
Fatih Erkoc Biyografisi Turk muzisyen, soz yazarı, besteci, ses sanatcısı. Turk caz muziği denildiğinde akla gelen ilk isim olan Fatih Erkoc, 37 yıllık profesyonel muzik hayatı boyunca gerek soz yazarlığı, gerek bestekarlık gerekse enstruman calışındaki ustalık sayesinde, dinleyicinin gozunde gercek bir muzisyen profili cizmiştir. "Yol Verin a Dostlar"la başlayan populer muzik seruveni, bir "best of" calışması olan "Kor Randevu-Collection"la devam etmektedir.
Fatih Erkoc, 7 Nisan 1953 tarihinde istanbul'un Fatih semtinde dunyaya geldi. Muzisyen bir aileye mensup olan Erkoc'un muziğe olan ilgisi, ozellikle ud sanatcısı olan babası Hasan Erkoc'tan geliyordu. Henuz uc yaşındayken, babasının hediye ettiği keman ve yine sanatcı dayısı Hafiz Sami'nin aldığı mızıka, caldığı ilk enstrumanlar oldu. Turk sanat muziğine tutkun olan ailenin, o zamanların taş plaklarından oluşan geniş bir muzik arşivi bulunuyordu. Bu kaynaktan iyi bir şekilde yararlanmayı bilen Erkoc, ozellikle enstrumantal muzik yeteneğini geliştirmeye calıştı. İlk oğreniminin ardından, tutkularının peşinden gitmeye karar vererek İstanbul Belediye Konservatuarı'nın Batı Muziği bolumunde muzik eğitimine başladı ve orta okul oğrenimine burada devam etti. Konservatuardaki ilk zamanlarında klasik gitara merak salan Erkoc'a, cok sesli muziğe yatkınlığı nedeniyle hocaları tarafından trombon ve kontrbas verildi. Sonraları piyano, saksafon, tanışan sanatcının muzik yaşamına zamanla pekcok enstruman eşlik etmeye başladı. İlk amator sahne performanslarını, gunumuzde de halen faaliyetlerini surduren ve genelde caz turu muzik yapan unlu İstanbul Gelişim Orkestrası'nın bunyesinde sergileyen Erkoc, eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı.
1971 yılına gelindiğinde, İstanbul Gelişim Orkestrası'yla birlikte "Nihayet" adlı bir albume de imza attı. Grupla calışmalarını surdurduğu bir donemde, 4 ay boyunca da İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası bunyesinde trombon caldı. Bu calışmanın ardından, Ankara'da vatani gorevini yerine getirdiği donemlerde, unlu caz davulcusu Erol Pekcan'ın kendi orkestrasında calmaya başladı. Bu orkestrayla pekcok konserde birlikte yer alan Erkoc, aynı zamanda bircok radyo ve televizyon programında da performans sergiledi ve ozel konserlere katıldı.
Erkoc, 1975 yılında, ileriki 11 yılını gecireceği Norvec'e gitti. Sadece Norvec'le yetinmeyerek, farklı İskandinav Yarımadası ulkelerinde faaliyet gosteren bircok orkestrayla birlikte calıştı; konserler verdi. 10'un uzerinde enstrumanı profesyonel bir şekilde calabilen sanatcı, burada calıştığı orkestralarda da birbirinden farklı muzik aletleriyle yer aldı.
1986 yılında yurda donen Erkoc, aynı yılın Temmuz ayında, sonraları geleneksel olarak her yıl yapılmaya başlanacak olan Kuşadası I. Altın Guvercin Şarkı Yarışması'na, sozu, muziği, aranjesi kendisine ait olan ve yine kendisinin seslendirdiği "Yol Verin A Dostlar" isimli şarkısı ile katılarak, birincilik elde etti. Şarkının kısa zamanda populer olması nedeniyle bir album yapmaya karar veren sanatcı, 1987 yılında, parcayla aynı adı taşıyan ilk albumunu, Midas Muzik etiketiyle cıkardı. Boylece Fatih Erkoc adı, geniş kitlelerce tanınır hale geldi ve bu calışma cok başarılı oldu. 1989 tarihli Altın Guvercin Şarkı Yarışması'na, yine tamamen kendi uretimi olan "Sen ve Ben" adlı parcasıyla katıldı ve bir defa daha birinciliğe layık goruldu.
Yine 1987 yılında, sozu ve muziği kendisine ait olan "Dunya Barışı İcin" adlı parcanın yanı sıra; Harun Kolcak, Ruya Ersavcı ve Arzu Ece'yle birlikte seslendirdiği, sozu ve muziği Selcuk Başar'a ait "Keloğlan" adlı parcayla ilk defa Eurovision Turkiye elemelerine katıldı. Ama bu sonuncu olmadı ve 1995 yılına kadar, "Bitmesin Bu Sonbahar" (1988), "Bir Nostalji Bu" (1989), "Ozledim" (1990), "Gulbeyaz Sokağı" (1991) ve "Duygular" (1995) gibi coğunlukla sozunu ve bestesini kendi yaptığı parcalarla elemelere katıldı; zaman zaman da farklı bestecilerin şarkılarıyla ve yine farklı şarkıcılarla birlikte yarıştı.
