Sinemamızda “kadın filmleri” deyince akla ilk gelen yonetmen Atıf Yılmaz ’dır. Onun da ozellikle kadın temalı filmlerde bir numaralı yıldızı Mujde Ar ’dır. Ama Mujde Ar ’ın sinemamızdaki geleneksel kadın kalıbını yıkmaya başlaması, Atıf Yılmaz ile birlikte yaptıkları devrimci filmlerden de oncesine dayanmaktadır. İşte Mujde Ar ’ın sinemamızdaki kadın temasının sembol yuzu haline gelme sureci:
1. Mujde Ar ilk buyuk projesi olan Aşk-ı Memnu dizisinde bile oldukca cesur bir rolle genel izleyiciye “merhaba” der
Yakın gecmişte de aynı kitaptan uyarlanan, aynı adlı TV dizisiyle cokca tartışılan bir karakter oldu Bihter Ziyagil. Bir kesime gore; entrikacı annesi, kaypak sevgilisi ve kendisinden oldukca yaşlı olan eşi arasında sıkışan bir kadının, aşkı icin her şeyi goze alarak kendini oldurmesiyle biten dramatik hikayesi. Bir diğer kesime gore de kendi rızasıyla evlendiği kocasını, yeğeniyle aldatan ve bu yuzden “başına geleni hak etmiş” gorulen bir kadın.
2. Bundan sonraki surecte bircok farklı filmde rol alan Mujde Ar, daha sonra “Sinema oyunculuğunu orada oğrendim.” dediği Ertem Eğilmez ’in ekibine katılmıştır
Ertem Eğilmez ’in liderliğindeki Arzu Film bunyesinde Munir Ozkul, Adile Naşit gibi usta sinema oyuncularıyla birlikte calışma fırsatı buldu. Oyunculuğunu iyiden iyiye geliştirmeye başladığı bu surecte “Kibar Feyzo” gibi sinemamızdaki en onemli politik komedi başyapıtlarından birisinde başrol oynadı.
3. Mujde Ar ’ın sinemamızdaki “esas kadın” karakterlerinin hapsolduğu kalıpları aşındırmaya başladığı ilk yapım “Ah Guzel İstanbul” filmidir
Yeşilcam ’ın tabularını sarstığı icin sinemamızın onemli filmlerinden birisi olarak kabul edilir. Omer Kavur ’un yonetmenliğini yaptığı filmin başrollerinde Mujde Ar ile birlikte Kadir İnanır da yer alır. Firuzan ’ın aynı adlı eserinden uyarlanan bu film, 18. Altın Portakal Film Festivali ’nde En İyi 2. Film secilmiştir.
4. Bu filmden sonra “Şoray Kanunları” ile bilinen Turkan Şoray ’ın o “Sultan” kanunları yerle bir olmuş, “Mine” filmiyle birlikte yeni bir cizgiye girmiştir
Mujde Ar ’ın “Ah Guzel İstanbul” filminden sonra Turkan Şoray “Sen cesaret etmeseydin biz de edemezdik. Biz de seninle gorduk bir şeyin ucuzlatmadan, bayağılaşmadan olabileceğini.” acıklamasını yapmıştır.
5. Mujde Ar ise sinemada oncusu olduğu bu değişimin halka nasıl yansımaya başladığını şoyle anlatıyor;
“Onceleri filmlerde kadınla erkek opuşurken kamera gulun dikenini cekerdi. Ancak kamera bende kalmaya karar verdi. Kucuk kucuk opuşme sahneleri oluyordu. Medya bunu kacırmadı. Beni yerden yere vurdular. ‘Kaltak ’ gibi inanılmaz aşağılamalara maruz kaldım. Turk geleneklerine, orf ve adetlerine aykırıymışım. ‘Acaba doğru mu yapıyorum? ’ diye duşunmeye başladım. Ancak sokakta kadınlar yolumu kesmeye başladılar. ‘Cok şukur, oh be! Goruyoruz artık nasıl oluyor. ’ İnsanlar o gune kadar opmek icin diken arıyormuş.”
6. “İffet” ve “Şalvar Davası” filmleriyle devam eden surec izleyicinin alışık olduğu kadın prototipi icin sessiz bir değişim, sinemamızda ise devrimsel bir surecin on adımları gibiydi
Bu filmler sırasıyla; Sinan Cetin ’in “Cirkinler de Sever” (1981), Omer Kavur ’un “Ah Guzel İstanbul” (1981) ve “Gol” (1982), Kartal Tibet ’in “İffet” (1982) ve “Şalvar Davası” (1983), Şerif Goren ’in ‘Guneşin Tutulduğu Gun ’ (1983) filmleridir.
7. Bu filmlerin ardından Atıf Yılmaz ’la birlikte “kadın filmleri” sureci başlar ve bu surec sinemamızda daha sonra “Mujde Ar donemi” olarak anılacaktır
Bu surec 1984 yılında “Dağınık Yatak” filmiyle başladı. Daha sonra aynı ikili sırasıyla; “Adı Vasfiye” (1985), “Dul Bir Kadın” (1985), “Asiye Nasıl Kurtulur” (1986), “Ah Belinda” (1986) gibi kadın sorunlarının, hayallerinin ve arzularının işlendiği filmler cektiler.
8. Yine aynı donemde Yavuz Turgul, Şerif Goren, Halit Refiğ gibi yonetmenlerle de benzer temalı filmlere imza attı
“Fahriye Abla” (1984), “Gizli Duygular” (1984), “Teyzem” (1986) ve yonetmenliğini Şahin Kaygun ’un yaptığı “Afife Jale” (1987) filmleri bunlardan bazılarıydı.
9. Bu surecteki filmlerinde kadını cinsel nesne olmaktan cıkarıp kendi cinselliğinin oznesine donuşturur ve bu yondeki değişimin oncusu olur
Mujde Ar 80 ’li yıllarda daha tematik filmleri tercih etmeye başlamasını ise şoyle acıklıyor; “12 Eylul ’un etkisi cok fazla oldu uzerimde. Asılan gencler, idam cezaları, Ozal Turkiye ’si, değerlerin hızla yok oluşu, değişimi, aydın duşmanlığı… Orada şunu hissediyorsun: Karşı bir tavır icine girmeliyim ve kendimi geliştirerek farklı bir yerde var etmeliyim.”
10. Sinemamızda kadın devriminin “Mujde”sini ozluyoruz ve kendisini yeni yapımlarda tekrar izleme şansı yakalamayı temenni ediyoruz