
Teknolojinin ilerlemesi, sanayinin gelişmesi, nufusun coğalması gibi pek cok etken sosyal hayatı ve siyaseti belirlerken bazı mesleklerin doğmasına bazı mesleklerin de yok olmasına sebep oluyor. Dunya geleceğin meslekleri neler olacak diye tartışırken biraz soluklanalım ve zaman ilerledikce geride neler bırakıyoruz yakından bakalım istedik.
Yemenicilik, comlekcilik, sutculuk gibi eskiden yaygın olan ama zamanla yok olmaya yuz tutmuş mesleklerden bazılarını sizler icin listeledik. Bu listeyi hazırlarken de kendini bu mesleklerin kaydını tutmaya adamış Mehmet Ali Diyarbakırlıoğlu ’nun notlarından faydalandık. Kendisine de bu vesile ile bir selam edelim.
1. Yiyeceklerin eski tadı kalmadı: Kulekcilik
Yiyecekleri saklamak icin plastik kapların icat olmasından cok once ‘kulek ’ adı verilen tahta kovalar kullanılıyordu. Bu kulekler bal, pekmez, yoğurt gibi yiyecekleri uzun sure korumakla kalmıyor, yiyeceklerin lezzetine de lezzet katıyordu. Ancak gelin gorun ki, kulek kapların kullanımı zamanla azaldı; bu kapları ureten kulekciler de yok olmaya yuz tuttu.
Şimdilerde ulkemizde sayısı bir elin parmaklarını gecmeyecek kadar insan bu mesleği devam ettirmeye calışıyor ancak onlar da mesleklerini aktarabilecekleri cırakları bulmakta zorlanıyor. Hatta son kulek ustası olarak bilinen ve Kahramanmaraş ’ta yaşayan Mehmet Usta ’nın olumu, bu mesleğin de sonu olabilir.
2. DukkÂnı sırtında: Bileyicilik
Kasabın onune kucuk biley tezgÂhını cekmiş, kıvılcımlar saca saca bıcakları keskinleştiren bileyicileri gormeyeli yıllar oldu. Kaplumbağa misali ekmek teknesini sırtında taşıyan bileyiciler, tezgÂh actıkları mahallenin butun korelmiş bıcaklarını yeniden keskin hale getirdikten sonra, kor bıcakları nedeniyle domatesi doğrayayım derken mundar edenlerin derdine derman olmak uzere başka mahallelere yollanırlardı.
Şimdilerde kalan az sayıda biley ustası yaşam savaşı veriyor dersek abartmış olmayız. Kimi sırtında tezgÂhı ile kimi de kucucuk dukkÂnında mesleği devam ettirmek icin uğraşıyor ama devir kullan at devri; iş eskisi kadar rağbet gormuyor.
3. Organik sutun adresi: Sutculuk
“Suutcuu” bağrışı duyulduğunda evde bir telaş olur, elde kap kacak sokağa koşulurdu. Taze ve organik sut icmek o zamanlar luks değil, oldukca sıradandı. Şimdilerde ise organik sut bulmak ayrı bir meşgale.
Sutculer daha eskilerde bakır, sonraları ise aluminyum guğumlere doldurdukları sutleri dağıta dağıta giderken kimi zaman yanlarında eşek de olurdu. Sezercik – Oksuzler filmindeki Fıstık gibi pek de tatlı olurlardı.
4. Sandığa konan meslek: Yorgancılık
Az da olsa yorgan diktirme geleneği devam ediyor, yorgancılık da olmuyor belki ama deyim yerindeyse surunuyor. Her mahallede olan yorgancıyı, şimdilerde sadece belli mahallelerde bulmak mumkun. Yorgancı, kızılcık sopasıyla dovduğu pamuğu astarladıktan sonra pamuğu sabitleme dikişi atar.
Bu işlem tamamlanınca sıra yorgancının marifetlerini gosterdiği yuz dikme işlemine gelir. Her yiğidin ayran icişi farklıdır misali her yorgancının da yorgan dikimi kendine hastır. Bitirdiği yorganı duvarına asan yorgancı, hem sipariş verene yorganın hazır olduğu mesajını verir hem de eserini sergiler.
5. İğneden caydanlığa ne ararsan bulunur: Cercilik
Ulaşımın zor, alışveriş yapmanın da kolay olmadığı zamanlardan kalma bir meslek cercilik. Coğu zaman katırın sırtına yuklenen toplu iğne, caydanlık, ibrik gibi eşyalar satılmak uzere koy ve kasabalara goturulurdu. Bir iğne ya da tepsi almak icin kasabaya inmeyen, inemeyen koylulerin ayağına bunları goturen cercilere, Anadolu ’nun bazı bolgelerinde hÂl rastlamak mumkun.
6. Tam anlamıyla el emeği goz nuru: Yemenicilik
Yemeni, ilk defa Yemen ’de Yemen-i Ekber isminde biri tarafından yapılan ve sonra ismiyle anılan bir ayakkabı ceşidi. Osmanlı doneminde Yemen uzerinden Guneydoğu Anadolu ’ya ulaşan yemeniler, zamanla yorenin geleneksel kıyafetlerinden biri haline gelmiş.
