
Bu listeyi Fil ’m Hafızası ekibinden Sinem Dincer hazırlamıştır, haberiniz olsun.
“İnsan sıkı tutmalı yureğini; cunku gitmesine izin verirse, cok gecmeden aklı da gider peşinden.” demiş Nietzsche. Kişisel kriz anlarında ilk kurtaracaklarımızın listesini yapsak, varoluşsal yonden başı akıl ve yurek ceker elbet. Sinema, muzik ve edebiyatta da birini diğerine tercih etmenin yarattığı uc durumlar; carpıcı sanatsal tartışmalar, urunler oluşturmuş ya zaten. Oyle ki, bu bağlamda ortaya konan sanat eserleri, yaratıcıları da değerlendirildiğinde ‘delilik ve sanat ’ arasındaki bağlantıyı acıklayabilmek adına bilimi dahi devreye sokmuş.
Aklın sınırlarında gezinen karakterleriyle one cıkan yirmi film var şu an onunuzde. Her biri icerisinde sinema tarihinin sıra dışı bir karakterini barındırıyor. Sinema tarihinde onemli yer edinmiş bu filmler hakkındaki yazıları okurken, konuyla ilgili olarak dinlemenizi onerdiğimiz bir de şarkı var: “Uctu Uctu” Bulutsuzluk Ozlemi ’nin ifade ettiği gibi, ‘aklı kafatasında tutmak ’ muhim mesele.
Not: Filmler kronolojik sıralanmıştır.
Ikimono No Kiroku / I Live in Fear
Akira Kurosawa, 1955
Kurosawa ’nın az bilinen klasiklerinden biri olan film, Hiroşima sonrasında ailesini Brezilya ’ya taşınmaya ikna etmeye calışan bir babanın karanlık ve duşundurucu trajedisidir.
The Exterminating Angel
Luis Bunuel, 1962
Zengin birinin evindeki davette bir araya gelen kentin ileri gelenleri, kendilerince en onemli saydıkları konuları tartışırken, tum kapılar acık olmasına rağmen istemsiz bir bicimde ortamdan ayrılamazlar. Birbirlerine karşı oldukca kibar davranmaktan da vazgecen bu burjuva topluluk, gittikce saldırganlaşmaya ve şuur kaybı yaşamaya başlar.
A Woman Under the Influence
John Cassavetes, 1974
Orta sınıf bir aileye mensup, hayatı eşi ve cocuklarından ibaret olan Mabel ’in kendini kaybetme surecini anlatan bu filmde, hayatından hoşnutsuz ve zayıf kişilik ozelliklerine sahip Mabel, artık kendisine nasıl davranacağını bilemeyen kocası tarafından bir akıl hastanesine yatırılır.
Eraserhead
David Lynch, 1977
David Lynch ’in ilk uzun metraj filmidir, Eraserhead. Henry adlı ana karakterin kÂbusları ve bilincaltı karmaşası uzerine kurulu filmde diyalog yok denecek kadar azdır. Muzik, sesler ve de sessizlikle orulu film, koyu bir depresyon yaşayan kişinin gozunden aktarılan bir kÂbuslar bileşimidir.
Apocalypse Now
Francis Ford Coppola, 1979
Joseph Conrad ’ın “Heart of Darkness” adlı romanından uyarlanan film, Vietnam Savaşı sonrası normal hayatına donemeyen Willard uzerinden aktarır oykusunu. Turkce ’ye “Kıyamet” olarak cevrilen film; gercek ile kÂbusu seyirciye sınır boyutlarda yaşatan, gunumuzde de Vietnam Savaşı konusunda hala hatırlanan ilk psikolojik dramlardan biridir
The Shining
Stanley Kubrick, 1980
The Shining, Stephan King‘in romanından uyarlanan ve Jack Nicholson ’un benzersiz performansıyla seyircinin de aklının sınırlarını zorlayan bir film. Kubrick bu filmiyle, King ’in yazınsal başarısının onune gecmeyi başarmış ve yıllar sonra bugun bile hÂlÂ, psikolojik gerilimin ilk akla gelen orneklerinden birini ortaya koymuştur.
Fitzcarraldo
Werner Herzog, 1982
Fitzcarraldo, cekimleri uc yıl surmuş olmasına ve neredeyse hic gişe yapmamasına rağmen, sinema tarihinin en başarılı filmlerindendir. Klaus Kinski ’nin canlandırdığı maceraperest karakter, iflas etmiş bir Avrupalı ’dır ve Amazon ’larda bir opera binası inşa ederek buyuk sanatcıları buraya toplama amacıyla film boyunca cılgınca bir mucadeleye girişir. Herzog ’un bu odullu filmi, cekim oykulerini de oğrenince seyirciye yonetmeninin de deli olup olmadığını sorgulatan turden.
Amadeus
Milos Forman, 1984
18. yy ’da Viyana ’da yaşayan unlu besteciler Mozart ve Saliermi ’nin başından gecenleri soluksuz izleten filmin sekiz dalda Oscar odulu var. Yeteneğini ortaya koyarken mantıksızca davranan Mozart ’ın yaşam ile sanat arasındaki gelgitlerini izlediğimiz enerjisi yuksek bir film Amadeus.
