dostum dostum guzel dostum
bu ne beter cizgidir bu
bu ne cıldırtan denge
yaprak doker bir yanımız
bir yanımız bahar bahce
Diyen, toplumcu-gercekci şiirin onde gelen temsilcilerinden, Hasan Huseyin Korkmazgil‘i şiirleriyle analım istedik…
1. Anama Sitem
anam benim
guzel anam
ana can
ne vardı elini cabuk tutacak
beni boyle apar topar
sokaklara savuracak ne vardı
sen de guzeldin elbet
insanın anası guzel olmaz mı
guzeldin elbet
guzeldin de anacan
şimdikiler bir başka
şimdikiler felÂket
hele bir bak şu kızlara
anacan
bak da salÂvat getir
cevir oku kitap kitap
resim resim as duvara
bas bağrına bir kucak gul

Hasan Huseyin, 4 Mart 1927 tarihinde Sivas ’ın Gurun ilcesinde doğdu. Annesi Gulşan hanım, babası ise Nalbantoğlu Şukru beydir. Birinci Dunya Savaşı ’nda, Kafkas Cephesi ’nde, Ulusal Kurtuluş Savaşı ’nda gorev alan Şukru Bey ’in İstiklal madalyası vardı ve Kurultay İlkokulu ’nda hademelik yapıyordu.
2. Bir Ornek İnsan Portresi
demek hic ac kalmadın sen oyle mi
acıkta kalmadın ha?
kirinden gomleğinin
dirseğinin yamasından
eziklik duymadın ha?
bravo be
aşk olsun şu adama vallahi!
demek hic sovmediler anana avradına
hic kimseye sovmedin ha?
bir gececik olsun cekip kafayı
şakır şakır oynamadın
hıckırarak ağlamadın oyle mi?
bravo be
aşk olsun şu adama vallahi!
Ailenin yedi cocuğu icinde tek okuyan sadece oydu. İlkokulu babasının hademelik yaptığı okulda okudu. Ortaokula gidemedi; Ziraat Bankası şubesinde getir gotur işlerinde calışmaya başladı. Calıştığı bankanın muduru Hasan Huseyin ’le yakından ilgilendi ve parasız yatılı okul sınavlarına girmesine onayak oldu.
3. Cocuktan Al Haberi
cocuktan aldım haberi
yakın, diyor
guzel, diyor
dopdolu, diyor
iştecik, şuracıkta
iştecik yolu, diyor
cocuktan aldım haberi
iyi, diyor
acık, diyor
kurtuluş, diyor
iştecik, şuracıkta
koş birazcık koş, diyor
cocuktan aldım haberi
oh, diyor
tatlı, diyor
sıcacık, diyor
iştecik, şuracıkta
diren azıcık, diyor
koştuk direndik yorulduk
duştuk anılar ırmağına ey cocuk
bak işte kan icinde yumruklarımız
belki senin hakkındır mutluluk.
Hasan Huseyin, sınavın yapıldığı Sivas ’a komşularından odunc alınan ayakkabıyla, 60 km yolu yuruyerek gitti ve sınavı kazandı; Niğde Ortaokulu ve sonra Adana Erkek Lisesi ’nde okudu. Okulda Dunya Edebiyatı Klasikleri ile tanıştı. Bir yandan da şiir yazmaya başladı. Gazi Eğitim Enstitusu ’nu bitirip Turkce oğretmeni oldu.
4. Ağustos Şiiri
Yureğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
Beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
Hep boyle havalar besler fırtınaları
Korkarım bu mavi ışık cabuk sonecek
Duymazdım durgun suların bezgin turkulerini
Alışmak olumun bir başka adıymış bilmezdim
Bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuclarımı
Bir ruzgar kulaklarımdan hic eksilmiyor
Esirgenmiş bir dunyada muthiş yalnızım
Geri donsen bile ben artık o ben olmayacağım
Yureğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek…
K.Maraş ’ın Gokşin ilcesine oğretmen olarak atandı. NÂzım Hikmet şiirlerini okuduğu icin ihbar edilince, 1951 ’deki TKP davasına dahil edildi. Uc yıla mahkûm oldu. Butun kamu hakları elinden alındı. Elbistan ve Nevşehir cezaevlerinde yattı.
