3 Haziran 1963 ’te sabah, gazetesini almak icin evden cıktı, apartman kapısına yurudu, gazetesine uzanırken kalp krizi gecirdi ve hayata veda etti.
1951 ’de vatandaşlıktan cıkarılıp 58 yıl sonra vatandaşlığa kabul edilen şairin mezarı “Vasiyet”ine rağmen hÂl Moskova ’da. Biz de olum yıl donumunde bu buyuk şairi analım istedik…
20. yuzyılın ilk şair doğanı
1902 ’de doğdum
doğduğum şehre donmedim bir daha
geriye donmeyi sevmem
uc yaşımda Halep ’te paşa torunluğu ettim
on dokuzumda Moskova ’da komunist Universite oğrenciliği
kırk dokuzumda yine Moskova ’da Tseka-Parti konukluğu
ve on dordumden beri şairlik ederim
11 Eylul 1961 ’de Doğu Berlin ’de yazdığı Otobiyografi şiirine bu dizelerle başladı NÂzım. Dev gibi hayatını en iyi bildiği yontemle anlattı. Omrunu şiirine sığdırdı.
Yol Turkusu
Alnımızda yanar gencliğin tacı
yorgunluğun anasını satarız
Sabah buradaysak, akşam ordayız
gunlerin peşinde bir hovardayız.
NÂzım 18 yaşındayken Faruk Nafiz (Camlıbel), Yusuf Ziya (Ortac) ve VÂl Nureddin ile henuz “Cınarlı, kubbeli, mavi bir liman”a donuşmemiş İstanbul ’dan yola koyuldu. Milli mucadeleye destek vermek icin istikametleri Anadolu ’ydu. NÂzım ve VÂl Nureddin hedefe vardı. 75 saatlik meşakkatli yolculuktan geriye iki arkadaşın dilinde Yol Turkusu kaldı.
19 Yaşım, benim ilk cocuğum…
Benim ilk cocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım
19 yaşım
Sana anam gibi hurmet ediyorum
edeceğim
Senin ilk arşınladığın yoldan gidiyorum
gideceğim
Benim ilk cocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım
19 yaşım
Şairin 19 yaşı kıymetliydi. Yolu Moskova ’ya uzandı. Doğu Emekcileri Komunist Universitesi ’nde okudu. Devrimin ilk yıllarında komunizm ile tanıştı. Uc yıl sonra eğitiminin yeterli olduğuna, ulkesine donup haksızlıklara karşı cıkma vaktinin geldiğine karar verdi. Ama Moskova peşini bırakmayacaktı.
Aydınlık Gunleri

Şu Marks ’ın kafası,
Lenin ’in gozuyle yazan muharrir!..
Sonra bu şiiri soyliyen şair!..
Butun bunların,
şunların,
onların,
hepsi…
Hepsinin alnında (guneşten) tacı!.
Hepsi Aydınlık ’cılardan
Hepsi Aydınlık ’cı.
Rusya donuşu NÂzım ’ın yeni adresi Aydınlık dergisiydi. Ama bu macera uzun surmedi. Yazarlarının coğu Takrir-i Sukûn Kanunu ile tutuklanınca NÂzım ’ın rotası yeniden Moskova ’ya dondu. Geride gıyaben 15 yıla mahkûm edildiği bir dava bırakmıştı.
Guneşi icenler, guneşi zaptedenler…
…Akın var
guneşe akın!
Guneşi zaptedeceğiz
guneşin zaptı yakın!
Memleketinden uzakta gecirdiği uc yılda, Turkiye ’ye donme girişimleri reddedildi. 1926 ’da cıkarılan af bile onu kurtaramadı. Gizli parti uyesi olmak suclamasıyla, yine gıyaben 3 ay hapse mahkûm oldu ama umudunu kaybetmedi.
Bu ulkede oğude hep ihtiyac var…
Dunyadan, memleketinden, insandan
umudun kesik değil diye
ipe cekilmeyip de
atılırsan iceriye,
yatarsan on yıl, on beş yıl
daha da yatacağından başka
sallansaydım ipin ucunda
bir bayrak gibi keşke
demiyeceksin,
yaşamakta ayak direyeceksin.

1925 ’ten itibaren parmaklıkların golgesi NÂzım ’ın peşindeydi. Hakkında 11 dava acıldı, defalarca cezaevine girdi. 1938 ’te 28 yıl 4 ay ceza aldı. Cankırı ’da Kemal Tahir ve Dr. Hikmet Kıvılcımlı, Bursa ’da Mehmet Raşit Oğutcu (Orhan Kemal) ile koğuş arkadaşıydı. Cezaevindeki on ikinci yılında aklına son care aclık grevi duşerken “Hapiste Yatacak Olana Bazı Oğutler”i yazdı.
Seviyorum Seni…
Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler icinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su icer gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevincli, kuşkulu acar gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa ucakla gecer gibi
İstanbul ’da yumuşacık kararırken ortalık
icimde kımıldayan bir şeyler gibi
Seviyorum seni
Elbette pek cok kadını sevdi. “Minnacık kadın” Nuzhet (Berkin), “Kalbinin kızıl saclı bacısı” Piraye (Altınoğlu), “Dayı kızı” Munevver (Andac), “Sacları saman sarısı kirpikleri mavi” Vera (Tulyakova) hayatında kilit rol oynayan kadınlardandı.
