Lisede kızlar arasında orman kurallarının gecerli olduğunu savunan; sarı sacın, pembe beynin popularitede at koşturduğu, adeta bir amigo kız olmanın dayanılmaz hafifliği uzerine methiyeler duzen ve coğunlukla Amerikan lise ruyasını burnumuzun dibine dibine sokan en guzel kız filmleri…
E hadi itiraf edin, siz de izlemeyi seviyorsunuz… Kacış yolu gibi bir şey cunku bu filmler. Allah Lindsay Lohan ve Hillary Duff ’tan razı olsun.
Hamiş: Azıcık spoiler var.
1. 13 Going on 30 (Keşke 30 Olsam)
Cocukluktan yetişkinliğe geciş cirkinliğini zirvelerinde yaşayan Jenna ve onun ezik mi ezik lise hayatından bir kupleyle karşılıyor bizi 13 Going on 30. Neredeyse film başladıktan 3 saniye sonra Jenna ’nın okuldaki spesifik bir aşırı populer pembeciler kız grubuna girmeye calıştığını ve utanmadan okulun en populer cocuğuna abayı yaktığını anlıyoruz.
Bu isteklerini gercekleştirmede feci şekilde başarısız olması sonucu bu kabus okul hayatının cabucak bitip onun 30 ’lu yaşlarına zaplamak istediğini goruyoruz. Cunku ona gore 30 ’lu yaşlardaki kadınlar neredeyse bizim kulturumuzun zevkle kabullendiği gibi bir dul kadın hafifmeşrepliğine, bekarsa alkolik bir umutsuzluğa sahiptir… İstediğin bu mu Jenna? Al bakalım!
2. Mean Girls (Kotu Kızlar)
Senaryosunu Tina Fey ’in yazdığı, giriş yazısında bahsettiğimiz orman kuralları felsefesini harbici bir şekilde yansıtan Mean Girls, janrın başını cekiyor, bayrağını taşıyor. Hindistan Kast sisteminden beter bir hiyerarşiye sahip bir lise, evde eğitim gormuş naif, yere bakan yurek yakan hanım kızımız ve okulda teror estiren The Plastics isimli kız grubu… Coğu Amerikan lise filminin aksine bu film populer cocuklara salya akıtıp olaya uzaktan bakan masum genci değil, işin membağına girdiğinde kendini kaybeden genc kızı anlatıyor. Tabii ki belli sarkastik cerceveler icerisinde, filmi guzel yapan da bu zaten. Kendiyle dalga gecmesi.
3. The Sisterhood of the Traveling Pants (Gezgin Pantolon Kardeşliği)
Bir adet sarışın, uzun boylu ve hırslı, bir adet ortalama guzellikte hızlı ve ofkeli, bir adet cok guzel ama saf, bir adet guzellik gorecelidir dedirten ve ekibin Guzin Ablası olan kızı barındırarak karakter seciminde sayısal loto kurallarını takip eden film, 4 kişilik bu sıkı dostlar grubunun Cem Yılmaz ’ın “everything little little into the middle” esprisine sadık kaldığını kanıtlıyor. Her kadın tipini bir yerinden yakalayayım da neresinden yakalarsam yakalayayım diyerek hem ergen aşkını, hem dramayı, hem hayat kavgasını, bir de SİHİRLİ BİR PANTOLONU tek potada eritmeye calışarak anlatan film, afedersiniz tabii ki de bok gibi, ama gundemden kacmak istediğinizde cok rahat izlenir.
4. Confessions of a Teenage Drama Queen (Genc Drama Kralicesinin İtirafları)
Şayet “Megan Fox guzel bir kadındır.” onermesinin ateşli bir taraftarıysanız bu filmi izlemenizi oneririz, zira kendisini dunya gozuyle gorebileceğiniz ilk filmlerden bir tanesi kendisi. Bu filmde Megan Fox muhtemelen bir fabrikator kızı, at gibi zengin, zengin olduğundan da kotu kalpli. Bazen Hollywood filmleri Yeşilcam filmleriyle nasıl da ana temaya sahip oluyor değil mi? İyi kalpli kızı Lindsay Lohan ’in oynadığı filmde “her kotunun icinde bir iyi vardır” mesajının Megan ve Lindsay uzerinden işlenişine tanık oluyoruz.
