Genc Werther ’in Acıları, yayınlandığı donem itibariyle hem edebiyat dunyasını hem de okur cevrelerini oldukca derinden etkileyen bir mektup romandır. 1774 yılında yayımlanan eser, Goethe tarafından iki hafta gibi kısa bir surede kaleme alınmıştır. Aynı zamanda yazarın kendi hayatının bir parcasının donuşturulmesiyle oluşturulan hikÂye, Goethe ’nin yaşadığı gercek bir karşılıksız aşk meselesinin edebi halidir diyebiliriz.
Kitap, bir aşkın doğum sancısından mecburi yaşam ızdırabına uzanan yolculuğu hayatta tutmanın gayretinden bahsediyor. Bunu yaparak yaşamak ve yaşadığı surecte hissetmek; aslında Goethe ’nin de edebi kişiliğinin bir parcası olarak yansıyor. Huzun ve acının gercekliği, geride kalan her şeyin gercekliğine donuşuyor ve kendi kendine mırıldanırcasına konuşuyor.
Genc Werther ’in Acıları‘ndan derlediğimiz liste, soz konusu ızdırabın da bir tur kanıtı niteliğinde.
1. “İnsan aslında karmaşık bir varlık değil. Coğunluğu zamanın buyuk bir bolumunu yaşamak icin kullanıyor, geriye kalanı ise, ozgur oldukları kucuk zaman diliminden oyle korkuyor ki…”
“…Ondan kurtulmanın her turlu yolunu deniyor. İşte insanın değişmez yazgısı!”
2. “Bazıları icin insan yaşamı yalnızca bir duşten ibaret, nereye gidersem gideyim, bu duygu benim de peşimi hic bırakmıyor…”
3. “Nasıl da cocuktur insan! Nasıl da boyle bir bakışa ozlem duyar! Nasıl da cocuktur insan!…”
4. “Eski cağların muziklerinin buyulu gucuyle ilgili sozlerin hicbiri bana olanaksız gelmiyor. Bu yalın şarkı beni oyle duygulandırıyor ki!…”
5. “Gozlerimin onunden perde kalktı sanki, sonsuz yaşam sahnesi karşımda ebediyen acık kalacak bir mezar cukuruna donuşuyor…”
6. “Evet, yalnızca bir gezgin, yeryuzunde bir yolcuyum ben! Ya sizler daha onemli şeylerle mi meşgulsunuz?”
7. “İnsanların birbirleri icin pek az şey ifade etmesi bende genellikle goğsumu parcalamak, beynimi dağıtmak isteği uyandırıyor…”
8. “Ah, karşımdakine geciremediğim sevgi, sevinc, şefkat ve hazzı karşımdaki de bana sunamaz, tum kalbim mutlulukla dolup taşsa bile, karşımda kılı kıpırdamadan duran soğuk birini mutlu edemem…”
9. “Uyandığımda buyuk bir neşeyle guzel guneşe bakarken ‘Onu goreceğim! ’ diye bağırıyorum sabahları…”
“… ’Onu goreceğim! ’ Ve o an butun gun yapmak istediğim başka bir şey gelmiyor aklıma. Her şey, her şey bu umitle ic ice geciyor.”
10. “O benim icin ilahi biri. Onun yanında tum hırslarımdan arınıyorum. Onun yanındayken bana neler oluyor hic bilmiyorum, sanki butun sinirlerim ruhumu alt ust ediyor…”
11. “Acaba bu gercek aşk duygusu mu, yoksa kibir mi? Lotte ’nin kalbinde yeri var mı diye kimseden korkmuyorum. Yine de o nişanlısını anlatırken, cok sıcak, cok sevgi dolu ifadelerle anlatırken…”
“…Kendimi tum rutbeleri sokulmuş, kılıcı elinden alınmış gibi hissediyorum…”
12. “Kararımı verdim, Lotte, olmek istiyorum, bunu sana romanlardaki gibi gergin bir ruh haliyle yazmıyorum, rahat ve huzurlu bir halde, seni goreceğim gunun sabahına yazıyorum…”