
Charles Baudelaire‘in şiiri bir kuytu koşe karanlığından damıtılıyormuş hissi uyandırır coğu zaman. Kendi yaşamını da aynı karanlık uzerinden orgutleyerek surduren şair, bu hissin arkasından giderek oldukca nitelikli eserler vermiştir ve 19. yuzyılın en onemli Fransız şairleri arasında yer almıştır.
Onun şiirlerinde anlatılan şey, aslında insanın kaybettiği ve aramakla tukettiği zamanın ta kendisidir. Dizelerin ve anlamların temelinden ilerleyen ana izlek, coğu zaman bu gerceğin etrafından hareket eder.
Sizler icin Baudelaire şiirlerinden bir derleme hazırladık.
Baudelaire Eserlerine Ulaşmak İcin Tıkla!
1. Albatros sık sık eğlenmek icin gemi adamları,
yakalarlar albatrosları, koca kuşları denizlerin,
geminin izindeki, miskin yoldaşları,
ucurumlarında kayan ic yakan genizlerin
bırakıldıklarında doşemelerin ustune,
maviliklerin bu yeteneksiz ve cekingen kralları,
unuturlar iki yanda, gariban bir halde
bir cift kurek gibi, o buyuk beyaz kanatları
bu kanatlı seyyah, boylesine acemi ve bitkin!
biraz evvel ne kadar guzel idi, şimdiyse komik ve cirkin!
biri, suretyakanıyla gagasını sinir eder!
ucuyordu ya demin bu Âciz, oteki aksayarak yapar taklidini!
şairdir, bulutların prensine benzeyen
fırtınalarla gorunup, okcularla alay eden;
yuhalamalar arasında dunyaya surulen,
devasa kanatlarıdır, rahatca yurumesini engelleyen.
2. Gonullu Olu Koyu bir camur bulup solucanlara uysam,
Bir derin cukur kazsam cÂnım icin cihanda,
Serip kart kemikler ’mi, bi yatsam, bi uyusam,
Bataklığa gomulmuş timsah gibi nisyanda.
Nefretim vasiyetler, nefretim kabirler tum.
Avuc acacağama bidamlacık yaş icin,
Sağken, akbabaları başıma uşururum,
Golkanlara belensin o cenabet cesetim!
Kurtlar, gozsuz-kulaksız, benim kankardeşlerim,
Bolahenk feylesoflar, daldolleri leşlerin,
İşte size bir olu, guloynar ve gonullu!
Orenimin ustunde fırdonun gonlunuzce!
Var mı olumden ote oluye bir işkence,
Olumu secmiş madem olulerle bu olu?
3. Yıkım Durmadan kımıldanır iki yanımda Şeytan,
Yuzer cevremde ele gelmeyen hava gibi.
Duyarım ciğerimde onu yanan, tutuşan
Sonsuz, tedirgin salar icime istekleri.
Ara sıra bilip sanata duşkunluğumu
Doner en guzel kadınlara doner dunyada.
Aldanıp sudan sozlerine tanrının gunu,
Alışır dudaklarım en alcak şuruplara.
İşte boyle giderim, Tanrı gozunden ırak,
Yorgun, tedirgin, soluk soluğa ağlıyarak
Issız, derin Can sıkıntısı ovalarına.
Atar boylece şaşkınlık dolu gozlerime
Kirli giysiler, acılmış yaraları sonra,
Korkunc Yıkım ’ın kanlı takımını yıllarca!
4. Âşıkların Olumu Yatağımız olacak, hafif kokuyla dolu,
Divanımız olacak, bir mezar gibi derin;
Bizim icin acılmış, en guzel iklimlerin
O garip cicekleri susliyecek konsolu.
Son sıcaklıklarını sarfedecek hovarda,
Birer ulu meşale olacak kalblerimiz;
Cifte ışıklarından gidip gelecek bir iz
İkimizin ruhunda, o ikiz aynalarda.
Pembe, lÂhuti* mavi bir akşam saatinde,
Veda ’la dolu, uzun bir hıckırık halinde
Yanacak aramızda bir tek şimşeğin feri;
Nihayet kapıları biraz aralıyarak,
Sadık ve şen bir melek gelip uyandıracak
Buğulu aynaları ve olmuş alevleri.
Baudelaire Eserlerine Ulaşmak İcin Tıkla!
5. Alıp Goturen Koku Gozlerim kapalı, bir sonbahar akşamında;
Sıcak goğsunun kokusunu icime ceker,
Dalarım; gozlerimden mesut kıyılar gecer,
Hep aynı gunun ateşi vurur sularına.
Sonra birden gorunur baygın, tembel bir ada;
Garip ağaclar, hoş meyveler verir tabiat;
Erkeklerin bicimli vucutlarında sıhhat
Ve bir safiyet kadınların bakışlarında.
O guzel iklimlere surukler beni kokun;
Bir liman gorurum, yelkenle, direkle dolu;
Tekneler, son seferin meşakkatiyle yorgun.
Burnuma kadar gelen hava kokular taşır.
Yemyeşil demirhindilerden gelen bu koku
İcimde gemici şarkılarına karışır.
6. Soyleşi Siz aydınlık, kızıl bir guz goğusunuz,
Benimse icimde huzun dalga dalgadır.
Ve uzgun dudaklarımın ustunden deniz
Cekilirken buruk anılar bırakır.
-Cansız goğsumde elin boşa dolanıyor;
Yaralı… ve sızlıyor dokunduğun o yer,
Kadınlar penceleyip dişledi, kanıyor,
Arama, hayvanlar yureğimi yedi.
Davul gibi gumleyen bir saray bu yurek,
Ayyaşların, canilerin hora teptiği!
-Tadıyor cıplak boynunu koku, yuzerek!..
Ey guzellik, ruhların cakıllı duveni!
Diyorsun, bu kanlı yurek yok olup bitsin,
Kalanı alev gozlerin yakıp kul etsin!
7. İce Kapanış Derdim: yeter, sakin ol, dinlen biraz artık;
Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam,
Siyah ortulere sardı şehri karanlık;
Kimine huzur iner gokten, kimine gam.
Bırak, şehrin iğrenc kalabalığı gitsin,
Yesin kamcısını hazzın sefil cumbuşte;
Toplasın acı meyvesini nedametin
Sen gel, derdim, ver elini bana, gel şoyle.
Bak goğun balkonlarından, gecmiş seneler
Eski zaman esvaplariyle eğilmişler;
Huzun yukseliyor, guleryuzle, sulardan.
Seyret bir kemerde yorgun olen guneşi
Ve uzun bir kefen gibi doğuyu saran
Geceyi dinle, yuruyen tatlı geceyi.
8. Sonuc Gonlum rahat, cıktım dağın tepesine,
Hastane, hapisane, kerhane, araf, cehennem,
Kent gorunuyor tum genişliğince,
Cicekler gibi acar tum aykırılıkları.
Boşuna gozyaşı dokmeye gitmezdim oraya,
Sen de bilirsin, ey Şeytan, kırık umutlarımın anası;
Kocamış bir kadının kocamış belalısı gibi
Sarhoş olmak isterdim o koca orospuyla,
Cehennem buyusu gencleştirirdi beni.
Sabah yataklarında uyu daha gonlun dilerse,
Ağır, karanlık, nezleli, gonlun dilerse dolaş
Altın işlemeli akşam perdelerinde,
Seviyorum seni, rezil başkent! Orospular
Ve haydutlar, sunduğunuz hazlar sonsuz,
Yazık ki anlamaz bayağı inancsızlar.
Baudelaire Eserlerine Ulaşmak İcin Tıkla!