5. Clueless (Fırlama Kızlar)
Vaktiyle yarattığı trendlerle unlu ve kız filmleri janrında kult mertebesine erişen bomboş bir 1995 senesi yapımı Clueless. Brittany Murphy ’nin kariyerinin cıkış noktalarından, bomboş olsa da o zamanın modasını mukemmel bir şekilde yansıtmasıyla kategorimizdeki yerini hakkıyla kazanıyor. Alicia Silverstone ’un mimikleri ve oyunculuğu icin de ayrıca izlenebilir.
6. The Devil Wears Prada (Şeytan Marka Giyer)
“Uğrunda bir milyon kızın cinayet işleyeceği iş” diye diye despot, narsist, bencil ve dominant bir kadının zavallı asistanı olmayı cok menem bir şeymiş gibi gosteren The Devil Wears Prada, şuphesiz ki o donem gercek hayatta asistanlık (yani sekreterlik işte) yapan kadınların kendilerine olan guvenlerini epeyce percinlemişti. Bol bol marka ayakkabıya, materyalizme, dunyanın modayı dondurduğune gonulden inanan insanlara adanmış bir hikayeyi anlatan film, izleyende hemen bir koşu gidip moda dergisi okuma isteği uyandırıyor.
7. The Hot Chick (Ateşli Pilic)
Baş rolunde Rob Schneider ’in oynadığı film, bir amigo kızla pis bir hırsızın ruhlarının beden değiştirmesini konu alıyor. Cıtı pıtı amigo kızımız bir sabah uyandığında kendini fazladan bir uzantısı ve bolca vucut kılıyla goruyor, bedenine donmek icin calışmalara başlıyor.
8. A Cinderella Story (Bir Kulkedisi Masalı)
Modern bir Kulkedisi masalı olma iddiasını taşıyan ve Hillary Duff ’ın bol bol ezildiği, neredeyse okulun en guzel kızı olmasına rağmen asosyalin ve dışlanmışın biri olduğu (hadi ama ahali hic gercekci değil), ama sonunda dunyanın en onemli emeli olan okulun en yakışıklı cocuğunu kapma olimpiyatlarını kazandığı bir hikayeyi anlatan film, neyse ki hatun film cekmeyi bıraktı dedirtiyor.
9. The Perfect Man (Bay Mukemmel)
Annesinin her ayrıldığı sevgilisinden sonra depresyona girip tayinli memur gibi oradan oraya taşınmasından kıl kapan Holly ’nin (Hillary Duff) bu makus talihe bir son vermek adına annesi icin mukemmel adamın kılığına giriyor ve MIRC hesabı chat odalarından annesiyle yazışmaya başlıyor. Tipik Hillary Duff ve tatlı aile komedisi, bol bol genclik dramasıyla birleşiyor.
10. Easy A (Adı Cıkmış) View post on imgur.com

Bizdeki versiyonu Vurun Kahpeye olan film, bu kategoride değerlendirdiğimiz beyin yakan filmlere nazaran biraz farklı bir yerde duruyor. Kendi icinde Hollywood lise filmlerinin tektipleriyle dalga geciyor, lise komedisi olmasına rağmen kendi turuyle dalga geciyor. Bu yuzden hakkında kotu bir şey soylemeyeceğiz.
11. The Princess Diaries (Acemi Prenses)
Hicbir zaman eskimeyecek bir konsept olan “ne kadar onemli olduğundan habersiz, hayatı değişecek kızın hikayesi”ni anlatan film, Avrupa ’nın şirin ve kucuk bir ulkesinin tahtının varisi olduğunu oğrenen Mia ’nın hakkı olanı alışını anlatıyor. Eğer bu filmlerin yegane amacının izleyicisine “Bakın bu siz de olabilirsiniz” mesajı vermeye calıştığının farkındaysanız, izlemeniz size pek bir şey kazandırmayacaktır.
12. Bride Wars (Gelin Savaşları) View post on imgur.com

Gelecekteki kocasıyla değil duğun salonunun bizzat kendisiyle evlenmeye kararlı iki en yakın arkadaşın duğunlerinin cakışıp aynı gune denk gelmesiyle arkadaşlıklarının felaket oluşunu ve akabinde birbirlerine yaptıkları cadalozlukları anlatan film, “Abi boşverin gelin bakın bizde Oz Kardeşler Duğun Salonu var, limonata ve kuru pasta da veririz.” dedirtiyor.
