Dun aldığımız habere gore Eylul ayının ortalarında gosterime giren ve yonetmenliğini Mustafa Kara ’nın ustlendiği “Kalandar Soğuğu” filmi Turkiye ’nin Oscar adayı olarak secildi. Kultur ve Turizm Bakanlığı ile sinema alanındaki meslek orgutlerinin temsilcilerinden oluşan 17 kişilik secici kurul, Amerika ’da yapılacak 89. Akademi Odullerinde (Oscar) En İyi Yabancı Film Dalında Turkiye ’yi temsil etmek uzere bol odullu bu filmi uygun gordu. Biz de once adından başlayarak bu guzel film hakkında sizleri bilgilendirelim istedik.
1. Kalandar
Kalandar; Karadeniz yoresinde, ozellikle Trabzon ve civarında Rumların zamanından beri kutlanan “yılbaşı eğlencelerinin” adıdır. Rumi Takvimin ilk ayı olan kalandarın birinci gunu, yani yılbaşı da Miladi takvime gore Ocak ayının 14. gunune denk gelir.
2. Yılbaşı şenlikleri
Karadeniz Bolgesinde, ozellikle Trabzon ve cevre koylerinde ayrı bir onemi olan bu gece, yani ocak ayının on ucunu on dordune bağlayan gece, “yılbaşı” olarak hÂl kutlanıyor ve adına şenlikler yapılarak yaşatılıyor. Geleneksel olarak bu gecede cocuklar dışarı cıkıp evleri dolaşırlar, ellerindeki poşetleri evlerin kapısına koyup zile bastıktan sonra, ev halkının poşetin icine koyacakları hediyeleri beklerken de bu gune ozgu bazı maniler soylerler.
3. Gercek bir yaşam oykusu
Bu kısa bilgiden sonra filmimize gecelim. Filmin yonetmeni Mustafa Kara, ‘Kalandar Soğuğu ’ filminin ilk tohumlarının 2010 yılında atıldığını belirterek, filmi cocukluğunun gectiği koyde tanıdığı maden arayan bir kişiden ilhamla yaptığını soyluyor ve filme konu olan kişinin hala yaşadığını ifade ediyor.
4. Cok odullu yonetmen Mustafa Kara
Karadeniz ’in bir dağ koyunde gecen Mustafa Kara ’nın yonettiği Kalandar Soğuğu, Uzakdoğu ’nun saygın sinema festivali olan Tokyo Film Festivali ’nde, “En iyi yonetmen ve en iyi film odullerini” almış. Ayrıca Fransa ’nın Cannes ’dan sonraki en onemli ve buyuk festivali olan Premiere Plans D ’angers Festivali ’nde de “Nuri Bilge Ceylan ’ın ‘Mayıs Sıkıntısı ’ filminden 15 yıl sonra odul alan tek film olmuş.
5. Gercekci ve masalsı bir film
Filmin, “Juri ozel odulunu” aldığı torende, festivalin Juri başkanı odulu verirken ‘Oyle bir film izledik ki bizi cok sarstı etkiledi. Hala gozumu kapattığımda filmin bircok sahnesi gozumun onune geliyor. Bu kadar gercekci ve masalsı bir filmle bizi karşılaştırdığın icin sana cok teşekkur ediyoruz. Bize boyle bir hayatı gosterdiğin icin sana minnet duyuyoruz ’ sozleriyle duygularını belirtmiş.
6. Altın Portakallı beyaz melek Nuray Yeşilaraz
Belediye hoparlorunden duyduğu anons uzerine 10 yıl once tiyatro kursuna kayıt yaptırarak sahnelere adım atan ve aynı zamanda bir sağlık kuruluşunda hemşire olan Nuray Yeşilaraz, bir yandan hayat kurtarırken, rol aldığı ilk sinema filmi ile de oyunculuğunu kanıtlıyor. Yeşilaraz, “Kalandar Soğuğu” filminde canlandırdığı iki cocuk annesi “Hanife” rolu ile “52. Uluslararası Antalya Film Festivalinde “Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması”nda “En İyi Kadın Oyuncu” odulunun sahibi oldu.
