Genc Werther ’in Acıları (Die Leiden des jungen Werthers), Goethe tarafından 1774 yılında tam iki haftada yazılmıştır. Her roman belirli bir okuyucu kitlesine ulaşırken, bu romanı ilginc yapan şey, kısa surede buyuk kitleler tarafından okunmuş olmasıdır.

Peki bu romanı diğerlerinden ayıran şey neydi?
Goethe ’nin henuz genclik zamanlarında yazdığı bu roman buyuk bir sukse yaratmıştı, kitabın okuyucuları kitaptan oyle cok etkilenmişlerdi ki kitapta ki ana karakter olan ”Werther gibi giyinme ” modası başlamıştı. Ortalığı mavi ceket ve sarı pantolon giyen gencler sarmıştı.
Roman Werther ’in arkadaşına yazdığı ve imkansız bir aşkı anlattığı mektuplardan oluşuyor. Donemin genclerinin kitaptan oldukca etkilenmelerinin sebebi ise kitaptaki bunalım halinin oldukca sarsıcı, gercekci ve cekici olmasıdır.
Kısaca romanın konusu…
Werther adındaki genc bir hukuk stajyeri nişanlı bir kadın olan Lotte ’e aşık olur. Bu aşk ızdırap ve acı doludur aynı zamanla imkansızlıklarla tasvir edilmiştir. Werther ’e karşı boş olmayan Lotte toplum normlarına karşı gelemez ve nişanlısıyla evlenir. Bu yasak aşk ise Werther ’in bu ilişki de bir aile dostu statusunde olmasıyla devam eder. Bu acıya dayanamayan Werther intihar eder.
Kitap aynı zamanda donemin Almanya ’sının toplumsal yapısına da gondermeler yapmaktadır(Toplum tarafından hoş karşılanmayacak bir aşkın sonunun olum olması).
Romanın toplum uzerinde bıraktığı etki…
Donemin Almanya ’sı icin tarihe duşulecek bir not niteliğinde olan kitap genclerin intiharlarına sebebiyet vermiştir. Werther ’in imkansız aşkı onlar icin kendilerini icinde buldukları bir hikaye, yaşanmışlık halini almıştır. Bu bunalım salgını gittikce buyumuş, kitap icin başka yazarlar tarafından mutlu biten alternatif sonlar uretilmesine sebep olmuştur.
Romanın Goethe uzerinde bıraktığı etki…
Goethe onu bir anda unlu bir yazar yapan kitabından zamanla nefret etmiştir. Bu nefrette kitabın okuyucular uzerinde bıraktığı etki ve intiharlara sebep olması oldukca etkilidir. 1821 ’de, sekreterine “Herkesin hayatında, Werther ’in kendisine ozel yazılmış olduğunu duşunduğu bir zaman olmaması kotu olurdu.” demiştir.
Kitap hakkında yapılan eleştiriler ve kitabın itibarsızlaştırılması…
İntiharın yuceltilmesi oncelikli olarak kilise ve bazı yazarlar tarafından ağır bir şekilde eleştirilmiştir.
Werther ’i “Hıristiyan olmamak” ve “edepsizlik” olarak değerlendiren muhafazakÂr Teolog Lavater, buna bir ornektir. Bu eleştirilerin temeli olarak diğer sebeplerin arasında, bircok gencin tipik sarı-mavi karışımı Werther kıyafeti icerisinde intihara kalkışarak, bu girişimi tekrarlamış olması yatmıştır. Hatta kilisenin ortaya attığı rakamlara gore intihar sayısı oldukca yuksektir bu da kitabın bazı bolgelerde yasaklanmasına sebebiyet vermiştir. Goethe ise insanın ruhunda yaşadığı ızdırapların aktarılmasında bir sakınca olmadığını soyleyerek kendisini savunmuştur.
Toplumsal bir olay haline gelen kitap gunumuzde de hÂl değerini korumaktadır. Populer kultur acısından oldukca onemli bir başyapıttır.
Bonus: Kitapla aynı kaderi paylaşan bir şarkı: Glommy Sunday Şarkı, Macar besteci Rezső Seress tarafından 1933 ’de bestelenmiştir. Eser aslında Seress tarafından eski sevgilisine ithaf edilmiştir fakat 1. Dunya Savaşı ’nın yarattığı duygusal cokuntu halini henuz atlatamayan Avrupalılar tarafından cok cabuk benimsenmiştir. Melodi de ki kasvet ve huzun insanları olumsuz yonde etkileyip tıpkı ”Genc Werther ’in Acıları” gibi intiharlara sebebiyet vermiştir. Şarkı yayınlandıktan kısa bir sure sonra eserin ithaf edildiği kadın başta olmak uzere, parcanın kasvetine kapılan coğu kişi, hatta bestecisi olan Rezső Seress bile intihar etmiştir.
Şarkının doğurduğu sonuclardan sonra tıpkı Geothe ’nin romanı gibi ”Gloomy Sunday” de calınması yasaklanan bir şarkı olarak tarihteki yerini almıştır.