Orhan Pamuk bugun Turk edebiyatının en onde gelen romancılarından biri. Kent soylu bir ailenin cocuğu olarak, İstanbul ’da dunyaya gelir ve eserlerinin bircoğunda da mekÂn İstanbul ’u işaret eder. Bu bakımdan İstanbullu bir yazar olduğu yorumlarını kabul etmekle beraber ilave eder; ozellikle bu kenti ozellikle secmiş değildir, burada doğar ve cevresi de burada oluşur. Buyuk bir titizlikle, araştırmalar yaparak yazdığı romanları onu odullerden odullere goturur. Hatta oyle ki kimi romanlarını yazması yıllarını alır. Yazarın pek cok romanında Doğu – Batı arasında gidip gelmelerin karakterler uzerinden anlatıldığını da soylemek gerek. Buyurun derlemeye. Baştan sona Orhan Pamuk kitapları!
1. Cevdet Bey ve Oğulları (1982)
Yazarın ilk kitabı olan Cevdet Bey ve Oğulları romancıya ilk şohretini iki ayrı odulle getirir. Orhan Kemal Roman Armağanı ve Milliyet Roman Odulu ’nu bu eseriyle kazanır. Otobiyografik yonler de bulabileceğiniz eserde Nişantaşılı bir ailenin 20. asırdan itibaren uc kuşak hikÂyesi anlatılır. İceriğe yonelik tanıtım bulteninden: ‘ ’Abdulhamit doneminin son yıllarında, İstanbul ’un ilk Musluman tuccarlarından kucuk dukkÂn sahibi Cevdet Bey ’in tutkusu, hem işlerini buyutmek, zenginleştirmektir hem de “Batılı anlamda” cağdaş, modern bir aile kurmak. Koku taşraya uzanan geleneksel ailesini bir yana bırakarak bu isteklerini gercekleştirmeye girişen Cevdet Bey ’in ve oğullarının hikÂyesi, bir anlamda modernleşme uğraşı icindeki Turkiye Cumhuriyeti ’nin ozel hayatının da hikÂyesidir. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

2. Sessiz Ev (1983)
Yazarın ikinci romanı Sessiz Ev yine kendine sahne olarak İstanbul ’u, daha ozelde de Cennethisar adında bir kasabayı secer. Eserde babaannelerini ziyaret etmek uzere soz konusu kasabaya giden uc kardeş goruruz. Bunlardan biri devrimci, biri tarihci, biri de zengin olmayı amaclar. Toplumun farklı kesimlerinden insanları bir memleket gerceği olarak Sessiz Ev ’de gorebilirsiniz. Tanıtım yazısından bir alıntı: ‘ ’Her bolum farklı karakterlerin gozunden anlatılmaktadır. Romandaki zamanın, 12 Eylul 1980 ’de yaşanan askerî darbeden kısa bir sure once gecmesi nedeniyle darbeden onceki siyasî ve toplumsal gerginlikler romanda derinden hissedilmektedir. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

3. Beyaz Kale (1985)
Beyaz Kale ’de zaman olarak bu kez daha geriye gider Pamuk. Fakat Doğu – Batı arasındaki farklar, ceşitlilikler bu eserde de karşımıza cıkar. 17. yuzyılın İstanbul ’unda gecen kurmaca Venedikli genc bir bilginin, Osmanlı denizcileri tarafından esir alınması, calışkanlığı ve bilgisiyle paşanın ilgisini cekmesi, bu sebeple kendisine cok benzeyen ‘ ’Hoca ’ ’ lakaplı kişiyle tanıştırılması ve ardından turlu entrikaların yaşanması şeklinde ilerler. Kurgunun devamını iceren bir alıntı: ‘ ’Hikayede Turkler tarafından esir edilen astronomi, matematik ve tıp konusunda engin bilgilere sahip olan romanın ana karakteri Venedikli; ulkesinde cok iyi eğitim almış, neredeyse bilimin her alanında bilgisi ve eserleri olan, kendini beğenmiş bir karakterdir. Romanın diğer karakteri Hoca; iyi bir eğitim almıştır, parlak zekalıdır, hırslıdır ve okumayı sever. Padişah; avlanmayı seven ve gozlemciliği on plana cıkan bir karakterdir. Paşa ise sinsidir ve son derece hırslıdır. Manipulatif bir karakterdir. Kitapta yer alan ana temalar cok ceşitlidir. Bu temalardan biri efendi ve kole ilişkisidir. Bilginin gucu, kitapta kullanılan temalardan bir diğeridir. Osmanlı ’nın modernleşmesi ve Batı ulkeleriyle rekabeti romanın ana temalarından birini oluşturur. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

