
Enver Hoca Biyografisi Enver Halil Hoca, II. Dunya Savaşı'nın ardından 1985 yılındaki olumune kadar Arnavutluk Halk Cumhuriyeti lideri ve Arnavutluk Emek Partisi Genel Sekreteri idi. Enver Hoca, 16 Ekim 1908 tarihinde o zaman Osmanlı Devleti'ne bağlı olan Arnavutluk'ta, Ergiri (gunumuzde Gjirokastër olarak bilinen) kentinde Bektaşi Arnavut bir ailenin cocuğu olarak doğmuştur. Tam adı Enver Halil Hoxha ’dır. Bektaşiliğe sıkı bağlı olan babası Halil Efendi tarafından kendi adıyla beraber ona, o zaman Balkanlarda namı bir efsaneye donuşen, İttihat ve Terakki Parti'sinin parlayan ismi, Enver Paşa'nın adı verildi. İlk eğitimini, doğduğu, bugunku ismi Gjirokaster olan Ergiri şehrindeki Asım Baba Tekkesi'nde Bektaşilik uzerine aldı.
Korca Fransız Lisesi'nde eğitimine devam ederken, 16 yaşında katıldığı bir miting nedeniyle hapse atıldı. Arnavutluk o gunlerde İtalya destekli ozgun bir kral olan, Galatasaray lisesi mezunu Ahmet Zogo tarafından yonetiliyordu. Enver Hoca kısa bir sure hapiste kaldıktan sonra 1930 yılında yuksek eğitim icin Fransa'ya gitti. Lisede alt yapısını edindiği komunizmi Fransa'da iyice benimsedi. Fransa'da Fransız Komunist Partisi'nin yayın organı Humanité'de yazmaya başladı. Paris'te ceşitli komunist yayın organlarında ulkesi hakkında ve Ahmet Zogo'nun idaresi aleyhinde yazılar yayınladı. Fransa'da Arnavutluk devleti tarafından burslu olarak okutulan Enver Hoca'nın bursu, yazdığı yazılar sebebiyle kesildi. Gecim sıkıntısı nedeniyle bir sure de Belcika'da eğitimine devam eden ve Arnavutluk konsolosluğunda calışan Hoca, Zogo'nun ajanlarının baskısı ile Arnavutluk'a donmek zorunda kaldı.
Enver Hoca'nın komunizme olan ilgisi Fransa'da yuksek tahsil yaptığı gunlerde gelişti.
Enver Hoca, 1936 yılında Arnavutluk'a donduğunde Fransızca oğretmenliğine başladı. O, bu gorevdeyken 1939 yılında Benito Mussolini yonetimindeki İtalya, Arnavutluk idaresinin askeri ve ekonomik borclarını bahane ederek 100 bin kişilik bir orduyla Arnavutluk'u fiilen işgal etti ve Kral Ahmet Zogo'yu surgune gonderdi. İşgalden sonra Hoca, oğrencileri arasında komunizmi yaydığı gerekcesiyle oğretmenlikten uzaklaştırıldı. İşsiz kalan Enver Halil Hoca, Tiran'da bir tutun dukkÂnı actı. Bu dukkÂn bir sure sonra İtalyan işgaline tepki gosteren komunist militanların toplantı yerine donuştu.
Nazi Almanya'sının SSBC'ye savaş acmasıyla harekete gecen 130 kişi, 8 Kasım 1941 tarihinde Arnavutluk ’taki komunist unsurların buyuk bir kısmını birleştirerek Arnavutluk Emek Partisi ’ni kurdu. Parti genel sekreterliğine bu gorevi olumune dek yurutecek olan Enver Hoca secildi.
Donemin Arnavutluk Kralı Ahmet Zogo, ulkeyi işgal eden İtalyanlar tarafından surgune gonderildi.
Partinin kurulmasıyla beraber faşizmi benimseyen İtalya işgaline karşı ciddi bir direniş başladı. Enver hoca yonetimindeki “Partizan” denilen, SSCB'de ve Yugoslavya'da da benzerleri olan halk destekli, duzensiz birlikler, bu direnişin ana unsuruydu. Emek Partisi ’nin ve ona bağlı olarak hareket eden Partizanların ulke icinde de işgal yanlısı gruplar, sabık kral Ahmet Zogo'yu geri getirmek isteyen meşrutiyetciler ve muhalif komunistlerle başı dertteydi.