5. Akarsuya Bırakılan Mektup
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hic
Ağaclar bukmesinler n ’olursun boyunlarını
Neden akşam oluyorum tren kalkınca
Kırlangıclar birdenbire cekip gidince
Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
Oyle cok acımasız ki, oyle birdenbire ki
Az onceki cicekler nasıl da diken diken
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hic.
O sularda cimdik, bitti; kopruleri gectik, bitti
O elmanın tadı orda, o kuş coktan ottu, bitti
Artık cocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
Gunler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı
Oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
Kavaklara oklu yurek cizip duran o cakı
Nerde şimdi, nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hic.
Cezaevinden cıktıktan sonra ekmek parası kazanmak icin İstanbul ’a gitti. Bu kez askere alındı; universite mezunu olmasına rağmen 27 ay er olarak askerlik yaptı.
6. Diplomasi
kurt kuzuya gel gel dedi kuzu gitmedi gitti
kuzuyu kurt yedi gitti vallahi iyi etmedi
bunu gordu bir tilkicik alıverdi pacasını pilicin
bay horoz coplukteydi ottu de ottu
bu yıkıntı yıkılırsa kimler gelip kaldıracak
sen ben yine bizim oğlan ortalığı supurecek
cakal helva pişirecek tilki uyak duşurecek
kardeşlik eski turku sonu gelmedi gitti
birleştiler buluştular soyleştiler sozleştiler
ne tukenmez laf ambarı masal bitmedi gitti
oğlan kıza gel gel dedi kız gitmedi gitti
‘bulbul gule gul bulbule yar olmadı gitti ’
diplomasi diye bir şey diye bir şey diplomasi
kurt kuzuyu yedi gitti pilici sevdi tilki
kız oğlana gel gel dedi oğlan gitmedi gitti
kız uctu başkasına bu iş de burda bitti
ingilizce ‘the end ’
turkcesi ‘bitti ’
Askerliği bitince baba ocağına dondu. Kahvelerde karakalem portre ressamlığı yaparak, tabela boyayarak ve okuryazar olmayan ailelerin askerlik mektuplarını yazarak gecimini sağladı.
7. Dar Acı
anlatmak istedikce her şeyi birden yitiriyorum
bir kutup yıldızı bir ben bir dinmeyen ağrılarım
yapayalnız kalıyorum birden guzelim
ve muthiş ağlamak istiyorum
gecenin kanatları kırık bir saati var bilmem bilir misin
olum korkusu alkol gibi yayılır damarlara
sakin o saatte sokaklara cıkma
denize bakma
karanlığa
yıldızlara bakma sakin
o saat
iste guzelim o saat
olum, o ateş kuşu
olum; o mavi duğum
denizkızlarının turkusunu soyler
ben yalnızım
orkestrada kırık bir saz
kanayarak koşan bir kurt
yureğim dağ başında unutulmuş vakur bir bayrak yırtılırcasına
bir kutup yıldızı bir ben bir dinmeyen ağrılarım
ciftleşen kuşların boceklerin insanların yalnızlığı
ve muthiş ağlamak istiyorum
Bu arada şiirden hic kopmadı. İlk şiiri 1959 ’da Dost dergisinde cıktı. Ayrıca yazdığı iki oyun da radyoda piyes oldu.
8. Efendiler
yoktu yok
ve tarla sınırlarında kan vardı
analar en guzel cocuklarını
cocuklar yureklerini
ve silah hicbir zaman
boylesine kutsal olmadı
yoktu yok
ve bıcak dayanmıştı kemiğe
aclıkta işsizlikte ezilmişlikte
kim soyler bu turkuyu kim duzer bu ağıdı kim
kocaman eller midir bu bağlamalarda
efendiler efendiler efendiler!
butun davullar gulunc
butun silahlar sacma
onlarla gitti o davullar, şimdi yok
onlarla kaldı o silahlar, şimdi var
efendiler efendiler efendiler!
yoktu yok
bir somurge havasıydı aşk diye damarlarda
ve butun sınırlarda kan vardı
bir ekmek bulup boluştuler
bir turku bulup boluştuler
ve sokaklarda dolaştırma icin ozgurluğu
ve vatanı anavatan yapmak icin bir anda
efendiler efendiler efendiler!
kim soyler bu turkuyu kim duzer bu ağıdı kim
ve kim varmış barışa elyordamıyla
yoktu yok
verecek hicbir şeyleri yoktu yureklerinden başka
ve barışın demir kapılarında sıkılmış yumrukları
toprağı surer gibi demiri dover gibi dovuştuler
duştuler
bir gun yine kalkmak icin ayağa
ve bu cetin kavganın
Mustafa Kemal dedik adına
efendiler efendiler efendiler!
