Kriz sureclerinde bircok beyaz yakalı panik halinde acele kararlar vermek durumunda kalıyor ya da bırakılabiliyor. Bu durumun icinde bulunmuş ya da bu duruma şahit olmuş olabilirsiniz. Aniden gercekleşen bu beklenmedik olaylar bizi kaygı noktasına cıkarıp coğu zaman da yanlış kararlar almamıza neden olabilir. Bununla başa cıkmak icin aklınızdan cıkarmamamız gereken şey ise VUCA dunyasında yaşıyor olduğumuz gerceği.
VUCA nedir?
“Peki bu VUCA dunyası nedir?” diye soranlar olabilir. Kısaca volatility (ucuculuk), uncertainty (belirsizlik), complexity (karmaşıklık) ve ambiguity (muğlaklık) kavramlarından turetilen VUCA ’dan bahsedecek olursam, halihazırda yaşadığımız ve bizim etki alanımızın dışında olumlu/olumsuz değişkenlerle dolu dunya. Bu hızla değişen ve belirsizliklerle dolu dunyada hayatta kalmanın tek yolu ise değişime ayak uydurmaktır.
Zira değişkenlerle dolu yeni dunyamızda yaptığınız senaryo bazlı stratejilerinizin sadece “A” ve “B” plan orguleri sizin icin yetersiz kalabilir. Bu klasik anlayışların yerini artık ihtimallerin ic ice gectiği surecler aldı.
Senaryo Bazlı Strateji ve Kriz Yonetim Planları gibi calışmaların ne kadar hayati oneme sahip olduğu şirketler veya yoneticiler tarafından icselleştirilmeli, hatta calışma kulturlerine dahi bu algı yerleştirilmelidir. Aslında bahsettiğim bu kultur anlayışını yeni nesil yonetim danışmanlığında “hijyen faktoru” olarak tanımlıyorum. Piramidin ilk basamağında yer alan bu olmazsa olmazı sağladığınız zaman şirket ve birey olarak yaşadığımız VUCA dunyasının icinde kendinize ozel konfor alanları yaratabiliriz.
Bu kriz planlamalarının fonksiyonel faydalarına gelin hep birlikte bir goz atalım…
1. Calışan verimliliği artar
Krize hazırlıksız yakalanan calışan, iş onceliklendirmeleri konusunda yonunu kaybedebilir. Bu cok insani bir davranıştır. Krizin bizi goturduğu kaygı noktasında neokorteksimizi kilitler ve rasyonel duşunmemiz imkansız hale gelebilir. Bu kargaşa ortamında calışan, mevcut iş takibini kacırabilir veya mevcut işlerine gostermesi gereken ozeni yeterince gosteremeyebilir. Bu acığa cıkan “verimsiz” sonuc ise calışanın şirkete katkısını ve işinde calışma motivasyonunu kaybetmesine neden olabilir. Unutmamanız gereken şey, karşılaşacağınız olumsuzlukları VUCA dunyasında sıfırlamanızın mumkun olmadığı, fakat oluşacak zararın etkisini indirgemenin sizin elinizde olmasıdır.
2. Kaygı alanına gecmez
Kriz ortamında tahmin edebileceğiniz uzere paniklemeye başlarız. Panikleme duygumuzla beraber gitgide mantıklı kararlar alamamaya başlarız. Bu durum daha onceden yaşanmamış ya da hazırlıklı olunmamış bir vaka karşısında hareketsiz kalma halidir. Cunku insanlar bu tarz durumlarda stres altında karar vermek yerine konfor alanlarına cekilip aksiyon almaktan kacınırlar. Netleştirmek icin ornek verecek olursam, hepimiz 2018 ’in son ceyreğinde Turkiye ’nin yaşadığı ve halihazırda etkisi devam eden doviz krizini biliyoruz. Ama benim dikkat cekmek istediğim nokta, calışanlar arasındaki tutum farkları olacak. Bariz gozlemlediğim farklı davranışlara sahip iki grup vardı: Gecmişte benzer krizler atlatmış bu konuda tecrubeli insanlar ve ilk defa boyle durumla karşılaşan insanlar. Bu iki grubun kriz algısı arasında gozle gorunur farklılıklar mevcuttur. Deneyimleyenlerin kafasında daha fazla denenmiş/denenmemiş plan orguleri var. Bu tecrubeleri sayesinde onceliklendirmelerini aksatmadan, diğer gruba nazaran daha cesur hamleler yapabilirler. Şirketler ve bireyler ise hazırladıkları kriz yonetim surecleriyle birlikte deneyimsizliğin/yeni oluşumların dezavantajını indirgeyebilir. Bu sayede VUCA dunyasında calışanların kaygı alanlarına gecmelerine fırsat vermeyebilirler.
3. “Hız”
Değişkenlerle dolu dunyamızda hızın ne kadar onemli bir yere sahip olduğunu yazının başında da vurgulamıştım. Bu farkındalık, yeni nesil danışmanlığın sunduğu kriz yonetim planlarından en kritik olanıdır. Şirketler onceden aldıkları tedbirler ve “guncel” olasılık duzenlemeleriyle birlikte kendilerine cevik donuşum imkanı sağlayabilirler. Sahip oldukları hız anlayışları ve adaptasyon yetenekleri sayesinde gerek rakipleri arasında gerekse kendi sektorlerinde oncu konuma gelebilme fırsatı yakalayabilirler.
4. Bağlılık/Sadakat
Son olarak, bu yonetim anlayışının calışan ve muşteri ilişkisi arasındaki bağdan bahsedeceğim. Halihazırda icinde bulunduğu kriz ortamında tutarsız davranan ve gerekli guveni calışanına veremeyen şirketler; verimliliklerinden tutun, calışan memnuniyetine kadar yatırım yaptıkları bircok alana zarar verebilir. Bunların sonucunda calışanlar markayı sahiplenmemeye ve bu durumu yaptıkları iş cıktılarına yansıtmaya başlar. Muşteri tarafı ise gerekli ozeni ve alakayı markadan gorememeye başlar. Bu şirket dongusundeki kırılma hem ic hem de dış muşterinin markaya olan guvenin sarsılmasına neden olur.
Yeni nesil danışmanlıkta kriz yonetiminin onemi kısaca planlama, hız, adaptasyon ve guvenden oluşmaktadır. Olası kriz ortamından minimum hasarla cıkmak isteyen bireyler/şirketler, VUCA dunyasında yaşadıklarını akıllarından bir dakika olsun cıkartmamaları gerekmektedir.