Ercument Behzat Lav Biyografisi Ercument Behzat Lav, Turk Şiirinde geleneksel şiire karşı cıkan ilk şairlerden biridir. Ercument Behzat Lav, 15 Kasım 1903 tarihinde İstanbul, Şehzadebaşı ’nda Letafet Apartmanında Babası Hasan Sıtkı ve annesi Esma Belkıs ’ın oğlu olarak doğmuştur. Kendisine ait pasaportta doğum tarihi 1902 olarak gorulmektedir. Dedesi Miralay Mahmut Raşit ve babası Hasan Sıtkı Bey Bingazi ’de sahra topcu kumandanlığı yapmış şair bir kişi idi. Babası Bingazi ’de gorev yaparken orada bir Cizvit okulunda ilkokula başladı. Bu yıllarda kız kardeşi Bingazi ’de dunyaya geldi. İtalya ile savaş başlayınca Babası 1907-1908 yıllarında Serez ’e atandı, aile İstanbul ’a geldi. Verdikleri Assomption okulunda 3 yıl okudu, sonra Hadikayı Meşveret mektebinde bir yıl okudu. 1912 yılında Balkan savaşı doneminde babası oldu. 1913 yılında dedesi onu İstanbul Sultanîsine yazdırdı.

Dedesi ve babasından şiir zevkini almakla beraber ona asıl şiiri sevdiren, onu şiire iten dayısı olmuştur. Ercument Behzat Lav, İstanbul Sultanisi'ni bitirdikten sonra 1919 yılında Yeni Sahne ’nin acmış olduğu tiyatro sınavına girdi ve kazandı. Ancak calıştığı rol bir başkasına verilince kendisi acıkta kaldı ve bunun ardından Yeni Sahneyi bıraktı. Bu ayrılıktan sonra İbnurrefik Ahmet Nuri Bey (Refik Ahmet Nuri Sekizinci) ile tanışan Ercument Behzat birkac gun sonra Darulbedayi kadrosuna alındı.
Darulbedayi ilk rol aldığı oyunu Reşat Nuri Guntekin ’in yazdığı Hancer adlı oyundan sonra yine Reşat Nuri Guntekin ’in Fransızcadan adapte ettiği bir Fransız komedisi olan Bahar Hastalığı adlı oyunda toy bir papaz comezini başarılı bir şekilde oynadı. Bir yıl kadar sonra Almanya ’ya gitme kararı aldı.
Daha once aldığı keman dersleri sayesinde Berlin'de Stern Muzik Konservatuarına yazıldı. Ayrıca Reinchardt Akademi ’nin derslerine de devam etti. Beş yıl kadar Almanya ’da kaldı. 1921-1925 yılları arasında Berlin'de Stern Muzik Konservatuvarı ve Reinhart Tiyatro Akademisi'nde oğrenim gordu.
Yurda dondukten sonra, 1930-1935 yılları arasında Vakit, Hareket, Akşam Gazetelerinde calıştı, gazetelerde gece sekreterliği yanında ceviriler yaptı, dergilerde yazılar yazdı.
1935 yılında Matbuat Umum Mudurluğunce acılan spikerlik yarışmasını kazanarak Ankara ’ya gitti. Orada ayrıca yayın şefliği gorevini de yuklenerek 1943 yılına kadar calıştı. Bu sure icinde halkevleri rejisorluğune de atandı. 1935-1947 yılları arasında bu gorevi yaptı. 1947 yılında halkevlerinde ihtisas kadroları lÂğvedilince yeniden şehir Tiyatrosu ’na dondu. 1950 yılında İstanbul Konservatuarında tiyatro ve bale bolumlerini kurmakla gorevlendirildi.
Konservatuarda hocalık da yapan Ercument Behzat ’ın oğrencileri arasında Yıldız Kenter gibi unlu oyuncular vardır. Oğretmenlik ve diğer calışmalarının yanında oyunculuğunu da surdurur.
İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda oyunculuk, Darulbedayi ’de 1951-1961 yılları arasında tiyatro yonetmenliği ve İstanbul Konservatuarı ’nda oğretmenlik yaptı.
