
Sami Yetik Biyografisi Sami Yetik, Turk resminde "Asker Ressamlar" olarak bilinen kuşağın son donem temsilcilerindendir. Sami Yetik, 1878 yılında İstanbul ’da doğmuştur. Tam adı Mehmet Sami Yetik ’dir. Babası, Asmaaltı tuccarlarından Hacı Reşit Efendidir. İlkoğrenimini Şehzadebaşı Taşmektep ’te yaptı. Ortaoğrenimi icin Cicekpazarı Ruştiyesi ’ne ve Mulkiye İdadisi ’ne devam etti. Askerliğe olan ilgisi nedeniyle, Kuleli Askeri Lisesi ’ne girdi.
Sami Yetik, Kuleli Askeri Lisesi ’nde iken sınıf arkadaşı Mehmet Ali Laga ile tanıştı. Kuleli Askeri Lisesi ’nden 1896 yılında mezun olup Harbiye ’ye devam ettiler ve 1899 yılında subay olarak mezun oldu. Daha once resimlerini gorduğu ressam Hoca Ali Rıza ’yla Harbiye ’de karşılaşması sanatına yon verecek olan onemli bir gelişmedir. Harbiye ’yi bitirdikten sonra Eyup ’teki Askeri Baytar Ruştiyesi ’ne resim oğretmeni olarak atanmıştır. Oğrencileri arasında gırnatacı ve tulumbacı olarak da anılırdı. Gırnatacılığı bir muzisyen gibi calışından, tulumbacılığı ise o tarihlerde moda olarak İstanbul'un ust duzey mensuplarının İtfaiye teşkilatında gonullu olarak gorev almış olmalarından gelmekteydi.
Sami Yetik, Askeri Baytar Ruştiyesi ’nde resim oğretmenliği gorevine devam ederken resim oğrenimi icin 1900 yılında Sanayi-i Nefise Mektebine de girmiş ve altı yıl suren eğitimin sonucunda birincilikle mezun olmuştur. Burada ressam Osman Hamdi Bey, Salvatore Valeri, Joseph Warnia Zarzecki ’den dersler almıştır.
Sami Yetik: Eski Konak konulu tablo
1908 yıllarında - Meşrutiyet yıllarında - Koca Mustafa Paşa Askeri Okulunda oğretmenlik yapan Sami Yetik, kendi olanaklarıyla ve Harbiye Nazırı Mahmud Şevket Paşa ’nın izniyle 1910 yılında Paris ’e gitti. Paris ’te cağdaşı olan pekcok Turk ressamı gibi Julian Akademisi ’nde klasik anlamda bir resim eğitimi almış oğleden sonraları ise Ecole Pigie ’de sanatını geliştirme olanağı bulmuştur. Yurda donduğunde Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası ’nda resim ve sanat eğitimi konularında yazılar yazmıştır.
Sami Yetik: Anodolu Koyluleri Yoruk gocu konulu tablo
1912 yılında Paris ’ten İstanbul ’a donduğunde Kuleli Askeri Lisesi ’nde resim oğretmeni olarak gorevlendirildi. Hemen sonrasında Balkan savaşı başlayınca 1912- 1913 ’te Edirne cephesine katıldı. Burada ressam olan Mehmet Ali Laga ile birlikte cok sayıda eskiz calıştı. Bu sırada Edirne ’nin ele gecilmesi uzerine ikisi de Bulgarlar'a esir duşerek, gittikleri Sofya ’da da Akademi Muduru tarafından fark edilene dek resim calışmalarını surdurmuşlerdir. Esareti sırasında Bulgar ressamlar ile ilişkiler kurdu. Sami Yetik Bulgarların oldurduğu ressam Hasan Rıza ’nın dağılarak yağmalanan atolyesine sahip cıkmış ve ressama ait resimlerin bir kısmının Viyana muzelerinde yer almasına yardımcı olmuştur.
Sami Yetik, Esaretten kurtulduktan sonra I. Dunya Savaşı yıllarında Boğazlar Mustahkem Mevkii ’nde gorev almıştır. Katıldığı bu savaşlar sırasında bir yandan ateş hattında gorev alırken, diğer yandan fırsat buldukca resim yapmaya, etud ve eskiz cizmeye devam etti.
Turk Resim Sanatında 1914 yılından itibaren buyuk bir uyanış başladı. Bu sanat hareketinde 1914 kuşağı ya da Callı Kuşağı olarak Sanat Tarihimize gecen sanatcı grubunun başını Sami Yetik ve Ali Sami Boyar, Hikmet Onat, İbrahim Callı, Ali Cemal Ben ’im, Namık İsmail, Nazmi Ziya Guran, Feyhaman Duran, Huseyin Avni Lifij gibi arkadaşları cekti.