27 Mayıs 1960 askeri darbesinden sonra, “Turkiye artık değişti” diyerek Ankara ’ya yerleşti. Akis dergisinde duzeltmen/redaktor olarak calıştı. Basın-İş Sendikası ’nın genel sekreterliğini yaptı.
9. Demedim ki
Bu kenti sevdim dedim
Benim olsun demedim ki
Sevdim dedimse akşam kızıllığını
Gonlum gibi akıp giden şu cayı
Şu ormanı şu denizi şu dağı
Benim olsun demedim ki
Vuruldumsa gozlerinin gul bahcesine
Yurek cizen şimşeklerse kacamak bakışları
İşte buna sevmek derler dedimse
Cattımsa acıların en guzeline
Yedirdimse uykuları o tatlı kuşa
Benim olsun demedim ki
Bu akşam kan kırmızı şarap istiyor canım
Bu akşam dunyanın butun şarkılarını
Bu akşam dunyanın butun ozlemlerini
Bu akşam beni yalnız bırakın
Bu akşam yalnızca onu duşuneceğim
Onu ve kendimi yalnızca
1963 yılında Uşak ’ta bir edebiyat oğretmeni ve NÂzım Hikmet hayranı olan Azime hanım, şiirlerini NÂzım ’a cok benzettiği ve beğendiği Hasan Huseyin ’i tanımak, gormek icin ani bir kararla Ankara ’ya gitti; ama onu bulamadı ve mahzun Uşak ’a dondu.
10. Aşk Şiiri
Sen aşk şiiri yazamazsın Hasan Huseyin
Cunku aşk şiirden once gelir sende
Oysa şiir onunde gitmelidir her şeyin
Sen aşk şiiri yazamazsın Hasan Huseyin
Cunku aşk
Kavganın icindedir
Cunku sen
İcindesin kavganın
Elmayı kokusundan
Guvercini biciminden soyutlamaktır
Yaşamak denilen kavgayı aşksız duşunmek
Sen aşk şiiri yazamazsın Hasan Huseyin
Cunku sen
Gagasından tutup kuşu
Ot kuşum ot kuşum demiyorsun
Cunku sen
Yedirip cicekleri ineğe
Koklayıp gerisini ineğin
Kok ciceğim kok ciceğim demiyorsun
Opuşmek başka şeydir yiğidim
Opuşmeyi duşunmek başka
Sevişmek başka şeydir guzelim
Sevişmeyi duşunmek başka
Sonra mektuplar, mektuplar, mektuplar… Evli ve iki kucuk cocuğu olan Azime hanım, tekrar Ankara ’ya gitti ve bu sefer goruşebildiler. Ve anladılar ki birbirlerini cok seviyorlar. Zorlu ve uzun bir surecte Azime hanım, ailesinin de onayını alarak eşinden boşandı ve Hasan
Huseyin ’in yanına gitti. 1964 yılı Haziranı ’nda evlendiler.
11. Bir Oğlum Olacak Adı Temmuz
bir oğlum olacak adı temmuz
uykusuz
korkusuz
beter mi beter
ben beynimi satarak yaşıyorum
o benden proleter
bir oğlum olacak adı temmuz
karataşın gobeğinde aşk
karataşın gobeğinde barış
karataş catladı catlayacak
bende bitmeyen kavga
onda yeniden başlayacak
bir oğlum olacak adı temmuz
ofkede benden fırtına
sevgide deniz
ne samanyollarının ulu kervanları susuzluğumun
ne kutup şafaklarında tanrılaşması ilkelliğimin
temmuz gibi sıcak ve bereketli
temmuz gibi ucsuz bucaksız
Yirmi yıl, şairin olumune kadar cok mutlu oldular Azime hanımla Hasan Huseyin ve bu evlilikten “Bir Oğlum Olacak Adı Temmuz” şiirinde adı gecen Temmuz adlı oğulları dunyaya geldi.
