
Hiciv, Taşlama, Yergi, Satir…
Kişilerin ve toplumun bozuk ve aksak yonlerini alaysı bir dille anlatan bir edebiyat turudur.
Edebiyatımızdan bu turun onemli temsilcilerinden birer kuple hiciv orneği derleyelim sizlere dedik.
NecÂtî
Nidelum devr sunarsa sana şerbet bana zehr
Bu cihan boyle olur gÂh bana gÂh sana
NecÂtî, Turk divan şiirinin gelişme doneminin (15. ve 16. yuzyıl) en onemli isimlerindendir. Divan edebiyatında da hiciv tarzındaki şiirler, anlatımlar cok guzeldir. Bu tarzda başarılı ornekler verilmiştir. Divan şiirinin başarılı şairi NecÂtî icki kullanmayı seven bir şairdir. Kendisini bu ozelliğinden dolayı eleştirenlere bir beyit ile ne de guzel cevap vermiştir:
Ben uzumun suyunu severim, sofu danesin
Zira kimi kızını sever, kimi annesin
Pir Sultan Abdal
Yuru bre Hızır Paşa
Yuru bre Hızır Paşa
Senin de carkın kırılır
Guvendiğin padişahın
O da bir gun devrilir
16. yuzyılda yaşamış, Turk-Alevi halk şairi ve ozanıdır… Anadolu halkını Osmanlılara karşı kışkırttığı, ayaklanmaya cağırdığı, belki de bir ayaklanmaya onculuk ettiği icin, Sivas Valisi Hızır Paşa ’nın emriyle tutuklanmış, yolundan donmeyeceği anlaşılınca da asılmıştır.
Nefî
Bize kÂfir demiş mufti efendi
Dutalım ben ana diyem Muselman
Varıldıkta yarın divan-ı Hakk ’a
İkimiz de cıkarız anda yalan.
17. yuzyılda yaşayan Nefî Divan edebiyatının en acımasız hicivlerini yazmış ve bu yolda kellesini de vermiş buyuk bir soz ustasıydı. Kendisi gibi unlu bir şair olan Şeyhulislam Yahya Efendi ’ye cevaben yazdığı hicivi pek unludur.
Koroğlu
Benden selÂm olsun Bolu Beyi ’ne
Cıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
At kişnemesinden, kalkan sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir
Duşman geldi tabur tabur dizildi
Alnımıza kara yazı yazıldı
Tufek icat oldu mertlik bozuldu
Eğri kılıc kında paslanmalıdır.
17. yuzyılda Bolu havalisinde yaşamış, sonradan unu butun Anadolu ’ya yayılmıştır. Babası da Bolu Beyi tarafından gozlerine mil cektirilerek cezalandırıldığı icin Koroğlu diye tanınmıştır. Zulme karşı ayaklanarak halkın hakkını koruması, onu destansı bir kahraman haline getirir.
NÂbi
Cok da mağrur olma kim meyhÂne-i ikbÂlde
Biz hezÂran mest-i mağrûrun humÂrın gormuşuz
(Talih meyhanesinde -geldiğin yuksek mevkilerde- cok da gururlanma cunku biz gururdan sarhoş olanların binlercesini daha sonra sersemlemiş halde gormuşuz.)
17. yuzyılda, Osmanlı ’nın duraklama devrinde yaşamış bir şairdir, idare ve toplumdaki bozukluklara şahit olduğu icin didaktik şiirler yazmış, eserlerinde devleti, toplumu ve sosyal hayatı eleştirmiştir.
Dertli
Telli sazdır bunun adı
Ne ayet dinler ne kadı
Bunu calan anlar kendi
Şeytan bunun neresinde
Abdest alsan aldın demez
Namaz kılsan kıldın demez
Kadı gibi haram yemez
Şeytan bunun neresinde
Cağının (1772 – 1845) unu yaygın, kişiliği etkin birkac ozanından biri olduğu kuşku goturmez. Saz calmanın gunah olduğunu soyleyenleri eleştirir taşlamasında.
Ruhsati
Zenginin faytonu dağlardan aşar
Zuğurt duz ovada yolundan şaşar
Zenginin helvası bal ile pişer
Zuğurt herlesine un da bulamaz
19. yuzyılın seckin halk şairlerindendir. Dizeleriyle zengin – fakir farkını dile getirmiştir.
Namık Kemal
Edepsizlikte tekleriz
Kimi gorsek etekleriz
Hak ’tan umit bekleriz
Ne utanmaz kopekleriz
Tanzimat doneminin en buyuk yazarlarından olan Namık Kemal, Osmanlı ’nın arka arkaya buyuk toprak parcaları kaybetmesi uzerine sozunu esirgemeden soyler bu sozleri.
Şair Eşref
Kabrimi kimse ziyaret etmesin Allah icin
Gelmesin reddeylerim, billahi oz kardeşimi
Gozlerim ebnÂ-yi Âdemden o kadar yıldı ki
İstemem ben Fatiha, tek calmasınlar taşımı
Butun bu yazdıklarına rağmen şairin mezar taşı ne yazık ki calınmıştır. 1847 yılında Manisa Kırkağac ’ta doğmuş, ceşitli yerlerde vali yardımcılığı ve kaymakamlık gorevlerinde bulunmuş, Turk Edebiyatının en buyuk, en sivri dilli hiciv şairlerinden biridir.
