Aclık grevleri, askeri darbeler, derin devlet oyunları, IRA, ETA mucadelesi, etnik ayrımcılık, faşizme direniş ve illa ki savaşlar her daim pelikulun konusudur.
İyi seyirler demeden once ufak bir hatırlatma! Politik sinema filmleri izlemek zordur, oyle patlamış mısırınızı alıp koltuğa kurulamazsınız. İzledikleriniz keyfinizi kacırır, icinize dokunur, en hafifinden canınızı sıkar.
Dunyada olup bitenler ve bunları anlamak pek de kolay değildir bir başka deyişle.
Bedenin Zaferi: Hunger (Aclık)
(Y: Steve McQueen, O: Michael Fassbender, Liam Cunningham, 2008)
Tecrit, tek tip elbise, işkence… IRA mahkûmlarının Maze Hapisanesi ’ndeki ‘battaniye ’ ve ‘yıkanmama ’ protestosunun son adımı, aclık grevidir. 1981 ’de Bobby Sands onderliğindeki direnişte mahkûmlar İngiliz hukumetine karşı bedenlerini siyasallaştırırlar. Sands ve Rahip Moran ’ın aclık grevini tartıştıkları 17,5 dakikalık plan sekans sinema tarihine gecer, hazmı zordur.
Bu Tarihi Unutma: Bloody Sunday (Kanlı Pazar)
(Y: Paul Greengrass, O: James Nesbitt, Allan Gildea, Gerard Crossan, 2002)
Tarih 30 Ocak 1972. Kuzey İrlanda ’da Derry ’deyiz. Birazdan insan hakları yuruyuşu başlayacak ve ortalık karışacak. Gunlerden ‘Kanlı Pazar ’. Askerlerin 14 sivili katledişini anlatan Bloody Sunday, İngiliz hukumetine olaylardan 30 yıl sonra, yeniden soruşturma actırdı. Hareketli kamerası ile belgesel tadındaki filmin bonusu U2 ’nun Sunday Bloody Sunday ’i akıllara kazındı.
Masumiyeti Kanıtlamak Zordur: In the Name of the Father (Babam İcin)
(Y: Jim Sheridan, O: Daniel Day-Lewis, Pete Postlethwaite, Alison Crosbie, 1993)
Devlet sizi suclu ilan ederse, masumiyetinizi kanıtlamak icin elinizden ne gelir? İşte bu sorunun peşine duşuyoruz ve adalet peşindeyiz. İngiliz hukumetinin yeni anti teror yasasından birkac gun sonra, Londra ’da yaşayan Gerry Conlon, 1974 Guildford bombalamasından sorumlu tutuluyor. Conlon ’ın yaşlı babası da suc ortağı sayılıyor. In the Name of the Father, devlete sucsuzluklarını kanıtlamak icin 15 yıl uğraşan baba-oğlu ve kelle isteyen devlet, medya ve toplum ucgenini anlatıyor.
Katliamın Sığınağı: Hotel Rwanda (Hotel Ruanda)
(Y: Terry George, O: Don Cheadle, Sophie Okonedo, Ahmed Panchbaya, 2004)
Cok değil 20 sene once, Ruanda ’da bir katliam yaşandı. Hutular Tutsiler ’i oldururken dunya izledi. Cunku Ruanda, Orta Afrika ’da yerini bile bulamayacağımız kucuk bir ulkeydi. Hotel Rwanda, karısı Tutsi, kendi Hutu Paul ’un ailesini ve katliamdan kacanları işlettiği otelde korumaya calışmasının hikayesidir. “Bir daha Tutsi olmayacağım, oldurmeyin beni.” diyen cocukla ‘oteki ’ni sorgulatır, haberlerde katliamı izleyenlerin “Vah vah!” deyip yemeklerine devam edeceğini hatırlatarak utandırır.
Savaş Enkazı: Johnny Got His Gun (Johnny Askere Gitti)
(Y: Dalton Trumbo O: Timothy Bottoms, Kathy Fields, Marsha Hunt, 1971)
Goz, ağız, burun, kol, bacak, yok. Sadece govde, kafa, bir de hatıralar var.
‘Ozgurluk ’ ve ‘demokrasi ’ icin 1. Dunya Savaşı ’na katılan Johhny, hastanede kendine geldiğinde et yığınından farksızdır. Sinema tarihinin en savaş karşıtı filminde, Johnny ’nin gecmişinde ve hayallerinde dolaşırken onunla birlikte dunyayı, hayatı, olumu ve savaşı sorgularız. Ufak bir not; yonetmenin kendi romanından uyarladığı film, Metallica ’nın One şarkısına ilham verdi; filmin goruntuleri şarkının video klibinde yer aldı.
Otekileştirmekten Anlaşmak: İki Dil Bir Bavul
(Y: Orhan Eskikoy, Ozgur Doğan, 2008)
“Bugun 1. sınıflar geldi. Turkce bilmiyorlar. Konuşuyorum, boşa konuşuyorum gibi oluyor. Hicbir şey anlamıyorlar.”
Urfa ’da bir koy okuluna yeni atanmış Kurtce bilmeyen oğretmen ve Turkce bilmeyen oğrencileri nasıl anlaşır? İki Dil Bir Bavul bu sorunun peşine duşuyor. Anadilinde eğitim tartışmalarının gobeğinde yer alan, bu toprakların ‘oteki ’lerini anlatan film, kurmaca olanaklarını kullanan bir belgesel niteliğinde.
Boyunduruklarından Kurtul: Libertarias (Ozgurluk)
(Y: Vicente Aranda, O: Ana Belén, Victoria Abril, Ariadna Gil, 1996)
General Franco liderliğindeki faşistler ve sol gucler İspanya İc Savaşı ’nda karşı karşıya geldiğinde, kadınlar kendilerine cephe dışında bicilen rolleri reddettiler. Libertarias, anarşistlerin arasına sığınmak zorunda kalan rahibe Maria ’nın kilisenin boyunduruğundan kurtulması ve ozgurleşmesi ekseninde ilerlerken kadınlık rollerini ve anarşist blokun tutumunu tartışıyor.
ETA ’nın Kostebeği: El Lobo (Kurt)
(Y: Miguel Courtois, O: Eduardo Noriega, José Coronado, Mélanie Doutey, 2004)
Kurt lakaplı İspanyol ajan Mikel Lejarza, 1970 ’lerde Bask Ulkesi ve Ozgurluk Orgutu ’ne (ETA) sızdı ve orgutun dengesini bozdu. Lejarza icin verilen olum fermanından sonra butun ETA uyeleri yanlarında onun adını taşıyan bir kurşun taşıdılar. El Lobo, gizli servis tarafından kullanılan ve ortadan kaldırılmak istenen bir muhbirin odağında İspanya ’nın siyasi tarihine bakıyor. Gercek bir olaydan uyarlanan film terorden nemalanan derin yapıları ortaya dokuyor.
Bir Suikastın Anatomisi: Z (Olumsuz)
(Y: Costa Gavras, O: Jean Louis Trintignant, Yves Montand, Irene Papas, 1969)
Vassilis Vassilikos ’un Z (Olumsuz) romanından uyarlanan film, ulke ve isimler gecmeden, 1963 yılında Yunanistan ’da sosyalist milletvekili Gregoris Lambrakis ’e duzenlenen suikastı anlatır. Acılışı “Gercek olaylarla, sağ ya da olu olsun gercek kişilerle olan benzerlikler tesadufî değildir. Her şey kasıtlıdır.” cumleleriyle, kapanışı ise Yunanistan ’da askeri cunta donemindeki yasakların dokumuyle yapan Z, devletin derinliklerine bir yolculuk gibidir.
Orgutlenin: Bread And Roses (Ekmek ve Guller)
(Y: Ken Loach, O: Pilar Padilla, Adrien Brody, Elpidia Carrillo, 2000)
İsmini James Oppenheim ’ın şiirinden alan 1912 ABD grevine goz kırpan film, bir grup gocmen işcinin patronlarıyla mucadelesini anlatır. Hizmet İşcileri Sendikası ’ndan Sam Shapiro, temizlik işcileri orgutlerken yasa dışı yollarla ABD ’de calışan Maya ile tanışır. Peki, sendikasız ve guvencesiz emekciler, kapitalist patronların insafındaki calışma saatleri ve duşuk ucretler sadece Sam ve Maya ’nın derdi midir? Ken Loach, Ekmek ve Guller ’de işte bu soruya yanıt arıyor.
Allende Devrildiğinde: Machuca
(Y: Andrés Wood, O: Matías Quer, Ariel Mateluna, Manuela Martelli, 2004)
Salvador Allende ’nin sosyalist hukumeti donemindeyiz. Bu yuzden fakir Machuca ile zengin Gonzalo aynı okula gidebiliyor. Yine de bu iki cocuğun dostluğu tum toplum tarafından kabul edilebilir mi? Hele bir de Allende devrilip Pinochet diktatoryası başladığında… Film iki cocuğun gozunden Şili ’deki askeri darbeye bakarken, postallarla kısa surede şekillenen yeni topluma da odaklanıyor.
İşkencelerin Merkezi: Olimpo Garage (Olimpo Garajı)
(Y: Marco Bechis, O: Antonella Costa, Carlos Echevarría, Enrique Piñeyro, 1999)
Arjantin ’de 1976-1983 yıllarında “Kirli Savaş” olarak adlandırılan askeri cunta doneminde, binlerce kişi oldu, 60 bin kişi işkenceden gecti, 30 bin kişi kaybedildi. Cuntacı işkencecilerin merkezi Olimpo Garajı ’ndan adını alan film, kamerasını o doneme ceviriyor. Fakir cocuklara okuma yazma oğreten, dikta karşıtı militan Maria uzerinden hayatta kalma mucadelesine tanık ediyor bizi.
Turkiye ’nin Karanlığı: Sonbahar
(Y: Ozcan Alper, O: Onur Saylak, Megi Kobaladze, Serkan Keskin, 2008)
“Sen şimdi hayatının en guzel yıllarını sosyalizm istedin diye hapiste gecirdin? Sen delisin?” diye sorar Eka, Yusuf ’a Sonbahar ’da. Yusuf 1997 ’de henuz 22 yaşında universite oğrencisiyken cezaevine girer ve 10 yıl sonra sağlık nedenleriyle tahliye edilir. Politik mahkûmun penceresinden Turkiye ’nin karanlık zamanları, F-tipi cezaevleri, aclık grevleri ve Hayata Donuş Operasyonu ortaya sacılır.
İstenmeyen Başkan: JFK
(Y: Oliver Stone, O: Kevin Costner, Kevin Bacon, Tommy Lee Jones, 1991)
“Devletin halk uzerindeki otoritesi savaş kudretine bağlıdır.” Kennedy Ailesi ’nin başına gelenler tesaduf muydu, yoksa planlı mı? Amerikan Başkanı John F. Kennedy barış yanlısı tutumundan oturu buyuk silah şirketleri ve derin devletin hedefi mi oldu? New Orleans başsavcısı Jim Garrison, Kennedy suikastını araştırırken bu sorulara cevap arar.
JFK, Amerika ’da derin devletin gucunu gozler onune sererken, devlet politikasının devamı icin başkanlarını bile kurban eden sistemi anlatıyor.
İc Savaş İcinde İc Savaş: Land And Freedom (Ulke ve Ozgurluk)
(Y: Ken Loach, O: Ian Hart, Icíar Bollaín, Rosana Pastor, 1995)
Liverpoollu işsiz, genc komunist David, İspanya ’ya, Franco ’ya karşı direnen devrimci harekete yardıma gider. Ancak anti-faşistler ortak bir hedefte birleşemezler ve yaşanan ic savaş icinde ic savaşa donuşur. Ulke ve Ozgurluk, İspanya İc Savaşı sırasında faşizme karşı mucadeledeki stratejik hatalara goz atarken, Stalinistlerin gerillalara duzenli orduyu dayatmasını eleştiriyor.
Ortada Kaldılar: No Man ’s Land (Tarafsız Bolge)
(Y: Danis Tanovic, O: Katrin Cartlidge, Branko Djuric, Georges Siatidis, 2001)
“Hicbir şey yapmamak tarafsız kalmak değildir.” 1993 ’te Bosna ’daki savaş surerken Bosnalı Ciki ve Sırp Nino duşman hatları arasındaki tarafsız bolgede sıkışırlar. Oradan kurtulmak mı, duşmanı yok etmek mi daha onemlidir? Tarafsız Bolge, iki duşman askerinin ironik durumu uzerinden BM ’nin ve dunya kamuoyunun Bosna ’da olup bitenlere seyirci kalışının hikayesi.
Kasi Az Gorbehaye (Kimsenin İran Kedilerinden Haberi Yok)
(Y: Bahman Ghobadi, O: Negar Shaghaghi, Ashkan Koshanejad, Hamed Behdad, 2009)
Evlerin catılarında, ahırlarda, terk edilmiş depolarda gizlice muzik yapıyorlar. Cunku İran ’da rap, heavy metal ve rock muzik yasak. Ama bu gencler bir harikalar. İran Devrim Muhafızları, onlarla başa cıkamıyor. İran hukumetinden izin alınmadan 17 gunde cekilen film, yuzlerce muzisyenin tutuklanarak hapse atıldığı İran ’da bir başkaldırı hikayesi anlatıyor.
Duvar
(Y: Yılmaz Guney, Tuncel Kurtiz, Ayşe Emel Mesci Kuray, Malik Berrichi, 1983)
Acımasız gardiyanlar, berbat yemekler, pislik, sefalet, dayak ve tecavuz… 12 Eylul Askeri Darbesi ile Turkiye ’de cezaevi koşulları iyice ağırlaşırken tum ulke bir cezaevine donuşur. Cocuk mahkûmların ise tek yapabildiği daha iyi bir cezaevine gitmek icin dua etmektir. Yılmaz Guney ’in Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz romanından uyarladığı Duvar, bu toprakları anlatan en iyi politik filmlerdendir.
La Historia Oficial (Resmi Tarih)
(Y: Luis Puenzo, O: Norma Aleandro, Héctor Alterio, Chunchuna Villafañe, 1985)
Kirli Savaş ’ın ardından Arjantin, bir lise oğretmeni evlat edindiği kızının gecmişinin izini surmeye kalkar. Latin Amerika ulkelerine ne kadar da benzer siyasi donemlerden gectiğimizi kanıtlar nitelikte bir film. Cumartesi Anneleri ’nden haberdar olup da Plaza de Mayo Annelerini gormek ve o bağı kurmak bile yetiyor insana. Ve o muzik.
Klasik Bonusu: Modern Times (Asri Zamanlar)
(Y: Charles Chaplin, O: Charles Chaplin, Paulette Goddard, 1936)
Buyuk Buhran yılları. Ekonomik koşullar bozulmuş, makineleşme artmış, aclık, yoksulluk her yerde. Bir fabrikada montaj hattında monoton bir işte calışan Şarlo tempoya ayak uyduramaz ve koca carklar arasında neredeyse ezilir. Modern Zamanlar, Fordizme ve kapitalizme soverken zamanının cok otesindedir.