
Tum kadınlarımıza ilham olması gereken bu hikaye hicbir şey icin asla gec olmadığının bir kanıtı niteliğinde. Bir bakıma başarı ile ozverinin yetenekle buluşmasının ne olursa olsun onune gecilemeyecek ve değerlendirilmesi gereken bir şey olduğunu bize en iyi şekilde anlatan bu hikaye ile sizleri başbaşa bırakıyoruz.
Chandro, Hindistan ’ın kuzeyindeki Uttar Pradesh eyaletinde kucuk bir kasabada kızı ve torunuyla yaşayan 65 yaşında sıradan bir kadındı.
Ta ki torunu 6 ve kızı 15 yaşındayken Johri Atış Kulubune uye olmak isteyinceye kadar.
Tomar bir gun torunu ve kızının bu isteğine destek olmak icin onlarla Johri Atış Kulubu ’ne gitti ve onların atış calışmalarını izledi.
Antrenmanlara ara verildiği bir sırada o da bir atış denemek istedi. Tufeği eline aldı ve o andan itibaren hayatı tamamen değişti.
Cunku hicbir atışı kacırmadı, hatta hepsinde hedefi tam 12 ’den vurdu.
Bu yeteneğini sonrasında da devam ettiren Chandro, Uttar Pradesh ’teki kadınların da bir spor devrimi yaşamasına yol actı.
Yaşadığı eyaletteki 25 kadın rutin hayatlarını geride bırakıp Atış Kulubu ’nde keskin nişancılık dersleri almaya başladı.
Chandro bu yeteneğini farkettikten kısa bir sure sonra kızını da kendisi calıştırmaya başladı.
Sonucu merak edenler icin; Chandro ’nun torunu 2010 yılında Dunya Kupası ’nda madalya kazanan ilk Hintli kadın sporcu oldu.
En ilginc olaylardan biri ise Chandro ’nun girdiği bir musabakada eski bir polis mufettişini mağlup etmesiydi.
Bu arada kendisi hala dunyanın en yaşlı keskin nişancısı unvanını elinde bulundurmaktadır.
Kaynak:1