Sam Mendes Biyografisi İngiliz yonetmen. Gercek adı Samuel Alexander Mendes ’dir. Uzun yıllar boyunca tiyatro yonetmenliği yaptıktan sonra ilk filmi American Beauty ile beş dalda oskarın sahibi olmuştur. Road to Perdition ve Jarhead yonetmenin diğer onemli filmlerindendir.
1 Ağustos 1965 ’te Reading, Berkshire, İngiltere ’de dunyaya geldi. Protestan bir baba ile Yahudi bir annenin cocuğuydu. Babası James Peter Mendes, universiteden emekli bir docentti. Annesi Valerie Helene Mendes ise cocuk romanları yazıyordu. Mendes ’in dedesi Alfred Mendes de, Black Fauns and Pitch Lake isimli romanıyla tanınan unlu bir yazardı. Sam Mendes henuz beş yaşındayken annesi ve babası boşandılar. Oxford ’daki Magdalen College School ’da eğitimini surduren Mendes, daha sonra University of Cambridge ’e devam etti. Mendes, yonetmenlikle ilgili ilk deneyimlerini tiyatroda gercekleştirdi. Bu anlamdaki ilk calışması Judi Dench ’in de rol aldığı Chekhov ’un The Cherry Orchard isimli romanından tiyatroya uyarlanan oyun oldu. Henuz 25 ’inde bile değilken bu kadar ciddi bir calışmanın ustesinden gelmesi saygıyla karşılandı ve Critics' Circle Theatre Award'la odullendirildi. Royal Shakespeare Company icin yonetmenlik yapmaya devam eden Mendes, bircoğunda unlu İngiliz aktor Simon Russell Beale ’in başrolde oynadığı Troilus and Cressida, Richard III ve The Tempest gibi eserleri sahneye koydu. Eleştirmenler tarafından ovguyle sozu edilen bu calışmalarda zeka, acıklık ve stil unsurlarının cok başarılı olarak işlendiği uzerinde duruldu.
Yonetmen aynı zamanda Royal National Theatre icin de calışıyordu. Burda Edward Bond ’un The Sea, Jim Cartwright ’ın The Rise and Fall of Little Voice, Harold Pinter ’ın The Birthday Party ve Shakespeare ’in Othello isimli yapıtlarını sahneye koydu.
1992 yılında Londra ’nın onde gelen tiyatrolarından Donmar Warehouse ’un sanat yonetmenliğini yapmaya başladı. Acılış eseri Stephen Sondheim'in komik ve karanlık yanları da olan yapıtı Assassins ’di.
1994 yılında London Palladium icin sahneye koyduğu Oliver!, tam 4 yıl boyunca oynandı ve tiyatroda o zamana kadar sahnelenen en uzun yapıt olma ozelliğini kazandı.
Aynı yıl onu tum sanat cevrelerinin gozunde oldukca prestijli bir rejisor yapan Cabaret isimli muzikali yonetti. Cabaret, Mendes ’in tiyatro yonetmenliği icin ileri bir noktaydı.
Yonetmen 1995 ve 1996 yıllarında olmak uzere iki yıl ustuste en iyi yonetmen dalında Olivier Award ’un sahibi oldu. Mendes 1998 ’de Cabaret ’i Broadway ’da sahneledi. Amerika, Mendes ’in sanat yonetimini aralarında en iyi muzikal olmak uzere toplam 4 dalda Tony Awards ’la odullendirdi.
Aynı yıl Nicole Kidman ve Iain Glen ’in başrollerini paylaştıkları David Hare ’in The Blue Room adlı eserini yonetti.
Sam Mendes icin 1999 yılı oldukca onemli bir yıl oldu. Zira yıllar boyu tiyatro yonetmenliği yaptıktan sonra sinemayla ilgili olarak ilk projesini gercekleştiriyordu. Senaryosunu Alan Ball ’ın yazdığı, Amerikan ruyasını oldukca dramatik bir kurguyla eleştirdiği, insan ilişkilerine geniş bir perspektiften bakan Amerikan Guzeli adlı filmde Kevin Spacey ve Annette Bening başrolleri paylaşıyordu. Film yonetmenin ilk sinema deneyimi olmasına rağmen, akademi tarafından toplam 5 dalda odule layık goruldu. Dunyadaki bircok film festivalinden topladığı odul sayısı 89 ’a ulaştı.
2002 ’de az ve oz filmografisine yeni ve onemli bir film daha ekledi: Road to Perdition. Tom Hanks, Jennifer Jason Leigh ve Liam Aiken ’lı oyuncu kadrosuyla parlayan film, en iyi sinematografi dalında da oskarın sahibi oldu.
Mendes 2003 ’te ilk goz ağrısı olan tiyatro yonetmenliğine geri dondu ve Uncle Vanya ile Twelfth Night adlı oyunları sahneye koydu. İki oyun da Mendes ’e en iyi yonetmen odulunu kazandırdı. Aynı yıl Bernadette Peters ’lı oyuncu kadrosuyla dikkat ceken Gypsy adlı oyunu Broadway ’de sahnelendi.
Sam Mendes, Pippa Harris ve Caro Newling ’la birlikte Neal Street Productions adındaki sinema ve tiyatro produksiyonu şirketini kurdu.
2005 ’te Jake Gyllenhaal, Jamie Foxx, Kevin Foster, Lo Ming ve James Morrison ’un başrollerini paylaştıkları Jarhead icin kamera arkasına gecen Mendes, bu kez Anthony Swofford ’un Korfez Savaşı anılarını beyaz perdeye aktarıyordu.
Mendes son olarak unlu şarkıcı ve soz yazarı Rufus Wainwright ’ın belgeseliyle ilgili olarak calışmalarını surdurmektedir.