Tevfik Fikret
bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
yarın bakarsınız soner bugun cıtırdayan ocak!
bugunku mideler kavi, bugunku corbalar sıcak,
atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, canak canak…
yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
doyunca, tıksırınca, catlayıncaya kadar yiyin!
Edebiyat-ı Cedide topluluğunun lideri olan Tevfik Fikret, devrimci ve idealist fikirleriyle Mustafa Kemal başta olmak uzere donemin pek cok aydınını etkilemiştir. Turk edebiyatının batılılaşmasında buyuk pay sahibidir.
Rıza Tevfik
Fikrimi sarsmadı şimdiye değin
Arsızca sozleri bilmem ne beyin
Bana cifte atan şaşkın eşeğin
Kendi ciftesiyle beli kırılır
1868–1949 yılları arasında yaşayan Rıza Tevfik de kalemine hakim olmak istemeyen, sert eleştirileriyle tanınan bir şairimizdir. Şiirlerinden biriyle alay eden Suleyman Nazif ’e yukarıdaki satırlarla cevap vermiştir.
Mehmet Akif Ersoy
Zulmu alkışlayamam, zÂlimi asla sevemem;
Gelenin keyfi icin gecmişe kalkıp sovemem.
Biri ecdÂdıma saldırdı mı, hatt boğarım!..
– Boğamazsın ki!
– Hic olmazsa yanımdan koğarım.
Uc bucuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;
Hele hak nÂmına haksızlığa olsem tapamam.
İstiklal Marşımızın yazarı buyuk şair de hep haksızlıklara karşı cıkmıştır şiirlerinde.
Neyzen Tevfik
Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler;
Kimi hırsız, kimi alcak, kimi deyyus! dediler…
Kunyeni almak icin, partiye ettim telefon:
Bizdeki kayda gore, şimdi o meb ’us dediler!..
Dortluğunde devrinin politikacılarını amansızca eleştirmiştir. Neyzenliğinin yanı sıra şakacı ama bir o kadar da iğneleyici diliyle unludur.
Âşık Veysel
Olmayasın karaktersiz
Cok konuşan yerli yersiz
Adın doğru kendin hırsız
Karanlıkta dolaşırsın…
Derken belki de cahilliği eleştiriyordu… Âşık geleneğinin son buyuk temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir donem yurdu dolaşarak Koy Enstituleri ’nde de saz hocalığı yaptı.
Nazım Hikmet
insan olan vatanını satar mı?
suyun icip ekmeğini yediniz.
dunyada vatandan aziz şey var mı?
beyler bu vatana nasıl kıydınız?
eli kolu zincirlere vurulmuş,
vatan cırılcıplak yere serilmiş.
oturmuş goğsune teksaslı cavuş.
beyler bu vatana nasıl kıydınız?
“Romantik komunist” ve “romantik devrimci” olarak tanınan, siyasi inancları yuzunden defalarca tutuklanmış ve yetişkin yaşamının buyuk bolumunu hapiste ya da surgunde gecirmiş buyuk şair…
Orhan Veli Kanık
ne atom bombası,
ne londra konferansı;
bir elinde cımbız,
bir elinde ayna;
umurunda mı dunya!
Diyerek dunyayı umursamayanları eleştiriyor sanki Orhan Veli. Kendisiyle ilgili diyeceklerimizi demiştik evvelden.
Aziz Nesin
dunyada yapılmamış işler coktur cocuğum
derlerse ki bu işler bişeye yaramaz
de ki butun işe yarayanlar
işe yaramaz sanılanlardan cıkar
Turk Edebiyatı ’nda cağdaş mizah yazarlığının oncusu…
Şemsi Yastıman
Muteahhit oldum tez iflas ettim
Avukat oldum hep boş dava guttum
Gazeteci oldum cok fazla ottum
Dıhtılar mapusa birkac soz ile
20. yuzyılda yaşamış, Turk Halk Muziği ’ne kaynak kişi ve derleyici kimliği ile emeği gecmiş buyuk halk sanatkÂrıdır. Şairler her zaman bir kişiyi ya da toplumu ele alıp hicvetmezler. Bazen de eleştirilerini kendilerine yoneltirler. Gerci bu eleştirilerde de yine toplumsal bir yon bulunmaktadır.
Can Yucel balkonun altına kapamışlar hint horozunu
onune de bir kara tel cekmişler
dunya yuzu gormesin diye…
yine de herkesten once otuyor sabahları…
erken oten horozu… sozu bir yerlerden
kulağına calınmış olmalı… belki de
Can Yucel, şiirin asi cocuğu. Hicbir zaman baş eğmeyen hep soyleyecek bir sozu olan “Can Baba”.
Barış Erdoğan
devlet-i ali oksurur, “taşkışla”dan duyulur vay ki vay
ulusum kan kusar, gezi parkından kovulur vay ki vay
calgı cengiler olsun duğunler olsun istedik vay ki vay
istanbul ’u tozu dumana katan vali yorulur vay ki vay
Gunumuz şairlerinden, ozşiir akımına bağlı yazdığı şiirlerinde toplumsal olayları eleştirmiştir.