1917 yılında Harbiye Nezareti (şimdiki Milli Savunma Bakanlığı) Nazırı Enver Paşa ’nın talimatı ile kurulan Şişli Resim Atolyesi ’nin kurulma fikri, asker ressam yuzbaşı Sami Yetik ’in telkinleri ile olduğu soylenir.
Şişli'de eski bir konakta kurulan “Şişli Atolyesi”nde Namık İsmail, Feyhaman Duran, Hikmet Onat, Huseyin Avni Lifij, Mehmet Ruhi Arel, Sami Yetik, İbrahim Callı, Ali Cemal Ben ’im, Mehmet Ali Laga, Omer Adil, Ali Sami Boyar, Cevat Bey, İsmail Hakkı Bey, Mahmut Bey, Şevket Dağ, Diyarbakırlı Tahsin ve Halife II. Abdulmecid Efendi ile birlikte asker modellerden, ceşitli silahlardan, kartpostallardan ve fotoğraflardan yararlanarak savaş konulu resimler yaptı.
Sami Yetik - Milli Mucadele, 1917
1917 yılında “Şişli Atolyesi”nde yaptığı “Milli Mucadele” adlı tablosunda Milli Mucadele gunlerini anlatan Sami Yetik ’in cephede bizzat bulunarak oluşturduğu on cizimlerden resmettiği eski yazıyla imzaladığı Milli Mucadele tablosu cephede savaşan sivilleri ve askerleri bir arada gosteriyor. Bu eserinde diğerlerinden farklı olarak yeşil tonlarını yoğun olarak kullanmıştır. Eserlerinde empresyonistlerin parlak ve şeffaf renklerini yakalamak mumkundur. Aldığı akademik eğitimi empresyonist hava ile birleştirerek guclu yorumlar ortaya koymuştur.
Bu resimler 1918 yılında İstanbul ’da Galatasaraylılar Yurdu ’nda daha sonra Viyana ’da sergilenmiştir.
Sami Yetik : Doğu Cephesinde
Sami Yetik ’in Balkan Savaşı ’nda calıştığı eskizlerinin etkisi, bu atolyede gercekleştirdiği savaş ve kahramanlık konulu resimlerinde coşkun bir ruhla ve gercekci bir ifadeyle kendini gosterir. Kurtuluş Savaşı, cephane taşıyan koylu kadınlar, savaşta Turk askerleri gibi konuları resmettiği bu calışmalarının hemen hepsi cok buyuk boyutlu tablolardır ve coğu bugun Askeri Muze, Resim-Heykel Muzesi ve Dolmabahce Muzesi koleksiyonlarında yer almaktadır.
Sami Yetik cok az sayıda portre calışmıştır. Kalın boya dokusu, geniş fırca vuruşları, ışıklı renk tonlamaları ile empresyonist bir uslupla yaptığı resimlerinin ana temasını İstanbul, Ankara, Bursa ve Edirne ’den yaptığı peyzajlar oluşturmuştur. Beykoz, Yuşa Tepesi, Hisarlar, Sarıyer, Macka, İstinye, Yedikule betimlemeleri sanatcının İstanbul gorunumlerinden bazılarıdır. Sanatcı, bu turden yapıtlarını donemin sanatcıları icin uğrak bir yer olan Fatih, Kıztaşı ’ndaki atolyesinde gercekleştirmiştir.
Yakın dostu Feyhaman Duran ve İbrahim Callı ile Vezneciler ’de Zuhal Kırtasiye Mağazası ’ndaki atolyede resim dersleri verdi.
Sami Yetik askeri konularda olduğu kadar peyzaj, naturmort ve portrelerinde de başarılı oldu. 1933 yılına kadar resim oğretmenliğinin yanı sıra, Turk ordusuna subay olarak hizmet vererek binbaşı rutbesinde iken emekli oldu.
Hic kişisel sergi acmamış olan Sami Yetik, yapıtlarını her yıl gercekleşen geleneksel Galatasaray ve Ankara sergilerinde izleyicisine sunmuştur. Ayrıca eserlerinden bazıları Viyana sergilerine de katılmıştır.
Edebi yonu ve devrin sanat hayatını ele alan yazıları, Turk ressamlarını tanıtmaya yonelik gercekleştirdiği “Ressamlarımız” adlı iki ciltlik kitabı 1940 yılında yayımlandı. Bu kitap ve yazılarında elliye yakın Askeri Ressamların yaşam oykuleri ve sanatcı kişilikleri ustune bilgi verdi. 1945 yılında kurulan Asker Ressamlar cemiyeti'nin de ilk uyesi olan Sami Yetik aynı yıl, ardında cok sayıda başyapıt denebilecek eser bırakarak yaşama veda etti.
Sami Yetik, 1945 yılında İstanbul ’da 67 yaşında olmuştur.