
Salih Zeki Bey Biyografisi Kandilli Rasathanesinin kurucusu Fatin Gokmen, Salih Zeki Bey ’in oğrencisidir. Salih Zeki Bey, 1864 yılında İstanbul ’da doğmuştur. Kastamonu'nun Boyabat ilcesinden Hasan Ağa'nın oğludur. Dort yaşında iken annesi Saniye Hanım'ı yitirdi. Annesi olunce babası da bu olum uzerine evi terk ederek gittiği memleketinde Salih Zeki altı yaşındayken olunce, Salih Zeki buyukannesi tarafından buyutuldu. İlk eğitimini “Gullu Mektep” ismindeki mahalle mektebinde aldı. Ancak yaramazlığından oturu oğretmeninin isteğiyle okuldan alınıp bir esnafın yanında cıraklığa verildi. 1874 yılında Daruşşafaka Lisesine verildi ve 1882 yılında buradan mezun oldu.
Salih Zeki Bey, Daruşşafaka Lisesinde parlak zekÂsı ve matematiğe olan yeteneği ile oğretmenlerinin dikkatini cekti. Matematik, fizik ve kimya oğretmeni Mehmed Nadir Bey tarafından ozel bir ilgiyle yetiştirildi. 1882 yılında okuldan mezun olunca Posta ve Telgraf Nezareti Fen Şubesi ’nde işe girdi. Posta ve Telgraf Nezaretinin, uzman telgraf muhendisi ve fizikci yetiştirme kararı uzerine, 1883 yılında Paris ’te Ecole Supérieure de Télégraphie (Yuksek Telgrafcılık Okulu) isimli okula gonderildi.
Paris'e derslerine devam ettiği Yuksek Muhendislik Okulunda ileri bir integral hesabının cozumunde gosterdiği başarı, sınıfındaki Fransız arkadaşları tarafından, kendisine "Sen cok intelligent (zeki) sin" denilmesine sebep olmuş ve bundan sonra artık daima Salih Zeki diye anılmaya başlamıştır.
Fransa Politeknik Yuksek Okulunda elektrik muhendisliği oğrenimi gorerek 1887'de İstanbul'a dondu.
Salih Zeki Bey, Posta ve Telgraf idaresinde elektrik muhendisliği ve telgraf mufettişliği gorevini yuruturken, bir sure Kıbrıs ’ta, telgraf kablolarının tamiri gorevi icin bulundu. NezÂret ’teki gorevine dondukten sonra, 1889 yılında Fen Kalemi Mudur Muavinliği ’ne tayin edildi. Aynı yıl 1889 yılında ek gorevle Mekteb-i Mulkiye-i Şahane (Siyasal Bilgiler Okulu) lise kısmına hikmet-i tabiiye (fizik) ve Kimya profesoru olarak atandı. Aynı zamanda yetiştiği okul olan Daruşşafaka ’da gonullu olarak Fransızca ve fen dersleri verdi. Credit Lyonnais muduru Mosyo Lemoine ile tanışması ve onun teşvikleri uzerine matematik ve astronomi tarihi ile ilgilenmeye başladı. Ortacağ İslam dunyasındaki bilimsel calışmaları yazmalara dayanarak aydınlatmak istiyordu. Once kendisini İslam oncesi Yunan ve Hint calışmaları konusunda yetiştirdi, sonra eski yazmaları inceledi; 1889 yılında ilk bilim tarihi makalesini “Mémoire sur les chiffres indiens” (Hint Rakamları Uzerine Bir İnceleme) yayımladı.
1893 ’te Fen Kalemi Mudur Muavinliği gorevine ek olarak Fen Kalemi Muayene Komisyonu ikinci başkanı oldu. 1894 ’te başarılı calışmalarına karşılık dorduncu dereceden Mecidî Nişanı ile taltif edildi.
