ve Tatbiki Bilimler, I, 40-44; Şeşen, Fihrisu MaḫṭûṭÂt, s. 153