
Salvador Allende Biyografisi Batı dunyasında serbest secimle işbaşına gelen ilk sosyalist devlet başkanıdır. 4 Kasım 1970 - 11 Eylul 1973 tarihleri arasında Şili Devlet Başkanı olarak gorev yaptı. Salvador Allende, 26 Haziran 1908 tarihinde Valparaíso, Şili ’de doğmuştur. Zengin bir aileye mensup olan Allende ’nin babası Salvador Allende Castro ve annesi Dona Laura Gossens Uribe ‘dir. Eduardo de la Barra Lisesinde oğrenim gorurken, Marksist goruşlere karşı ilgi duymaya başladı ve bu konuda kendini geliştirmeye calıştı. Liseden mezun olduktan sonra 1926 yılında Şili Universitesinde tıp eğitimi gormeye başladı. Politikaya tıp oğrencisiyken atıldı.
1930 yılına gelindiğinde Allende, populeritesi iyice artmış bir oğ Oğrenci Federasyonu başkan yardımcısı oldu. Duşuncelerini burada da soylemekte bir mahsur gormeyen Allende, artık Carlos Ibanez ‘in aleyhinde yaptığı siyaset yuzunden goze batar biri halindeydi. Bu durum cok surmeden sonuclarını getirdi ve Allende tutuklandı. Okuldan uzaklaştırma da aldı; ancak bunların hic birisi uzun surmedi. Cunku Carlos Ibanez ulkesi maddi bunalımından oturu devrildi. Daha doğrusu Temmuz 1931 ’de Arjantin ’e kacmak zorunda kaldı. 1932 yılında Tıp fakultesinden mezun oldu. Doktorluk diplomasını aldıktan sonra anotomist-patolog olarak calışmaya başladı. 1933 yılında birkac solcuyla birlikte Komunist Parti'nin Marksist alternatifi olarak gorduğu Partido Socialista (Sosyalist Parti) kurucuları arasında yer aldı. 1937 yılına kadar parti icinde pek cok değişik gorevlerde (bolge yoneticiliği, genel sekreter yard. ) bulundu.
Salvador Allende, 1937 yılında milletvekili secildi. 1938-1940 yılları arasında Sol tabanlı Halk Cephesi Hukumeti ’nde) sağlık bakanlığı yaptı. 1943 ’te Sosyalist Parti genel sekreterliğine getirildi. 1945 ’te senator secildi. 1952, 1958 ve 1964 başkanlık secimlerine solun ortak Başkan adayı olarak katıldıysa da başarı sağlayamadı.
Salvador Allende, 1940 yılında Hortensia Bussi ile evlendi. Isabel Allende Bussi, Beatriz Allende, Carmen Paz Allende adlarında cocukları oldu.
1966-1969 yılları arasında 3 yıl Senato başkanlığının ardından sol cephenin oluşturduğu Halk Birliği tarafından dorduncu kez başkan adayı olarak gosterildi. Eylul 1970 ’te yapılan ve uc adayın katıldığı secimde Şili tarihinin ilk Marksist başkanı secildi.
Kurulan Halk Birliği Hukumeti sosyalist icerikli bir politika izledi. Kuba ve Cin ile diplomatik ilişki kuran ilk Latin Amerika ulkesi Şili oldu. Oncelikli hedefi, Şili ’yi işci sınıfının cumhuriyetine donuşturmekti. Ulkedeki mallara el koyarak eşit paylaşım icin kolları sıvadı. Tabi bunu herkes hoş karşılamadı. Yaptığıyla buyuk tepkiler cekmiş hatta tehditler bile almaya başlamıştı. Yoksullar ve muhtaclara karşı olan ilgisi gun gectikce daha da kendini belli ediyordu. Ulke capında 15 yaşından kucuklere ve emziren annelere gunluk ucretsiz yarım litre sut dağıtılması projesini başlattı. En duşuk ucretleri tespit ettirip butun bu ucretlere, ucretin iki katı ve daha fazlası olmak kaydıyla zam yaptı. Buna karşılık devlet memurlarının maaşını bir ust sınırda sabitledi. Ulkesinde ki yabancı işletmeleri satın alarak yerli sermayeye donuşturdu. Yabancı şirketlerin coğu genellikle Amerikalılara aitti ve bu durum ozellikle bakır madenlerine el konulmasından sonra, ABD tarafından hoş karşılanmadı.