12. Filizkıran Fırtınası
gun doğmadan başladı filizkıran fırtınası
evler yemen turkusu
sokaklar seferberlik
oyle bir gariplik ki
oyle bir tedirginlik
yaz başında guz sonrası
ayvalar cicekteydi
guller daha tomurcuk
acıl demişti guneş
acılmıştı kıracta kış elmaları
cozul demişti guneş
cozulmuştu yılanlar karanlık odalarında
dallarda yuvalar tuy kokuyordu
duğun cicekleri şenlikli
gun doğmadan başladı filizkıran fırtınası
ne dal kaldı ne tomurcuk
yerden yere caldı otları ağacları
insan yuzlu bir korkuluk
uşudum dunyalarca
baskın yemiş bir kent gibi uşudum
sergen etti filizleri sapsarı bir karanlık
bahardan kışa duştum
Bu yıllarda mizahi hikÂyeleri de yayımlandı. “Kavel” adlı kitabı ile 1964 Yeditepe Şiir Armağanı ’nı, “Kızılkuğu” ile TRT ’nin 1970 Sanat Başarı Odulu ’nu, “Filizkıran Fırtınası” ile de 1981 Omer Faruk Toprak Şiir Odulu ’nu ve Nevzat Ustun Şiir Odulu ’nu aldı.
13. Acıyı Bal Eyledik
kahrolasın demiyorum
kahrolma da
gor beni
kanadık toprak olduk
cekildik bayrak olduk
dokulduk yaprak olduk
geldik bugune
ekmeği bol eyledik
acıyı bal eyledik
sıratı yol eyledik
geldik bugune
ekilir ekin geliriz
ezilir un geliriz
bir gider bin geliriz
beni vurmak kurtuluş mu
kor olasın demiyorum
kor olma da
gor beni
1973 yılında cıkardığı “Acıyı Bal Eyledik” şiir kitabıyla daha da unlendi. Şiirleri NÂzım Hikmet ’in yazdıklarıyla karşılaştırıldı. NÂzım ’ın ve Ahmet Muhip Dranas ’ın şiirlerini cok beğeniyordu.
14. Anılar Irmağının Kıyısında – 1
kavaklar ışıldardı batıya karşı
kuskun dağlar gulkurusu
yazılar kızıltılı
oyle cetin oyle hırcın bir cağdı ki oyle o
sevmek yangın uğultusu
sevilmemek yangındı
kavakların arkasında bir evdi
mor patiska perdeleri oyalı
gozalıcı kumrallığı akşamustleri
eşsiz bir cağlayandı
ayrılmazdı pencereden butun bir yaz
aradığı o şehzÂde kimbilir kimdi
hem severdik o ciceği delicesine
hem de sevmez gorunurduk
cocukluk işte
kapışmamız sanki bir başka nedendendi
yoksulluk dağ başında yalın ayak keloğlan
varsıllıksa subaşında bir devdi
Şair 1983 ’te evinde beyin kanaması gecirdi; bir yıl bitkisel hayatta yaşadı.Eşi Azime bir gun bile kocasının başından ayrılmadı. Ancak kurtarılamadı. 26 Şubat 1984 ’te evinde, yaşama gozlerini yumdu.
15. Anılar Irmağının Kıyısında -2
yuvasız bir atmacaydı sevmek belki de
doner ha donerdi de taa yukarlarda
konamazdı bir yerlere
amacsız bir yolculuktu sevmek
bir surekli kacmaktı kendi kanatlarından
gidip gidip donmekti hep aynı yere
topu bulutlara tepmekti sevmek
cıplak atı deliduman surmekti yazılarda
ağacların tepesine cıkıp inmekti sevmek
kovalarla şarap icip o dinginlikte
tabanca yumruk bıcak
duğunlerde kıyasıya halay cekmekti sevmek
“Gerektikce değişik kultur verilerinden; masallardan, turkulerden,
ağıtlardan, deyişlerden ve halk şiirinden, divan şiirinden, NÂzım
Hikmet şiirinden, hatta İkinci Yeni Şiiri ’nden beslenmiş ve
etkilenmiştir” diye anlatır Hasan Huseyin‘i bir başka şair Asım
Bezirci
.
Yazımızı hazırlarken buradan yararlandık.