
Film izlemeyi seven herkes, gercek olaylardan uyarlanan filmlerin tam olarak gercekte yaşananları yansıtmadığını bilir. Filmlerdeki bazı sahneler gercekte olanına gore cok abartılabiliyor. Tabii ki bunun nedeni izleyiciye daha iyi bir seyir keyfi sunmak. Ancak bu filmlerin %100 yanlış olduğunu gostermez. Bazen film yapımcılarının sahneleri abartması gerekmiyor. Cunku gercekte yaşanan bazı şeyler, saf haliyle bile etkileyici. İşte gercekte yaşanmış film sahneleri!
1. Doris Miller, gercekten Pearl Harbor ’da birkac Japon ucağı duşurdu
Gercekte yaşanmış film sahneleri listemize Pearl Harbor filmindeki bir sahne ile başlayalım. Michael Bay ’ın 2001 yapımı filmi Pearl Harbor, 1940 ’lı yıllarda Amerikan ordusunda yaygın olan ırkcılığı gosterdiği icin yıllarca ağır eleştiriler aldı ve kotu bir film olarak goruldu. Ancak filmdeki en onemli anlardan biri Cuba Gooding Jr. ’ın canlandırdığı Doris Miller ’ın makineli bir tufek ile duşman ucaklarına ateş edip birkac tanesini duşurmesidir.
Gercek Doris Miller, 1939 yılında 19 yaşındayken Amerikan donanmasına katıldığında ordu politikası siyahi erkeklerin yuksek mertebede gorev almasını engelliyordu. Sadece mutfak gorevlisi olarak calışmalarına izin veriyordu. Miller geminin guvertesinin altında calışıyordu ve gorevi nişancılara muhimmat taşımaktı. Japonlar, 7 kasım 1941 ’in sabahında surpriz bir saldırı yaptı. O sırada Miller gemi subaylarından birinin kıyafetlerinin temizlenmesi icin camaşırhaneye gitmişti. Miller gorev yerinin sular altında kaldığını bildirdi ve saldırıya karşılık verebilmek icin guverteye dondu. Orada ağır yaralı bulduğu kaptanı guvenli bir yere taşıdı. Sonra bir askerin ucaksavarları muhimmatla doldurmasına yardım etti. Sonra hicbir yerden emir almadan ve butun deneyimsizliğine rağmen ucaksavar ile ateş ederek Japon ucaklarını vurdu.
Aynı kahramanlığı gosteren 16 diğer calışan Onur Madalyası alırken miller Donanma Hacı kazanan ilk siyahi oldu. Fakat tum kahramanlıklarına rağmen kendisine Onur Madalyası verilmedi.
2. Titanik batarken kacmak yerine birbirlerine sarılıp olumu bekleyen cift
Gercekte yaşanmış film sahneleri listemizin ikinci sırasında Titanik filminden goz yaşartan bir sahne bulunuyor. Titanik batarken yaşlı ciftin yatakta yan yana yatıp el ele tutuşmuş bir şekilde geminin batmasını beklediği an gercekti.
Bu cift, filmdeki bazı karakterlerin yanı sıra hayal urunu değildi. Kurtarma botunda onlara yer ayrıldığı halde diğerleri yaşasın diye bota binmeyen ve olumu secen bu cift Isidor ve Ida Straus idi. Filmdeki bu sahne tamamen gercekti. Bir anne ve cocuğunun bota binemediğini goren cift, yerlerini onlara vermişti ve filmin yonetmeni James Cameron bu anı gercekte olduğu gibi yansıttı.
3. Er Ryan ’ı Kurtarmak filmindeki Abraham Lincoln ’ın yazdığı mektup gercekti
Gercekte yaşanmış film sahneleri listemizin ucuncu sırasında Er Ryan ’ı Kurtarmak filminden bir sahne var. 1998 yapımı 2. Dunya Savaşı ’nı anlatan film gercek hikayelere dayanmıyordu. Filmin baş kahramanları yuzbaşı John Miller (Tom Hanks) ve James Ryan (Matt Damon) gercek karakterler değillerdi ve Amerikan ordusu, 3 kardeşi savaşta olen bir askeri kurtarmak icin bir tabur askeri duşman ordusun karşısına cıkarmamıştı. Ancak film kesinlikle gercek olaylar ve karakterlerden esinlenerek yapıldı.
