Sinemada, dizide ya da muzikte olsun hic fark etmez, sanatcının bireysel performansı her zaman cok onemlidir. Yıldızlar yer aldıkları yapımlara değer katmak icin yeteneklerini benzersiz kılmaya calışırlar; işte unutulmaz performansların sırrı da o anlarda ortaya cıkar.
Sinema tarihi boyunca yer aldıkları filmlere olumsuz, efsanevi, muhteşem gibi sıfatlar kazandıran oyuncular olmuştur. Bunu yaparken de en buyuk gucleri filmi tek başına taşıyabilecekleri efsanevi monologlardır. İşte o monologlardan en iyileri…
Huzurlarınızda kult filmlerden secilmiş efsane film replikleri.
The Great Dictator (1940) / Charlie Chaplin
Sinema tarihinin ve belki de insanlık tarihinin en onemli nutkunun Charlie Chaplin ’den geliyor olması şaşırtıcı değil: ¨Yureğinizde insan sevgisi taşıyorsunuz. Nefrete kapılmayın! Ancak sevilmeyenler nefret duyar. Sevilmeyenler ve anormal olanlar. Askerler! Kolelik icin savaşmayın! Ozgurluk icin dovuşun!¨
Network (1976) / Ned Beatty
Senaristinden, set caycısına muhtemelen herkesin yuzde 200 performans gosterdiği ender filmlerden biri olan Network ’te o kadar cok monolog var ki, hangisini koysak bir diğerine haksızlık olacak ama yine de…
“Doğanın başlıca gucleriyle oyun oynadınız Bay Beale. Ben bunu kabullenemem. Bir iş anlaşmasını durdurduğunuzu sanıyorsunuz ama durum boyle değil. Araplar, bu ulkeden milyarlarca dolar aldı ve bunu geri vermeleri gerekiyor. Bu bir med-cezir, bir ekolojik denge! Sen, her şeyi ulkeler ve insanları olarak goren eski kafalının tekisin. Ulkeler yok! İnsanlar yok!”
Glengarry Glenn Ross (1992) / Alec Baldwin
Al Pacino ve Alec Baldwin aynı filmde monologlara sahip. Bir monolog diğerinden daha iyi. İnanılası değil ama o monolog Al Pacino ’nunki değil. ¨Kolumdaki saat senin arabandan daha pahalı. Gecen yıl 970 bin dolar kazandım. Peki sen? İşte bu benim! Sense bir hicsin! İyi bir adam mısın? İyi bir baba ya da? Kim takar? Git evine cocuklarınla oyna!¨
Full Metal Jacket (1987) / Lee Ermey
Boyle askerlik anısı dayımızda olsa her gun arayıp anlatmaya calışırdı.
– Senin boyun kac piyade?
– Komutanım 1.85 komutanım!
– Bu kadar yukseğe sıcılabilineceğini bilmiyordum!
Blade Runner (1982) / Rutger Hauer
“Yağmurda ağlamak kadar boşa yitip gidiyoruz” diye arabeske bağlayan bir android gorseniz ne yapardınız? “Ben bir şeyler gordum, siz insanların inanmak dahi istemeyeceği” diye lafa girer ve insan doğasının gerceklerini yuzunuze vurmaya başlar.
A Few Good Men (1992) / Jack Nicholson
“Kaldıramayacağın bir gerceği isteme, yapamazsın” minvalinde bir delinin zırvalarını Jack Nicholson ’dan başkası boyle efsanevi hale getiremezdi muhtemelen.
The Usual Suspects (1995) / Kevin Spacey
“Tanrı ’ya inanırım. Beni korkutan tek şey ise Keyser Soze”
Apocalpyse Now (1979) / Marlon Brando
Ulke gibi adamın golgeler arasındaki ihtişamı ve korkutuculuğu, az gozukse de filme “kult” sıfatını eklemeyi başarıyor Brando.
Last Tango in Paris (1972) / Marlon Brando
Marlon Brando ’nun kendini canlandırdığı ve bu sayede ofkeden uzuntuye muthiş bir doğallıkla gecebildiği o efsanevi monolog.
Shawshank Redemption (1994) / Morgan Freeman
“En sevdiğin filmler …” konuşmalarında kimse hatırlamamasına rağmen IMDB ’de nasıl hÂl ilk sırada?
