
Coğu kişi iş yerinde, gunluk hayatta olduğundan cok daha farklıdır. İş yerinin resmi havası, ciddiye alınma ihtiyacı ve takip edilmesi gereken kurallar derken bir coğumuz adeta farklı bir kişiliğe burunuyoruz. Eğer calışırken mideniz bulanıyor, boğazınız duğumleniyorsa yalnız değilsiniz. Bu yazımızda iş yerinde hissettiğiniz ağır duygulara isim koymanıza yardım etmeye calışacağız.
ABD, Nevada ’dan bir psikolog olan Tanisha Ranger, “Anksiyetenin ozunde bir korku vardır” diyor: “Anksiyete ya da kaygı yaklaşan bir felaket korkusudur. Adını koyamazsın; ne olduğundan emin olamazsınız.” Anksiyete, kişinin endişe, korku ve stresle ilgili bir durumda yaşadığı normal bir tepkidir. Ancak anksiyete bozukluğu, tekrarlayan ve kronik endişe hissi, aşırı kaygı, korku, stres ve fiziksel semptomlar gibi belirtilerle kendini gosterir. Bu belirtiler, kişinin iş ve sosyal hayatını etkileyebilir ve genellikle terapi veya ilac tedavisi gibi profesyonel yardım gerektirir.
İş yerinde hissettiğiniz kotu duygulara karşı koymanın ilk adımı, bunların nereden geldiğini belirlemektir. Aşağıda listelediğimiz ozelliklerden hangisinin size yakın hissettirdiğine bir bakın👇
1. Mukemmeliyetcilik Amerika ’daki iş goruşmelerinin olmazsa olmaz sorusu, adayların en buyuk zayıflıklarıdır. Bu soruya verilen en populer yanıt ise “mukemmeliyetcilik”tir. Cunku kendinizden ve başkalarından fazla yuksek beklentilere sahip olmak genellikle patronların hoşuna gider.
Ama fazla mukemmeliyetci olmak bir anksiyete belirtisidir. Psikolog Nikki Lacherza-Drew, kaygı bozukluğu yaşayan kişilerin coğunlukla bu ozelliğe sahip olduğundan bahsediyor.
“Mukemmeliyetcilik kontrolle ilgili. Bir şeye sahip olmak ya da kimin olacağını kontrol edebilmek,” Bu ozelliğe sahip insanların takım projelerini genellikle kendileri ustlendiklerini soyleyen Lacherza-Drew bu kişilerin kendi yollarının en iyi yol olduğuna inandıklarını belirtiyor.
Ancak inanılmaz derece yuksek standartlara sahip olmak, sizi ve sizinle birlikte calışan herkesi perişan eder. Lacherza-Drew, mukemmeliyetcilerin son derece eleştirel olduğunu ama yapıcı bile olsa kendilerine karşı yapılan eleştirileri kaldıramadıklarını soyluyor.
Lacherza-Drew ve bircok psikoloğa gore, mukemmeliyetci kişilerin oz saygısı duşuktur ve buyuk bir başarısızlık korkuları vardı. Bu insanlar başarısız olmamak icin buyuk bir caba sarf eder ve bunun yolunun da mukemmel olmaktan gectiğine inanırlar. Ancak bu durum oldukca ironiktir cunku mukemmellik asla elde edilemez. Mukemmeliyetci insanlar, mukemmeli yakalamak konusunda başarısız olmaya mecburdur.
Eğer siz de bu kişilik ozelliğine sahip olduğunuza inanıyorsanız, yavaş yavaş kendinize şefkat gostermeyi deneyin. Ulaşılması imkansız standartlarınızı fark edin ve “Bu da boyle olsun.” ve “Yeterince iyi.” demeye calışın.
2. Her zaman başkalarını memnun etme İnsanların beğenisi kazanmak icin surekli olarak başkalarının isteklerini yerine getirme eğiliminde olma durumuna “people pleasing” denir. Bu kişiler, başkalarının kendilerine olumlu bakmasını sağlamak icin kendi isteklerini veya ihtiyaclarını ikinci plana atarlar ve başkalarını memnun etmek icin ellerinden geleni yaparlar. Bu davranış deseni, kişinin kendi hayatını ve mutluluğunu etkileyebilir ve bazen insanların istismarına veya suistimaline yol acabilir. Bu kelimenin direkt olarak bir Turkce karşılığı ne yazık ki yok.
Başkalarına yardım etmek, sizi ofiste sevilen biri yapar tabii ki. Sonucta herkesin işini yapıyorsunuz ve gorunuşte bundan mutlusunuz. Ancak bir sure sonra, bu ‘iyi ’ ozellik sizi yormaya başlar. Eğer zamanınız veya enerjiniz olmadığında bile insanlara evet diyorsanız, muhtemelen siz de bir ‘people pleaser ’sınız.
