
Basit hikayeleri, herkesin birbirine girmesi ve gorece duşuk butceli olmalarının yanında kafa goz yarma isteği uyandıran ve erkek kulturune buyuk katkı sağlayan B sınıfı aksiyon filmleri, 90 ’larda altın cağını yaşamamıştı ama yine de bir ton guzel film cekildi. Bu filmlerden 10 tanesini sizler icin listeledik.
A Better Way to Die
Hollywood arka sokaklarının dahi cocuğu, daimi hot prospect for the future Scott Viper ’ın hem yazıp hem yonettiği, hem de başrolunu oynadığı film, kendini mafya hesaplaşmanın ortasında bulan bir eski polisin surprizlerle dolu hikayesini anlatıyor. Vurulan ortağının intikamını alan polis, mutsuz orta yaşlı adam, kotu adamların elindeki guzeller guzeli kadın gibi turun neredeyse tum klişeleri kullanarak cekilen A Better Way To Die, ozellikle Tarantinovari acılış sahnesiyle dikkatleri uzerine cekmişti. Ayrıca iyi kalpli kiralık katil Cleveland da filmin izlenebilirliğini artıran bir unsur olarak filmde boy gostermişti.
Bad Blood (Viper)
Ulkemizde bir donem geceleri Kanal D ’de yayınlanan Renegade Karaşahin isimli diziyle geniş kitlelerce tanınan, yerebakan yurekyakan Lorenzo Lamas ’ın Viper ismiyle de bilinen filmi Bad Blood, 1994 tarihli bir yapım. Bildiği butun dovuş tekniklerini kotu adamlar uzerinde uygularken karizmasından hicbir şey kaybetmeyen eski polis Travis Blackstone, para icin ağız burun kırıp, kol bacak koparırken bize de buyuk bir keyifle izlemek duşuyor.
White Tiger
Oldurulen ortağının intikamını almak amacıyla, sokaklarda tek bir uyuşturucu kacakcısı kalmayana dek savaşmaya ant icmiş dovuş ustası eski bir polisin hikayesinin anlatıldığı 1996 yapımı film, başroldeki Gary Daniels ’ın performansıyla dikkat cekmeyi başardı. Cin mafyasıyla giriştiği buyuk mucadelede teşkilatın desteğini alamayan cool kahramanımız, sevdiceğini kotu adamların elinden kurtarmak ve intikamını almak icin onune geleni dovmeye başlıyor.
Mortal Kombat
Aynı isimli efsane atari oyunundan uyarlanan filmde acımasız imparator Shao Kahn, efsane savaşcıların ruhlarından beslenen kotu buyucu uşağı Shang Tsung sayesinde ust uste tam dokuz Olumcul Dovuş kazanmıştır. Onuncusunu da kazanıp bin yıllardır hayalini kurduğu Dunya gezegenine sahip olma planları yapar. Fakat Yıldırımın ve Gok Gurultusunun Efendisi Lord Raiden tabii ki buna izin vermeyecektir. Liu Kang, Sonya ve Johnny Cage gibi birbiriyle alakasız uc karakteri yanına alan Christoper Lambert ’ın canlandırdığı Raiden, Shang Tsung ’ın şampiyonları Scorpion, Sub-Zero ve Goro ’ya karşı amansız bir mucadeleye tutuşur. Her ne kadar daha sonra tahtını Blade ’e kaptırsa da, o donem her ortalama Turk izleyicinin favorisi olan Mortal Kombat ’ın muziğini, ozellikle mahalle aralarında hız yapan modifiyeli arabalarda hala duyabilirsiniz.
Only the Strong
Ulkemizde “paranovey”, “kapuera”, “buum buum buum” gibi oldukca yaratıcı isimlerle anılan Only the Strong, başrolunde Marc Dacascos ’un yardırdığı filmlerden biri olarak listemizde yerini alıyor. Capoiera sporuna buyuk katkı yapıp, tum dunyada tanınmasına vesile olan film 1993 tarihli film, memleketimizde Guclulerin Dunyası adıyla gosterilirken capoiera ’ya meraklı bir neslin de yetişmesini sağladı.