4. Kara Kitap (1990)
Seksenlerin sonundan itibaren Pamuk ’un bir romancı olarak daha da unlenmesini sağlayan eseridir. Ozellikle de yazarın en zor okunan kitaplarının başında geldiği icin bir on araştırma yapılması salık verilir. Doğu anlatı geleneği ve o dunyanın iki ismi romanda bariz cağrışımlarla ortaya cıkar. Celal karakteri Mevlana CelÂleddin Rumî, Galip karakteri ise acık ara Şeyh Galip ’i bize hatırlatır. Yazar kendisi de ilk genclik yılından itibaren Mevlana ’dan etkilenmiş, onu okumuş biridir. Tanıtım bulteninden iceriğe dair: ‘ ’Romanın ana karakteri Galip, İstanbul ’da yaşayan ve kimliğinden memnun olmayan bir avukattır. Bir gun karısı Ruya ’nın kucuk bir not bırakarak onu terk ettiğini oğrenir. Galip, eşini bulmak amacıyla sıra dışı bir eyleme kalkışır. Galip; eşi Ruya ’nın, bir gazetede koşe yazarlığı yapan kardeşi Celal ’e kactığını duşunur. Bu sıralarda Celal ’in de kayıp olduğunu oğrenir. Galip, kardeşi ve eşinin izini bulmak icin Celal gibi yaşamaya başlar, Celal ’in kimliğini ele gecirir. Bunu yaparak Celal gibi duşunebileceğini ve dolayısıyla kardeşi ve eşinin nerede olduğunu bulabileceğine inanmaya başlar. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

5. Gizli Yuz (1993)
Orhan Pamuk ’un sinema filmine donuşturulme amacıyla kaleme aldığı senaryodur. Omer Kavur ’un yonetmenliğini yaptığı filmin senaryosunu yazar bir onceki kitabında, Kara Kitap ’taki ‘ ’Karlı Gecenin Aşk HikÂyeleri ’ ’ adlı bolumden esinlenerek yazar. “Benim butun kitaplarım, bir onceki kitabın icinden doğar” diyen yazar bu eseriyle de aslında bize bunu gosterir. Muhtevaya dair acıklama yazısından: “Kimlik, hatırlamak ve aşk konularındaki bu hikÂyeyi kurarken, tıpkı bir romanı yazarken olduğu gibi, onceden hesapta olmayan bir yığın yan oğe, konucuk, tema, kişi, eşya, yer, ıvır zıvır kalemimin ucuna kendiliğinden geldiler: Unutulmuş kasabalar, cayhaneler, masalar, saat kuleleri, hayatta karşılaştığım tuhaf insanlar, kasaplar, ortalıkcı kadınlar, Şeyh Galip ’ten mısralar, ağaclar… ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

