Pek cok şeye boş vermek kolay bir iş değildir. Tek seferlik yaşamın icini dolduran hırslardan, yarışlardan ve şohretlerden uzak durmak her şeyden once hicliğin kapılarını aşındırmakla mumkundur. Oyle ki tarihteki pek cok isim bunu en iyi şekilde başarmış, hicliğin ve sessizliğin yarattığı yeni dunyalarda kendi ic donuşumlerini tamamlamışlardır.
Sanatı ureten insanların yaşamları da boyle bir duzlemden hareketle romanlara, şiirlere, bestelere ve tablolara donuşmektedir. Cunku acının acısını hissetmek yalnızca boylesi bir duşunce yapısıyla mumkun olabilmektedir. Her şeyden ve kendinden gecmek, dunyayı yeniden tanımlamaktır.
Neyzen Tevfik‘in hayatı da aynı hicliğin icerisinde var olmuş, nefesini ve şiirini aynı duzlemde yaratmasıyla birleşmiştir. Mine Urgan ’ın hatıralarında anlattığı Neyzen Tevfik, hem edebiyatımızın hem de muzik dunyamızın onemli bir duşunce insanının bilinmeyen yonlerini ortaya cıkartıyor.
“Doğal cevremle, yani bohem sanatcılar ve solcu aydınlarla hicbir ilişkisi olmadığından; Neyzen Tevfik ’i, universite oğrencisiyken salt bir rastlantı sonucu tanıdım.”
“1879 ’da Bodrum ’da doğduğunu; daha cocukken ‘limon almaya bakkala gidiyorum ’ diyerek evden cıktığını; oralara bir daha hic geri donmediğini daha sonraları oğrendim.”
“Neyzen Tevfik ’in nasıl gecindiği, nasıl yaşadığı, nerede barındığı konusunda hicbir zaman kesin bir bilgim olmadı.”
“Ancak şundan bundan bircok şey duymuştum; ‘Kendi surunmek istediği icin surunuyor ’ diyorlardı. ‘Radyodan ona bir maaş bağlanabilirdi. Bal gibi gecinebilirdi. Ne olacak, adam alkolik zaten ’ diyorlardı.”
“Alkolik olmasa da, bu Bektaşi dervişinin hicbir kurumun isteklerine boyun eğmeyeceğini; ancak kendi canı isteyince neyini ufleyeceğini bilmiyorlardı.”
“Kaldı ki, Neyzen Tevfik alkolik değil, tıpkı Edgar Alan Poe gibi dipsomandı.”
“Dipsomania nobetinin başlayabileceğini bazen onceden sezerdi. Bana anlattığına gore, iradesini kullanır, kendi isteğiyle Bakırkoy Akıl Hastahanesine gider, ‘başlayacak; beni hemen kapatın ’ derdi ağlayarak.”
“Hastahanede onu kac kez gormeye gittim. Bir kral muamelesi gorurdu orada. Ona ozel bir oda verilirdi, her isteği yerine getirilirdi.”
Neyzen Tevfik ’in benim acımdan en şaşırtıcı yanı, boylesine huzunlu bir muzik yaratabilen insanın, aynı zamanda siyasal ve toplumsal olayları yakından izleyen bir taşlama ustası olması; cok ince bir duyarlılıkla keskin bir gulmece yeteneğini kişiliğinde birleştirmesiydi”
Kaynak: 1