Manu Chao Biyografisi İspanyol asıllı Fransız muzisyen, şarkıcı ve politik aktivist. Gercek adı José-Manuel Thomas Arthur Chao'dur. Latin alternatif muziğin onculerinden ve dunya muziğinin en başarılı isimlerinden biridir. Mano Negra ve Radio Bemba Sound System isimli grupları kurmuş, politik duruşundan oturu bu iki grupla hazırladığı şarkıları Che Guevara esinlenmesiyle Guney Amerika'yı dolaşarak kaydetmiştir. Enerjik, eğlenceli ve ritm ağırlıklı muziğinde Karaip etkilenimleri de vardır.
21 Haziran 1961'de İspanyol kokenli bir ailenin oğlu olarak Paris, Fransa'da dunyaya geldi. Babası Ramon Chao saygıdeğer bir yazar ve gazeteci olan Chao'nun annesi ise Bilbao bolgesindendi. Francisco Franco'nun diktator rejiminden kurtulmak icin İspanya'dan Paris'e taşınmışlardı. Cocukluğu Paris'in Boulogne-Billancourt ve Sèvres banliyolerinde gecen muzisyenin ailesi entelektuel bircok kişiyle yakın dosttu. Bu yuzden sanat ve politika Chao'nun hayatına kucuk yaşlarda girdi. İlerleyen yıllarda punk muzikten etkilenmeye başlayan Chao, The Clash ve Dr. Feelgood dinliyordu. İyi derecede İspanyolca ve İngilizce bilen sanatcı, dunyadaki tum muzikal oluşumları da takip ediyordu. Farklı gruplarda caldıktan sonra seksenlerin ortasında “Les Hot Pants” isimli kendi grubunu kurdu. 1984'te "Mala Vida" isimli ilk demo calışmalarını yayınlayan grup, yerel anlamda ilgi gormelerine rağmen 1986'da ilk albumlerini cıkardıktan kısa bir sure sonra dağıldı. Chao cok gecmeden kardeşi Antoine Chao ve arkadaşlarından Alain'le birlikte Los Carayos'u kurdu. Ancak bu proje de cok uzun omurlu olmadı ve Chao kardeşler aralarına kuzenleri Santiago Casariego'yu da alarak Mano Negra adını verdikleri grubun temelini attılar. Grup kucuk bir plak şirketi bunyesinde, Hot Pants doneminde cıkardıkları Mala Vida'yı yeniden yayınladılar ve şarkı cok kısa surede Fransa'da hit oldu. Bunun uzerine Virgin Records'la anlaşma imzalayıp, ilk albumleri Patchanka'yı Virgin etiketiyle muzikseverlerle buluşturdular. İngilizce konuşulan ulkelerde dikkat cekmese de, album İtalya, Almanya ve Hollanda'da listelerin ust sıralarına yerleşme başarısı gosterdi. Bunun uzerine 1992 ’de Cargo Tour adını verdikleri ve icinde sirk ve oyuncuların da bulunduğu bir gemiyle Latin Amerika ve Pasifik kıyılarını kapsayan bir turneye cıktılar. Aynı zamanda birkac politik gerilla grubuna da destek vermişlerdi. Bu tur grubun guney Amerika'da buyuk un kazanmasını sağladı. Latin Amerika ve Avrupa'yı fethetmişlerdi. 1994'un sonunda Antoine Chao'nun ayrılmasından sonra grup final albumleri Casa Babylon'ı yayınladı. Sonrasında Madrid'e taşınan Chao, grubun kalan diğer uyeleriyle birlikte yeni projeleri “Radio Bemba Sound System”i oluşturdular. Grubun ismi Che Guevara ve Fidel Castro'nun Kuba Devrimi sırasında kullandıkları iletişim sisteminden geliyordu. Guney ve Orta Amerika'da yeni şarkılar yazabilmek icin senelerce seyahat eden grup, bu donemde urettikleri calışmaları 1998 yılında Clandestino adlı albumde bir araya getirdiler. Kısa surede sonuc alamasalar da album buyuk ses getirdi ve albumden cıkan Bongo Bong ve Clandestino isimli single'lar buyuk başarı kazandı. Victoires de la Musique'te "En İyi Dunya Muziği" odulunun sahibi oldular ve album 5 milyon kopya sattı.
Madonna ’nın “The Next Best Thing” filmi icin de muzikler hazırlayan Chao, 2000 senesinde Los Angeles ’ta performans gosterdi. 2001 yılında ise Karayip muziğinden esinlenmelerle dopdolu yeni albumleri “Proxima Estacian Esperanza” muzik marketlerdeki yerini aldı. Cok kısa surede buyuk ilgi goren albumleri sonrasında grup yeni bir turneye cıktı. 2004 senesinde ise Amadou And Mariam ’ın “Dimanche a Bamako” adlı albumunun produktorluğunu ustlenen Chao, Fransız kokenlerine geri dondu ve aynı sene tumu Fransızca olarak seslendirdiği şarkılardan oluşan “Sibérie m ’étatit Contéee” adlı albumu piyasaya surdu. Albumun illustrasyonlarını Jacek Woźniak yaptı. Albumden cıkan “Petite blonde du Boulevard Brune" single ’ı hit oldu ve Chao 2006 ’da vizyona giren Emir Kusturica belgeseli “Maradona”nın soundtrack ’ini de hazırladı.
Chao son olarak 2007'de “La Radiolina” adlı albumunu muzikseverlerle buluşturdu. Albumun tamamı İspanyolca ve Portekizce seslendirdiği şarkılardan oluşuyordu. Madjid Fahem'in gitarıyla yer aldığı album yine Avrupa'da hatrı sayılır bir başarı kazandı.