80'li yılların sonlarına doğru, TRT Hafif Muzik ve Caz Orkestrası bunyesinde solistlik yapmaya ve trombon calmaya başladı. Bu orkestrayla gecirdiği altı yıl boyunca, cok sayıda caz konserinde yer aldı; radyo-tv programlarında performans sergiledi ve Amerika, İtalya, Fransa, Finlandiya ve Hollanda gibi ulkelerde duzenlenen bircok onemli caz festivaline katıldı. 1989 yılında ise, Malezya'da duzenlenen bir pop muzik şarkı yarışmasına sozu, muziği ve aranjesi kendine ait olan "Korku" adlı parcayla katılarak, Turkiye'yi temsil etti.
1992'de yeniden studyoya girmeye karar veren Erkoc, "Ellerim Bomboş" adlı albumunu muzikseverlerin beğenisine sundu. Raks Muzik etiketini taşıyan, pop muzik altyapılarının kullanıldığı bu album ve ozellikle kapak şarkısı dinleyicilerden buyuk beğeni topladı. Hemen ertesi yıl, yine Raks Muzik'ten "Penceremden Gokyuzune" adlı ucuncu solo albumunu piyasaya surdu ve albumdeki pekcok şarkı kısa surede dillere dolandı. Studyo calışmalarını aralıksız surduren ve verimli bir donemin icinde bulunan Erkoc, 1994 yılında "Sana Deliyim" adlı calışmasıyla muzik marketlerde yerini aldı. İki yıl aradan sonra, 1996'da ise, bu defa "Kardelen" albumuyle muzikseverlerle buluştu.
1999'un sonlarına doğru, yapımcılığını bizzat kendisinin ustlendiği; sozu, muziği, duzenlemesiyle tamamen kendine ait şarkılardan oluşan ve kendi adını taşıyan albumuyle sevenlerine 'merhaba' dedi. Aura Muzik etiketini taşıyan bu albumun ardından, daha cok sahne ve konser calışmalarına ağırlık veren Erkoc, TRT'de "Fatih Erkoc'la Yankılar" adlı bir muzik programı yapıp sunmaya başladı. Programa daha sonra Kanalturk'te devam etti. Altı yıl aradan sonra yeniden studyoya giren sanatcı, 2005 yılının Haziran ayında ise, sozu ve muziği kendine ait 15 yeni şarkıdan oluşan "Beklenen" adlı albumunu kendi muzik şirketi MEFA'dan cıkardı. Albumun produktorluğunu Yiğit Guralp ustlenirken, aranjorluğunu ise genellikle "jingle"larla tanınan Rahman Altın yaptı. Yarım bıraktığı universite eğitimini gectiğimiz yıllarda, İstanbul Universitesi Devlet Konservatuarı'ndan mezun olarak tamamladı.
Fatih Erkoc, 2007'nin Nisan ayında, ilk albumunden bu yana buyuk ilgi goren şarkılarını, "Kor Randevu - Collection" adlı yeni bir albumde biraraya getirdi. İcinde revize ve modernize edilmiş 18 eski parcanın bulunduğu son albumun etiket ismi, Rec by Saatchi. Beyazıt Ozturk tarafından yapılan "Beyaz Show" adlı talkshow-eğlence programında, Ferdi Tayfur'un "Emmoğlu" parcasını caz muziğe uyarlayarak seslendiren Erkoc, şarkının bu versiyonunun sansasyonel bir beğeni toplamasının ardından, yeni albumunde Turkce, İngilizce, Arapca dillerinde ve rock-caz versiyonlarında seslendirerek 'cokuluslu' bir şarkı haline getirdiği "Emmoğlu"na da yer verdi. Kor Randevu'nun kapak resimlerini ceken ve aynı zamanda albumun isim babası olan kişi ise, Okan Bayulgen. Erkoc bu ilginc isim hikayesini şoyle anlatıyor :
Daha once hic yuz yuze gelmemiş iki kişinin buluşmasına İngilizcede 'blind date' yani kor randevu denir. Bu albumu de sanatcıyla yani benimle dinleyicinin buluşması gibi kabul etmeli diye duşunduk. Her yeni bir album heyecanlı, endişeli, riski en duşuk, odulu en buyuk bir randevuya benziyor. Tıpkı kor randevu gibi. Okan'ın da soylediği gibi, "Sanatcı dinleyicisiyle flort eder. Her album sanatcının dinleyicisine yonelttiği cekingen bir buluşma teklifidir". Album kapağındaki fotoğrafta goz bandı takmam da Okan'ın fikriydi. Yeni albumunun promosyon calışmalarına devam eden Fatih Erkoc, her ay İstanbul Cazz Center'da caz severlerle buluşmaya devam ediyor.
Albumleri:
1988 - Yol Verin A Dostlar
1992 - Ellerim Bomboş
1994 - Penceremden Gokyuzune
1995 - Sana Deliyim
1996 - Kardelen
2000 - Fatih Erkoc
2005 - Beklenen
2008 - Kor Randevu
2010 - Fatih Erkoc & Kerem Gorsev Trio - The Lady From İstanbul
2011 - Seher Yeli
2012 - Yanında Her Kimse
2013 - Babamdan Miras
2016 - True Love