Sinemada aynı karakteri canlandıran birden fazla oyuncu olduğu sıklıkla rastlanan bir durum. Bu nedenle halef-selef ilişkisi oldukca sıradan. Ancak biz bu dosyamızda bu ilişkiye biraz daha sıra dışı bir acıdan bakmaya calıştık. Aynı karakterleri canlandıran oyuncuları değil, halef-selef ilişkisi yaşayan karakterleri inceledik. Sinema dunyasında birbirinin onculu ve ardılı olan 6 cift karakter belirledik.
Orta Dunya ’nın kaderini değiştiren bucukluklar
Bilbo Baggins ve Frodo Baggins Tolkien ’in yarattığı Orta Dunya ’nın en az goze batan ama en onemli karakterlerinden. Sinemaya daha once uyarlanan Yuzuklerin Efendisi serisinde izlediğimiz Frodo Baggins filmlerin sinemaya uyarlanma sırasına gore selef olarak gorulebilir ancak Orta Dunya kronolojisine gore Bilbo Baggins ’in hikayesi daha once gelir. Halefi Frodo ’nun işi de bir hayli zor olsa da Bilbo daha gozu pek ve daha zeki olarak gorulur. Elbette yuzuğu Hukum Dağı ’na kadar goturmek ve orada yuzuğu yok etme başarısını gostermek buyuk iş. Yine de Bilbo ’nun karşılaştığı zorluklarda verdiği anlık tepkiler onun yureğinin Frodo ’ya gore daha kocaman olduğunu gosteriyor.
Baba ve oğul
Sinema tarihinin en iyi filmi tartışmaları hic dinmezken Godfather serisi bu tartışmanın gobeğinde yer alır. Birinci ve ikinci filmi icin ayrı ayrı en iyi film sıfatı sıklıkla kullanılır. Birinci filmin başında ailenin reisi olarak izlediğimiz Don Vito Corleone ince zekası ve aileyi bir arada tutmasını sağlayan disipliniyle yeri kolay doldurulamaz bir karakter olarak karşımıza cıkar. Birinci filmin sonları ve ozellikle ikinci filmle birlikte ailenin yeni reisi olan Michael Corleone ise kardeşleri icinde en akıllı olan ve her şeyi karşı sakin kalmayı başarandır. Bu anlamda da babasına en cok benzeyen Michael Corleone ’dir. Her ne kadar aile işlerinden uzak tutulmaya calışılsa da kendisini bu işlerin tam ortasında bulur. Bu halef selef ilişkisinde net bir kazanan belirlenemez belki. Bununla birlikte yıllar boyunca Al Pacino ’yu hala bir Corleone olarak hatırlamamızı sağlayacak bir karakter ortaya cıkmış olmasına rağmen Godfather dendiğinde akla ilk gelen isim Don Vito Corleone karakterine hayat veren Marlon Brando ’dur.
Gucu yaşayan Skywalker Ailesi
Bagginsler ’de olduğu gibi hikayenin kronolojisine gore sonra gelen ancak filmlerde daha once tanıştığımız Luke Skywalker cok gec yaşta jedi olarak eğitim alır ve icinde hissettiği gucle Darth Vader ’e karşı koyar. Luke icin bir karizmasının olduğundan bahsedemeyiz. Oyle ki yakın arkadaşı Han Solo tum kirli işlerine ve guce olan onyargısına rağmen daha ilgi cekici bir karakterdir. Anakin Skywalker ise henuz cocuk yaşta iyi bir pilot olduğunu, yine aynı yaşlarda bir android yaparak zekasını kanıtlamıştır. Jedi olarak eğitim almaya başlayan ve her gecen yılla birlikte gucle butunleşen Anakin Skywalker, Luke Skywalker ’a gore daha karizmatiktir. Ustelik her iki karakterin de guce denge getirmesi beklenirken işin sonunda hangisinin guce gercekten denge getirdiği de tartışmalıdır. Her ne olursa hangi karakteri izlemeyi tercih edersiniz diye bir soru sorulsa Anakin Skywalker ’ın acık ara onde tamamlayacağı kesindir.