Darulbedayi ’den ayrıldığı zaman Ertuğrul Sadi ile birlikte Turk Akademi Tiyatrosu (TAT) adlı bir tiyatro kurarlar. Ancak kısa zamanda dağılan tiyatro; sahneleyeceklerini duyurduğu oyunların hicbiri sahnelenmeden imkÂnsızlıklar yuzunden kapandı. Bu arada Nazım Hikmet ’in “Jokond ile Si-Ya-u”adlı şiirini oyunlaştırdı. Tiyatro dağılınca oyuncularda Raşit Rıza topluluğuna katıldı.
Yonetmenliğini Muhsin Ertuğrul ’un yaptığı Ankara Postası, Karım Beni Aldatırsa ve Bir Millet Uyanıyor filmlerinde oynadı.
Ercument Behzat Lav, doneminde henuz Turk şiirinde denenmemiş Batı akımlarından Dadaizm, futurizm, kubizm ve surrealizm akımları etkilerini şiirine yansıtmış, yerli temalara uygulamış ve Turk şiirinde ironinin ilk ayaklarından biri olmuştur. Cumhuriyet donemi şiirimizde serbest olcunun ilk uygulayıcılarından oncu bir şairdir.
İlk şiirini Servet-i Funun-Uyanış dergisinde 1926 yılında yayınlayan Ercument Behzat, ilk kitabı S.O.S. ile tanındı. Olculu-uyaklı şiire ilk karşı cıkanlardan biri oldu. Gercekustuculuk, futurizm, kubizm gibi şiir akımlarını denedi, sonraları humanist bir goruşte yazdı.
Sanat hayatına oynadığı film ve tiyatro oyunculuklarının yanında beş şiir kitabı ve iki tiyatro metni sığdırmıştır.
Şiirlerinde toplumsal temalara yer veren Ercument Behzat Lav geniş bir tema zenginliğine sahiptir. Bu acıdan şiirde bircok bicim denemesine girişmiş ve konuya uygun olarak dilini oluşturmuş yetkin bir şairdir. Ayrıca ironi, şiirinde kullandığı onemli unsurlardan biri olmuştur. Bircok eleştirmen tarafından yenilikci, deneyci, gelenek karşısında yıkıcı bir şair olarak gorulse de, o gercekte golgede kalmış bir sanatcıdır.
Ercument Behzat ’ın 1931 tarihini taşıyan ilk kitabı S.O.S ’te topladığı şiirler, gercekustucu akıma duyduğu eğilime yerlilik katmak isteyen bir şairin doneminin toplumsal koşullarına başkaldırısı olarak tanımlanabilir. Ofkenin alaya, acımanın kufre, gozlemlerin iğnelemeye donuştuğu acıkca gorulur bu şiirde.
Ercument Behzat Lav, 1932 yılında Muhattar Hanım ile evlendi.
Ercument Behzat Lav, 1962 yılında İstanbul şehir Tiyatroları ’ndan emekli olduktan sonra yaşamının geri kalanında edebiyata ağırlık verdi. 1964 yılında Uc Anadolu adlı şiir kitabını yayınladı. Bu arada 1965 ’te ilk uc kitabı olan “S.O.S., Kaos ve Acıl Kilidim Acıl” şiir kitapları yeniden basıldı. 1970 yılında Mau Mau adlı şiir kitabı da ikinci baskı yaptı. İlk tiyatro eseri olan “Karagoz Stepte” 1940 yılında yayımlandı. 1971 yılında da son kitabı “Altın Gazap” oyununu yayınlayan Ercument Behzat, 80 ’li yıllara doğru yavaş yavaş edebiyat cevrelerinden uzaklaşmaya başladı.
Şiirden hic kopmayan Ercument Behzat, omrunun son yıllarında evine kapandı. Yalnızca şiirleriyle ilgileniyor, yazıyor, duzeltiyor, baştan yazıyordu.
Ercument Behzat Lav, 16 Mayıs 1984 tarihinde İstanbul ’da 81 yaşında olmuştur. Cenazesi Şişli Camii ’nde kılınan cenaze namazı sonrasında Zincirlikuyu Mezarlığı ’na defnedildi.
Filmleri :
1928 - Ankara Postası (Sinema filmi)
1932 - Bir Millet Uyanıyor (Sinema filmi)
1933 - Karım Beni Aldatırsa (Sinema filmi)
1951 - İstanbul'un Fethi (Sinema filmi)
1951 - Surgun (I) (Sinema filmi)