6. Yeni Hayat (1994)
Yazarın onceki eserleri icin de ilan edilen ‘ ’postmodernist roman ’ ’ anlayışı Yeni Hayat ’la daha da belirginleşir. Esere dair akılda en kalan noktalardan biri onun ilk cumlesidir: ‘ ’Bir gun bir roman okudum ve hayatım değişti. ’ ’ Ana karakterin okuduğu bir kitaptan aldığı ‘ ’cağrıyla ’ ’ yeni hayatını aramak uzere yaptığı icsel ve somut yolculuklar anlatılır. İceriğe dair aydınlatıcı bir alıntı: ‘ ’Okuduğu bir kitaptan sarsılarak etkilenen, sayfalardan neredeyse fışkıran ışığa butun hayatını veren ve kitabın vaat ettiği yeni hayatın peşinden koşan genc bir kahramanın olağanustu hikÂyesi bu. Kitabın etkisiyle Âşık oluyor, universite oğrenciliğinden uzaklaşıyor, İstanbul ’dan ayrılıyor, bitip tukenmeyen otobus yolculuklarına cıkıyor, taşra şehirlerine doğru savruluyor. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

7. Benim Adım Kırmızı (1998)
Yazarın en cok ses getiren eserlerinin başını ceker. En prestijli odullerden biri olan Uluslararası IMPAC Dublin Odulu ’nu kazanır, Fransa ’da bircok kere ‘ ’bestseller ’ ’ olur. Tekrar İstanbul ’da gecen roman 16. asrın sonunda yaşar. Hemen acıklama kısmından ne anlattığına bakabiliriz: ‘ ’İki kucuk oğlu birbirleriyle surekli catışan guzel Şekure, dort yıldır savaştan donmeyen kocasının yerine kendine yeni bir koca, sevgili aramaya başlayınca, o sırada babasının tek tek eve cağırdığı saray nakkaşlarını saklandığı yerden seyreder. Eve gelen usta nakkaşlar, babasının denetimi altında Osmanlı Padişahı ’nın gizlice yaptırttığı bir kitap icin Frenk etkisi taşıyan tehlikeli resimler yapmaktadırlar. Aralarından biri oldurulunce, Şekure ’ye Âşık, teyzesinin oğlu Kara devreye girer. İstanbul ’da bir vaizin etrafında toplanmış, tekkelere karşı bir cevrenin baskıları, pahalılık ve korku hukum surerken, geceleri bir kahvede toplanan nakkaşlar ve hattatlar sivri dilli bir meddahın anlattığı hikÂyelerle eğlenirler. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

8. Oteki Renkler (1999)
Bu kez bir romana değil de de yazar Orhan Pamuk ’un ozeline giriyoruz. Yazarın o gune kadarki ceşitli deneme ve yazılarından bir derleme olan eser Pamuk ’un kişisel hayatına dair cok renkli bilgiler sunuyor. Neler icerdiğine dair: ‘ ’Yirmi beş yıldır yazdığı duzyazılardan, tuttuğu defterlerden, yaptığı roportajlardan yapılan bu titiz secmede Pamuk, zaman zaman eğlenceli, kışkırtıcı, cozumleyici olan bir dille kızı Ruya ile arkadaşlığını, bayram ziyaretlerini, sigarayı bırakışını, genclik bunalımlarını, yazarın gunluk hayatını, sinema zevkini, Boğaz ’daki eski yangınları, bildiği İstanbul ’u, yalnızlık ve mutluluk uzerine takıntılarını, toplumun ve kendisinin korkularını ve paranoyalarını anlatıyor. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

9. Kar (2002)
Calkantılı 90 ’lı yılların hemen ertesinde yayımlanan eserinde Pamuk Turkiye ’nin siyasî atmosferini ele alır. Bu kez mekÂnımız Kars ’tır ve Orhan Pamuk da bu nedenle romanı yazmadan once Kars ’a gidip bir muddet orada yaşar. Onemli bir sosyal gercekliği işleyen romanın tanıtım yazısından bir alıntı: ‘ ’Kitapta gecen hikayede Ka adında bir şair ve koşe yazarının Kars ilinde gercekleşen kadın intiharlarını calıştığı gazetedeki koşesinde yazmak amacıyla soğuk bir kış ayında Kars iline araştırma yapmaya gitmesiyle başlamaktadır. ’ ’ Evet boyle başlar, ancak olayın cok ciddi siyasî boyutları da gozler onune serilir.
Amazon ’da Fiyatını Gor

