Salah Birsel Biyografisi Salah Birsel, 14 Kasım 1919 tarihinde Balıkesir ’in Bandırma ilcesinde doğmuştur. Babası Hafız TalÂt Bey, yedi kuşak İzmirli bir aileye mensup uzum tuccarıdır. Annesi ise Bandırmalıdır. SalÂh Birsel ’in doğumundan altı ay sonra aile İzmir ’e taşınır; İzmir ’in Karşıyaka, Bayraklı semtlerinde ve Soğukkuyu Caddesi ’nde otururlar. Asıl adı Ahmet SelÂhaddin olan SalÂh Birsel, İlkokulu1931 yılında İzmir ’de Saint-Policarpe Fransız İlkokulu ’nda, ortaokulu 1934 yılında Saint-Joseph Fransız Koleji ’nde bitirdi. Saint Joseph ’in lise kısmı yalnızca İstanbul ’da olduğu icin İstanbul ’a gonderilmeyen Salah Birsel, oğrenimine İzmir Erkek Lisesi ’nde devam etti. Ardından hukuk oğrenimi gormek icin İstanbul ’a gitti. Hem universiteye devam etti, hem de Sumerbank ’ta memur olarak calıştı.
Yazar Mehmet Gureli ablası Şehbal Hanımın oğludur. Salah Birsel, Hukuk Fakultesi ’nin ikinci sınıfındayken okulu bırakarak İzmir ’e dondu ve 1938-1939 ders yılında İzmir Alsancak Gazi Ortaokulu ’nda tarih ve yazı oğretmenliği gorevinde bulundu. Bir sure sonra İstanbul Universitesi Edebiyat Fakultesi Felsefe Bolumu'ne girdi. Bir taraftan da İş Bankası Bahcekapı şubesinde calışlıştı. Aynı zamanda universite oğrencisi iken 1943-1949 arasında İstanbul Nişantaşı Ortaokulu ’nda Fransızca oğretmenliği yaptı. Felsefe oğrenimi sırasında uzmanlık alanı olarak Avrupa resim sanatını secen SalÂh Birsel, 1948 yılında mezun oldu.
1943 yılında Burhan Arpad ile birlikte AB Neşriyat adıyla bir yayınevi kurarlar. Daha sonra İhsan Devrim de ortak olunca Cağaloğlu Yokuşu ’nda ABC Kitabevi ’ni acarlar. Ne yazık ki 4 Aralık 1946 ’da “Tan Olayı” sırasında kitabevi yağmalanır ve yıkılır.
Universiteden mezun olduktan sonra oğretmenlik, 1953-1956 yılları arasında iş mufettişliği, 1956-1960 yılları arasında Edebiyat Fakultesi Kutuphane Mudurluğu, Ankara Universitesi Basımevi Mudurluğu gibi gorevlerde bulunan Birsel 1960-1973 yılları arasında 13 yıl sureyle Turk Dil Kurumu Yayın Kolu Başkanlığı da yaptı. 1972 yılında devlet memurluğu gorevinden emekliye ayrılarak İstanbul ’a yerleşti ve edebiyat calışmaları uzerinde yoğunlaştı.
İlk şiirleri 1937 yılında Gunduz dergisinde yayınlandı. 1940 -1950 yılları arasında şiirleri İnkılapcı Genclik, Sokak, İnsan, Secilmiş Hikayeler gibi dergilerde gorulen şair Yenilik, İnsan, Sokak ve Nokta dergilerinin yayın calışmalarına da katıldı.
Asıl ununu 1970 ’den sonra yayımladığı 1001 Gece Denemeleri ve SalÂh Bey Tarihi olarak adlandırdığı dizi kitapları ve gunlukleriyle elde etti. Gunluk konuşma dilinde pek az bilinen sozcuk ve deyimlerden başka, kendi yarattığı ilginc deyişleri de sıkca kullandığı ve anlatımına egemen kıldığı alaycı tavrıyla bu denemelerde ozgun bir uslup yarattı.
“SalÂh Bey Tarihi”ni oluşturan “Kahveler Kitabı”, “Ah Beyoğlu, Vah Beyoğlu”, “Boğazici Şıngır Mıngır”, “Serguzeşt-i Nono Bey”, “Elmas Boğazici” ve “İstanbul-Paris” kitaplarında, gecmişin İstanbul kahvelerini, Beyoğlu ve Boğazici ’nin sanat cevrelerini anlattı. 1990 ’larda buyuk bir coşkuyla tekrar şiire dondu. İroni ve humor ozellikleri taşıyan şiirleriyle modern şiirimizi tema ve dil bakımından demokratlaştırdı, geliştirdi.
Şiir ve denemelerinin yanısıra cevirileri de bulunan Salah Birsel, daha cok aklın ve zekÂnın egemenliğini on planda tutan, şairanelikten uzak, yergici şiirlere ağırlık verdi.
1972 yılında 30 yıldan fazla suren devlet memurluğu gorevinden emekliye ayrıldı ve İstanbul ’a yerleşerek edebiyat calışmalarına devam etti.
SalÂh Birsel, 1962 yılında tiyatro sanatcısı Jale Hanım ’la evlendi.
Salah Birsel, 10 Mart 1999 tarihinde İstanbul ’da bir kalp krizi sonucunda 80 yaşında olmuştur.
Odulleri:
1970 - TRT Deneme Sanat Odulu (Keci Cobanı, Kuzu Cobanı)
1976 - TDK Deneme Odulu (Şiir ve Cinayet)
1986 - Sedat Simavi Edebiyat Odulu (Yaşlılık Gunluğu)
1994 - Necatigil Şiir Odulu (Varduman)