Demolition Man
Mukemmel hikayesi, oraya buraya gayet zekice gondermeleri ve hic bitmeyen aksiyonuyla hem gulduren hem duşunduren, hem de kafa goz kırma isteği uyandıran bir film olan Demolition Man, memleketimizde Cezalandırıcı adıyla gosterildi. Ozellikle “3 seashells” sahnesiyle ilginc tartışmalara neden olan Cezalandırıcı, başrollerinde Slyvester Stallone ve Wesley Snipes ’ın oynadığı 1993 yapımı bir film. Ayrıca Sandra Bullock ’a Razzie Awards ’dan bir adet en kotu yardımcı kadın oyuncu odulu getiren filmin konusu ise şoyle: 2032 ’nin şiddet nedir bilmeyen utopik kenti San Angeles, azılı suclu Simon Phoenix ’in 40 yıllık derin uykudan uyandırılması sonucu adeta bir ortadoğu kentine doner. Daha once hayatlarında bir kez olsun bile şiddetle karşılaşmamış kolluk kuvvetleri ise ne yapacaklarını bilememektedir. Lakin dunyanın altını ustune getirenlerin cezasını verecek bir adam her zaman bulunur: Slyvester Stallone.
Bloodfist III: Forced to Fight
Onceki iki filmine bakılmaksızın, her an her yerde her bolumu izlenebilen serilerden biri olan Bloodfist serisi, ozellikle ucuncu filmiyle dovuş filmi severlerin takdirini kazanmıştı. Film, Jimmy Boland adlı dovuş ustası bir adamın hapse duşup kader mahkumu olmasını ve mahpusluk yaşamındaki guc mucadelelerini konu ediniyor. Don “the dragon” Wilson ve B filmlerinin unutulmaz yonetmeni Roger Corman ’ın hayat verdiği Kanlı Yumruk serisi, ulkemizde de oldukca geniş bir hayran kitlesine sahip.
The Hitman
Chuck Norris ’in en iyi filmlerinden biri olarak gosterilen 1991 tarihli The Hitman, ulusal kanallarımızın Zor Hedef ismiyle bir donem sık yayınladığı filmlerden biriydi. The Hitman, bir Chuck Norris filminden beklediğiniz her şeyden fazlasını vaadediyor.
Showdown in Little Tokyo
Başrollerini Dolph Lundgren (Rocky IV ’teki Ivan Drago), Brandon Lee ve Cary-Hiroyuki Tagawa ’nın paylaştığı 1993 tarihli film, Japonya ’da oldurulen babasının katilini arayan bir adamın Los Angeles ’taki uyuşturucu kacakcısı Yakuza ceteleriyle giriştiği mucadeleyi anlatıyor. Birtakım ateşli silahlar ve estetik kılıcların kullanıldığı dovuş sahnelerinin yer aldığı film, guzel ve yalnız memleketimizde American Yakuza adıyla gosterildi.
The Quest
Jean-Claude Van Damme ’ın başrolunu oynamakla kalmayıp, yazıp yonettiği tek film olan 1996 tarihli The Quest, bitmeyen aksiyonu ve hikayesinin dinamikliğiyle dikkati cekmişti. Turkiye ’de Ozgurluk Savaşcıları adıyla bilinen film, konusuyla da kavga dovuş filmi severlerin beğenisini toplamayı başarmıştı: Dunyanın farklı yerlerinden ozel davetle gelen dovuşculer, Kayıp Şehir ’in gizemli atmosferinde onur mucadelesine cıkar. Şans eseri A.B.D kafilesinde yer alan Christopher Dubois, yine birtakım tesadufler neticesinde A.B.D. adına dovuşmeye hak kazanır. The Quest, heyecan fırtınasının hicbir sahnesinde dinmediği Van Damme filmlerinden biri.
Bonus: Ayrıca goğusumuzu kabartan o sahneyi tekrar hatırlayalım: