
Coğu insan hayat arkadaşıyla birlikte diz dize, goz goze ve omuz omuze yaşlanacağını duşunur, duşunmenin de otesinde bunu hayal eder. Cunku sokakta el ele gezen, ak saclı tonton ciftlerden olmayı kim istemez, oyle değil mi? Ancak hayat maalesef coğu zaman umduğumuz gibi gitmiyor, beklemediğimiz anlarda bizi ters koşeye yatırarak can yoldaşımızı yanımızdan alıyor. After Life, işte tam da bu noktadan sonra olanları konu alıyor ve bunu oyle doğru, oyle gercekci yapıyor ki izleyicisini hayran bırakmayı başarıyor.
After Life ’ı izlerken her şeyden once bilmeniz gerekiyor ki kahkaha atmanız kadar yanağınızdan yaşlar suzulmesi de muhtemel. Hikayemizin kahramanı Tony, cok sevdiği eşi Lisa ’yı kaybettikten sonra adeta kara deliğe suruklenen ve hayatı sorgulayan bir adam haline geliyor. “Onsuz herhangi bir yerde olacağıma, onunla hicbir yerde olmayı tercih ederim” diyecek kadar umutsuz, bıkmış ve bırakmış bir adam Tony…
Bir zamanlar katıldığı partilerde ickiyi fazla kacırdığı zaman zevzeklik yaptığında, ertesi gun “Acaba kimsenin kalbini kırdım mı?” diye duşunen bir adam, sevdiğinin yokluğunda dunyaya oyle sinirleniyor ki vurdumduymazlıkla aklına gelen her şeyi bam gum sıralıyor ve insanlara bu denli kaba davranabilmeyi “super gucum” diye tanımlıyor.
After Life ’ın, sevdiğini kaybetmenin insanda yarattığı kalp kırıklığını tum cıplaklığıyla ve gercekci bir bicimde yansıtması; hayat arkadaşını, eşini, sevgilisini kaybetmiş onlarca insan tarafından da ovguyle karşılandı. İşte After Life ’ın ve Ricky Gervais ’in duygularına tercuman olduğunu soyleyenlerden ovgu dolu mesajlar…
1. “After Life ’ı izlemem icin mesaj yağdı.”
Gecen hafta Netflix ’teki After Life ’ı izlemem icin mesaj yağmuruna tutuldum. Arkadaşlarımdan o kadar fazla mesaj geldi ki fazla dayanamadım ve arka arkaya tum bolumleri izledim, hem de bir oturuşta. Aynı anda feci şekilde durust, yurek parcalayıcı ve komikti! Genc yaşta dul kalmanın neler hissettirdiğini tam anlamıyla anlattı.
2. “İzlemek kolay değil ama neler hissettiğimizi tam anlamıyla anlatıyor.”
After Life ’ı izlemek hic kolay olmadı, oyle gercekci oyle acıydı ki yaşadıklarımı neredeyse birebir izledim. Eşini genc yaşta kaybeden birinin yaşadıklarını yansıtmayı muthiş bir bicimde başaran bir senaryo. Ayrıca bizim gibi insanların neler hissettiğini anlamaya calışan insanlar icin de onemli…
3. “Durustluğun icin teşekkurler Ricky Gervais!”
Merhaba Ricky Gervais. Dul kalmış gibi olarak soyluyorum; sevdiğini kaybetmiş birinin yaşadığı umutsuzluğu ve caresizliği oyle iyi anlatmış, mizahla oyle bir harmanlamışsın ki… Durustluğun icin sana teşekkur ediyorum.
4. “Sevdiğinizi genc yaşta kaybedince “daha kolay” olmuyor.”
Bazen insanlarda şoyle bir algı oluşabiliyor: Eğer sevgilinizi genc yaşta kaybederseniz, hayatınıza kaldığınız yerden devam etmeniz daha “kolay” olur. “Tekrar aşkı bulabilir ve mutlu olabilirsiniz” gibi bir algı var. Maalesef o kadar kolay olmuyor ve kaybettiklerinizin yerini oylece dolduramıyorsunuz.
5. “Acının en ham en durust hali…”
Ricky Gervais ’s After Life ’ı, acının en ham ve durust halini yansıtıyor. Ayrıca genc yaşta sevdiğini kaybeden insanların ne gibi zorluklarla yuzleşmek zorunda kaldığını da gozler onune seriyor.
6. “Sanki senaryoyu ben yazmışım gibi…”
Ricky Gervais ’in karısını kanser yuzunden kaybetmiş bir eşi anlattığı After Life ’ı izlemeyi yeni bitirdim. Eşini sekiz ay once kaybetmiş ve dizideki kahramanla aynı gemide biri olarak, Gervais ’in bu hayatı anlatış bicimi muazzam. Sanki senaryoyu ben yazmışım gibi…
7. “Sanki kendisi de dul kalmış gibi yazmış!”
Ricky Gervais ’e edebileceğim en buyuk iltifat şu olabilir: Gercekten de dul kalmış gibi duşunmeyi ve yazmayı başarmış. İc dunyamızda yaşadığımız mucadeleyi tam anlamıyla yansıtabilmiş. Tek fark, ben eroin kullanmazdım.