
Gecenlerde Nick Ashdown ’ın yaptığı Turk toplumunun kullandığı kelimeler ile ilgili bir flood cok konuşuldu.
“Turk insanlarının yurtdışındayken kolay gelsin, gecmiş olsun gibi kelimelere başka dillerde karşılık bulmaya calışırken paniklemeleri ve karşılıkları olmadığını fark ettikleri zaman (var mı?) sadece garip ve kibarca gulumsemelerini seviyorum.”
Bu tweet serisinin ardından bizim de aklımıza hemen başka dillerde karşılığının olmadığını duşunduğumuz kelimeler geldi. Gercekten de bazıları, cevirildiklerinde aynı tadı vermiyorlar. Biz de sizler icin bu kelimelerden 12 tanesini derledik. Lafı uzatmadan sizi listeye alalım!
1. Kolay gelsin
İngilizceye good luck, good luck with that, may it be easy şeklinde cevirmeye calıştığımız ama asla aynı tadı vermeyen kelime grubu. Yurtdışındayken mağazalardan bir şeyler aldığımızda cıkarken kolay gelsin demek isteriz ama dilimiz tutulur, soyleriz bir şeyler ama kolay gelsin icimizde kalır.
2. Gecmiş olsun
İngilizcede get well, get better soon, get well soon şeklinde cevirmeye calıştığımız ama yine aynı anlama gelmeyen bir kelime grubu daha. İngilizcede biri hastayken kullanılan bu kelimenin Turkcedeki kullanımı cok daha geniş. Telefonum bozuldu diyen arkadaşımıza “Gecmiş olsun” diyebiliyorken İngilizcede boyle bir kullanım yok maalesef.
3. Gonul
Heart desek değil, cunku biz dilimizde bu kelimeyi organ olarak kullanmıyoruz. Soul veya feelings hic değil. Bu kelimenin o kadar derin ve duygusal bir anlamı var ki Turkce bilen birinin bile anlaması zor olabilir.
4. Hayırlı olsun
Bu kelime grubu da yine good luck ile bağdaştırılabilir ama maalesef aynı hissi vermiyor. “Hayırlısı, hayırlı olsun, hayırlı işler” gibi bircok kelime bizim kulturumuzle ozdeşleştiği icin cevirisinin yapılması pek mumkun değil.
5. Kayınco, baldız, bacanak, gorumce, elti…
İngilizcede en uzak akraba sanıyoruz ki yeğen. Bizim hem hala hem teyze icin farklı kelimelerimiz olmasına rağmen İngilizcede ikisine de “aunt” deniyor. Bizde eşin erkek kardeşi kayınbirader olarak adlandırılırken İngilizcede brother-in-law (hukuken erkek kardeşim) deniyor. Bu da yine kulturle alakalı bir durum. Batıya oranla akrabalık ilişkilerimiz daha sıkı olduğu icin hepsine ceşitli isimler koymuş olabiliriz ama akrabalık ilişkileri o kadar da yakın olmayan İngilizler icin kayınco, baldız, bacanak gibi isimler gereksiz.
6. Vıdı vıdı etmek
İngilizcede “cut the crap” tabiriyle sacmalamayı kes diyebiliyoruz ama bunun vıdı vıdı etmekle pek bir alakası yok maalesef. Zaten coğu ikilemelerimizin İngilizcede bir karşılığı yok. Bir yerlerden “kitap mitap” ikilemesini duymuş yabancı arkadaşınızdan “mitap” ne demek diye bir soru alırsanız şaşırmayın.
7. Gule gule oturun
Ev, yazlık alındığında soylenen bu kelime grubunun en yakın karşılığı “enjoy it” olsa da aynı anlamı vermiyor maalesef. “Enjoy it” İngilizcede alınan her şey icin kullanılırken “Gule gule oturun”un kullanımı daha farklı ve kısıtlı. “Sit on it with smile” desek? Bilemedim…
8. Topla gel
Arabanızı park ederken biraz uzun surduyse hemen bir amca cıkar kenardan, “topla gel” ile krizi yonetmeye başlar. Coğu insan direksiyonu nereye kıracağını anlayamadığından bir turlu toplayıp gelemese de işimizi gorur. İngilizcede bu kelime grubunun da bir karşılığı yok.
9. Aşermek
Hamile kadınların “erik aşerdim, dondurma aşerdim” dediğini cok duyarız. İngilizcede “to crave certain food as a pregnant woman” şeklinde cevirisi yapılsa da, Turkcede olduğu gibi tek kelimelik karşılığı yoktur.
10. Eyvallah
Allahaısmarladık, hoşca kalın, teşekkur ederim, evet, oyle olsun gibi bircok anlamı icine alan bir kelime olduğu icin İngilizcede bir karşılığı yok.
11. Ellerinize sağlık
Yemek yedikten sonra cok beğendiğimizi belirtmek icin kullandığımız bu kelimenin de maalesef bir karşılığı yok. “Thank you” deseniz olmaz, “It was delicious” deseniz yetmez, ellerinize sağlık diyememenin acısı icinizde kalır.
12. Olumu gor
Karşımızdaki kişiye yaptırmak istediğimiz bir şey varsa bunu daha da arabeskleştirerek ısrar etmedir olumu gor. İngilizcede benzer bir karşılığı bile yoktur. Misafirliğe gideriz, karnımız yemek yemekten patlamak uzeredir. Ama teyzemiz koymaya devam eder tabağımıza, yok yemeyeceğim dersiniz, başlar olumu gor diye…