Feminizm sozculuğu, Latince “kadın” anlamına gelen “femine” sozcuğunden turemiştir. Bir yaklaşım olarak ise feminizm, kadınların yalnızca kadın oldukları icin karşılaştıkları zorluklar, baskı, ezilmişlikle ilişkisini inceleyen; sınıf, ırk, ulus, din, dil vb. unsurlar cevresinde kadınların yaşadığı sorunları ele alan bir bilim alanı olarak değerlendirilebilir. Feminizm kadın-erkek ayrımcılığına karşı durarak karşı cinsler arasında her turlu ekonomik, siyasal, sosyo-kulturel ve toplumsal eşitliği savunur.
Feminizm algısının ortaya cıkışı 18. yuzyıl İngiltere ’sinde olmuştur. Akademik alana girişi ise 1972 ’de yayımlanan Mary Wollstonecraft ’ın “A Vindicatiion of the Rights of Women” adlı eseriyle olmuştur.
Peki, Turk tarihine baktığımızda Osmanlı ’da ilk feminist hareket neydi ve nasıl ortaya cıkmıştı? Bu soruyu cevaplamaya calışalım.
19. yuzyılda Osmanlı Devleti siyasal, sosyal, ekonomik ve duşunsel anlamda bir değişime uğradı, bu değişimden Osmanlı kadını da etkilendi

Ozellikle II. Meşrutiyet doneminde kadınlar toplumsal yaşamlarıyla ilgili birtakım taleplerde bulunmaya başladı
Anne ve eş rolleriyle sınırlanmış olan kadınlar, artık toplumsal yaşamda farklı bir statuye sahip olabilmek icin birtakım taleplerde bulunmaya başladı.
Kadınların bireysel olarak sesini duyurmasında basın etkin bir rol oynadı
Kadınlar icin cıkarılmaya başlanan dergi ve gazetelerde kadın mektuplarına yer verildi, kadınlarla ilgili bircok sorun dile getirilerek kadınların aydınlatılması amaclandı.
Sahibi kadın ve tum yazarlarının kadın olduğu ilk dergi Şukufezar ’dı ve Arife Hanım onderliğinde cıkarılmaya başlandı
1869 ’da donemin ilk feminist hareketine ait ilk yayın olarak Terakki-i Muhaderat isimli bir kadın dergisi cıkarıldı
Nuriye Ulviye Mevlan tarafından cıkarılan ve kadın hukukunu savunan Kadınlar Dunyası dergisi de ilk feminist dergiler icerisinde sayılabilir
Dergi tamamıyla kadınlara hitap etmekte ve yazar kadrosunu da kadınlar oluşturmaktaydı.
Tanzimat ’tan Cumhuriyet ’in ilan edildiği doneme kadar kadın dergi ve gazetelerinin sayısı 40 ’ı buldu
Bu dergiler kadınlara kendilerini birey olarak ifade etme, sorunlarını dillendirme ortamı sağladı.
Bireysel olarak seslerini duyuran kadınlar derneklerle orgutlu birlikler halinde taleplerini duyurma fırsatı buldu
Kadınlar ilk kez yardım derneklerinde orgutlendi

Bu dernekler mezhep ayrımı gozetmeksizin tum Osmanlı kadınlarına acık olan ve kimsesiz kadınlarla onların cocuklarına yardım etmeyi amaclayan derneklerdi.
1839 yılında II. Tanzimat Donemi ’yle kadın hareketlerindeki aktif mucadele devri başladı
Kadınların gosterdiği cabalar, ozellikle eğitim alanında birtakım haklara kavuşmalarını sağladı.
Kadınların cabaları 1910 ’lu yıllarda meyvelerini verirken “Kadın Hareketi” olarak adlandırılan kurumsal yapılanma sureci başladı
Osmanlı ’da ilk feminist orgut, 28 Nisan 1913 ’te kadın statusunun değerlendirilmesi amacıyla kuruldu
Osmanlı ’da ilk feminist orgut sayılabilecek nitelikteki orgutun adı “Teali-i Nisvan Cemiyeti” yani “Kadınların Durumunu Yukseltme Derneği”ydi
Bu orgutun oncusu Halide Edip Adıvar ’dı.
Kadınların Durumunu Yukseltme Derneği kadın – erkek eşitliğini savunarak cok eşliliğe karşı cıktı
Mucadeleler sonuc verirken 1917 ’de cıkarılan bir kararnameyle evlilik yasal bir cerceveye bağlandı ve kadınlara boşanma hakkı tanındı
Kanun aynı zamanda cok eşli evliliği kadının rızasına bağlayarak sınırlandırdı.
Derneğe uye olmanın tek şartı, kadın haklarını savunma ve yukseltme konusunda duyarlı olmak ve bu amaca yonelik calışmaya istekli olmaktı
Derneğin amacı, kadının calışma yaşamına ve toplumsal yaşama katılımının sağlanmasıydı
Amacı doğrultusunda dernek, kadını kuşatan ve kısıtlayan geleneklere, eşitsizliğe, eğitimsizliğe karşı bir mucadele başlattı ve toplumsal bir inkılabın gerekliliğini savundu.