
Ofis ortamı her zaman gergindir. Mutlaka aksilikler cıkar, sevmediğiniz veya anlaşamadığınız mesai arkadaşlarınız, konuşmak istemediğiniz muşterileriniz, yuzunu gormeye dayanamadığınız mudurleriniz, sinir bozucu patronlarınız olmuştur. Kimisi bunları takmaz, kimisi takar ama belli etmez icine atar, kimisi bağırır cağırır, kimisi de istifasını basar gider. Şimdi bunların hicbirini yapmayıp aniden conta yakanlara ve neden conta yaktıklarına bakalım. Kalplerimiz sizinle cinnet yurekli insanlar.
1. Telefonla konuşurken kendini kaybeden mesai arkadaşları kadar sinir bozucu cok az şey var.
2. Bozulan ve duzelmemek icin mucadele veren ofis ekipmanları hangimizi deli etmiyor?
3. Beklendiği ve defalarca istendiği halde gelmeyen mailler de sabrımızı sınıyor.
4. Devamlı revize yiyen calışmaların cıldırttığı biri galiba. Direkt monitoru boyadı adam.
5. Abimizin bir turlu birbirini gormeyen yazıcı ve bilgisayar sıkıntısına bulduğu dahiyane cozumu ayakta alkışlıyoruz.
6. Uyuz mesai arkadaşları da bitsin artık.
7. Peki tam da en lazım olduğu anı bekleyip, en acil işiniz icin uğraşırken donan bilgisayarlar?
8. Şakacı ofis arkadaşları da uyuz olanlarla yarışır, hatta gecer.
9. Ablayı butun şirket ici maillere ekliyorlar galiba.
10. Ne istediği belli olmayan memnuniyetsiz muşterilerden bezmiş bir abimiz.
11. Herkesin ofisi dort duvarın icinde değil tabii.
12. Bir şey anlatırken dinlemeyip herkesin dikkatini dağıtanlara bunu yapmayı istemeyen yoktur herhalde.
13. Elli defa anlatmanıza rağmen hala işini yanlış yapan acemiler de cıldırtır insanı; ama anlamak da lazım, hepimiz acemiydik bir zamanlar.
14. “Şakacı” iş arkadaşları buyuk problem buyuk.
15. Devamlı bozulan fotokopi makineleri ve biten tonerler de insanı deli eder.
16. Yine tam zamanında bozulan bilgisayarlar.
17. Cakallık peşinde koşan iş arkadaşları da bitmez.
18. Adam sinirden samuray olmuş, kılıc getirmiş. Kılıctan gecirdi her yeri.
19. Alo, bilgi işlemi arama hallettim ben.