Ancak bakır mi Latin Amerika ulkelerine sıcraması olasılığı, ABD ’yi tedirgin etti. ABD ekonomik ambargosu, Dunya Bankası ve IMF ’ nin mali yardımları kesmesi, Şili ekonomisini acmaza soktu.
Dunya bakır fiyatlarının bilincli olarak duşurulmesi bu ivmeyi hızlandırdı. Sovyetler Birliği ise Marksizmin sandıktan cıkmasına sıcak bakmadığından, gelişmeler karşısında sessiz kaldı. 1972 ’de baş gosteren tuketim maddeleri sıkıntısı, karaborsayı korukledi; sermaye kacışı hızlandı. Ekim 1972 ’de yaşanan bir aylık, kamyon sahipleri grevi ve esnafın kepenk indirmesi yaşamı felce uğrattı. Tum bu olumsuz gelişmelere karşın, Mart 1973 genel secimlerinde Halk Birliği oyların % 45 ’ini almayı başardı. Parlamentodaki 2/3 ’luk coğunluğu yitiren sağ muhalefetin, Allende ’yi yasal yollardan engelleme ve erken secime gitme şansı ortadan kalkmış oldu.
Nisan 1973 ayında Hristiyan Demoktratlar ’ın desteğini cekmesinin ardından ulke teror saldırıları karşısında huzurunu kaybetmeye başladı. Haziran 1973 ayında zırhlı bir birlik darbe girişiminde bulundu ama darbe girişimi bastırıldı. Temmuz 1973 ayında kamyoncular yeniden greve gitti. Ağustos 1973 ayı sonlarında Allende ’ye bağlı Genelkurmay Başkanı General Pratts ’ın istifası, Allende ’nin ordu icindeki konumunu sarstı.
İstifa eden Genelkurmay Başkanı General Pratts ’ın yerine Ağustos 1973 ’te atanan General Augusto Pinochet, ABD ve CIA ’nın desteğinde, 11 Eylul 1973 ’te, Silahlı Kuvvetler adına Salvador Allende ’ye bir muhtıra vererek yonetimden cekilmesini istedi.
Salvador Allende ’nin bunu kabul etmemesi uzerine Başkanlık Sarayı ’nı kuşatan askerler tarafından olduruldu. Olumunden once, Fidel Castro'nun kendisine hediye ettiği ve elinde tuttuğu AK-47 marka silahla Başkanlık Sarayı ’nda korumalarıyla birlikte catışmalara katıldı.
Salvador Allende, 11 Eylul 1973 tarihinde Santiago, Şili ’de 65 yaşında olmuştur.
Olumunden sonra Augusto Pinochet anayasayı gecersiz kılarak askeri bir diktatorluk kurdu. Allende ’nin olumunden sonra Şili ‘de devletleştirme kapsamında alınan bakır madenlerinin tamamı, ABD‘li şirketlere teslim edildi ve Şili ABD bağımlısı bir devlet haline geldi.
Salvador Allende ’nin olumunden hemen once radyo ’dan yaptığı veda konuşması:
Dostlarım,
Hic şuphe yok ki, bu sizlere seslenmek icin son fırsatım. Hava Kuvvetleri Magallanes Radyosu ’nun vericilerini bombaladı.