O Mavi Gozlu Bir Devdi O mavi gozlu bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahcesinde ebruliii
hanımeli
acan bir ev.
İlk buyuk aşkı Nuzhet ile iki yıllık evliliği bu şiirde gizlendi. Nuzhet ve NÂzım 1921 ’de Moskova ’da oğrenciyken evlendiler. Ama Nuzhet ’in ailesi “… Sacları bile berberin tarağına isyan etmiş bu adamla, senin gibi munis ve uysal bir kız nasıl gecinir?” diye isyan ettiler.
Piraye İcin Yazılmış Saat 21-22 Şiirleri
Bulutlar geciyor: haberlerle yuklu, ağır.
Buruşuyor hÂl gelmeyen mektup avucumda.
Yurek kirpiklerin ucunda uzayıp giden toprak uğurlanır.
Benim bağırasım gelir: -”PîrÂye, PîrÂye!..” diye
16 yıllık evliliklerinin 13 yılında NÂzım cezaevindeydi. Piraye, NÂzım ’ın mektuplarını tahta bavulunda sakladı. 1945 ’te şair ozlemi buyurken, neredeyse her gun 21-22 arasında karısı icin bir şiir yazdı. Yolladığı 581 mektup ise, ileride NÂzım ‘dan Piraye ’ye Mektuplar ismiyle basıldı.
Munevver ’in Doğum Gunu
Yapraklara dallara, yeşillere, allara,
nice nice yıllara gulum, nice nice yıllara.
Yaprak dala, al yeşile yaraşır,
gayrı bundan boyle vermem seni ellere…
NÂzım kuzeni Munevver ’e cezaevi ziyaretlerinde tutuldu. Oğlu Memed NÂzım , Munevver ’den doğdu. Ancak şair, Memed henuz uc aylıkken kacmak zorunda kalır. Geride “Memed ’e Son Mektubumdur” şiiri kaldı.
Vera ’ya II
Gelsene dedi bana
Kalsana dedi bana
Gulsene dedi bana
Olsene dedi bana
Geldim
Kaldım
Guldum
Oldum…
Moskova ’da tedavi gorurken bir gun doktorların tembihlerine aldırmadı, soluğu Vera ’nın yanında aldı. Son uc ayını sevdiği kadının yanında gecirdi ve son şiirini de onun yanında yazdı.
Yaşamaya Dair…
Yaşamak şakaya gelmez,
buyuk bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve otesinde hicbir şey beklemeden,
yani butun işin gucun yaşamak olacak.
1950 ’de afla salıverilince, onceden curuğe ayrıldığı halde 48 yaşında askere cağrıldı. Olduruleceği soylentileri de artınca yurtdışına gitti. Artık yaşamayı ciddiye alan bir surgundu.
Acların Gozbebekleri
Değil birkac
değil beş on
otuz milyon
ac
bizim!
Onlar
bizim!
Biz
onların!
Dalgalar
denizin!
Deniz
dalgaların!
Hece olcusuyle yazdığı ilk şiirlerinden sonra serbest olcuyu benimsedi. Mayakovski ve futurizm taraftarı Sovyet şairlerinden esinlendi. Acların Gozbebekleri, onun icin “Eski usul vezinle kafiyeye paydos”tu. Bicimsel arayışları aşınca butun şekillerden faydalandı, konuları zenginleşti.
Ceviz Ağacı
Başım kopuk kopuk bulut, icim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gulhane Parkı ’nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Şiirlerinden pek coğu Cem Karaca, Fikret Kızılok, Fuat Saka, Grup Yorum, Yeni Turku, Fuat Saka, Ezginin Gunluğu, Zulfu Livaneli gibi sanatcılar ve gruplar tarafından bestelendi. Fazıl Say ’ın NÂzım Oratoryosu ’nda şiirleri Genco Erkal okudu.
Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı
Hep bir ağızdan turku soyleyip
hep beraber sulardan cekmek ağı,
demiri oya gibi işleyip hep beraber,
hep beraber surebilmek toprağı,
ballı incirleri hep beraber yiyebilmek,
yÂrin yanağından gayrı her şeyde
her yerde
hep beraber!
diyebilmek
icin
on binler verdi sekiz binini..
Mehmed Celebi ’ye karşı ayaklandıkları gerekcesiyle asılan Şeyh Bedreddin, Borkluce Mustafa ve Torlak Kemal ’in hikÂyesini 1936 ’da anlattı. Aslında “Yarin yanağından gayrı her şeyde hep beraber” dizeleri dunya goruşunun de ozetiydi; aynı dizeyi Kosmosun Kardeşliği Adına şiirinde de kullandı.
Memleketimden İnsan Manzaraları
Haydarpaşa garında
1941 baharında
saat on beş.
Merdivenlerin ustunde guneş
yorgunluk ve telÂş
Bir adam
merdivenlerde duruyor
bir şeyler duşunerek.
Alman faşizmi Sovyetler ’e saldırınca ici cız etti NÂzım ’ın. Yirminci yuzyılın tarihini yazmaya karar verdi ve 20 bin dizelik Memleketimden İnsan Manzaraları boyle ortaya cıktı.
Vasiyet…
Yoldaşlar, olursem o gunden once yani,
– oyle gibi de gorunuyor –
Anadolu ’da bir koy mezarlığına gomun beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de cınar olursa
taş maş da istemez hani…