1943 yılında İkinci Dunya Savaşı cercevesinde Muttefikler grubu İtalya'yı işgal etti ve İtalya'da faşizm idaresi coktu. Partizan birlikleri bunu fırsat bilerek İtalya'yı Arnavutluk'tan cıkardı. Muttefik devletlerin Balkanlar ’dan cıkarma yapmasından cekinen Almanya, Partizan birliklerini dağlara cekilmeye zorlayarak Arnavutluk'u işgal etti. Yerel işbirlikcilerle beraber hareket eden Almanlar Arnavutluk'ta gecici bir hukumet kurdular.
1944 yılında Arnavutluk Emek Partisi himayesinde bir kongre toplandı ve kongrede 13 kişilik bir Ulusal Kurtuluş Komitesi kuruldu. Komite işgalden kurtarılan şehirleri idare edecekti. Komite başkanlığına ve bir sure sonra duzenli orduya donuşecek Partizanların komutanlığına Enver Hoca secildi. Kısa surede toparlanan Partizanlar ciddi bir karşı saldırıya gecerek 17 Kasım 1944 tarihinde başkent Tiran'a girdi. Almanlara ve onların yerli işbirlikcilerine karşı savaşan Partizan birlikleri, 29 Kasım 1944 tarihinde Arnavutluk'un tamamını işgalden kurtardı ve muhalifleri sindirdi.
Partizanlar, 1944 Kasım ayının ortalarında Tiran'a girmeyi başardı ve ay sonunda ulkenin tamamı işgalden kurtarıldı.
Enver hoca, 11 Ocak 1946 tarihinde kurulan Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti'nin başına secildi. Katı bir komunizm yanlısı olan Enver Hoca, merkeziyetci bir yonetim kurdu. İlerleyen yıllarda Arnavutluk Emek Partisi'nin Arnavutluk yonetiminde soz sahibi olan tek parti olduğunu anayasaya ekleyecekti.
Devlet idaresinde sıkı sıkıya bağlı olduğu Josef Stalin'in oğretilerini ornek alan Hoca, SSCB'nin gizli istihbarat orgutu olan KGB ’ye benzer Arnavut"Sigurimi” teşkilatını kurdu ve bu teşkilat Arnavutluk'un her tarafına yayıldı. Cok sayıda muhalif siyasi, entelektuel ve din adamını bu orgutle takip ettiren Enver Hoca, diğer komunist idarelerde olduğu gibi takip ettirdiği muhaliflerini ortadan kaldıracaktı.
Enver Hoca, idaresinin ilk yıllarında yine bir komunist olan Josip Broz Tito başkanlığındaki Yugoslavya ile iyi ilişkiler icindeydi. İtalyan ve Alman işgaline karşı Arnavutluk'a bircok yardımda bulunan Yugoslavya ile ilişkiler Josip Broz Tito'nun Josef Stalin'i eleştirmesi ve onun oğretilerinden kopması ile bozuldu. Bundan sonra Enver Hoca, SSCB'de Josef Stalin'den sonra idareyi ele alan Nikita Kruşcev donemine kadar, SSCB ile sıkı bir dostluk gudecek ve kısmen de olsa ulkeyi dışa acık olarak yonetecekti.
SSCB 1965 yılında Cekoslovakya ’ya girmesi uzerine Enver Hoca, Varşova Paktı ’ndan cekildiğini acıklamıştır. Ayrıca Enver Hoca Sovyetler Birliği'nin bu tutumunu sert bir dille kınamış ve SSCB politikalarına yonelik cok ağır ithamlarda bulunmuştur.
Enver Hoca, hoca soyadını alacak kadar mutedeyyin (dinine bağlı, dindar) bir aileden gelmesine rağmen, inandığı komunizmin yapısı gereği tum dinlere karşı bir tavır aldı. Bu tavır alış ilerleyen yıllarda insan haklarına ve dine karşı tedricen bir savaşa donuşecekti. Josef Stalin'in olumuyle, Josef Stalin'i eleştiren ve SSCB'de farklı bir idare tarzı guden Nikita Kruşcev'i suclayan Enver Hoca, diplomatik olarak Mao Zedong yonetimindeki Cin'e yaklaştı. Cin'deki kultur devriminin bir benzerini Arnavutluk'ta uygulamak isteyen Enver Halil, 13 Kasım 1967 tarihinde cıkan anayasa ile Arnavutluk'un ateizmi benimsediğini ilan etti.
