Hep bilim kurgu filmlerinde olacak değil ya, galiba dunyanın sonuna geliyoruz. Scripps İnstitution of Oceanography ’den yapılan acıklamaya gore, 1958 yılından bu yana olculmeye başlanan atmosferdeki ortalama karbon duzeyi Ekim 2016 itibariyle ust sınır olarak belirlenmiş olan 400 PPM ’yi aşmış durumda. Bilim insanlarına gore bu seviyeden artık geri donuş yok ve seviye artmaya devam edecek.
Sanayi devriminden bu yana atmosferde surekli olarak biriken karbon icin yeni kritik seviye 450 PPM olarak belirlenmiş durumda. Bu seviyeye ulaşıp aşması durumunda, bilim kurgu filmlerinde izlediğimiz ıssız, insansız, kurak dunya tasvirine doğru hızla yol alıyoruz. Normalde her yılın sonlarında karbon seviyesi o yılın dip noktasını goruyordu, ancak bu yıl Ekim ayında zirveyi gorduk. Bilim insanları halen dip noktayı gormemiş olabiliriz dese de veriler okunduğunda bu noktadan bir geriye donuş olması neredeyse imkansız.
Bilim insanları liderleri karbon emisyonları konusunda verdikleri sozleri tutmaya ve karbon salınımını bir an once azaltmaya cağırıyor. Ancak karbon salınımın azaltacakları sozunu veren anlaşmaya imza atan ulkelerin karbon salınımındaki payı sadece %47,76; yani hala karbon salınımının yarısından fazlasını gercekleştiren ulkeler bunu azaltacaklarına dair bir sorumluluk almıyor.
Onumuzde kacınılmaz bir iklim değişikliği var. Peki, bu iklim değişikliği nelere yol acacak? Kısaca ozet gecersek:
1. Pek cok canlı turunun nesli tukenme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak, en iyi tahminle 2050 yılına kadar dunya uzerindeki turlerin 4 ’te biri yok olalcak!
2. Canlı turlerinin yok olmasıyla birlikte besin zinciri geri donuşu olmayan şekilde bozulacak. Once besin zincirinin altındaki canlılar, ardından onlarla beslenen avcıların nesli tukenecek.
3. Kutuplarda, deniz suyu sıcaklığının yukselmesine bağlı olarak deniz algleri yok olacak, bunun sonucunda planktonlar, morina balıkları, fok balıkları ve kutup ayıları ortadan kaybolacak.
4. 50 yıl icerisinde Alaska ve Batı Kanada ’da sıcaklıklar 13 derece yukselecek.
5. Okyanuslardaki asitlik derecesinin artması okyanus ekosistemini komple değiştirecek, mesela Avustralya ’daki Buyuk Set Resifi yok olacak!
6. Deniz seviyesinin yukselmesi, yakın bir gelecekte buzulları tamamıyla eritecek, kıyılara yakın yerlerde yaşayanlar başka yaşam alanları bulmak zorunda kalacak.
7. Deniz seviyesinin yukselmesi sebebiyle yakın gelecekte 13 milyon insanın evlerini kaybedeceği tahmin ediliyor.
Niyetimiz sizi korkutmak değil, ama galiba Dunya ile vedalaşmanın zamanı geliyor. Belki biz değil ama cocuklarımız, torunlarımız pek de yaşanabilecek bir dunya bulmayacaklar.
Bu noktada Elon Musk ’ın gectiğimiz gunlerde acıkladığı “Mars ’ta kolonileşme” hayalinin onemi ortaya cıkıyor.
Belki de biz henuz farkında değiliz ama insanlık yaşamak icin yeni bir ev arayışına girdi bile. Biz burada darbeler, savaşlar, olumler, siyasi mucadeleler icinde kıvranırken dunyanın başka yerlerinde 2025 yılında Mars ’a ilk insanı gondermenin planları yapılıyor.
1. Bunun icin en onemli adım tekrar tekrar kullanılabilen roketlerin yapılması, cunku tek kullanımlık roketlerle Mars ’a bir insan gondermenin maliyeti milyon dolarları buluyor ki surdurulebilir bir butce değil bu.
2. Oysa SpaceX ’in calışmaları 12 dakikada tekrar dunyaya geri donup yakıt alıp yorungeye cıkabilen roketler.
Planlanan yeniden kullanım sayısı: Roket 1000 kez, yakıt tankı 100 kez, geminin kendisi ise 12 kez kullanılabilecek.
3. Peki neden Mars ’a gidiyoruz? Cunku Guneş sisteminde yer alan, mesafe, kaynaklar, vs. acısından en uygun gorunen gezegen o.
Tabii ki ilk başlarda insan yaşamına uygun olmayacak ama yavaş yavaş kıvama getirebileceğimiz duşunuluyor.
4. Kullanılacak yakıt da onemli, bunun icin uc secenek var, ancak Mars ’ta da uretilebilecek kaynaklar goz onune alınarak arac boyutu, maliyet, yeniden kullanım, Mars ’ta uretim uygunluğu duşunulduğunde “deep-cryo methalox”un en uygun yakıt olduğu vurgulanıyor.
5. Yorungede yakıt ikmali yapan arac Mars ’a doğru yoluna devam ediyor, ardından guneş panelleri devreye giriyor.
6. Mars ’ta tam bir yaşam kurulmasının 40-100 yıl arası bir zaman alacağı duşunuluyor, 2080 yılında 20 bin kişilik bir koloninin oluşturulması planlanıyor.
Bunların icinde Dunya ’dakine benzer bir yaşam surdurebilmek icin gerekli her şey mevcut olacak, diş hekiminden, ciftcisine, aşcıdan, tamircisine kadar.
7. Mars ’a yolculuğun 3 ay surmesi planlanıyor ve bizzat Elon Musk ’ın ifadesiyle bu yolculuğu goze alanlar olebileceklerini bilerek yola cıkmalı.
8. 4 sene icinde bu yolculuk icin gerekli aracların denemesine başlanacak ve 10 yıl sonra da Mars ’a doğru yola cıkmanın planları yapılıyor.
Netice itibariyle konu cok karmaşık, cok zor ve cok uzak bir hayal gibi gorunebilir, ancak son derece ciddi olduklarını da eklemek gerek.
NASA, Elon Musk ’a her konuda destek vereceğini acıkladı. Yaşanmaz bir hale gelen Dunya ve yeni Dunya yapılması planlanan Mars… Bundan 100 yıl sonra Mars ’ta ciddi bir insan populasyonunun olması kimseyi şaşırtmasın.