“Hah geldi yine kopru duşmanları, Alman sevdalıları, Turkiye ’nin gelişmesini kıskanan İrlandalılar…” Demeden once biraz okuyalım, biz sizi sabırla okuduk, lutfen.
Nedir bu Osmangazi Koprusu? Kısacık ozetleyelim Gebze – İzmir Otoyolu Projesi dahilinde Marmara Denizi ’nin doğusunda İzmit Korfezi ’nin Dilovası Dil Burnu ile Altınova ’nın Hersek Burnu ’nu bağlayan, orta acıklığı 1.550 metre ve toplam uzunluğu ise 2682 metre olan bir asma koprudur kendisi. Kopru dunyanın dorduncu en uzun acıklıklı asma koprusu olma ozelliğini taşıyor. 33 liralık kilometre başına geciş ucreti ile Japonya ’daki Akashi Kaikyo Koprusunun ve İngiltere ’deki Severn komprusunun onunde dunyada kilometre başına geciş ucreti en yuksek koprusu olma unvanını da elinde bulunduruyor. Tamamlandığında İstanbul-İzmir arasını 3.5 saate falan indireceğini falan zaten aylardır medyadan takip ediyorsunuzdur.
Osmangazi Koprusu Turkiye icin onemli bir yatırımdır, bunun aksini iddia ederek kor bir muhalif yaklaşım icinde olacak değiliz. Onemli lojistik bağlantılar sağlayan yol, kopru gibi altyapı yatırımlarının yapılması Turk ekonomisi icin son derece iyi bir şey. Ulaşım surelerini kısalttığı da gayet doğru. Ancak bizzat ulaştırma bakanının da dediği uzere “kopruden gecenin de gecmeyenin de cebinden para cıkacağı” bir kulfetin neden bu milletin omuzlarına bindirildiğini sorgulamanın en temel demokratik hakkımız olduğunu duşunuyoruz.
Şimdi cok kısaca, tane tane, aldığı mazota KDV ve OTV yuku bindirilmiş ciftci Mehmet Amca ’nın da anlayacağı şekilde Osmangazi Koprusu ’nun maliyeti, hazine garantisi, yap-işlet-devret modeli, katkı payı, vs. uzerine birkac şey soyleyelim.
Koprunun bağlantı yollarıyla birlikte toplam maliyeti 7.5 milyar dolar civarındadır, bu para devletin verdiği gelir garantisi sayesinde arasında Halk Bank ve Vakıf Bank ’ın da bulunduğu 9 bankadan kredi alınarak temin edilmiştir.
Yani yuklenicinin eli cebine gitmemiştir.
2010 tarihinde imzalanan sozleşmeye gore kopru ucreti 40 dolar + KDV olarak belirlenmiş, ancak daha sonra talebi arttırmak icin indirim yapılarak 25 dolar + KDV ’ye duşurulmuştur. Ancak devletimiz kopruyu yapan arkadaşları mağdur etmek istememiş olacak ki, yapılan bir yasa değişikliği ile aradaki 15 dolarlık farkın kamunun kesesinden “katkı payı” olarak işletmecilere odenmesi kararlaştırılmış. Devletimizin kopruden gececeğini garanti ettiği arac sayısı 40 bin, bu rakamın yakalanıp yakalanmayacağını daha iyi anlamak icin bayramda kopru bedavayken gecen arac sayısını bilmek de fayda var: 90 bin arac.
Yani cok yoğun bir trafiğin olduğu, koprunun en yoğun şekilde kullanıldığı ve ustelik ucretsiz olduğu bir donemde kopruyu kullanan arac sayısı 90 bin. Acaba yaklaşık 90 liralık ucret devreye girdiğinde bu sayı ne olacak? İstanbul ’daki iki boğaz koprusunden, Avrupa-Anadolu istikametinde geciş yapan arac sayısı 200 bin, acaba bunların kacı Osmangazi Koprusu ’nu kullanacak? Kabaca bir hesap yapalım, diyelim ki ilk yıllarda gunde ortalama 10 bin arac gecti kopruden. Bu demektir ki devlet taahhut ettiği uzere aradaki 30 bin araclık farkı kamu kesesinden odemek zorundadır. Peki ne kadar ediyor bu para? Gunluk 1.2 milyon dolar, aylık 37 milyon dolar ve nihayetinde yıllık 438 milyon dolar devlet kasasından işletmecilere tıkır tıkır odenecektir. E bir de 15 dolarlık indirimin hazineden karşılanması garantisi var? O da yıllık 55 milyon dolar tutuyor, topladığımızda yılda milletin cebinden cıkıp işletmecinin cebine girecek rakam 493 milyon doları buluyor. Bu rakamı algılayamayabilirsiniz, oyle ya bunlar bizim hayal edemeyeceğimiz kadar buyuk rakamlar.
Şoyle izah edelim: Karayolları Genel Muğdurluğu ’nun 2015 verilerine gore FSM ’den gunluk olarak gecen arac sayısı 196 bin, Boğazici Koprusu ’nden gecen arac ise 190 bin, bu kadar aractan 2015 yılında elde edilen toplam gelir: 105 milyon dolar.
Sadece kopruler ucretli değil malum, bir de otoyollar var. Yine Karayolları Genel Mudurluğu ’nun verilerine gore 1840 km ’lik otoyollardan 2015 yılı icinde elde edilen brut gelir 286 milyon dolar.
Yani koprulerden ve otoyollardan 2015 yılı icinde elde edilen toplam gelir: 391 milyon dolar.
Peki Osmangazi Koprusu ’nde devletin verdiği gelir garantisi sebebiyle bizzat bizim odeyeceğimiz para ne kadardı? 493 milyon dolar…
Yani iki kopruden ve tum otoyollardan elde edilen gelir bu parayı karşılamıyor dahi!
Yani kısacası Ulşatırma bakanımız, bu parayı gecen de odeyecek gecmeyen de derken o kadar haklı ki anlatamam.
Kopruden gunluk geciş rakamı arzu edilen değerlere ulaşana kadar hepimiz bu kopruden gecmiş sayılacağız.
Sadece soruyoruz, neden balonlarla acılışını yaptığınız, halka hizmet diye gozumuze soktuğunuz bu koprunun tum maliyetini bunun yanında katkı payını, yetmezmiş gibi gecen gecmeyen aracların faturasını milletin sırtına yıktınız?
Bu kadar buyuk, guclu, duşmanlarını titreten devletimiz halkını gozetecek başka bir yap-işlet-devret modeli bulamaz mıydı?
Hayır, madem butun yuku milletin sırtına bindirdiniz niye cıkıp da havasını atıyorsunuz? Benim paramla bana şov yapmak da nedir? Şov yapılacaksa bizzat bizim yapmamız lazım, cunku parasını ben veriyorum koprunun devlet değil.