Yaşamı ve yaşamın surekliliğini bir arada tutan, insan ilişkilerinin coğu zaman temelden değişmesine yol acan, karakter oluşumunda coğu zaman ilk sıralarda gelen aşk; yalnızca mutlulukla sonuclanan ya da acıklanan bir kavram olmamıştır. Edebiyatın duygu olarak odaklandığı alanlardan bir tanesi de aşktır. Ancak soz konusu duygunun boyutları değiştikce hayatta olduğu gibi edebiyat metinlerinde de farklılaşmalar meydana gelmiştir. Yani aşk, değişimin temel noktasında yer almakta ve oradan beslenmektedir. Pek cok yazar da bu durumu metinlerinde işlemiş, yarattıkları hikayelere doğrudan ya da dolaylı olarak kanalize etmişlerdir.
1. Muhteşem Gatsby – F.Scott Fitzgerald
Fitzgerald tarafından kaleme alınan eser, ilk olarak 1925 yılında yayımlandı. Bir donem pek cok esere de konu olan Amerikan Ruyası meselesi icerisinde gecen hikayede, soz konusu Amerikan Ruyası koşularını yaşamaya devam edebilmek ve bu koşulların surekliliğini sağlayabilmek icin evliliklerini mantık ekseninde yuruten bir ciftin hayatları anlatılmaktadır. Gunumuz dunyasına pek de uzak olmayan bu duşunce, aşkın ya da salt mutluluk kavramının ceşitli şeylerle de sağlanabildiğinin kanıtı gibi duruyor.
2. Mrs. Dalloway – Virginia Woolf
Ciftler arasındaki iletişimsizlik sorunsalı uzerinden işlenen roman, aşkın ve evliliğin toplumsal alışkanlıklar tarafından dayatılan bir hayat sonucu ortaya cıktığı duşuncesinin yaygın olduğu bir donemi anlatıyor. Boyle bir ortamda gercekleşen evliliklerin ne gibi sonuclar doğuracağını da vurgulayan eserde Woolf, aslında gunumuz dunyasının da en buyuk problemlerinden bir tanesi olan iletişimsizliğe incelikle değiniyor.
3. Madam Bovary – Gustave Flaubert
Gunumuz kult romanları arasında yer alan ve okuma listelerinde adından daima soz ettiren Madam Bovary, duygusuz evliliklere karşı cıkan ilk kadın karakterler arasında yer alır. Romanın gectiği donemlerde boşanarak evlilik sonlandırmak sosyal acıdan yok sayıldığı icin, evliliğine zarar verme fikri mevcut duruma katlanmaktan cok daha mantıklı gelmiş ve bunu uygulamaya gecirmiştir. Bu anlamda icsel direnişin eyleme donuştuğu bir karakter olarak karşımıza cıkan Madam Bovary, mutsuz evlilik ve duygusuz ikili ilişkilerle ilgili oldukca onemli bir yapıttır.
4. Hedda Gabler – Henrik Ibsen
Ibsen ’in en iyi eseri olarak da gosterilen Hedda Gabler, tipik bir aşk romanının da otesinde bir yerde durur. Ancak bu eserde otorite olarak karşımıza cıkan erkek değil kadındır. Mevcut nufusunu kullanan ve bu sırada da eşiyle olan bağını bir tur cıkar ilişkisine donuşturen Hedda ’nın hikayesi, yazıldığı donemden bakıldığı zaman da guncelliğini koruyan bir ikili ilişki orneği olarak varlık gosterir.
5. Anna Karenina – Tolstoy
Tolstoy, dunyaca unlu romanı Anna Karenina‘da samimyetsiz insan ilişkileri uzerinde durur. Zaten kitabın ilk cumlesi pek cok şeyin altını cizen bir ifadedir: “Mutlu ailelerin hepsi birbirine benzer; mutsuz ailelerin mutsuzluğuysa kendine ozgudur.”

6. Ankara – Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri ’nin en onemli eserleri arasında yer alan Ankara, Cumhuriyet ’in ilanından sonraki yıllarda yaşanan sosyal meselelerin uzerinde ozellikle durur. Kitabın ana kahramanı Selma, oldukca hızlı ve hareketli aşk hayatıyla goz onundedir. Sık sık kendine yeni bir eş secen Selma, eşlerini de kişisel olarak değişen sosyal statusune uygun olarak şekillendirmektedir. Bu acıdan bakıldığında Yakup Kadri ’nin işlediği duygu, pek cok eserde karşımıza cıkan samimiyetsiz ve duygusuz insan ilişkilerinin ta kendisini vurgulamaktadır.
7. Tutunamayanlar – Oğuz Atay
Oğuz Atay ’ın edebiyatımızdaki en onemli eserlerinden biri de Tutunamayanlar‘dır. Romanda işlenen konu, ilişkiler uzerinden ve kişilerin ic dunyalarından hareketle ele alınmıştır. Oğuz Atay ’ın pek cok eserinde karşımıza cıkan mutsuz ciftler ve sarsıntılı ilişkiler, bu romanında da temel hareket noktasını oluşturmaktadır.
8. Aşk-ı Memnu – Halit Ziya Uşaklıgil
Romanın cıkış noktası yasak aşk uzerinden hareket eder. Buyuk ve varlıklı bir aile icerisinde gelişen hikaye, pek cok ihtirasın birbiriyle kesiştiği ve krize yol actığı ortamlarda kendini gosterir. Neticede mutlu gorunmeye calışan mutsuz insanların birbirine rol yaptığı bir dunyanın resmi cizilir. Benzer ilişkilerin gunumuz dunyasında da karşımıza sık sık cıktığını soylemek mumkun.
Kaynak: 1