1942 ’de Guadalcanal Muharebesi ’nde aynı aileden beş erkek kardeş (Sullivan kardeşler) yaşamlarını yitirdiler. Bunun uzerine Amerika Savaş kurallarına gore “tek kurtulan” politikası uygulandı. Eğer ailesinden bir veya birkac kişi savaşta olduyse sağ olanlar savaşa gitmek zorunda kalmıyordu. Bu yasa 1944 ’de uygulanmaya başlandı. Cavuş Fritz Niland, 3 kardeşini savaşta kaybettikten sonra evine gonderildi ve bu gercek hikaye filme konu oldu. Ancak Ryan ’ın aksine Niland, kolaylıkla bulundu ve bir arama ekibine gerek duyulmadı.
Filmde başkan Lincoln, Lydia Bixby ’e 5 oğlunu savaşta kaybetmesinin ardından yaşadığı uzuntuyu dile getiren bir mektup yazdı. Bayan Ryan ’ın da bayan Bixby ile aynı kaderi paylaşmasını istemeyen general Marshall, er Ryan ’ı kurtarmak icin harekete gecti.
General Marshall ’ın 1844 ’lerden 1944 ’lere kadar “tek kurtulan” sorununu ele alan mektubu size fazla abartı gelebilir. Ancak Bixby mektubu oldukca gercektir. Belgeyle ilgili ayrıntıların coğu belirsizdir. Bayan Bixby ’nin gercekten beş cocuğunu savaşta kaybedip kaybetmediği konusunda şupheler bulunmaktadır ve bir konfederasyon partizanı olup olmadığı konusunda belirsizlik vardır. Mektubu yazan Lincoln değil sekreteri John Hay de olabilir. Fakat şuphesiz olan şudur ki, Bixby mektubu savaşın insanlığa nelere mal olduğunu acıkca gosteren en onemli kanıtlardan biridir.
4. Bruno Gaido gercekten de bir bombardıman ucağını duşurdu
Gercekte yaşanmış film sahneleri listemizin dorduncu sırasında Midway filminden bir sahne bulunuyor. 1942 ’de Japon bombardıman ucaklarının Marshall Adaları ’na yaptığı baskıyı gosteren Midway ’den bir sahne inanılmaz gorunuyor. Gercek denizci Bruno Gaido ’yu canlandıran Nick Jonas, geminin ve arkadaşlarının tehlikede olduğunu gorunce guvertedeki bir ucağa binip makineli tufek ile duşman ucağına ateş ediyor.
Bunun uzerine Japon bombardıman ucağı neye uğradığını şaşırıyor ve gemiyi sıyırıp suya duşuyor. Daha da inanılmaz olanı ise Gaido hemen orada terfi alıyor. Bu sahne, diğer Roland Emmerich filmlerinde olduğu gibi abartılmıştı. Ancak Gaido ’nun yeğeni Mike Bortolotti ’ye gore gercekte yaşananlar filmde gosterilenin aynısıydı.
Gaido duşman ucağını ateş ederek duşurdu. Eğitim gormediği bir konuda ustun başarı sağladı. Gaido ’nun komutanı Amiral William Halsey, Gaido ’nun kahramanlığına tanık olduktan sonra rutbesini yukseltti. Gazeteciler Gaido ’nun annesi Clementa ile olaydan kısa bir sure sonra roportaj yaptılar. Gaido ’nun yeğeni Bortolotti tek bir konuda şikayetini dile getirdi. O da Nick Jonas ’ın Brooklyn aksanını kullanma kararıydı. Cunku gercek Bruno Gaido Milwaukee ’de buyudu.