7. Hem oğretmen, hem ressam, hem oyuncu Haydar Şişman
Trabzon ’un Macka ilcesinde 1966 ’da dunyaya gelen filmin baş erkek oyuncusu Haydar Şişman, Mimar Sinan Universitesi Resim bolumunu bitirmiş bir ressam. Resim oğretmenliğinin yanında pek cok tiyatro oyununda da rol almış. Sinemaya senaryo denemeleriyle başlayan bu cok yonlu sanatcı, Kalandar Soğuğu filminde canlandırdığı Mehmet karakteriyle “Antalya Film Festivali Uluslararası Dalda” En İyi Erkek Oyuncu Odulunu alarak bu alandaki başarısını da kanıtlamış.
8. Karadeniz ’in dağ koylerinden birinde yaşayan bir ailenin dramı
Filmin konusu kısaca şoyle: Sisler icerisindeki Karadeniz ’in Trabzon yoresindeki bir dağ koyunde, biri down sendromlu olan iki oğlu, yaşlı annesi ve eşiyle yaşayan Mehmet, bir yandan gecimini birkac hayvanıyla sağlamaya calışırken, diğer yandan da buyuk bir tutkuyla dağlarda maden/altın rezervi arar. Cabalarının gitgide umutsuzluğa donuştuğu anda aldığı bir haber Mehmet ’i Artvin ’de yapılacak olan boğa gureşlerine surukler…
9. Dort mevsim Karadeniz Yaylaları
Filmin hikayesi Karadeniz ’in tepesi dumanlı, yemyeşil dağlarındaki bir yayla koyunde geciyor. Karadeniz ’in hırcın, acımasız ama bir o kadar muhteşem doğasında; gunun herhangi bir saatinde inen sisiyle dumanlanan dağları, kışın her tarafı kaplayan o bembeyaz soğuğu, baharda rengarenk acan cicekleriyle dort mevsime yayılan cekimler muhteşem manzaralar sunuyor. O guzelliklerin icinde urkerek kayboluyorsunuz adeta.
10. Yoksulluk ve umut
Filmin en onemli ozelliği yoksulluk ve umutsuzluğun, o guzel ama sert doğada insanın yureğini acıtacak kadar gercekci anlatılması. Değerli maden bulup, ailesini rahat yaşatmak umuduyla elindeki kazma-kureğiyle yalcın dağların zirvesine tırmanan Mehmet, umudun insana neler yaptırabileceğini cok guzel canlandırmış.
11. Yore insanının başarısı
Filmin butun yukunu taşıyan oyuncular aslında yorenin insanları. Belki de o yorede yetişip yaşadıkları icin son derece doğal ve bir o kadar da başarılılar. Evin seksenli yaşlarındaki buyuk annesi, hasta kucuk cocuğu ve abisi kendi yaşamlarını oynuyorlar belki de. Karadeniz kadınının cilekeş yaşamını, doğayla ic ice yaşantısını, yoksulluğunu tum cıplaklığı ile izlerken yaşadığınız buyuk şehri ve sahip olduğunuz koşulları duşununce, iyice huzunleniyor insan.
12. Gorsel bir şolen icindeki yoksulluk
Baharda birden bire ortaya cıkıp her yeri kaplayan salyangozları satıp para kazanma umuduyla toplayan cocukları, sahip oldukları tek zenginlikleri olan hayvanlarına gozu gibi bakan, onlarla yatıp kalkan yore insanını izlerken o muhteşem masalsı doğanın icindeki sert gercekcilik Karadeniz insanının cileli yaşamını gozler onune seriyor.
13. Bu filmi mutlaka izlemelisiniz
Nihat Genc ’in dediği gibi “Cep telefonları, otomobiller, televizyonlar, asfalt ve apartmanlar ve havalı giysilerle suslediğimiz modern gundelik hayatın dışında, bambaşka bir hayat bambaşka bir gerceklik bambaşka manzaralar gormek istiyorsanız, sizi şehrin yanılmasından cıkartacak, tam iki saat sizleri kıskıvrak yakalayacak, başarılı bir filmle karşı karşıyayız. Koklisleri, hayvanları, kurtların parcaladığı kecileri, yaylaları, ıssız dumanlı yalcın tepeleri ve cicek tarlası cayırları ve bu eşsiz manzaranın ortasında ulkemiz icin unutulmuş derin bir yoksulluk oykusune şahit olmak istiyorsanız.” bu filmi mutlaka izleyin.