Hieronymus Bosch Biyografisi Asıl adı Jeroen Anthoniszoon van Aken olan, sanatıyla cağının resim anlayışından 500 yıl oteye gitmiş, 20. yuzyıl surrealistlerine ilham kaynağı olmuş, 15. yuzyıl flaman ressamı


Hieronymus Bosch, yaklaşık 1450 yılında, bugunku Hollanda sınırları icinde kalan Den Bosch'da doğdu. Ailesi van Akenler, uzun suredir sanatla uğraşıyorlardı. Bosch'un babası Anthonis, dedesi Jan ve dort amcasından ucu de ressamdı. Fresk yapımı, ağac heykelleri yaldızlamak ve kent katedrali icin dinsel duvar suslemeleri, ailenin gecim kaynağıydı. Bosch'un genclik yıllarına dair az şey bilinse de ilk sanat eğitimini aile atolyesinde aldı. Ressamın takma ad kullanması, Felemenk'te yaygın bir gelenekti, ayrıca kendini ailesinden ayırt etmek de istemişti. Bosch'un resimlerindeki karanlık bilincaltı goruntuleri, cağının cok ilerisinde alışılmadık bir usluptadır. Fakat resimlerindeki dehşet verici gizemli sahnelerin aksine Bosch, oldukca duzenli ve gorunurde toplumla uyum icinde bir hayat yaşadı.
1480'de zengin ve aristokrat bir ailenin kızı Aleyt Goyaertsvan der Meervenne ile evlendi. Bu evlilik Bosch'un tutucu ve dışa kapalı toplumu icindeki statusunun yukselmesini sağladı.
1486'ya gelindiğinde ise Bosch'un adı, '' Meryem Ana Kardeşlik Orgutu''nun kayıtlarında 'seckin uye' sıfatıyla gecer.
1488'den itibaren Kardeşlik Birliğinin yıllık kuğu şolenlerinde zamanının tek tescilli ressamı olarak bir cok sipariş aldı ve unu ulke sınırlarını aştı.
9 Ağustos 1516'da Kardeşlik Birliğinin usulune gore yapılan cenaze toreniyle toprağa verildi.
Bosch'un ailesi, atolyesi ve Kardeşlik Orgutu arasında paylaştırdığı yaşamını bozacak hicbir dramatik olaya yer yoktur. Resimlerindeki gercekustu sahnelerin kaynağı, icinde yaşadığı flaman toplumunun kulturunde ve yaşam biciminde yatmaktadır.
15. ve 16. yuzyıl Kuzey Avrupa halkı genelinde cahil ve sofu insanlardı. Ama kapalı yaşamlarının icinde yine de eğlenceye ve mizaha duşkunduler. Şenlikler ve gecit torenleri genc Ortacağ insanlarının yaşamlarında onemli bir yere sahipti. Her yıl 'ahmaklar şenliği' duzenlenir ve gunlerce sokaklarda her turlu tabunun gecici olarak kaldırılmasıyla kutlanan karnavallar duzenlenirdi.
Doğal afetlerin ozellikle de sellerin sıkca yaşandığı bu topraklarda korku ile sindirilmiş sessiz bir yaşam surmekteydi. Dolayısıyla bu toplu bilincaltı Bosch'un sanatına da yansıdı.
Ressamın eserlerindeki ironi ve gizli simgeler, gorunenin ardında başka gercekleri ve zıtlıkları vurgular. Bu yuzden de resimleri oldukca gizemli ve karanlık bulunmuştur. Hatta ressamın, Ortacağın hetorojen kulturune acık fikirli yaklaşımı geleneksel ikonografinin baskın olduğu eserlerinde, dinsel temalara saygısız ve şeytani imgeleri, -Meryem Ana Kardeşlik Orgutunun bir uyesi de olsa- 16 yuzyıl Hollanda'sında sayıları giderek artan sapkın mezheplerin ideolojisinden yana olduğu gerekcesiyle suclanmıştır.
Bosch'un '' Dunyevi Zevkler Bahcesi'' adlı eserindeki cıplak figurlerin şehvete duşkunluğu onun, Ozgur Ruh Kardeşlik Birliği'ne bağlı ve cinsel ozgurluğu savunan bir mezhep olan Homines İntelligentiae'nin uyesi olduğunu duşundurur.
Bosch'un ilham aldığı kaynaklardan biri de, 15 yuzyılın en onemli kitaplarından biri olan Strasbourglu humanist Sebastian Brant'ın şiir bicimindeki uzun taşlaması '' Ahmaklar Gemisi''dir. Şiir, gunahlar ve manevi huzursuzluklarla curumuş, hasta bir toplumun zayıflıklarının ve aksaklıklarının alegorisidir. Bir grup deli bir gemiye binip, vaat edilen 'ahmaklar cenneti'ne doğru denize acılır, gemi en sonunda batmadan once, bolluk ulkesinin limanına girer ve ahlaksızlığın ve mustehcenliğin konu edildiği sayısız olay anlatılır. Bosch, diğer tum edebi yorumlardan daha başarılı bir eser yaratarak, gemisini toplumun her duzeyinde delilerle doldurarak, realizmi, metaforu ve alegoriyi, şeytansı ve mustehcen olanla beceriyle harmanlamıştır.
Hayvanlar ise Bosch'un hayal dunyasının başlıca karakterleridir. Egzotik doğu kulturlerinden aldığı hayvan figurlerinin yanı sıra kendi duş gucuyle yarattığı canavarımsı yaratıklar bazı temel kavramları simgeler; Balık canlıyken şehveti, genelde ise gunahın gostergesidir. Baykuş, bağlama gore bilgeliği ya da sapkınlığı simgeler, kurbağa ise vucut bulmuş şeytandır.
Hieronymus Bosch'un resim sanatına etkilerine Hollanda'dan Venedik'e kadar Avrupa'nın bir cok yerinde rastlanmıştır. Yapıtlarındaki ironi ve gercekustucu anlatım, Bruegel gibi ondan sonra gelen bir cok sanatcıya ilham kaynağı olmuştur.