Şirket calışanlarına eğitim dediğimiz an, bircoğunun (tamamının değil tabii ki) yuzu duşuyor. Eğitimlere ya zorunlu olarak ya da gonullu olarak katılmak istiyorlar cunku iş yukunden kurtulmasını ve masasından kalkmasını sağlıyor. Şirket eğitimlerinin neredeyse tamamı (%90 ını) sıkıcı. Bir coğu korku filmi gibi… Sabit bir şekilde oturup bir kişinin anlattıklarını dinlemek zorunda olduğunuz kahveli yemekli bir tutsaklığa donuşuyor. Bu listemizde, şirket eğitimlerinde sıklıkla yapılan 6 yanlıştan bahsedeceğiz. Keyifli okumalar…
1. Eğitimlerin calışanların ihtiyaclarına bakılmaksızın belirlenmesi
Şirketler eğitim almaları gerektiğini fark ettikleri an yoneticiler ile insan kaynakları (insan kaynakları olmadığı zaman sadece yoneticiler) bir araya gelerek eğitimin konusunu belirliyorlar. Bazen de ilgilerini ceken bir eğitimi calışanlarının ihtiyacı olup olmadığını duşunmeden hemen uygulamak istiyorlar. Sonuc olarak katılımcıların bir coğu icin katılımı zorunlu, sıkıcı ve ilgilerini nadiren ceken eğitimler ile karşı karşıya kalıyor. Bu durum katılımcıların şirket eğitimlerine karşı bir direnc gostermelerine neden oluyor.
2. Eğitimi geleneksel yontemleri kullanarak veren kişilerle calışmak
Kurumlar, eski alışkanlıklarımız olan geleneksel yontemler ile eğitim vermeyi tercih etmeye devam ediyor. Okul hayatına adım attığımız andan itibaren bize tek bir doğruya ve tek bir bakış acısına gore duşunmeye zorlayan bir sistemin dayattığı ezberler ile iş hayatına atılıyoruz. Deneyime, uretkenliğe, yaratıcılığa, eleştirel duşunme becerileri elde etmek icin iş hayatımızda yeniliklere ihtiyac duyarken, kurumlar eğitimlerini geleneksel yollar ile verdiği surece calışanlarını geliştirmek yerine oğrenmekten kacınmaya itiyor. Duşunun ki bir 8 saatlik eğitimde 8 saatin tamamında karşınızdaki kişi bir PowerPoint sunumunu acıyor ve slaytlarda yazanları okuyor. O an orada olarak oğrenebileceğimiz tek şey sabretmek… Bu şekilde eğitimleri bırakmalı ve yeni nesil oğrenme yontemlerini kullanan eğitim kurumları ile calışmaya başlamalıyız.
3. Eğitimleri eğlenceli olmasını isterken “Ben Bilmem Eşim Bilir” yarışmasına cevirmek
Yoneticiler ve insan kaynakları, calışanların eğitimlerini eğlenceli hale getirmek ve sıkıcılıktan kurtarmak icin takım calışması eğitimlerinde aşırıya kacabiliyor. Bu sefer de oğrenmek istenilen yerine yarışmalarda kazanmaya calışan bir grup calışanı izliyoruz. Takım calışması ya da motivasyon eğitiminde dev Jenga yapanlar, nehri aşmak icin halat ve tahtalar ile kopru kurmaya calışanlar, sakatlananlar vb. pek cok durumla karşılaşılıyor. Bu eğitimler şirketlerin istedikleri yetkinliklerin kazanılmasını sağlamadığı gibi eğitimleri de sadece eğlenceli yarışmalar dizisi haline getiriyor. Bu eğitimler şirketin eğitimlerini parti havasına bururken oğrenmek isteyen, kendisini geliştirmek isteyen calışanlarının ihtiyaclarını karşılayamıyor.
4. Eğitimlerin cıktılarını olcmek icin vakit ayırmamak
Şirketlerin eğitimlerin ardından oluşan oğrenme durumunun kalıcı olup olmadığını olcerek değerlendirmeye ihtiyacı var. Calışanlarının katıldıkları eğitimleri değerlendirmesi, oncesi ve sonrasında iş hayatına ve ozel hayatına neler kattığının gozlemlemesi ve raporlaması şirketler icin cok onemli. Eğitim kurumu unlu isimlerle calışsa da calışanlarına bir şeyler katamadığı eğitimleri aldırmamalı ve alternatif kurumlar araştırarak en cok verim sağlayacağı eğitmenler ile calışmalıdır. Cunku bir kurum calışanlarına verdiği değeri, kaliteli eğitimler ve kendilerini geliştirme şansları yaratarak gostermektedir.
5. Calışanları icin farklı seviyelerde eğitim programları oluşturmamak
Eğitimi sureclere yayarak butuncul bir program oluşturmak yerine, rastgele eğitimler koymaya calışmak. Şirketlerin bir coğu yeni calışanlarına kısa oryantasyonlar duzenliyor ve gerekli bilgileri aktarmaya calışıyor. Calışanının hangi ayda hangi eğitimleri alarak nasıl bir gelişim yolu izleyeceğini cizmeye calışan şirketler de var. Ancak bunların bir programı olmadan yapmaya calışan pek cok şirket var. Calışanların ne zaman ne tur bir eğitim alacağını planlamadan, anlık kararlar ile eğitimler almaya calışan şirketler ne yazık ki oğrenen ve gelişen bir kurum olmaktan hızla uzaklaşıyor. Bu nedenle şirketlerin farklı seviyedeki calışanları icin ozel programlar tasarlaması ve bunların takibini yapması gerekmekiyor.
6. Calışanları mesai saatleri dışında eğitimlere katılması icin zorlamak.
Şirketler calışanlarından, mesai saatlerini yoğun bir şekilde iş ile gecirmesini istiyor. Bu konuda yapılan araştırmalar calışanlarını rahat bırakmanın daha verimli bir calışma ortamı sunduğunu gosteriyor. Bir cok firma Facebook ve Google ’ın ofisleri gibi ofis ortamları yaratmaya calışıyor. Calışanlarını eğitim icin mesai saatleri dışına yonlendiren şirketler farkında olmadan calışanlarının motivasyonlarını duşuruyor ve yorulmasına neden oluyor. Bazı şirketler de e-oğrenme platformları ile anlaşarak calışanlarının eğitimlerini istedikleri zaman alabilmesi icin eğitimler ile donatıyor. Bu da yine calışanın mesai dışında bir vaktini kullanarak iş ile ilgili bir konuda calışması anlamına geliyor. Bu durum calışanın sosyalleşememesini, iş cıkışında farklı etkinliklere katılmamasını ya da uykusundan feragat ederek bu eğitimleri alması anlamına geliyor.