10. İstanbul: Hatıralar ve Şehir (2003)
Orhan Pamuk ’un kendi hayatındaki ilk donemleri; cocukluğundan bir romancı olmaya karar verdiği 22 yaşına kadar gecen sureyi, bu surede yaşadığı İstanbul ’un yuzunu anlattığı eseridir. ‘ ’Orhan Pamuk İstanbul ’da, hayatının ilk yirmi iki senesini bir buyume ve olgunlaşma romanına donuşturuyor. Yazarın cocukluğu ve ilk gencliğinin hikÂyesi ve aile tarihiyle İstanbul ’un bir imparatorluk başkentinden 20. yuzyıl başlarında yıkıntılarla ve huzunle dolu bir şehre donuşmesinin hikayesi olan İstanbul – Hatıralar ve Şehir, yalnızca Pamuk ’un bir İstanbul yazarı olarak ununu sağlamlaştıran kitabı değil, aynı zamanda tum dunya edebiyatında bir şehrin ruhu hakkında yazılmış en derin kitaplardan biri. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

11. Babamın Bavulu (2007)
Nobel Odul Toreni ’nde de yaptığı konuşmanın başlığı Babamın Bavulu ’dur. Yazar bu metninde oldukca icten bir şekilde kendisini, resmi bırakıp yazarlığa soyunmasını, yetiştiği cevreyi anlatır ve bu metniyle de oldukca dikkat cekip oduller kazanır. Yazarı tanımak icin başvurabileceğiniz onemli bir metindir Babamın Bavulu. Acıklama yazısından: ‘ ’2006 yılının Aralık ayında Nobel Edebiyat Odulu ’nu alırken sozlerine ‘Olumunden iki yıl once babam kendi yazıları, elyazmaları ve defterleriyle dolu kucuk bir bavul verdi bana. ’ diye başlayan ve konuşmasını ‘bugun babam aramızda olsun cok isterdim. ’ cumlesiyle tamamlayan Pamuk, ‘Babamın Bavulu ’ adlı Nobel tarihinin en icten ve en iyi hazırlanmış konuşmalarından biriyle tum dunyada buyuk yankı bırakmıştı. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

12. Masumiyet Muzesi (2008)
Bu romanın bir ayrıcalığı da şuphesiz, romandan uyarlanan bir muzenin de inşa edilmiş olmasıdır. Ona geleceğiz, evvela romanın bir aşk oykusu olduğunu belirtelim. Zengin bir İstanbullu oğlanla onun yoksul akrabası olan bir kızın gonul hikayesidir bu eser. ‘ ’1975 yılında başlayan hikayede varlıklı bir ailenin oğlu olan Kemal ’in uzak akrabası Fisun ile yaşadığı aşk anlatılmaktadır. ’ ’ Romanın yayımlanmasından birkac sene sonra Pamuk aynı adı taşıyan bir muze kurar Beyoğlu ’nda. Muze, romandan uyarlanır ve eserdeki karakterlerin eşyaları gibi materyaller muzede sergilenir. Hemen her işiyle oduller toplayan Pamuk bu muzesiyle de muze odulu kazanır.
Amazon ’da Fiyatını Gor

13. Saf ve Duşunceli Romancı (2010)
Pamuk bu kez karşımıza bir konferans konuşmacısı olarak cıkıyor. Hemen iceriğe dair acıklama yazısını alıntılayalım: ” ‘Roman okurken kafamızda neler olup biter? ’ başlığı ve ‘Romanlar ikinci hayatlardır ’ satırıyla acılan Saf ve Duşunceli Romancı, Orhan Pamuk ’un 2009 sonbaharında Harvard Universitesi ’nde, bin kişilik Sanders Tiyatrosu ’nda verdiği ve buyuk ilgi goren Charles Norton konferanslarını iceriyor.
Amazon ’da Fiyatını Gor

