Ekonomideki dalgalanmaların yanı sıra her şey normal olduğunda bile gecinmek, tum ihtiyaclarımızı eksiksiz bir şekilde karşılarken para biriktirebilmek neredeyse imkansız. Bircok insan maaşını aldığı an nereye gittiğini anlamadan bittiğini fark ediyor. Birikmiş kredi borcları, kredi kartları, kira, faturalar, giderler ya da o ay aniden gelişen bir durum karşısında plansız harcanan para. 50/30/20 Kuralı ise maaşınızı ya da elde ettiğiniz geliri aldıktan sonra nasıl kontrol edebileceğinizi ve aynı zamanda nasıl para biriktirebileceğinizi anlatıyor…
Bircok insan elde ettiği geliri sağlıklı bir şekilde yonetemediğinden, bircok ihtiyacını ve zorunlu giderini karşılayamadığından şikayet ediyor
Cevremizde parasını verimli bir şekilde harcayıp, tum zorunlu giderlerini tamı tamına karşılayıp, sosyal hayata butce ayırıp bir de uzerine para biriktirenler oldukca az sayıda. Maaşı ya da elde ettiği geliri alır almaz farkında olmadan harcayan, ay sonunu zor getiren ve bir turlu “Nereye harcadım ben bu parayı?” sorusunun cevabını bulamayanlar ise coğunlukta.
Geliri verimli bir şekilde yonetebilmek icin ise dunyada ve Turkiye ’de en cok kullanılan yontemlerden biri 50/30/20 Kuralı. Bu kural aslında gelirinizi 3 ’e bolmenizi sağlıyor
Maaşınız ya da elde ettiğiniz gelir elinize gectiği an paranızın yuzde 50 ’sini temel ihtiyaclar, yuzde 30 ’unu sosyal harcamalar ve yuzde 20 ’sini ise biriktirmek icin ayırmanız gerekiyor
Bir ornek uzerinden ilerlemek gerekirse aylık 2500 Lira gelir elde eden biri parasının 1250 Lirasını yani %50 ’sini kira, faturalar, ev kredisi gibi uzun vadeli borclar, yol vb. giderlere ayırmalı
Parasının %30 ’unu yani 750 Lirasını ise sosyal ihtiyaclar, dışarıda yemek yeme, vakit gecirme, tiyatro, konser, tatil planı ya da keyfi alışverişler icin ayırmalı
Son olarak %20 ’sini ise birikim, borc ve yatırım icin ayırmalı
%30 ’luk kısım ay sonunda arttığında bu para %20 ’lik kısma eklenebilir. Ancak %30 ’luk yani sosyal ihtiyacları icin ayrılan kısım beklenenden erken bittiğinde asla diğer iki kısımdan para alınmamalı
Bircok insanın parasını yonetememesinin nedeni sosyal ihtiyaclarına farkında olmadan fazla para harcayıp, zorunlu giderleri oderken zor durumda kalması. Bu noktadan sonra her şey kontrolsuz ilerliyor
Bu kuralı uygularken harcama alışkanlıklarınızı da inceleyebilirsiniz. Orneğin kucuk miktarlarda ama sık sık yaptığınız harcamalar ekonominize buyuk oranda etki ediyor olabilir
Orneğin oğlen ictiğiniz kahveler, hafta sonu yalnızca bir gunde harcadığınız orantısız paralar, sigara ya da alkol giderleri…
Eğer giderleriniz cok fazla ise ve bu nedenle birikim yapamıyorsanız kısabileceğiniz gider kalemlerine bakmalısınız. Orneğin kullandığınızdan fazla telefon faturaları, gitmediğiniz spor salonu uyeliği ya da pek fazla kullanmadığınız başka bir hizmetin uyelik bedeli…
Maaşınıza gore cok yuksek kiralı ve doğal olarak masraflı bir yerde yaşıyorsanız bu noktada sosyal giderlerinizi kısarak dengeyi oluşturmanız gerekebilir. Bu dengeyi bulmak icin ise taşınmanız cok daha mantıklı olacaktır
Eğer hicbir keyfi gider yoksa ve hepsi gercekten zorunlu harcamalar ise bu dengeyi oturtup para biriktirebilmek icin ek gelir yaratmalısınız
Paranızı yonetebilmekteki en onemli nokta ise paranızı aldığınız an 50/30/20 sıralamasına gore tum giderlerinizi ve birikimleriniz baştan hesaplamak ve buyuk resmi en başından gorebilmek
Boylece o ay ne kadar keyfi harcama yapabileceğinizi ya da ne kadar kemer sıkmanız gerektiğini paranız henuz elinizdeyken gorebilir ve onleminizi alabilirsiniz.
Bu yontem bircok gelir grubundan insan icin oldukca verimli sonuclar doğuruyor. Paranızın az ya da cok olması değil elinizde olan miktarı ihtiyaclarınıza ve giderlerinize uygun yonetebilmeniz cok daha onemli…
Bu kuralı 50/30/20 oranlarında uygulayamıyorsanız bile elde ettiğiniz gelirden oncelikle zorunlu giderlerinizi, borclarınızı ve yapmak istediğiniz birikimi ayırarak kalan parayla bir denge bulmaya calışabilirsiniz