State of Wellness Counseling ’de bir psikoterapist olan Shannon Garcia “Her zaman başkalarını memnun etmek bir tur anksiyete belirtisidir. İnsanların ne duşuneceği, soyleyeceği veya yapacağı konusundaki endişeden kaynaklanır.” diyor. İş arkadaşınızın istediği bir şeye hayır derseniz kızar mı? Sizden nefret eder? Sizi kotu biri olarak mı gorur? İşte bu duşunceler anksiyeteden kaynaklanıyor.
Peki ne yapabilirsiniz? Zor da olsa kendinize ve zamanınıza sınırlar koyun. “Evet” demek istediğiniz zaman once bir saniye durun. Once iş arkadaşınıza “Musaitlik durumuma gore sana doneceğim” deyin. Sonra karar verin. Gercekten bu işi yapmak istiyor musunuz, yoksa sadece karşınızdakinin ne duşuneceğinden mi korkuyorsunuz? Cevabınıza gore iş arkadaşınıza donuş yapabilirsiniz.
3. Erteleme Uzmanlar iş yerinde belirli kişilerden, yerlerden veya gorevlerden kacınan kişilerde anksiyete olabileceğini soyluyor. Orneğin sosyal durumlar kaygıya neden olduğu icin oğle yemeğini iş arkadaşlarınızla yemekten kacınabilirsiniz. Ya da mulakatlar sizi rahatsız ettiği icin terfi alamayabilirsiniz.
Ancak ironik olan şu ki, zor konuşmalardan ve projelerden kacınmak daha fazla endişe yaşamanıza sebep oluyor. Cunku anksiyete kactıkca artan bir rahatsızlık. Kacınma, uzun vadede endişenizi daha da kotuleştiren gecici bir cozumdur. Eğer bir proje bunaltıcı geliyorsa, onu kucuk parcalara ayırıp yavaş yavaş bitirmeyi deneyin. Ayrıca hepsini aynı anda yapamayacağını fark etmek de iyi bir başlangıc.
4. Mikro yonetim Mikro yonetim, yoneticilerin veya liderlerin, calışanların işlerini detaylı bir şekilde kontrol etme ve mudahale etme eğilimi gostermeleridir. Bu tur yonetim yaklaşımı, calışanların kendi işlerini yapma ozgurluğunu kısıtlar ve onları yetersiz veya guvensiz hissettirir. Mikro yonetimde yoneticiler, surekli olarak calışanların işlerini kontrol etme ihtiyacı duyarlar ve her adımı denetlemeye calışırlar. Bu, calışanların motivasyonunu duşurebilir ve iş verimliliğini azaltabilir.
Eğer bir kişi anskiyete hissediyorsa, bu durum iş yerinde mikro yonetim eğilimleri olarak ortaya cıkabilir. Mikro yonetim ve mukemmeliyetcilik birbirlerine cok benzer. Ancak mikro yonetici eğilimleri gosteren kişileri iş arkadaşlarını ve gorevleri en kucuk ayrıntısına kadar kontrol etme ihtiyacı hisseder. Mikro yoneticiler, cevreyi kontrol etmeye calışırlar ve eğer kendileri el atmazsa o işin yapılmayacağını ya da kotu yapılacağını duşunurler.
Ranger, bu mikro yonetim korkularının bazen kişinin ebeveynleri ve bakıcılarının hareketleri sonucunda ortaya cıkmış olabileceğinden bahsediyor. Bu kişilerin uzerine cocukken fazla sorumluluk yuklenmiş olabilir: “İşler ters gittiğinde, sanki ters giden sizsiniz gibi hissetmiş olabilirsiniz. Boyle buyuduğunuzde, ne zaman biraz endişeli hissetseniz cevrenizi kontrol etmek icin harekete gecersiniz cunku icten ice cıldırırsınız. Bunu bir yetişkin olarak fark etmeseniz de cevrenizdekiler eder.”
5. Meşguliyet Eğer iş yerindeki butun sosyal faaliyetleri siz planlıyorsanız ya da ne olursa olsun onlara mutlaka katılıyorsanız bu maddeyi dikkatle okuyun.
Bu tur sosyal faaliyetlere katılmazsanız sevilmeme ve kabul edilmeme gibi kaygılar yaşıyor olabilirsiniz. Psikologlar bu durumun dahil olma arzusundan kaynaklanabileceğini duşunuyor. Daha bebek sayılabilecek yaşlarda, dunyanın nasıl işlediğini oğreniriz. Sevgi hissetmek icin onu kazanmak zorunda oldukları evlerde buyuyen cocuklar, yetişkinlik hayatlarında sadece karşı taraf iyiyken kendilerinin de iyi olacağına inanırlar. “İnsanlar, yalnızca onlara fayda sağladığın surece seni etrafta isterler” duşuncesi, bu tarz insanların sahip olduğu bir şeydir. Eğer siz de işinizle ilgili endişeli hissediyorsanız bir uzmana danışabilirsiniz.
İlginizi cekebilir:
Aşırı Eleştirel Ebeveynler Tarafından Yetiştirildiğinizi Gosteren 9 İşaret
Kaynak: 1