
Gerek gunumuzde gerekse gecmiş yıllarda sinemanın en buyuk organizasyonu olarak gosterilen Oscar odul torenleri, bu buyukluğunun icinde aynı zamanda buyuk tartışmalara da yol acmıştır. Bu yuzden Robert De Niro gibi usta bir oyuncunun kalitesini, almış veya alamamış olduğu oscarlar ile olcmek mumkun değildir. Ancak oscarı baz alarak hazırladığımız bu dosyanın dışında kalan filmlerinden de mutlaka izlenmesi gerekenler olduğunu unutmadan De Niro ’nun odulu aldığı ya da almadığı ama oscara aday olduğu 7 filmi listeledik.
The Godfather Part II (1974)
1965 yılında muşteri roluyle oynadığı ilk filminden 1974 yılındaki The Godfather Part II ye kadar gecen 9 yıllık zaman zarfında genelde komedi drama turlerinde ve yardımcı rollerde oynayan Robert De Niro, bu film ile buyuk mafya babası Don Vito Corleone (Marlon Brando) ’nin gencliğini canlandırmış, geleceğe yonelik ise nasıl usta bir oyuncu olacağının sinyallerini vermeye başlamıştır. Aynı Yıl The Godfather Part II filminden uc oyuncu en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oscara aday olmuş, ancak yadırganmayacak bir şekilde oscarın sahibi Robert De Niro olmuştur.
Taxi Driver (1976)
The Godfather Part II ile artık toyluk donemini bitirmiş, olgunluk hatta ustalık donemine adım atmış olan De Niro en iyi yardımcı erkek oyuncu odulunu kazanmasının ardından başrol oynadığı Taxi Driver filmiyle bu sefer en iyi erkek oyuncu dalında oscara aday olmuştur. Ancak aynı yıl Network filmi ile aday olan Peter Finch oscarı kazanmıştır.
Filmde Vietnam savaşından cıkmış olan Travis ’i canlandıran De Niro, bunalımlı bir hayat surdurmektedir. Geceleri dahi uyuyamayan Travis, bu durumu taksi şoforu olarak değerlendirir. Bu sefer de gece yaşantısını, gece hayatı pisliklerini goren Travis, bu pislikleri ortadan kaldırmayı kendine amac edinir. Taxi Driver Amerikan Film Enstitusu ’nun hazırladığı tum zamanların en iyi 100 Amerikan filminin yer aldığı listede birinci sıradadır. Aynı zamanda filmin; donemin sosyolojik durumuna ozeleştirel yaklaşımı olumlu yonde eleştiriler almış olup, 1994 yılında ABD Kongre Kutuphanesi tarafından “kulturel, tarihi ve estetik olarak onemli” filmler arasına secilerek ABD ulusal film arşivinde muhafaza edilmektedir.
The Deer Hunter (1978)
Bir grup Rus kokenli Amerikalı celik işcisinin ve ailelerinin hayatlarından bir kesiti ele alan film, I. Dunya Savaşı ’ndaki bir askerin anılarına dayanan Drei Kameraden isimli eserden esinlenerek sinemaya aktarılmıştır.
Film; en iyi film, en iyi yardımcı erkek oyuncu, en iyi yonetmen dalları başta olmak uzere 5 dalda oscarı kazanmış olmasına rağmen, Robert De Niro en iyi erkek oyuncu odulunu “Coming Home” filmi ile Jon Voight ’a kaptırmıştır.
The Deer Hunter filmi de Taxi Driver filmi gibi ABD Ulusal film arşivinde muhafaza edilmektedir.
Raging Bull (1980)
Artık zamanı gelmişti. Once en iyi yardımcı erkek oyuncu, akabinde iki kere en iyi erkek oyuncu adaylığı… Sıra kazanmaktaydı, kazanmak da Raging Bull filmine kısmetmiş.
Ortasiklet boksor Jake La Motta ’nın hayatını anlatan biyografi icerikli film, boksorun kazanma hırsının nelere mal olduğunu gosteriyor. Oyle ki bu hırs boksorun kendisine, ring dışındaki hayatına, aile yaşantısına kadar her şeye etki etmeye başlar hale geliyor. Jake La Motta ’yı canlandıran Robert De Niro ise harika oyunculuğu ile oscarı almaya hak kazanıyor.
Martin Scorsese yonetmenliğindeki film aynı yıl 8 dalda oscara aday olmuş ancak en iyi erkek oyuncu odulu dahil iki dalda odul alabilmiştir.