5. Hugh Glass, The Revenant filminde olduğu gibi bir ayıyla savaşıp hayatta kaldı
Gercekte yaşanmış film sahneleri listemizin beşinci sırasında The Revenant (Diriliş) filminden inanılmaz bir sahne var. Buradaki ayı sahnesi izlerken cok keyif verse de, gerceklikten cok uzak gorundu. Peki size bu sahnenin gercekte yaşandığını soylesek?
Hugh Glass, 1823 yılında gunumuz Guney Dakota ’sında Karga Kızılderilileri ile ticaret yapan ekibin bir parcasıydı. Tıpkı filmde olduğu gibi Glass, anne ayı ve iki yavrusu ile karşılaştığında yalnızdı. Yavrularını korumak isteyen anne ayı Glass ’a saldırdı. Ancak filmdeki sahne tam olarak gerceği yansıtmıyordu. Filmde anne ayı Glass ’a saldırıp yaralıyor ve sonra onunla bir fareymiş gibi oynuyor. Daha sonra Glass tufekle ateş ediyor ve yaralanan ayı tekrar saldırıyor. Glass, son olarak ayıyı bıcaklayarak olduruyor. Gercekte ayıyı Glass mı yoksa onun yardımına gelen adamlar mı oldurdu tam olarak bilinmiyor. Bu konuya dair farklı duşunceler bulunuyor. Ancak gercek ne olursa olsun Glass ciddi bir şekilde yaralandı; kırık bir bacak, yırtık bir kafa derisi, delinmiş bir boğaz ve daha bircok yara. Glass, ekibindeki adamlar onu terk ettikten sonra yaşamak icin 320 ila 480 km kadar ilerleyebildi.
Ancak film Hugh Glass ’ın hikayesini farklı bir şekilde uyarladı. Gercekte Glass ’ın oğlu yoktu ve intikam almak icin John Fitzgerald ’ı hic takip etmedi.
6. Chris Kyle, Keskin Nişancı filminde olduğu gibi 2000 metreden fazla bir mesafeden duşmanlarını oldurdu
Gercekte yaşanmış film sahneleri listemizin altıncı sırasında American Sniper (Keskin Nişancı) filminden bir sahne bulunuyor. Gercek Kyle ’ın hayatı ve filmdeki askeri başarısının abartıldığı biliniyor. Ayrıca Clint Eastwood ’un kitabına dayanan filminde gercek olaylar değiştiriliyor. Ancak Amerikan Deniz Kuvvetleri ’nin de onayladığı uzere Kyle, gercekten de filmdeki gibi 2.100 metre uzaklıktan bir duşmanı oldurmeyi başardı.
Filmde, Mustafa odullu bir keskin nişancıdır. Mustafa, Kyle ’ın arkadaşlarından Ryan “Biggles” Job ’ı oldurmuştur. Filmin sonuna doğru Kyle, Mustafa ’yı 2.100 metre mesafeden vurarak intikamını alır.
Mustafa gercek bir karakterdi ama Kyle tarafından vurulmadı. Kyle, efsanevi keskin nişancı Mustafa yerine Amerikan birliklerine roket atmayı hedefleyen bir duşman isyancıyı vurdu. Bu, Kyle ’ın 2,100 metre atışının Ağustos 2008 ’de gercekleştiği zamandı. Kyle ’ın onaylanmış olan en uzun mesafe atışı buydu. Ancak şimdiye kadar kaydedilen en uzun mesafe değildi. O zamanlar Rob Furlong ’un Mart 2002 ’de 2.657 metreden yaptığı atış en uzun mesafeydi. Bu rekor 2017 ’de 3.871 metreden bir IŞİD militanı olduren Kanadalı bir keskin nişancı tarafından kırıldı.
7. Casino filmindeki işkence sahnesi gercekte yaşandı
Gercekte yaşanmış film sahneleri listemizin yedinci sırasında Casino filminden bir sahne var. Yine hepimizin kurgusal olduğuna inandığı ama aslında tamamen gercek olan bir sahne daha.
Martin Scorsese ’nin 1995 yapımı Casino filmi Nicholas Pileggi ’nin ‘Casino: Love and Honor in Las Vegas ’ adlı kitabından uyarlandı. Scorsese, gercek kişilerin isimlerini değiştirerek hikayelerini filme aktardı. Casino filmindeki bazı olaylar kurgusal, bazıları ise gercek.