14. Manzaradan Parcalar (2010)
Yazarın ‘ ’Oteki Renkler ’ ’ adlı kitabının devamı vasfını taşır. Yine kendi hayatının belli başlı donemleri bu kitapta yer alır. Hayata Pamuk ’un gozleriyle bakabileceğiniz kitaptaki konular şoyle: ‘ ’Orhan Pamuk bu yeni kitabında, cocukluğundan başlayarak hayatından, yaşadıklarından butun ictenliğiyle soz ediyor. Yazarın babasının olumu, siyasi dertleri, futbol oynarken ya da romanlarını yazarken hissettikleri, tıpkı annesinin sigara boreği yapışı, yaz gecesi bir sivrisineğin hareketleri ve Boğaz gemileri hakkındaki gozlemleri gibi buyuk bir manzaranın parcası olarak dikkatle işleniyor. Pamuk İstanbul ’dan, Adalar ’dan, New York ’tan, Venedik ya da Kalkuta ’dan soz ederken yaptığı gibi, kendi sucluluk duygularından, ruyalarından, eski berberlerden ya da cocukluğunda sokaklarda atıştırdığı şeylerden de butun dikkatiyle hikÂyeler cıkarıyor. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

15. Şeylerin Masumiyeti (2012)
Bir ‘ ’sergi kataloğu ’ ’dur bu kitap. Masumiyet Muzesi ’nde yer alan eşyalar uzerinden Pamuk kendi hayatı ve İstanbul ’un yuzlerini anlatmaya devam eder. Peki bu İstanbul ’da neler var? ‘ ’Eski İstanbul taksilerinden kalabalık aile fotoğraflarına, ev ev gezen terzilerden gazino-sinema cevrelerine, Boğaz ve yalı kulturunden cay icmeye ve kahvede oturup kÂğıt oynama alışkanlıklarına uzanan kitap, aynı zamanda Pamuk ’un on beş yılda kurduğu ilginc muzenin hem hikÂyesi hem de kataloğu. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

16. Ben Bir Ağacım (2013)
Okuyanlar bana katılırlar mı bilmem; Ben Bir Ağacım bir ceşit tanışma kitabı olabilir; cunku Kara Kitap, Benim Adım Kırmızı, Kar gibi eserlerinde yer alan metinlerden oluşuyor. Pamuk kitabı oluşturan romanlarından sade ve basit olan bolumleri alıp bu kitaba uyarlar: ‘ ’Orhan Pamuk, diğer kitaplarından bu parcaları kitaba alırken metinlere dokundu, eski yazılarını değiştirdi, cumleler, paragraflar ekledi, başlıklar koydu. Pamuk ’un kırk yıllık yazarlık hayatının en guzel sayfalarından yapılan bu secme hem onun yeni ve genc okurlarının, hem de yazarın eski takipcilerinin ilgisini cekecek. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

17. Kafamda Bir Tuhaflık (2014)
Eski İstanbul ’un canlı sembollerinden biri olan ‘ ’bozacılar ’ ’ı goreceksiniz bu kitapta. Daha da ozelinde; tek bir bozacının, Mevlut Karataş karakterinin hikayesini okuyacaksınız. Kitabı yazmazdan once kentte hala tek tuk kalmış olan bozacılarla da roportajlar yapar Pamuk. Değişen İstanbul cehresini bir bozacının gozunden gormek de oldukca ilgi cekici olsa gerek. Tanıtım bulteninden: ‘ ’Kafamda Bir Tuhaflık hem bir aşk hikÂyesi hem de modern bir destan. Orhan Pamuk ’un uzerinde altı yıl calıştığı roman, bozacı Mevlut ile uc yıl aşk mektupları yazdığı sevgilisinin İstanbul ’daki hayatlarını hikÂye ediyor. 1969 ile 2012 arasında, kırk yılı aşkın bir sure Mevlut, İstanbul sokaklarında yoğurtculuk, pilavcılık, otopark bekciliği gibi pek cok iş yapar. Bir yandan sokakların ceşit ceşit insanla dolmasını, şehrin buyuk bolumunun yıkılıp yeniden inşa edilmesini, Anadolu ’dan gelip zengin olanları izler; diğer yandan ulkenin icinden gectiği donuşumlere, siyasi catışmalara, darbelere tanık olur. Onu başkalarından farklı kılan şeyin, kafasındaki tuhaflığın kaynağını hep merak eder. Ama kış akşamları boza satmaktan ve sevgilisinin aslında kim olduğunu duşunmekten hic vazgecmez. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