“Hala o iki İtalyan bayanın ne soylediği hakkında fikrim yok. Doğrusunu isterseniz bilmek de istemiyorum. Bazı şeylerin soylenmemesi daha iyidir. Soyledikleri şeyin, kelimelerin ifade edemeyeceği kadar guzel ve kalbinizi sızlatacak kadar duygulu bir şey olduğunu duşunmek istiyorum.”
V for Vendetta (2005) / Hugo Weaving
“Biraz deliyim, biraz yanık. Sana deli diVaneyim.” – V
Fight Club (1999) / Brad Pitt
“Dovuş Kulubu ’nun birinci kuralı… Dovuş Kulubu hakkında konuşmayacaksınız.
Dovuş Kulubu ’nun ikinci kuralı… Dovuş Kulubu hakkında KONUŞMAYACAKSINIZ.
Dovuş Kulubu ’nun ucuncu kuralı… Birisi dur derse ya da sakatlanırsa kavga biter.
Ve dorduncu kural… Sadece iki kişi dovuşur.
Beşinci kural… Her sefer sadece bir dovuş olur.
Altıncı kural… Tişort yok, ayakkabı yok.
Yedinci kural… Dovuş surebildiğince uzun surer.
Sekizinci ve son kural… Eğer bu Dovuş Kulubu ’nde ilk gecenizse, dovuşeceksiniz.”
Casablanca (1942) / Humphrey Bogart
“Sana bakmak bir zevk cocuk” Turkceye cevirince biraz bozuluyor ama yine de “Onun gozu sende evlat” gibi bir ceviri de gorduk sonucta.
Any Given Sunday (1999) / Al Pacino
“Herkes yanındaki takım arkadaşına donup baksın. Siz duştuğunuzde sizi kaldıracak olan odur. Ya da siz ilerleyesiniz diye duşecek olan da odur. Sahayı inc inc ilerleyerek kazanacağız!”
Kim bu adamla aynı yolda santim santim ilerlemek istemez ki? Hele şu konuşmadan sonra?
2001: A Space Odyssey (1968) / Douglas Rain
HAL 9000, Dave ’in gonlunu almaya calışır: “Daisy, Daisy. Give me your answer do…”
Taxi Driver (1976) / Robert De Niro
Dunyadaki herkes en az bir kere duymuştur bu repliği: “You talking to me?” ya da Turkce mealiyle “Bağa mı didin?”
Scent of a Woman (1992) / Al Pacino
Filmdeki tango sahnesini gecebilecek tek sahnede yine Al Pacino var haliyle.
“Her zaman doğru yolu biliyordum ama asla secemedim, neden doğru yolu bulamadım biliyor musunuz? Cunku bu cesaret ister…”
Good Will Hunting (1997) / Robin Williams
“Aklını başına devşir” demenin psikanalizcesini goldeki kuğulara bakarak soyleme şerefi Robin Williams ’a ait. “Sana sanatı sorsam bana okuduğun sanat kitaplarını satmaya calışacaksın. Michelangelo hakkında cok şey bilebilirsin. Calışmalarını, politik etkilerini, papayla ilişkilerini, cinsel tercihini… Ama Sistine Şapeli ’nin kokusunu soyleyemezsin.”
Masumiyet (1997) / Haluk Bilginer
Zagor ’un hikÂyesini hÂl bilmeyen varsa mutlaka izlesin.
“…O gece oturup duşundum. Oğlum Bekir dedim kendi kendime, yolu yok cekeceksin. İsyan etmenin faydası yok, kaderin boyle, yol belli, eğ başını, usul usul yuru şimdi. O gun bugun usul usul yuruyorum işte.”
Pulp Fiction (1994) / Samuel L. Jackson
Hamburgerinize salca olan bir gangster, size İncil ’den bir bolum okurken o hamburgerin son yemeğiniz olduğunu idrak etmeniz icin kac saniye lazım?
“Marsellus Wallace neye benziyor? Bir orospuya mı benziyor? Peki neden onu becermeye kalktın?”
Devil ’s Advocate (1997) / Al Pacino
İnsancıl şeytan Al Pacino olunca 90 ’larda ulkemizde satanist haberleri patlak vermişti. “Sana tanrı hakkında iceriden bir bilgi vereyim. Tanrı izlemeyi sever! Şakacının tekidir! Bi duşun, sana guduyu veriyor, sana bu sıra dışı hediyeyi veriyor ve sonra ne yapıyor biliyor musun? Sırf kozmik bir komiklik olsun diye bunu kullanmaman icin kurallar koyuyor!”