
Hayatımızın buyuk bir kısmı mutluluğu aramakla geciyor. Ancak mutluluğu sadece arıyor, genellikle neyin bizi mutlu ettiğini bulamıyor, bulsak da cesaret edemiyoruz. Hayatımızı para kazanmak gayesiyle tuketirken kazandığımız paranın coğunluğunu mutlu olmak icin değil bizi mutlu etmeyen şeylere harcıyoruz. Ya da tam tersine vaktimizin coğunu bizi mutsuz eden şeylerle tuketiyoruz. Tum bunlarla ilgili, ekonomide ve bircok alanda etkili olan ve hayatı anlamamızı sağlayan bir kural var: 80/20 Kuralı!
Bu kuralı derinlemesine kavramak yine hayatın her alanında farklı bir bakış acısına sahip olmamızı sağlayabilir. Azın ne kadar cok olabileceğini, ne kadar fazla etki edebileceğini gormemizi sağlayabilir. Peki nedir 80/20 Kuralı?
Pareto İlkesi de denen bu kural ilk olarak 1906 ’da İtalyan ekonomist ve sosyolog Vilfredo Pareto tarafından ortaya atıldı
Vilfredo Pareto, İtalya ’nın gelir dağılımını incelerken ulkedeki zenginliğin yuzde 80 ’ni nufusun yuzde 20 ’sine ait olduğunu gordu. Diğer ulkeleri de aynı şekilde inceleyen Pareto aynı durumun olduğunu gordu. Ulkelerdeki zenginlik vatandaşların cok kucuk bir kısmının elindeydi. Şu anda da tum dunyada durum aynı. Gelir oldukca adaletsiz bir şekilde dağılıyor ve milyarlarca insan acken belli bir kısım aşırı zenginlik icinde yaşıyor.
Aslında bu eşitsizlik sadece ekonomide değil bircok alanda goruluyordu. Hayatımızda da cabalarımızın ya da girdilerimizin yuzde 20 ’si sonucların yuzde 80 ’ini doğuruyor
Bu kuralı en cok kullanan kurumlar arasında markalar ve işletmeler de bulunuyor. Kurala gore muşterilerin yuzde 20 ’si, cironun yuzde 80 ’ini oluşturuyor
Yani herhangi bir işletme muşterilerinin sadece yuzde 20 ’sini elinde tutarak cirosunun yuzde 80 ’ini kazanabiliyor ve bu da ayakta kalması icin yeterli oluyor.
Bir başka alan ise muhendislik! Yapılan araştırmalarda cıkan arızaların yuzde 80 ’ini modullerin yuzde 20 ’sinden kaynaklandığı gorulmuştur
Bizim icin onemli olan ise 80/20 Kuralı ’nın gunluk hayatımıza etkisi. İş yaşamı, yaşam bicimi, maddi varlıklar, hedeflerimiz ve daha pek cok şey
Orneğin sahip olduğumuz kıyafetlerin sadece yuzde 20 ’sini, zamanımızın yuzde 80 ’inde giyiyoruz. Yani cok daha az kıyafetle bir eksiklik hissetmeden yaşayabiliriz. Bu da akla direkt olarak minimalist bir yaşam bicimini getiriyor
Vaktimizin yuzde 80 ’i, tanıdığımız insanların yalnızca yuzde 20 ’siyle geciririz
Bu kuralı iş yaşamında da uygulamak mumkun. Performansınızı en yuksek seviyeye cıkarmak icin gelirinizin buyuk bir kısmını oluşturan hizmet ya da urunlere odaklanın
Gelirinizin yuzde 80 ’ini oluşturan hizmet ve urunlere odaklanın. Yani işin yuzde 20 ’sine odaklanıp o işi en iyi şekilde yaparak yuzde 80 geliri verimli bir şekilde elde edin. İş yaşamında ise asıl sorumluluklarınıza odaklanıp asıl işinizi en iyi şekilde yapmaya calışın. Size yuk olan, işinizi yavaşlatan işleri mumkunse başkalarına devredin. Boylece asıl işinizdeki performansınız en yuksek seviyeye cıkacak.
Kişisel zamanımızı yonetirken de bu kuralı goz onunde bulundurmalıyız. Orneğin ne kadar vaktimiz olursa olsun elimizdeki işi sahip olduğumuz zamanda bitirebiliyoruz. Ne daha az ne daha fazla
Ama aslında vaktin yuzde 20 ’lik kısmında verimli olarak işin yuzde 80 ’inini rahatca tamamlayabiliriz. Bunun yerine coğu zaman o işi sahip olduğumuz vakte yayıyor ve sahip olduğumuz zamanın yuzde 80 ’ini başka işlerle oyalanarak geciriyoruz. Bu ise zaman kaybına yol acıyor.
80/20 Kuralı tum hayata yayılabilecek kadar esnek bir kural. Basitce cıktıların coğunu, cabanızın az bir kısmıyla elde ediyorsunuz. Orneğin bir sınava hazırlanıyorsanız soruları %80 ’ini oluşturan konuların %20 ’sine odaklanın
Boylece sınavda cıkacak konuların yuzde seksenine hakim olacak ve tum sorularda şuphe duymak yerine soruların yuzde 80 ’inden emin olacaksınız.
Bu oran coğu zaman değişse de asıl odaklanmamız gereken nokta azın ne kadar cok olabileceğidir. Hayatımızdaki her duruma bire bir uyum sağlamasa da bu kurala gore duşunmek hayatımızdaki riskleri azaltabilir, duzeni sağlayabilir ve farklı bir duşunme bicimi kazandırabilir
Temelde nedenler ve sonuclar arasındaki denge eşit değildir, hatta oldukca dengesizdir. Hayatınızı bu dengesizliğin farkında olarak duzenleyin. Her neden ve her sonuc aynı oneme sahip değildir
Kaynak; 1 2