18. Kırmızı Saclı Kadın (2016)
Tehlike ve risklere gebe bir aşk hikayesidir Kırmızı Saclı Kadın. Diğer eserlerine kıyasla daha sade yazdığı eserin iceriğine dair: ‘ ’Kitapta 1985 yılında gecen oyku, Cem isimli karakterin gozunden anlatılıyor. Kitap; Cem ’in Kuyuculuk işi icin gittiği kasabada ustasından gizli olarak bir cadır tiyatrosuna adını bile bilmediği ‘Kırmızı Saclı Kadın ’ı gormeye gitmesini, ona aşık olmasını, ilk aşkı olan ‘Kırmızı Saclı Kadın ’la olan munasebetini konu edinir. Hikaye, Cem ’in genclik yıllarından orta yaş yıllarına kadar Cem ’in gozunden anlatılmaktadır; ayrıca karakterlerin ağzından iki efsaneye (Kral Oidipus, Rustem ve Suhrab) de değinilip bir insanın hayatının eski eserlere nasıl dayanabileceğini gostermektedir. Dil acısından sade bir anlatım secen Orhan Pamuk, son derece dikkat uyandıran bir roman sunmuştur. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

19. Hatıraların Masumiyeti (2016)
Bir film eleştirisi kitabı olarak karşımıza cıkan Hatıraların Masumiyeti ’nin gelişim ve meydana gelme surecleri tanıtımında aydınlatıcı şekilde yer alıyor: ‘ ’Orhan Pamuk ’un yeni kitabı “Hatıraların Masumiyeti”, bir film kitabı. Kitap Pamuk ’un bu film icin yazdığı metinleri, konuşmaları ve filmden secilmiş kareleri iceriyor. 2012 yılında İngiliz yonetmen Grant Gee ile Orhan Pamuk, “Masumiyet Muzesi”, İstanbul ve Pamuk ’un dunyasını kapsayan bir belgesel icin calışmaya karar verdiler. Sonucta ortaya 72. Venedik Film Festivali ’nde eleştirmenlerin yoğun ovgusuyle karşılanan bir belgesel film Hatıraların Masumiyeti cıktı. Pamuk, bu filmden yola cıkarak hazırladığı “Hatıraların Masumiyeti” kitabına senaryonun yanı sıra, yazar ve arkadaşı Emre Ayvaz ’ın film icin kendisiyle gercekleştirdiği soyleşinin “Roman, Muze, Film” adlı ozgun bir anlatıya donuşturduğu metnini de ekledi. Kitapta ayrıca Orhan Pamuk ’un ve Grant Gee ’nin (filmden) sectiği goruntuler de yer alıyor. ’ ’
Amazon ’da Fiyatını Gor

20. Balkon (2019)
Yazarın kitaplaşan son işi de İstanbul ’daki evinin balkonundan cektiği fotoğrafları oluşturan Balkon. İstanbul Boğazı, Halic, Marmara Denizi gibi tarihî yarımadayı kapsayan kareler Pamuk ’un kadrajında buluşuyor. Bitmedi; Yapı Kredi Kultur Sanat ’ta duzenlenen ‘ ’Orhan Pamuk – Balkon Fotoğrafları ’ ’ sergisi de kitapta yer almayan başka fotoğrafları da kapsıyor ve ziyaretcilerine 27 Nisan ’a dek acık.
Amazon ’da Fiyatını Gor