Filmde Joe Pesci, Tony Dogs adında bir kiralık katili sorgulamak zorunda kaldığında acımasız yonu ortaya cıkan cete lideri Nicky Santoro ’yu canlandırıyor. Tony Dogs, Vegas ’ta bir mafya barında garson da dahil olmak uzere uc kişiyi katletti. Santoro, Tony Dogs ’un yalnız calışıp calışmadığını oğrenmeye calışırken Tony Dogs ona hakaret ediyor. Bunun uzerine Santoro, Tony ’nin kafasını bir mengeneye sıkıştırıp aynı soruyu tekrar soruyor. Tony Dogs, mengene sıkılaştıkca itiraf etmeyi daha cok reddediyor ve korkunc bir şekilde oluyor.
8. Johnny Cash ’in June Carter ’a evlenme teklif ettiği sahne
Gercekte yaşanmış film sahneleri listemizin sekizinci sırasında Walk The Line (Sınırları Aşmak) filminden duygusal ve etkileyici bir sahne bulunuyor. Film, Unlu şarkıcı Johnny Cash ’in hayat hikayesini ve karısıyla olan ilişkisini anlatıyor. Filmde bircok yanlışlık olmasına rağmen Johnny Cash ’in June ’a evlilik teklifi ettiği sahne tamamen gercek.
O sahnede Johnny ve June duet yapmak icin sahneye cıkıyor. Fakat Johnny şarkıyı soylemek yerine June ’a evlenme teklifi ediyor. June ona şarkıya devam etmesini soylese de, Johnny romantik bir konuşma yapıyor. Bunun uzerine June “evet” diyor.
Bu sahne Hollywood yapımı gibi gorunse de, tamamen gercek ve hic abartı yok. Johnny tıpkı filmde olduğu gibi 22 Şubat 1968 tarihinde sahnedeyken June ’a evlenme teklifi etti.
9. William Wallace, Cesur Yurek filmindeki gibi idam edildi
Gercekte yaşanmış film sahneleri listemizin dokuzuncu sırasında Braveheart (Cesur Yurek) filminden uzucu bir sahne var. Cesur Yurek filmi o kadar cok yanlışlıklarla dolu ki, onu tarihsel bir film olarak adlandırmak cok iyimser ve comert bir davranış olur.
Filmde, William Wallace krala ihanetini kabul etmezse idama mahkum edilecektir. Fakat Wallace ’ın cezasının ne olacağı hep belirsizdir. Bu buyuk olasılıkla seyircide şuphe ve heyecan uyandırmak icin yapıldı. Ancak gercekte yaşanan durum oldukca bariz. Wallace boynundan asılacak, parcalara bolunecek ve kafası kesilecektir.
Film, %100 gercekliği yansıtmasa da, kesin olan tek şey Wallace ’ı bekleyen korkunc kaderdir.
10. Howard Hughes, Goklerin Hakimi filmindeki gibi askeri ucağı Beverly Hills ’e indirmek zorunda kaldı
Gercekte yaşanmış film sahneleri listemizin onuncu sırasında The Aviator (Goklerin Hakimi) filminden carpıcı bir sahne bulunuyor. Howard Hughes ’ın ilk ucuşunda dunyanın en kalabalık şehirlerinden birine askeri bir ucak ile zorunlu iniş yapması size tuhaf gelebilir, ancak 2004 yapımı Goklerin Hakimi filmi gercekte yaşananları olabilecek en iyi şekilde yansıttı.