13. What A Girl Wants (Sevgi Herşeydir)
The Princess Diaries ’te bahsettiğimiz prenses olduğundan habersiz, annesiyle munzevi bir hayat suren kız hikayesi AYNEN bu filmde de var. Tek fark, oyuncular farklı… Amanda Bynes ’ın kafayı yemeden once şirin bir kızken oynadığı yapımda bu tarz bir filmden bekleyebileceğiniz her şey var; yeni geldiği ulkede hayatının aşkını bulma, aniden prenses olduğunu oğrenerek sefil hayatını bir anda 3500 seviye uste taşıma, evde sedire talim ederken tul perdeli yataklara terfi etme…
14. Sex and the City (film olan)
Kadın Abazalar Birliği başkanlığı yapan 4 kadının doğru adamı bulma peşinde eksittikleri erkek arkadaşlarını, New York ’un gozde kuluplerine sıra beklemeden girip ictikleri Cosmo kokteylleri, giydikleri tasarım ayakkabıları ve kıyafetleri anlatan diziye mutlaka aşinasınızdır. İşte hadi bu diziyi film yapalım akımına mensup filmde bolca aşk, dedikodu, kıyafet, seks ha bi de şehir var. New York.
15. Confessions of a Shopaholic (Bir Alışverişkoliğin İtirafları)
Kadını alabildiğine meta avcısı, zengin koca avcısı, kendine bir Şanoeellee canta almadığı her gunu ziyan sayan tipler olarak gostermeyi muthiş bir şekilde başaran film kendine komedi susu verse de bizce aslında baya baya dram…
16. Bring It On (Genclik Ateşi)
İklim değişikliklerini, sıcmış politikayı, teroru, aclığı, Ebola ’yı falan boşverin. Asıl mesele amigo kız savaşları. Kirsten Dunst henuz acılmamış bir gonca gul iken oynuyor bu filmde…
17. A Walk To Remember (Uzaktaki Anılar)
Bir yanda alabildiğine koyu Hıristiyan, kafasını dersten kaldırmayan peder kızı ve diğer yanda okulun en yakışıklı, gorunuşte sığ ama perdelerini kaldırdığınızda 5 Cemal Sureya gucunde romantik ve derin populer cocuğu… Hikayeyi biliyorsunuz. “Ay hadi canım bunlar mı birbirine aşık olacak” algısı yaratıp filmin sonunda bu iki taban tabana zıt karakteri birbirlerinin omurluk aşkı gibi gostererek filmi izleyen her kıza “İyi bir kız olursanız bir gun siz de populer cocuğu kapabilirsiniz, onu umursamıyormuş gibi gorunun, laf sokun yeter.” mesajı veren film, turdeşlerinin bıraktığı pembe izleri layıkıyla takip ediyor.
18. The Bling Ring (Pırıltılı Hayatlar)
Gercek bir hikayeden Sofia Coppola yonetmenliğinde uyarlanan film, sırf zevkine unlulerin evine girip ufak capta hırsızlık yapan bir grup genci konu ediniyor. Genclerin unlu takıntısı ve gosterişli hayat obsesyonlarını olabildiğince gercek bir şekilde yansıtan film, kız filmi olarak değerlendirmemiz gerekirse aslında biraz daha politik bir konumda.
19. The Prince and Me (Prens ve Ben)
The Princess Diaries ve What A Girl Wants ’ta tıpatıp iki kızın hikayesinin anlatıldığını soylemiştik; prenses olduklarından habersiz, soylu kanın damarlarında dolaştığından bihaber genc kızlar… Şimdi bu senaryonun bir başka varyasyonu ne olabilir? Soylu kanın “sıradan” kıza aşık olması tabii… Ulkesinde goreceği muhtemel olumcul ilgiden dolayı başka bir ulkede eğitimine devam etmeye karar veren Danimarka prensi olanca yakışıklılığı ve soyluluğuyla universitenin sefil yurduna yerleşir, oradaki dişli tıpcı kıza sırılsıklam aşık olur, olaylar gelişir.. Hadi amaaa..