Yemeni ustaları da zamanla artmış. Ancak gunumuzde yemeni ustası bulmak oldukca guc. Ayakkabı uretiminin artması ve ucuzlaması, yemenilere olan ilgiyi azaltmış. Bu nedenle gunumuzde, Gaziantep ve Kilis ’te yemeni dikmeye devam eden iki usta kaldığı biliniyor.
7. Şık ama eskisi kadar moda değil: Şapkacılık
Beyoğlu Hazzopulo Pasajı ’nda zamana direnen Madam Katia, annesinden oğrendiği şapkacılığı zor da olsa devam ettirmeye calışıyor. Sadece o mu? Balıkesir ’in Şapkacı Sucai‘si ve daha nicesi şapkacılık mesleği olmesin, diğer kuşaklara da aktarılsın diye uğraşıyor. Ancak şapka takmak eskisi kadar “moda” değil. Klişe deyimle, “Beyoğlu ’na şapkasız cıkılmayan gunler” geride kaldı.
8. RengÂrenk dunyaya acılan bir kapı: Macunculuk
Macuncular bir donemin en populer kişileriydi cocuklar icin. Macuncunun onunden gecerken tum cocukların ağzının suyu akardı. Gullu, naneli, limonlu macunları alan cocuğun keyfine diyecek olmazdı.
Macun satanların coğu macunu yapan kişiler olur, macunun lezzeti bu kişilerin hunerine gore değişirdi. Ancak cocukların macuna gosterdiği rağbetin azalmasıyla neredeyse ortadan kaybolan macuncular artık sadece Ramazan eğlencelerinde ve bayramlarda gorunur oldu.
9. Yaşlanınca kıymetini anlarsın: Bastonculuk
Zonguldak ’ın Devrek ilcesinde populerliğini koruyor bastonculuk. Carşı icinde, baston yapıp satan yaklaşık 15 dukkÂn var. Ancak bu dukkÂnların kapanması demek, bastonculuğun da bitişi demek bir nevi. Her ustanın yeteneklerini konuşturduğu bastonculuk da kaybolmaya yuz tutmuş meslekler arasında ust sıralarda.
Eğer yolunuz bir gun Zonguldak ’a duşerse, baston dukkÂnlarını gezmeyi ihmal etmeyin. Umarız siz gidene kadar bu guzel dukkÂnlar ve onların yuzyılların mirasını yaşatan zanaatkÂrları yerinde duruyor olur.
10. Tak sepeti koluna…: Sepetcilik
Eşya taşımada kullanılan sepetler genellikle sorgun ağacı, saz, kamış, kestane ağacı gibi bitkilerin dallarından yarılarak elde edilen şeritlerle orulur. Ama tabii ki bu sepetlerin taşıdığı tek şey eşya olmaz; evin yolunu doğrultamayacak derecede sarhoş olanlar, bu sepetlerin abisi kufelerde taşınır. Kufecilik malum gunumuzde yok, sepetcilik de desteklerle ayakta duruyor.
11. Bilgisayardan once bilgisayardan sonra: Arzuhalcilik
“Bir maruzatım var bu akşam sana
Al kalemi ele yaz arzuhalci
Ne varsa icimde dokerim valla
Hicbir şey gizlemem soz arzuhalci”
demiş şair. Bilgisayarlar henuz hayatımızın her alanını kaplamadan once resmi makamlara yazılacak bir dilekce var ise gidilir, daktilosu başında oturan arzuhalciye yazdırılırdı. Ama gunumuzde daktilonun yerini bilgisayar aldı, arzuhalcilerin işleri de yok denecek kadar azaldı.
12. Toprağa sanatsal dokunuş: Comlekcilik
Plastiğin yediği mesleklerden biri daha, comlekcilik. Eskiden her turlu yiyecek ve iceceği saklamak icin kullanılan ve her evde bulunan comlekler, buzdolabının ve plastik kapların coğalıp ucuzlaşmasıyla daha az kullanılır olmuş.
Coğu comlek ustası, hayatta kalmak icin zamanla hediyelik eşya yapımına donmuş. Ancak bu da gecmişi binlerce yıllık mesleği hayatta tutmada pek başarılı olamıyor. Ustalar hem mekÂn hem de kil bulmakta zorlanıyor, coğu zaman maliyetleri bile cıkaramıyor.
13. Zaman uzerine ince bir calışma: Saat Tamirciliği
Saatin ilk defa seri olarak uretilmesi yaklaşık iki yuzyıl once ABD ’de oldu. Seri uretim ile birlikte yaygınlaşan saat kullanımı gunumuzde yerini cep telefonuna bıraktı. Şimdilerde saat takmak bir zevk işi. Saati oğrenmek icin illa saat kullanmak gerekmiyor. Bu nedenle de eskilerde cok revacta olan saat tamirciliği işi, tarihe ha karıştı ha karışacak.