1974 yılına gelindiğinde Enver Hoca sadece soylentilerden yola cıkarak darbeden şuphelendiği ordunun ust duzey subaylarının coğunu idam ettirdi.
Bircok Ortodoks, Katolik rahip ve Musluman din adamı ceşitli nedenlerle olduruldu, hapsedildi, taş ocaklarında calıştırıldı. Dini kurumların hepsi yasaklanarak mal varlıklarına el konuldu. Dini simge, sembolleri cağrıştıran her turlu kişi ve kurum ismi yasaklandı. Arnavutcadan, Osmanlı Turkcesine ve Arapcaya ait kelimeler cıkartıldı.
Cami ve kiliseler yakılarak ve yıkılarak ortadan kaldırıldı. Geride kalanları depo, spor salonu, kultur merkezi ve ahır olarak kullanıldı. Ozellikle Tiran'da bulunan Ethem Bey Camisi dinsizlik muzesi yapıldı. Ramazan orucu, cemaatle namaz ve dini bayram kutlamaları engellendi, hatta Muslumanların sunnet olmalarına dahi mudahale edildi. Okullarda dinsizlik propagandası yapıldı ve Albanizm denilen Arnavut milliyetciliği temelli fikir akımı aşılanmaya calışıldı.
Ulkesini dışarıya kapatan Enver Hoca, Arnavutluk halkıyla bir arada gorunduğu propaganda fotoğraflarını oldukca sık kullanıyordu.
Mao Zedong ’un olumuyle Cin komunizmini de komunizme ihanet etmekle itham eden Enver Hoca ulkesini tamamen dışa kapattı. Zaten Arnavut vatandaşların yurtdışına cıkışları yasaktı. Komunizm haricinde tum fikirleri ulkesinde yasaklayan Enver Hoca, muhaliflerini SSCB etkisindeki donemde Yugoslavya ajanı, Cin etkisindeki donemde SSCB ajanı, dışa kapalı son donemde de batı ajanı olmakla itham etti. Muhaliflerin bir kısmı olduruldu, bir kısmı taş ocaklarında calıştırıldı, bir kısmı uzun sure hapsedildi.
Enver Hoca omrunun son yıllarında giderek paranoyak bir ruh haline burundu ve politikaları da aynı doğrultuda katılaştı.
Enver hoca omrunun son zamanlarında, duşman saldırısı paranoyası ile Arnavutluk'un her tarafına beton ve cimentodan yapılan “bunker” ismindeki sığınaklardan 750 bin tane inşa ettirdi.
Enver Hoca, 1945 yılında Necmiye Hoca ile evlendi. Ilir Hoxha, Pranvera Hoxha adlarında iki cocuğu oldu.
Enver Hoca, 11 Nisan 1985 tarihinde Tiran, Arnavutluk ’da 77 yaşında kalp krizi neticesinde olmuştur. Once Tiran'da şehitliğe gomulen Enver Hoca, 1991 yılında şehir mezarlığına taşındı. Geride “Hocaizm” adı verilen, Turkiye'de de takipcileri bulunan goruşlerini anlattığı cok sayıda kitap bıraktı.
Enver Hoca'nın kendisi icin inşa ettirdiği piramit formundaki anıt mezar, gunumuzde halka acık etkinlikler duzenlenen bir merkez olarak kullanılıyor.
Arnavutluk belleğinde derin yaralar acan Enver Halil Hoca'nın yaptırdığı piramit şeklindeki anıt mezar, olumunden sonra konferans ve sergi salonuna cevrildi. Ulkenin dort bir yanına inşa ettirdiği bunkerler ise Arnavutlar tarafından kısmen hala cok ceşitli şekillerde kullanılmakta... Sevenleri tarafından sağlığında Berat şehri civarındaki bir dağın yamacına yazılan ismiyse olumunden sonra bir harf değişikliği ile İngilizce ''Never'' yapıldı, yani ''Asla''...
20 Şubat 1991 tarihinde Arnavutluk ’un başkenti Tiran ’daki İskender Bey Meydanı ’nda toplanan binlerce genc oğrenci, 6 yıl once olen Enver Hoca'nın heykelini yerle bir etti.