30 Ocak 1896 tarihinde RasathÂne-i Âmire mudurluğune getirildi. 1868 yılında İstanbul Beyoğlu ’nda kurulmuş olan RasathÂne-i Âmire, astronomi ile ilgili bir tesis olmayıp basınc ve sıcaklık gibi hava değişikliklerini gozleyip kaydetmek uzere kurulmuştu. Bu kurum donemin Fransızca kaynaklarında L ’Observatoire Impérial Météorologique adıyla anılmıştır. Fransa ’dan davet edilen ve telgraf şebekeleri konusunda uzman olan Aristide Coumbary tarafından kurulan bu istasyon Balkanlar, Anadolu ve Ortadoğu ’daki yaklaşık yirmi istasyonun merkezi durumundadır. Salih Zeki Bey, gerek Paris ’te eğitim almış olması gerek Nezaret ’teki başarılı calışmaları sonucunda uygun bir kişi olarak RasathÂne-i Âmire muduru olarak atanır.
1898 yılında Journal Asiatique dergisinin 2. sayısında, Musluman matematikcilerin kullandıkları notasyonu anlatan “Notation algébrique chez les orientaux” (Doğulularda cebirsel notasyon) isimli makalesini yayınlamıştır.
1908 yılında II. Meşrutiyet ’in ilÂnından sonra ise Maarif Nezareti Meclis-i Maarif (Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurulu) uyeliği yaptı.
1910 yılında, şair Tevfik Fikret'in istifası uzerine, Galatasaray Sultanisi (Galatasaray Lisesi) mudurluğune atandı. 1912 ’de Maarif Nezareti Musteşarlığına getirildi.
1913'te Darulfunun (İstanbul Universitesi) Rektoru oldu. Bundan sonra Salih Zeki Bey, kendisini sadece Funun (Fen) Fakultesi Riyaziye (Matematik) Şubesindeki derslerine verdi. 1917 ’de rektorlukten ayrıldıysa da universitedeki gorevini Fen Şubesi (Fakultesi) Muderrisi (Profesor) olarak surdurdu 1919'da Fen Şubesi'nin dekanı oldu. 1919 ve 1920 yıllarında Fen Fakultesi dekanlığı yapmıştır. Rektorluk yaptığı donemde universiteye Alman oğretim uyeleri getirtti ancak I. Dunya Savaşı nedeniyle bu oğretim uyeleri ulkelerine donmek zorunda kaldılar.
Hocalık hayatının ilk doneminde Daruşşafaka ile Deniz Harp Okulunda ve Mulkiye Mektebi ile Yuksek Muhendis Mektebinde matematik ve fizik dersleri okuttu.
1892'de Resimli Gazete'de bastırdığı dizi makalelerde daha once cok iyi bilinmeyen yazarları ve eserleri ayrıntılı olarak tanıttığı monogrofiler hazırladı. Bu monografiler yoluyla ileride Asar-ı Bakiye adlı eserinin kaleme alınmasını sağlayacak tarihi bilgi birikimini oluşturmaya başladı.
Salih Zeki Bey'in en onemli calışmaları, Ortacağ matematik tarihi ile ilgili olan ve AsÂr-ı Bakiye adıyla ancak ilk iki cildi yayımlanan incelemesi, Kamus-i Riyaziyat adlı buyuk matematik - fizik ansiklopedisi ve bilim felsefesi, hatta ahlÂk konularını iceren tercumeleri ile yazdığı MizÂn-ı Tefekkur adlı mantık kitabıdır.
Darulfunun hocalığı sırasında bircok konularda konferanslar verdi, gunluk gazetelerde ve bazı dergilerde pozitif bilim konularında polemik ve eleştiri yazılan yazdı. İkdam gazetesinde, Daruşşafaka Mecmuasında, İktisadiyat ve Darulfunun dergilerinde makale ve incelemeleri yayımlandı. Unlu gazeteci-yazar Ahmet Mithat Efendi ile muzik teorileri uzerinde, İzmirli Ferit Efendi ile bazı bilimsel konularla ilgili olarak, matematikci Mehmed Emin Beyle cebir denklemleri derecesi uzerinde, hatta teslis-i zevÂy (bir acıyı uc eşit parcaya bolme) konusu uzerinde kalem tartışmalarına girdi.
