Franz Kafka‘nın ic sesi, eserlerinin temel cıkış noktasını oluşturmuştur. Duşunduğu, gorduğu ve donuşturmek adına edebiyata yuklediği her anlam, aslında bir yazarın olmazsa olmaz hamleleri arasında yer almaktadır. Bu durum Kafka icin de aynı şekilde gelişmiştir.
Baba-oğul ilişkisi olarak karşımıza cıkan durumlar, temelde gercekleşmeyen her umudun ardında kalan, kalabilecek olan duşunceler olarak varlık surdururler. Oyle ki yaşam, bu sureklilik icerisinde ileriye doğru akarken umutlar hep aynı yerde kalır. Kafka ve babası Hermann Kafka arasında gelişen her diyalog da bu duruma dahildir. Cunku iletişimsizliğin doğurduğu sıkıntılı sonuclar, her insanda farklı izler bırakabilmektedir.
Hazırladığımız liste, Kafka ’nın babasına yazdığı fakat adresine gondermediği mektubun bazı bolumlerinden oluşuyor.
1. “Koltuğundan dunyayı yonetirdin. Senin fikrin doğruydu, başka her fikir deli sacmasıydı, aşırıydı, anormaldi…”

2. “Diğer taraftan senin ozguvenin oylesine gucluydu ki tutarlı olmak zorunda bile değildin ve buna rağmen hep haklı cıkıyordun…”
3. “Şu var ki, bana karşı gercekten de şaşılacak sık haklı cıkardın, konuşma icinde kolayca anlaşılabilecek bir durumdu bu…”
4. “Zaten tum duşuncelerimle senin ağır baskın altındaydım, seninkilerle ortuşmeyen duşuncelerimde bile, hatta ozellikle bu noktada…”
5. “Tabii ki bin bir gucluk icinde yaşarken, her cocukca ayrıntı karşısında coşkuya kapılman beklenemezdi senden. Soz konusu olan da o değildi zaten…”
6. “Mesele senin karşıt yapın gereği cocuğa bu tur hayal kırıklıklarını daima ve kokten yaşatmak zorunda oluşundu…”
7. “Sende bir eğitmenlik yeteneği var gibi geliyor bana; kendi turunden bir insana eğitiminle cok faydalı olabilirdin kesinlikle…”
8. “Ancak bir cocuk olarak bana yonelttiğin her soz, benim icin neredeyse bir Tanrı emriydi, onu asla unutmazdım…”
9. “Dunyayı, ozellikle de bizzat seni yargılarken elimdeki en onemli arac olmayı surdururdu boylesi sozler ve o noktada sen mutlak bir başarısızlığa uğrardın…”
10. “Senin temelden farklı olduğun bir zamanı hatırlamıyorum…”
11. “Ve tum bunları ofkenin alttan alta tınlayan o korkunc hırıltılı sesi ve mutlak bir mahkumiyet kararıyla soylerdin…”
12. “Bugun bu ses karşısında cocukluğumdaki kadar titremeyişimin biricik nedeni, cocukluğun o katıksız sucluluk duygusunun, yerini kısmen ortak caresizliğimizin sezgisine bırakmış olmasıdır…”
Kaynak: 1