37°2 Le Matin / Betty Blue
Jean-Jacques Beineix, 1986
Philippe Djian ’ın aynı adlı romanından uyarlanan film coğunlukla “Betty Blue” adıyla gosterilmiştir, ancak orijinal adı 37°2 Le Matin ’dir ve “Sabah 37,2 °C” anlamına gelir. Aşkı farklı boyutlarda ele alan filmde, borderline bir kadın karakterin bu duyguyu nasıl cılgınca yaşadığına tanık oluruz.
Teyzem
Halit Refiğ, 1986
Kucuk yeğeni Umur ’un gozunden anlatılan bir teyze oykusudur Uftade ’ninki. Siyasi bir kacak olan babası sebebiyle anneannesine sığınan Umur ve ailesi, Uftade ’nin trajik hayatına şahit olacaklardır.
Benny ’s Video
Michael Haneke, 1992
14 yaşındaki Benny ’nin dış dunya ile olan ilişkisini bilerek bir video duzeneği uzerinden kesmesini anlatan sert ve zorlayıcı bir Haneke filmidir Benny ’s Video. Yonetmenin ‘Duygusal Buzlaşma ’ olarak tanımladığı uclemenin ikinci filminde, şiddet dolu videolar izleyen Benny ’nin ailesiyle de olan karanlık iletişimi onu, gun gectikce akıl sağlığını yitirmeye zorlayacaktır.
Memento
Christopher Nolan, 2000
Dışarıdan zengin bir iş adamı imajı cizen Leonard ’ın karısına tecavuz edip oldurenleri bulmak gibi temel bir amacı vardır. Ancak bu konuda onundeki en buyuk engel kısa sureli hafıza kayıpları yaşamasıdır. Gerek kurgu tekniği gerekse karakterin başından gecen oykulerin ilgincliği bakımından izleyeni ciddi anlamda etkileyen Memento, Christopher Nolan ’ın guzide filmlerinden biridir.
A Beautiful Mind
Ron Howard, 2001
John Nash‘in hayatından ilham alınarak cekilen film, şizofren bir bilim adamının hayat mucadelesini konu almaktadır. Kafasındaki kurgusal gercekler ve hayatı arasında denge kurmaya calışan profesor Nash ’in oykusu, ayrıca iki dalda Oscar sahibidir.
Vanilla Sky
Cameron Crowe, 2001
Her şey yolunda giderken sevgilisinin yakın bir arkadaşına aşık olarak hayatının aşkını bulduğunu duşunen David, gecirdiği kazayla, mantığını ve sahip olduklarını yitirmeye başlar. Depresyonunu yenip her şeyi yeniden elde etmek uğruna kabulleneceğiyse, ucuk bir surectir. Tom Cruise, Penelope Cruz ve Cameron Diaz‘ın başrollerinde olduğu film, karakterlerin tehlikeli hayatlarını aktarırken kullanılan muziklerle de one cıkmakta.
Spider
David Cronenberg, 2002
Bir psikiyatri kliniğinde uzun sure tedavi goren Dennis, sokaklara donduğunde gecmişine ait korkular, sesler ve goruntuler uzerinden anılarını sorgular. Psikolojik bir gerilim olan filmin başrolunde Ralph Fiennes ve Gabriel Byrne yer almaktadır.
Gothika
Mathieu Kassovitz, 2003
Kriminal psikoloji alanında uzman olan Miranda, eşinin olu bulunmasıyla birlikte bir anda kendini calıştığı hastanenin koğuşlarından birinde gozetim altında bir suclu olarak bulur. Meslektaşları ve eyalet yetkilileri tarafından eşini oldurduğune inanılan kadın, olanları hatırlamaya başladıkca masumiyeti konusunda sıra dışı gercekleri ortaya cıkarır.
There Will Be Blood
Paul Thomas Anderson, 2007
Magnolia (1999), Boogie Nights (1997) ve Punch Drunk Love(2002) gibi filmlerde imzası olan Paul Thomas Anderson ’un cok ses getiren, iki Oscar odullu bir diğer filmi. 1900 ’lu yıllarda gecen oykunun merkezinde, hayatında oğlundan başka kimse olmayan, bir petrol şirketinin hırslı sahibi Daniel var. Bir roman uyarlaması olan filmin muziklerini, Radiohead ’in gitaristi Johnny Greenwood yapmış.
Shutter Island
Martin Scorsese, 2010
Shutter Island; Rachel adında bir akıl hastasının kaybolması uzerine, tehlikeli akıl hastalarının tedavi gorduğu Shutter Adası ’ndaki hastaneye soruşturma yapmaya gelen iki polis memurunun yaşayacağı esrarengiz olaylarla aktarılan etkileyici bir Scorsese filmi. Ruyalar ve gercekler arasında şekillenen olayların başrolunde başarılı oyuncu Leonardo DiCaprio var.
Black Swan
Darren Aranofsky, 2010
Natalie Portman ’ın başrolunde yer aldığı; bir balerinin, sahnelenecek “Siyah Kuğu” adlı oyunun provaları suresince rekabet uzerinden yaşadığı akıl dışı handikapların anlatıldığı film, Portman ’a Akademi Odulu‘nu kazandırmıştır.
Take Shelter
Jeff Nichols, 2011
Dunyanın sonunun geleceğine inandığı icin eşi ve sağır oğlunu korumak amacıyla bir sığınak yapmaya başlayan Curtis, cevresi tarafından anlam verilemeyen davranışlar sergilemeye başlar. Tum reaksiyonlarıyla birlikte kendisininki gibi ailesinin rutin hayatını da bambaşka bir boyuta suruklemeye başlayacaktır.