Zamanında mantıkcı diye un kazanan Ali Sedad Bey (1856-1900)'le de yeni-eski mantık konuları uzerinde eleştirel tartışmalar yaptı. Salih Zeki Bey'in makalelerinde acık secik, kuvvetli ve sağlam orgulu bir mantık olduğu kabul edilir. Hakkında bilgi veren kaynaklar kendisini "Deha mertebesinde bir matematik kabiliyet ve zekÂsına sahip" bir bilim adamı ve "Turkiye'de bilim tarihinin kurucusu" olarak anar.
1900 yılında Uskudar Amerikan Lisesi son sınıf oğrencisi olan Halide Edip Adıvar ’a ozel matematik dersi verdi.
Evlilikleri :
Salih Zeki Bey'in, ilk eşi piyanist Vecihe Hanım'dan olan oğlu Jeoloji Muhendisi Malik Sayar 1892 yılında doğmuştur. 1901 yılında eşinden boşandı.
Salih Zeki Bey, ikinci evliliğini 1901 yılında Halide Edip Adıvar ile yaptı. 1903 yılında ilk oğlu Ayetullah, bundan on altı ay sonra da ikinci oğlu Hasan Hikmetullah Togo dunyaya geldi. Salih Zeki Bey'in ikinci bir kadınla evlenmek istemesi uzerine Halide Edip Adıvar ondan 1910 yılında boşandı.
Ucuncu evliliğini 1910 yılında oğretmen Munevver Hanım ile yaptı. Bu evliliğinden Tarık Sayar ve Faruk Sayar (d. 1917-o. 1997) adlarındaki cocukları dunyaya geldi.
İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin goruşlerine yakın olan Salih Zeki Bey, 1908 yılında II. Meşrutiyet ’in ilanından sonra Tanin Gazetesi'nde bilimsel makaleler yazmaya başladı ve Maarif Nezareti Meclis-i Maarif uyeliğinde bulundu.
Auguste Comte hayranı olan Salih Zeki, onun oğretisini tanıtmak icin Halide Edip Adıvar ile birlikte Auguste Comte Felsefe-i Musbetesi adlı bir makale yayımladı. 1908- 1909 yıllarında yoğun bir calışma donemine girerek Darulfunun'da cok sayıda ders verirken değişik alanlarda ve seviyelerde pek cok ders kitabı yayımladı.
31 Mart Vakası nedeniyle eşi Halide Edip Adıvar, gericilerin hedefi durumuna gelince cocuklarıyla beraber Mısır'a kacmak zorunda kalmıştı. Ardından Salih Zeki Bey de Mısır'a gidip, cocuklarla geri dondu, Halide Edip Adıvar, birkac ay İngiltere'de kaldı.
1920 yılında ruhsal bir rahatsızlığa yakalanarak Şişli'deki Ozel Fransız Lape Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Ancak bu rahatsızlıktan kurtulamayarak oldu.
Salih Zeki Bey, 2 Temmuz 1921 tarihinde İstanbul ’da 57 yaşında olmuştur. Fatih Camii bahcesine defnedildi.
Kitapları :
1924 - Kamus-i Riyaziyat
1913 - Asar-ı Bakiye
1915 - Darulfunun Konferansları
1916 - MizÂn-ı Tefekkur
Ceviri:
1906 - İlim ve Faraziye - Felsefe-i İlmiye (Henry Poincare'dan, 1906), 1914 - İlmin Kıymeti (Poincare'dan, 1914).
Salih Zeki Beyin, ayrıca matematik, fizik ve astronomi alanlarında Hikmet-i Tabiye, Elektrik-i Mıknatısi, Cazibe-i Umumiye, Hisab-ı İhtimali, Nazariye-yi Temevvucat gibi cok sayıda eseri vardır.