
Buyuklerin de okuyup ders cıkarması gereken bazı cocuk kitapları vardır… İşte “Şeker Portakalı” yalnızca bunlardan biri. Gunun birinde acıyı keşfeden kucuk bir cocuğun oykusu olan Şeker Portakalı ’nda, Zeze ’den oğrenecek oyle cok şeyimiz var ki… Biz de bu yuzden, usta yazar José Mauro De Vasconcelos ’un her yaşa hitap eden ve kalbimizde yeri cok ozel olan kitabından bazı alıntılar derledik. İşte buyudukce karanlığa burunen dunyamızı bir nebze aydınlatacak ve bize o tertemiz hisleri yeniden hatırlatacak cumleler.
1. “İnsan yureğinin, butun sevdiklerini icine alabilmesi icin cok buyuk olması gerektiğini bilmelisin.”
2. “Kimseden hicbir şey beklemiyorum. Bu sayede hayal kırıklığına da uğramamış oluyorum.”
3. “…mutluluğun, bulunduğu yerde olduğunu, bulunması istenen yerde olmadığını.”
4. “Oldurmek, Buck jones ’un tabancasını alıp gum diye patlatmak değil; hayır. Onu yureğimde oldureceğim, artık sevmeyerek…”
5. “Şimdi acının ne olduğunu gercekten biliyordum. Ayağını bir cam parcasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu…”
6. “Elimden gelse, seninle sekiz yuz elli iki bin kilometre hic durmadan konuşurdum.”
7. “Bazıları icin olmek kolaydı. Uğursuz bir trenin gelmesi yetiyordu; tamamdı bu iş. Ama benim icin goklere ucmak ne kadar guctu. Herkes engel olmak icin bacaklarımı tutuyordu.”
8. “Sevgisiz hayatın hicbir anlamı yok… Ara sıra sevgimle mutluyum, ara sıra da yanılıyorum; bu daha sık oluyor.”
9. “Sanki her tuttuğu elinde kalıyor insanın, bu da buyuk bir umutsuzluğa yol acıyor.”
10. “Gokyuzunun benim icin ne anlama geldiğini anlayamazdı…”
11. “Senin yanındayken beni kimse azarlamıyor ve gun ışığının yureğimi mutlulukla doldurduğunu hissediyorum.”
12. “Sevginin ne olduğunu gercekten keşfedeli beri, butun sevdiklerimi sevgiye boğuyordum.”
13. “Basit bir oyunla hayat değiştirilemez.”
14. “Ağlama yavrum. Hep boyle duygulu bir cocuk olarak kalacaksın, pek cok ağlama fırsatı bulacaksın hayatta.”
15. “Anne benim doğmamam gerekirdi. Balonum gibi olmalıydım…”
16. “İnsanın icinden de şarkı soyleyebildiğini bilmiyor muydu yoksa? Bir şey demedim. Bilmiyorsa bunu ona oğretmeyecektim.”
17. “Bilinc buyur, buyur ve başımızla yureğimizi doldurur. Gozlerimizde ve yaptığımız her şeyde kendini gosterir.”
18. “Sanki yureğim boş bir kafes…”
BONUS: “Masalın nerede bittiğini, hayatın nerede başladığını fark edemiyorum.
Bazen suratıma garip bakıyorlar, o zaman uyanır gibi oluyorum.”
Bu his, size de bir yerlerden tanıdık geldi mi? Cevabınız evetse, aramıza hoş geldiniz deriz…