Awakenings (1990)
1980-1990 yılları arasında oscar anlamında suskunluğa burunen Robert De Niro ’nun bu surecte izlenmeye layık cokca filmi bulunmaktadır aslında. “Once Upon a Time in America”, “Angel Heart”, “The Untouchables”, ve “Goodfellas” filmleri bahsettiğim izlenilesi filmlerin başında gelmektedir.
Bu suskunluğunu Awakenings filmi ile bozan daha doğrusu bozmaya aday olan De Niro, en iyi erkek oyuncu dalındaki odulu Reversal of Fortune filmi ile Jeremy Irons ’a kaptırmıştır.
Robin Williams ve Robert De Niro gibi iki usta oyuncuyu bir araya getiren filmde Williams idealist doktor Malcolm Sayer rolu ile De Niro ise teşhisi konulamamış ve tedavisi mumkun olmayan bir norolojik bir hastalığa yakalanmış Leonard Lowe ’u canlandırmaktadır. Coğunlukla hastanede daha doğrusu rehabilitasyon merkezinde gecen filmde De Niro, yer yer gozlerimizin dolmasına, yer yer huzunlu bir mutluluğa kapılmamıza aracı oluyor. Gerek konu olarak gerekse oyunculuk olarak zengin bir cizgide bulunan film 3 dalda oscara aday olmasına rağmen torenden eli boş donuyor.
Cape Fear (1991)
Yine bir Martin Scorsese filmi, yine usta bir oyunculuk, yine guzel bir film. Martin Scorsese ile Robert De Niro pek cok yapımda birlikte calışmış ve ismi birbirleri ile ozdeşleşmiş yonetmen-oyuncular arasında yerlerini almışlardır.
1991 yapımı Cape Fear filmi ise bunlardan sadece bir tanesi. De Niro bu film ile karşımıza cok da sık rastlamadığımız gerilim unsurlarıyla cıkıyor. 14 yıl boyunca hapishanede kalmış Max Cady (R.D. Niro) gun gelir hapishaneden cıkar. Şimdi ise ilk amacı zamanında kendisini hapishaneye duşmekten kurtaracak olan delillere sahip olmasına rağmen bunları mahkemeye sunmayan avukatı Sam Bowden ’dan intikam almaktır. Sam ise Max ’in ne denli tehlikeli olabileceğini bildiğinden tek carenin onu oldurmek olduğunu duşunmeye başlar, ancak bu iş kendisine ve ailesine de zarar vermeye başlayacaktır.
Muhteşem bir gerilim filmi olan Cape Fear ile en iyi erkek oyuncu dalında oscara aday olan Robert De Niro ’nun şansına Anthony Hopkins, Silence of the Lambs filmiyle karşısında yer almış, tahmin edebileceğiniz uzere de Hopkins oscara uzanırken, De Niro onundeki maclara bakmıştır.
Silver Linings Playbook (2012)
Artık 90 ’lar gecmekte, zaman gectikce De Niro da haliyle yaşlanmaktadır. Bu işin fıtratı gereği midir bilinmez adaylıklar, oduller zaman gectikce azalmaya başlar. Oyle ki son oscar adaylığı ile 2012 yılı arasında yaklaşık 20 yıllık bir zaman dilimi mevcuttur. Bu 20 yıla ise “A Bronx Tale”, “Heat” “Sleepers”, “Men of Honor” gibi izlenmesi gereken filmler başta olmak uzere yaklaşık 50 film sığdıran usta oyuncu Silver Linings Playbook filmi ile en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oscara aday gosterilmiştir.
Başrollerinde Bradley Cooper ve Jennifer Lawrence ’ın da oynadığı Umut Işığım filminde huysuz, bir o kadar da futbol fanatiği bir babayı canlandıran De Niro, odulu Django Unchained filmi ile Christoph Waltz ’a kaptırmıştır.
Not: Gerek gunumuzde gerekse gecmiş yıllarda sinemanın en buyuk organizasyonu olarak gosterilen Oscar odul torenleri, bu buyukluğunun icinde aynı zamanda buyuk tartışmalara da yol acmıştır. Bu yuzden Robert De Niro gibi usta bir oyuncunun kalitesini, almış veya alamamış olduğu oscarlar ile olcmek mumkun değildir. Ancak oscarı baz alarak hazırladığımız bu dosyanın dışında kalan filmlerinden de mutlaka izlenmesi gereken filmleri olduğunu unutmamak gerek. İyi seyirler dileriz…