Gunduz işci, gece yazar. Guneş batana kadar tarım işciliğiyle meşgul, geceleri kendisi ve eserleriyle. Dunyaca unlu eserlerin yaratıcıları arasında boyle yaşamış cok kişi var. Samuel Beckett da onlardan. Yazarın 83 yıllık yaşam oykusunden tatlı tatlı bahis acmaya calıştık. Hadi bakalım…
Samuel Beckett Eserlerine Ulaşmak İcin Tıkla!

1. Doğumdan olume
İrlandalı romancı, oyun yazarı ve cevirmen Samuel Beckett, İrlanda ’nın başkenti Dublin ’de dunyaya gelir. Zaman yirminci yuzyılın başları, 1906 ’dır. 21 yaşında, 1927 ’de Dublin ’deki Trinity College ’den Roman Dilleri bolumunu okuyarak mezun olur. 1928 senesinde Paris ’te okutman olarak akademik hayata atıldığında yolları İrlandalı yazar James Joyce (1882 – 1941) ile kesişir. 1932 – 1937 yılları Londra ’da yaşadığı yıllardır. İlk roman ve kısa hikÂyelerini de bu yıllarda kaleme alır. İkinci Dunya Savaşı ’nda Fransız direniş grubuna katılır. 1942 olduğunda Beckett, Gestapo ’dan kacmak icin Fransa ’nın guneyine gider. Burada kaldığı iki yıllık doneminde gunduzleri tarım işciliği yapar. Hava karardığında ise gizlice onemli eserlerinden Watt ’ı yazmaya koyulur. 1946 ila 1950 yılları arasında Molloy, Malone Oluyor ve Adlandırılamayan adlı uclemesini tamamlar. En bilinen ve defaatle sahnelenen Godot ’yu Beklerken eseriyse sesinin cokca duyulduğu bir başyapıttır. 1969 Nobel Edebiyat Odulu ’nun sahibi Beckett yirminci yuzyılın en onemli edebiyatcılarından biri olarak 1989 ’da Paris ’te yaşama veda eder.
2. Omurluk yol arkadaşı Suzanne Dechevaux-Dumesnuil
1937 ’de Paris ’e yerleşen Samuel Beckett, bir talihsizlik sonucu bıcaklanır ve hastaneye yatar. Bu sırada tanıştığı Suzanne Dechevaux-Dumesnuil (1900 – 1989) henuz bir piyano oğrencisidir. O ve Beckett, bundan sonra birbirlerine yol arkadaşlığı yapar ve bu birlikteliği 1961 ’de evlilik ile taclandırırlar. İkisi icin de yolun sonu olan 1989 ’a kadar bu aşk surer.
3. İlk başarılar
İlk defa 1951 ’de yayımlanan Molloy, yazarın ucleme calışmasının ilk paresidir. Fransızca yazılan romanın İngilizce cevirisini de yine Beckett yapar. Molloy, Fransız eleştirmeni tarafından ovgu ile karşılanır. 1949 ’da yazdığı Godot ’yu Beklerken ilk defa 1953 ’te Theatre de Babylone ’da sahnelenir ve yazarın buyuk sukse yapmasını sağlar. James Joyce cevirisiyle de bilinen Beckett ’ın eserleri James Joyce, Descartes ve Dante ’ye ithaflarla cevrilidir.
4. Beckett ’ın stili
Samuel Beckett, yazarlığının henuz erken donemlerinde olmasına rağmen bir yazının oznel deneyimlerin bir butunu olduğu fark eder. Eserlerini kara mizah ekseninde temellendiren Beckett, umutsuz bir dunyadaki yaşama uğraşını kendisine arka plan yapar. Onda yapay bir umut ya da guleryuz yoktur. Buna rağmen Beckett, karanlık değil, guldurucudur. İnsanın anlam arayışında her cabanın sacma olduğuna yakın şeyler duşunur ve bu durum yazara gore insanı ozgurleştirir. Onun edebi evreni; soze dokulemeyenleri soze dokmekle uğraşan yalnız ruhlularla doludur. Yazarın yarattığı anlatıcılar bu umutsuz tabloya tahammul etmek ya da yaşayabilmek adına kendilerine bir hikÂye uydurur ve bunlara inanırlar. En onemlisi de anlatıcı bas bas bağıran değil, sessiz bir tiptir ve bu sessizlik eserin sonuna yaklaştıkca artar. Aslında Beckett ’ın kendisi de oyledir: 1969 ’da Nobel Edebiyat Odulu ’ne layık gorulduğunde bir konuşma yapmaktan kacınır. Yazdığı pek cok kucuk caplı eserini yayımlamaktan geri durduğu da bilinir.
Samuel Beckett Eserlerine Ulaşmak İcin Tıkla!

5. 1960 ’lı yıllar
Yazar, temel bir değişim yaşamaya başlar 1960 ’lardan itibaren. Bu değişim hem edebi hem de ozel hayatını kapsar. 1961 ’de İngiltere ’de, tıpkı tabiatı gibi gizli bir torenle evlenir. Godot ’yu Beklerken başta olmak uzere bircok oyunu sayesinde kazandığı başarısı, ona her yerden davetler ve teklifler gelmesini sağlar. Tiyatro yazarlığının yanı sıra televizyon ve sinemaya da icerik uretmeye başlar. 1969 ’da Nobel Edebiyat Odulu ’nun sahibi olduysa da odulu almaya ve konuşma yapmaya gitmez. Sessiz ve gizli bir hayatın uyesidir Beckett. Oyle ki odulu kazanmasını eşi Suzanne yazar acısından “felaket” olarak tanımlar. Soyleşi yapmaktan da yer yer geri duran Beckett, buna karşın oğrenci ve diğer sanatkÂrlarla bir araya gelip sohbet etmeyi sever.
6. Son yapıtlarındaki durum
Samuel Beckett, sessiz ve “icine doğru” tabiatını son eserlerinde daha sık gosterir. Oyle ki son donem yapıtlarında sozcuk ve diyalog bakımından bir kısalık gorulur. Come and Go (Geliş ve Gidiş) adlı kısa oyunundaki uc karakter topu topu 121 kelime ile konuşur. Lessness (1969) adını taşıyan son donem eseri de her biri ikinci kez tekrarlanan 60 kelimelik bir nesirdir.
7. Fransızca ve İngilizce
Samuel Beckett, eserlerini Hem İngilizce hem de Fransızca yazar. Ayrıca bu dillerden hangisi ile yazdıysa diğerine de kendisi cevirir. Eserlerini tercume ettiği dilin ozelliklerine hÂkimdir ve ceviri sanatının inceliklerini iyi bilir.
8. Meşhur sozu
Beckett ’ın karamsarca ama ona tamamen teslim olmayan, karanlık ama neşeli, nafile ama yine de uğraş veren yanını en iyi ozetleyen sozudur. Bizde de cok meşhur olmuş ve “Ne anlatılmak isteniyor?” denilince sayfalarca acıklamalar yapabileceğimiz o soz, Camus ’nun Sisifos Soyleni adlı eserini dahi ozetleyebilir cinsten. Her yenilgi ardından kulağınızda cınlaması dileğiyle: “Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil.”
Samuel Beckett Eserlerine Ulaşmak İcin Tıkla!