Eserleri :
Şiir :
1947 - Dunya İşleri
1955 - Hacivat'ın Karısı
1960 - Ases
1961 - Kikirikname
1972 - Haydar Haydar
1981 - Kocekceler
1986 - Butun Şiirleri
1993 - Varduman (Son donem şiirleri) (Necatigil Şiir Odulu)
1994 - Yalelli (, Adam)
1995 - İnce Donanma
1995 - Rumba da Rumba
1995 - Yaşama Sevinci
1996 - Carleston
1997 - Baş ve Ayak
1997 - Sevdim Seni Ey İnsan
1997 - Secme Şiirler
1998 - Nardenk

Deneme
1952 - Şiirin İlkeleri
1957 - Sen Beni Sev
1969 - Kendimle Konuşmalar

1001 Gece Denemeleri adı altında yayınlanan denemeleri:
1975 - Şiir ve Cinayet
1979 - Kurutulmuş Felsefe Bahcesi
1981 - Halley Kimi Kurtarır
1981 - Paf ve Puf
1983 - Amerikalı Tolstoy
1985 - Bir Zavallı Sarı At
1985 - Yapıştırma Bıyık
1986 - Şişedeki Zenci
1987 - Asansor
1988 - Kediler
1989 - Seyirci Sahneye Cıkıyor
1991 - Hafiyeler Onde Gider
1993 - Gandhi ya da Hint Kirazının Golgesinde
1994 - Gece Mavisi

SalÂh Bey Tarihi adı altında yayınlanan denemeleri:
1975 - Kahveler Kitabı
1976 - Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu
1980 - Boğazici Şıngır Mıngır
1982 - Serguzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğazici
1983 - İstanbul-Paris

Gunluk
1955 - Gunluk
1976 - Kuşları Ortunmek
1982 - Hacivat Gunluğu (Gunluk ve Kuşları Ortunmek ikisi bir arada)
1986 - Yaşlılık Gunluğu
1988 - Aynalar Gunluğu
1990 - Bay Sessizlik
1991 - Nezleli Karga
1991 - Geceyarısı Mektupları
1992 - Yalnızlığın Fırınlanmış Kokusu
1995 - Yanlış Parmak
1995 - Papağanname

Roman
1961 - Dort Koşeli Ucgen

Biyografi
1956 - Ruştu Onur

İnceleme
1967 - Fransız Resminde İzlenimcilik
1972 - Goethe

Gezi
1987 - Kıbrıs'a Selam

Şiirlerinden Ornekler

AŞKSIZ

Aşka inanmıyor gencler şimdilerde
Tutkuları beden eğitimini aşmıyor
Gozyaşları kullanılmıyor, bu bir
Uzuntuler gerekli sayılmıyor.

Erkeklerin gonulleri tıkanık, bu iki
Sevgililer yollarda beklenmiyor
Kadınlar bile bezgin, hoyrat
Yeminler tutulmuyor.

Başlar ucurulmuyor, bu uc
Zehirler icilmiyor
İsteksiz, şaşkın bu genclik
Kitaplarda guller kurutulmuyor.

Şairler aşkı anmıyor, bu dort
Fuzûlîler NÂilîler bilinmiyor
Bağırtılı cıplak bir kuşak salonlarda
Mumlara derdler acılmıyor.

KOCEKCE
İsterse darbuka gelsin onden
İster keman cıksın ortaya
Uşuşsunler uşuşsunler
Odaya dolsunlar evveli.

Ut atılsın bir turku cağırsın
Tambur kıpırdasın yerinde
Tımbındasınlar tımbırdasınlar
Pencereyi titretsinler pencereyi.

Zıvanadan cıksın derken her biri
Otsun zurna, alabildiğine
Davul gumburdesin dumbelek dumburdesin
Bir kocekce başlasın sevda yerine.