Bir efsane doğarken diğer bir efsanenin bitişi
Rocky serisinin ilk filmi 1976 yılında Oscar ’ı aldığında dahi boyle bir efsanenin başladığını tahmin etmek mumkun değildi. Once yukselen, sonra sendeleyen ve sonra yaptığı nostaljiyle tekrar yukselişe gecen bir seri Rocky serisi. Arada yaşadığı bocalamalara rağmen unutulmaz Sylvester Stallone ’un da buyuk başarısıyla unutulmaz bir karakter haline gelen Rocky ’nin ringlere vedası bir hayli uzun surdu. Nihayet veda ettiğinde hic beklemediği şekilde tekrar geri donmesi uzun surmedi, ancak bu sefer ringin icinde değil kenarında olacaktı. Halefi Creed ’i yetiştirme işi Rocky ’e duşse de yeni bir efsane doğar mı şu an icin muamma. Adonis Creed, babasının ismini taşımasıyla efsane olma yolunda avantajlı elbette. Yine de Rocky gibi bir isim olmak hic kolay değil.
Teknolojinin geldiği nokta mı, nostaljinin verdiği haz mı?
İlk filmle kotu karakter olarak hayatımıza giren Terminator, oluşturulan kotu karakter profiliyle beğeni kazandı. Arnold Schwarzenegger ile can bulan Terminator serinin diğer filmlerinde ise hep iyi karakter olarak karşımıza cıktı. Oyle ki yıllar gecse de hicbir zaman zamana yenilmeyen bir karakter oldu. Robotun yıllar gecse de değişmemesi gerektiği duşuncesini yaşlanan Arnold Schwarzenegger ’i yaşlanan bir robot olarak sunarak aştılar. Gelelim Terminator ’deki halef-selef mevzusuna. İlk filmde kotu karakter olarak izlediğimiz Terminator ikinci filmde iyi robot olarak bulunduğunda kotu robot gorevini T-1000 ustlenmişti. Terminator ’un yapıldığı donemin teknolojisi ile T-1000 ’in teknolojisi arasında dağlar kadar fark vardır. T-1000, Terminator ’e gore oldukca avantajlıdır. Neredeyse yok edilemez bir silah olan T-1000 kotuluk olarak da selefi Terminator kadar becerikli işler cıkartır. Yine de seriye de adını veren Terminator ’un unune hicbir zaman yaklaşamaz. Serideki rolu onemli olmasına rağmen bir filmle sınırlı kaldığından T-1000 populerlikte selefinin gerisinde kalır.
Kara delik boyle mi olur demeyin, Mars ’ı kucumsemeyin
Bu ikiliyi bir halef selef olarak değerlendirmek yukarıdaki ikililere gore biraz farklı olacak. Tam anlamıyla birbirlerinin onculu ya da ardılı olmayan bu karakterler icin oluşturulan uzay ortamları, filmlerdeki oyuncular, benzer uzay kostumleri ve uzayı dahi dize getiren astronotlar karakterleri birbirlerine yakınlaştırıyor. Matthew McConaughey ’in canlandırdığı Cooper yok olan bir dunyanın tek umudu haline gelir. Gorevi bir hayli zor olan Cooper dunyayı kurtarma ile ailesinden vazgecme arasında bir tercih yapmalıdır. Matt Damon ’ın canlandırdığı Mark Watney ise onemli bir bilim adamı olmakla birlikte hikayenin gidişatı nedeniyle dunyayı kurtarmayı değil kendini kurtarmayı hedefleyen bir karakter. Mars ’ta hayatta kalma adına onemli işler yapan Watney yine de Cooper kadar zor gorevlere sahip olmadığından ve Cooper kara deliği dize getirirken o Mars ’ta yaşamaya calıştığından bir adım geride kaldığı elle tutulur bir gercek.