Rol aldığı Tiyatro Oyunları :
Ruy Blas : Victor Hugo,
Othello : William Shakespeare,
Don Juan : Moliere
Hile ve sevgi :Friedrich Schiller
Saygılı Yosma : jean-paul-sartre,
Peer Gynt : Henrik Ibsen,
Tarlakuşu : Ephraim Kishon
Hamlet : William Shakespeare,
Altı Şahıs Muharririni Arıyor : Luigi Pirandello,
Hortlaklar : Henrik Ibsen
Matmazel Julie : August Strindberg,
Deyyus
R.U.R. : Karel Capek
Zifaf Marşı : Lev Tolstoy
Bahar Hastalığı : Reşat Nuri Guntekin
Hancer : Reşat Nuri Guntekin

Şiir kitapları :
1931 - SOS
1934 - Kaos
1940 - Acıl Kilidim Acıl
1962 - Mau Mau
1964 - Uc Anadolu
1996 - Butun Eserleri (Doğan Hızlan tarafından Ercument Behzat LÂv Butun Eserleri adıyla bir araya getirildi)

Tiyatro Oyunları :
1940 - Karagoz Stepte (Manzum Oyun)
1971 - Altın Gazap ( Oyun)

Şiirlerinden Ornekler

BİR KAHRAMANIN MİDESİ

Vahşi hayvanlara yediriyorlar olulerimizi
Beyazlar bizimle savaşınca
Bizse kendimiz yiyormuşuz
Onları haklayınca
Boyle de olsa
Daha şerefli bir mezar değil mi
Hayvan bağırsaklarından
Bir kahramanın midesi?

MEKTUP'TAN

Sen bir asmasın,
kupe salkımlarla asma bellim..
Elim değmesin,
değmesin dilim sana, asma bellim..
Kupe salkımlarında, kutur kutur,
buğulu uzum başlar, asma bellim..
Niye kendini sevdiğin zamanlar;
daha olmadan başkasının,
oper dudakların suda,
dudaklarını,
Niye sana benziyor kopukler, guneşe sarılırken?
Niye şu bulut, kacırmıyor seni
ve kacmıyor senden balıklar?
Niye carpınca mantılar sana kanat,
niye ağzımda yureğim,
niye icerim goz goz,
niye gozlerim pervane?

OYNUYOR AY

Oynuyor ay
Mor salkımlı suda
Oynuyor ay
Uşuyor kalp
Şehvet durunca
Uşuyor kalp
Duşuyor baş
Kara taş yastığa
Duşuyor baş
Cekiyor su
Orumcek uykusu
Cekiyor su
Geciyor tren
Hecin katarlı
Cin duduklu tren

RÛHUL KUDUS

Melih Cevdet Anday ’a

I.
Avrupalı İs sırasına gore ihtilÂlcidir
İclidir sofudur sırasına gore
Affeder geldi mi işine
Kin guder gelmedi mi de
Zulmu sevmez cekinmez zulumden de
Dostluğu da duşmanlığı da acıktır
Ara sıra haksızlığa başkaldırır
Her şeyi bağlamaz oluruna
Ama iş Afrika'ya geldi mi HÂn-ı Yağma

II.
Ne devrimcidir ne de ihtilÂlci Amerikalı İsÂ
Makine insan tipi iş adamı
Hasmını kundeden atmak gunah mı?
Sandık başında oy pusulası,
Birdir Yeni Dunya'nın Siyah'ıyla Beyaz'ı
Bir yanıl da sandığa yaklaş
Biter ensende Beyaz'ın sopası
Yaşasın İnsan Hakları BeyannÂmesi
Sonsuz hurriyet icindeler
Karası Kızılderilisi Melezi

III.
Afrikalı İs tam İsÂdır
Kin gutmez affeder unutur
Sabrı sonsuzdur
Hoş gormeli fenalığı
Boyle buyurmuş Beyaz Tanrı
SefÂlet onun cilvesi
Lûtfu inÂyeti hediyesi
Bu cilenin mukÂfatını Kara Bocekler
Ahrette gorecekler
Ruhlarının akıyla cıkarlarsa bu sınavdan
Cennet bahcelerinden derecekler
Dunyada erişemedikleri nimetleri
Kara Bocekler
Hak taal Hazretleri
Karaları sınamak icin yarattı
Beyaz Efendileri