Hastasıyla ilişki yaşama olayına ve olum korkusuna bir miktar fazla kafayı takmış, varoluşcu psikoterapinin yapı taşlarından Irvin Yalom, bir sure once aktif olarak ders verdiği Standford Universitesi ’nden emekliye ayrıldı.
Nietzsche Ağladığında, Divan, Aşkın Celladı son olarak da Gunubirlik Hayatlar gibi pek cok başarılı kitaba imzasını atmış olan terapist, sadece kliniğine gelen hastalara yardım etmekle kalmayıp, aynı zamanda yazdığı kitaplarla da cok sayıda kişinin hayatına dokunmuş oluyor.
Mesleğiniz ya da hayatınızın diğer parametreleri her ne olursa olsun, okumadan olmeyin diyebileceğimiz bu değerli yazarın kitaplarından birtakım notlar…
1. Ben gorduğum şeyim, diğerlerinin bende gorduğu şey değil, kendi gorduğum şeyim.
Cok uzak hissediyorum kendimi. Belki bu yuzden sozcuklerle size cok yaklaşamıyorum. Cunku sozcuklerimle kendime cok yaklaşamıyorum.
2. Artık daha fazla sessizlik var ve cok az gozyaşı ofkeyle cevrili. Acı, seni oğrendim ve seninle daha fazla değerli zamanımı harcamayacağım.
3. Ağlamak bir yere goturmese de en azından bir şey yapmaktır ve bildiğiniz gibi ben ağlamaya eğilimliyim.
4. Aldığımız her nefes bizi surekli etkisi altında olduğumuz olume doğru ceker…
Nihai olarak zafer olumun olacaktır, cunku doğumla birlikte olum zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan once onunla yalnızca kısa sure icin oynar.
Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir sure icin buyuk bir ilgi ve ozenle devam ederiz, tıpkı sonunda patlayacağından emin olsak da, olabildiğince uzun ve buyuk bir sabun kopuğu uflememiz gibi.
5. Kelimeler yalnızca not duşmeye yarar. Melodiyi oluşturan,fikirlerdir. Yaşamın catısını da fikirler oluşturur.
6. Ortada olan tek bir gercek yoktur, her birimiz bir noktaya kadar kendi gercekliğimizi inşa ederiz.
7. Yeterince yaşamadığını hissettiğinde olumu duşunmek her zaman cok daha ızdıraplı olur…
8. Duet yapıyoruz sanmıştım ama meğer solo atıyormuşum.
9. Her seferinde herkese her şeyi vermek, kendin icin bir şey kalmaması demektir.
10. İnsanların butun eylemleri kendisine yoneliktir, butun hizmetleri kendisine hizmettir, butun sevgisi kendisini sevmesindendir.
11. Eğer insanlara soyleyecek iyi bir şeyin yoksa hicbir şey soyleme.
12. Araştırma ve bilim inancsızlıkla başlar. Asıl soru “Gerceğin ne kadarına dayanabilirim?” sorusudur.
13. Olumun son iyiliği bir daha olumun olmamasıdır.
14. Yaşamımın bir nicini var, nasılına da tahammul gosterecek guce sahibim.
15. İnsanın varoluşundaki acıyı anlıyorum, ama acı cekmenin, hayattan vazgecmeyi gerektirecek kadar da bizi sarıp sarmalayan bir şey olduğunu sanmıyorum.
16. Duşunceler, duygularımızın golgesidir.
17. Bir kitap bizi alıp diğer kitapların uzerine cıkarmıyorsa o kitabın neresi iyidir.
18. Belki de sevdiğiniz insanları duşunmektesiniz. Ama daha derinlere inin, sonunda sevdiğinizin onlar olmadığını goreceksiniz.
Siz bu sevginin icinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz. Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil.
19. Kemikleri, eti, bağırsakları ve kan damarlarını kaplayan deri nasıl insan gorunumunu katlanabilir hale getiriyorsa, ruhun ajitasyonu ve ihtirası da kibirle kapatılmıştır; kibir ruhu kaplayan deridir.