Sozlerim sitem değil, hayal kırıklığı taşıyor. Umarım, kendi sozlerine ihanet edenlerin utancı olurlar... Şili ’nin askerleri, birer unvandan ibaret başkomutanları, kendi kendini Donanma Komutanı ilan eden Amiral Merino, daha dun Hukumet ’e sadakatini sunan, bugun ise kendini Carabinero ’ların (paramiliter polis) başı ilan eden General Mendoza…
Bu koşullarda, sozlerim sadece işcilere: Teslim olmayacağım!
Bu tarihi donemecte, halka olan sadakatimin bedelini hayatımla odeyeceğim. Ve onlara, binlerce Şilili ’nin tertemiz vicdanına serptiğimiz tohumların kuruyup gitmeyeceğinden şuphem olmadığını soyleyeceğim.
Gucluler ve bize ustun gelecekler, ancak toplumsal donuşumler ne sucla ne de gucle bastırılabilir. Tarih bizimdir, tarihi toplumlar yapar.
Ulkemin emekcileri, adalete olan buyuk ozleminizin ancak bir sozcusu olan, Anayasa ’ya ve kanunlara bağlı kalacağına soz vermiş bu adama gosterdiğiniz sadakat icin teşekkur ederim. Sizlere seslenebildiğim bu son anda, yaşadıklarımızdan ders cıkartmanızı diliyorum: Yabancı sermaye, emperyalizm, gericilikle birlikte Silahlı Kuvvetlerimizin kendi geleneğini bozmasına varan koşulları hazırladılar. Bu geleneğin kurucuları General Schneider ve Komutan Araya da, bugun dışarıdan aldıkları destekle kendi cıkarlarını ve imtiyazlarını korumaya calışan aynı sosyal kesimin kurbanlarıdır.
Esas olarak size sesleniyorum, ulkemin mutevazi kadınları, bize inanan koylu kadınlarımız, cocuğunu esirgediğimizi bilen anneler… Size sesleniyorum Şili ’nin fikir işcileri kapitalist toplumun avantajlarından bahsedip duran meslek orgutleri ve sendikalar tarafından yaratılan kargaşaya karşı calışmaya devam eden yurtseverler… Size sesleniyorum, ulkemin gencleri, oğrencileri, şarkılarını soyleyenler, bize neşelerini ve mucadele ruhunu verenler… Size sesleniyorum Şili ’nin insanları, işciler, koyluler, aydınlar, zulum gorecekler ulkemizde faşizm saatlerdir iş başında. Harekete gecmesi gerekenlerin sessizliği karşısında terorist baskınlar yapıyor, kopruleri havaya ucuruyor, demiryollarını kesiyor, gaz ve petrol borularını imha ediyorlar. Sucludurlar. Tarih onları yargılayacaktır!
Hic şuphe yok ki Magallanes Radyosu susturulacak. Sakin ve metalik sesim sizlere ulaşamayacak. Sorun değil. Sesimi duymaya devam edeceksiniz. Her zaman yanınızda olacağım. En azından, onurlu ve ulkesine sadık bir adam olarak hatırlanacağım.
Halkım kendini savunmalı ancak kurban etmemelidir. Halkım, kendisinin yok edilmesine veya kurşunlarla delik deşik edilmesine izin vermemeli, ancak aşağılanmaya da musaade etmemelidir.
Ulkemin işcileri, Şili ’ye ve yazgısına inanıyorum. Başka insanlar, ihanetin galebe caldığı bu karanlık ve acı anı yenecekler. Siz de bunu bilerek ilerlemeye devam edin er ya da gec, o buyuk caddeler tekrar acılacak ve ozgur insanlar yeni bir toplum oluşturmak icin o caddelerden yuruyecekler.
Yaşasın Şili! Cok yaşa halkım! Yaşasın işciler!
Bunlar benim son sozlerim, fedakarlığımın boşuna olmadığından eminim. Sonunda, en azından, sucu, alcaklığı ve ihaneti cezalandıracak bir ahlak dersi olacak.
Salvador Allende ’nin istanbul, Ataşehir'de Mustafa Kemal ATATURK ile yan yana bir heykeli vardır.