Hughes Ucak Şirketi, hem filmde hem de gercek hayatta 1940 ’larda 2. Dunya Savaşı doneminde kullanılmak uzere yeni ucaklar tasarlamak icin sozleşmeler imzaladı. Savaş, ucaklar tamamlanmadan bitti ve sozleşmeler iptal edildi, ancak Hughes yine de XF-11 casus ucağının uretimine devam etti. Hughes, XF-11 ’in ilk test ucuşunu 7 Temmuz 1946 ’da yaptı. Ucuşun sadece 20 dakika surmesi gerekiyordu, ancak Hughes yeni ucağı ile gosteriş yapmak icin Los Angeles etrafında daha uzun bir ucuşa karar verdi. Hughes, şirketinin Culver City ’deki ucak pistine donduğu sırada motorun sağ tarafında bir yağ sızıntısı olduğunu fark etti. Motor cabucak guc kaybetti ve ucak duşmeye başladı. Film, Hughes ’ın gercek hayatta yapmaya calıştığı gibi bir golf sahasına inmeye calıştığını gosteriyor. Fakat, Hughes Beverly Hills ’e inmek zorunda kalıyor ve uc evi parcalıyor. Kazayı ezilmiş bir koprucuk kemiği, altı kırık kaburga, ellerinde ucuncu derece yanıklar ve fazla duman solumaktan kaynaklanan akciğer hasarı ile atlatıyor.
11. Tommy, Goodfellas filminde olduğu gibi Orumcek lakaplı Gianco ’yu vurdu
Gercekte yaşanmış film sahneleri listemizin on birinci sırasında 1990 yapımı Goodfellas (Sıkı Dostlar) filminden acımasız bir sahne var. Martin Scorsese Goodfellas filmini, Nicholas Pileggi ’nin Wiseguy kitabından uyarladı ve gercek kişilerin isimlerini değiştirdi.
Fakat Goodfellas tamamen kurgusal değil. Gercekte yaşamış olan Tommy DeSimone ’u tasvir eden Tommy DeVito (Joe Pesci), neredeyse hicbir sebep olmadan olay cıkarıyor. Filmde, barmen Michael “Orumcek” Gianco (Michael Imperioli) Tommy ’ye icki getirmeyi unutuyor, bu yuzden Tommy dans etmesini soyleyerek onu aşağılıyor ve ayağından vuruyor. Bu olaydan birkac hafta sonra Tommy, Orumcek ’in bandajlı ayağıyla dalga geciyor, ancak Orumcek bu sefer kendini savunuyor. Ekibinin gulduğunu goren Tommy cok ofkeleniyor ve Orumcek ’i vuruyor.
12. Yurttaş Kane filmindeki William Randolph Hearst ’ın Xanadu Malikanesi abartısız bir bicimde gercektir
Gercekte yaşanmış film sahneleri listemizin son sırasında 1941 yapımı Yurttaş Kane (Citizen Kane) filminden bir sahne bulunuyor. Orson Welles ’in başyapıtı olan Yurttaş Kane ’in ana karakteri Charles Foster Kane hayali bir karakterdir. Fakat filmdeki olaylar gercektir. Bir gazete yayıncısı olan William Randolph Hearst ’dan ilham alınmıştır ve bu yuzden Hearst filmi gosterimden kaldırmaya calışmıştır.
Bir ayrıntı abartılı gibi gorunuyor; o da Xanadu. Yani Charles Foster Kane ’nin yaşadığı siyasi başarısızlık sonra inzivaya cekildiği aşırı gosterişli ve muhteşem sarayı. 1256 ’da tamamlanan luks saray Kubilay Han ’ın adını aldı. Hearst, gercek hayatta kurgusal muadili kadar luks olan kendi zevk sarayına sahipti ve insanlar bugun hala orayı ziyaret edebiliyor.
Hearst, San Simeon, Kaliforniya yakınlarında 250.000 donumluk arazi uzerine yayılan Hearst Kalesi ’ni inşa etmek icin tam 28 yıl harcadı (Kane ’in sarayı Florida ’daydı). Bahceler, havuzlar, teraslar, yuruyuş yolları, Avrupa ’dan ithal edilen 15. yuzyıl boyalı tavanları ve dunyanın en buyuk ozel hayvanat bahcesini iceren 165 odalı mulk icin hicbir masraftan kacınmadı. Bugun Hearst ’ın zebralarının doğurduğu zebralar hala etrafta dolaşıyor.
Kaynak: 1