
Fransız yazar Marguerite Duras, Turk okuyucusunun yakından tanıdığı ve okuduğu bir yazar. Bu aşinalık yalnızca birkac ulkeye ozgu de değil; yazar dunya capında tanınan ve oduller kazanmış bir edebî kariyere sahip. Hindistan ’ın doğusuyla Cin ’in guneyinde kalan Cinhindi ’de 1914 ’te doğmuş ve 1996 Paris ’te aramızdan ayrılmıştır. Doğduğu yer, yazarın yapıtlarının hemen hepsinde bir kaynak işlevini de goruyor. 18 ’inde gittiği Paris ’te dunyayı tanımış, eğitim almış ve komunist partiye katılmıştır. 1943 ’te yayımlanan ilk romanıyla edebiyat camiasına giren yazar, hayatının sonuna değin buradaki guclu yerini korumuş ve tum eserlerinde de edebiyatı sorgulamıştır. Odul kazanan ve 1960 Cannes Film Festivali ’nde de gosterilen Hiroşima Sevgilim, senarist ve yazarımızı şohretin zirvesine taşımıştır. ‘ ’Yazmak ’ ’ adlı kitabından yapacağımız ve birbirinin devamı niteliğindeki alıntılardaysa yazma eyleminin nasıl bir tutku olduğunu, yalnızlıktan kurtulmak icin de nasıl tek care olduğunu bize anlatıyor.
Yazının yalnızlığı, o yalnızlık olmaksızın yazı ediminin gercekleşmediği ya da yazacak daha başka ne kaldığı araştırılırken ufalanarak dağılıp giden bir yalnızlık Yazı, kan yitimine uğruyor, onu yazanın tanımayacağı hale geliyor. Ve her şeyden once, istediği kadar becerikli olsun, hicbir sekretere dikte edilmemesi ve o aşamada hicbir editore verilmemesi gerekiyor Kitap yazan birinin, cevresindeki oteki insanlarla arasına her zaman bir mesafe koyması gerekir. Yalnızlıktır bu. Yazarın, yazılı şeyin yalnızlığıdır İlk yalnızlığımın o doneminde, yapmam gereken şeyin yazmak olduğunu bulgulamıştım bile. Raymond Queneau daha o zaman doğrulamıştı beni. Bunu doğrulayan, onun şu tek cumlesindeki yargıydı: ‘ ’Başka hicbir şey yapmayın, yazın. ’ ’ Yazmak; yaşamımı dolduran, beni buyuleyen tek şey buydu. Ben de oyle yaptım. Yazma edimi hic ayrılmadı benden Kadınların, yazdıkları kitapları sevgililerine okutmamaları gerekir. Bir bolumu yazıp bitirdiğimde, onlardan saklıyordum Yalnızlık hazır bulunmaz, oluşturulur. Yalnızlık, yalnız başına oluşturulur. Ben oyle yaptım. Cunku orada yalnız olmam, kitap yazmak icin yalnız kalmam gerektiğine karar vermiştim Yalnızlık, ayrıca şu da demek: ya olum, ya kitap. Ama her şeyden once alkol demek. Viski demek Daha yazılırken bile bir varoluş nedenine sahip olmayan bir kitap yazmadım ve bu, yazdığım butun kitaplar icin boyle oldu Lacan beni şaşkına dondurmuştu. Ve onun olan şu cumle: ‘ ’Yazmakta olduğunu yazdığını bilmemesi gerekiyor. Yoksa ipin ucunu kacırır. Buysa bir felaket olur. ’ ’ Bir deliğin icinde, o deliğin dibinde neredeyse tam bir yalnızlık icinde olmak ve sizi bundan yalnızca yazının kurtarabileceğini bulgulamak Kafanızda hicbir kitap konusu, kitap duşuncesi yoksa bu, onunuzde bir kitap var, yeni bir kitapla karşı karşıyasınız demektir Yazan kişinin kafasında kitap duşuncesi yoktur, sanırım, elleri boştur, kafasının ici boştur ve bu kitap macerası onun icin yalnızca kuru ve cıplak ayazdır İnsanın yaşamında bir an gelir ve sanırım bu, yazgısal bir andır; kacamazsınız, o anda her şeyden kuşkulanırsınız: evliliğinizden, dostlarınızdan, ozellikle, oluşturduğunuz cift olarak sahip olduğunuz dostlarınızdan. Evladınızdan değil. Evlattan hicbir zaman kuşku duyulmaz Ve bu kuşku, kendi cevresinde buyumeye başlar. Bu kuşku, yalnızdır, yalnızlığın kuşkusudur bu. Ondan doğmuştur, yalnızlıktan Coğu kimse bu soylediğime katlanamaz, sanırım, hemen sıvışır oradan. İşte bundan dolayı herkes yazar değildir. Evet. Aradaki fark burada. Gercek bu. Başka bir şey değil. Kuşku, yazmaktır Şoyle soyleyen insanlara inanmam: ‘ ’El yazmalarımı yırttım, her şeyi attım. ’ ’ Ben buna inanmam. Bu, yazılmış olanın başkaları icin bir varlık taşımadığını, ya da o yazılanın bir kitap olmadığını gosterir Yazının başına oturabilmek icin, kendinizden daha guclu olmanız gerekir, yazdığınız şeyden daha guclu olmanız gerekir Tuhaf kişidir yazar. Bir celişkidir, aynı zamanda da bir anlamsızlık. Yazmak, konuşmamaktır da. Susmaktır. Sessiz cığlıklar atmaktır Umutsuzluğa karşın yine de yazmak. Hayır: umutsuzluk icinde yazmak. Hangi umutsuzluk olduğunu bilmiyorum İstediğimi istediğim kadar soyleyeyim, insanın neden yazdığını ve nasıl olup da yazmadığını hic bulamayacağım Alıntıladığımız kitap da budur
Kitabın arka kapak yazısından: ”Daha cok romanlarıyla tanıdığımız yazarın, bu kez, tadına doyulmaz denemelerini sunuyoruz okurlarımıza. Kitabın icinde yol aldıkca, insanın icinde bir tutku halinde kabarıp taşan yazma ediminin, aynı zamanda, insanın temel gercekliklerinden biri olan yalnızlıktan kurtulmanın tek yolu olduğunu da anlıyoruz.”
Amazon ’da Fiyatını Gor