Bilimin ve teknolojinin karşımıza cıkaracağı veya cıkarma ihtimali olan yeni gelişmeler bazen aklımızın ve hayalimizin otesinde olabiliyor. İnsan-hayvan karışımı yeni canlı turleri gibi!
Peki boyle bir şey gercekten mumkun olabilir mi? Ortaya olumlu ya da olumsuz ne gibi sonuclar cıkar? Etik midir? Gelin, tum bu kafa karıştırıcı soruların yanıtlarına hep birlikte bir goz atalım.
Doğada, başka turlerin birbirleriyle ciftleşmesinden ortaya cıkan melez turler hÂlihazırda var.
Farklı turden hayvanların ciftleşmesiyle 'melez' dediğimiz turler doğabilir. Bunlardan en bilinenler ise eşek ile at ciftleşmesinden doğan katır, keci ve koyun ciflteşmesinden ortaya cıkan geep (goat+sheep) diyebiliriz. Ancak her farklı turdeki hayvan birbiriyle ciftleştiğinde neslini bu şekilde devam ettiremez.
Hayvanların, genetik ağacta birbirlerine yakınlığı arttıkca doğacak yavrunun hayatta kalma şansı da artar. Yine de her doğan yavru ureyebilecek diye bir şey yoktur. Bazı melez canlılar, hicbir zaman ureyip turlerini devam ettiremez. Bu yuzden bizim bahsedeceğimiz konunun at-eşek melezinden farklı olduğunu soylemekte fayda var.
Bilim insanları, insanların genlerini farklı hayvanlarla birleştirmek uzerine yıllarca deneyler yaptı.
Bu deneyler genellikle fareler ve domuzlar gibi hayvanların uzerinde gercekleştirildi. Etik konusu tartışılır olsa da cok ilginc sonucları olanlar da vardı. Mesela uzerinde bir kulak olan fare!
Hayvan embriyolara kok hucre nakledersek ne olabilir ki?
Fare gibi bir hayvan embriyosuna kok hucre nakli yaptığımızda bu kok hucreler başka herhangi bir hucre turune donuşerek beyne kadar ilerleyip hayvanın bilişsel gelişimini sağlayacak değişiklikler yapabilir.
Fareler; etraflarında olup bitenlerin bilincine varabilen, insanlar gibi korku, endişe, mutluluk duygularını yaşayabilen hayvanlar. Fakat bu kok hucre, bilişsel gelişimi sağlayacak değişiklikleri meydana getirirse insan kadar yuksek bilince sahip fareler veya deneyin yapıldığı hayvana gore farklı turler ortaya cıkabilir.
İnsan hucrelerinin hayvan embriyolarına nakledilmesi icin yeni deneyler yapılmaya devam ediyor. Temsili Gorsel Bu deneylerdeki asıl amac; hayvanların, insan organlarıyla sağlıklı bir şekilde buyuyup buyuyemeyeceğini gormek. Eğer boyle bir şey mumkun olursa insanlar, organ ihtiyacı doğduğunda hayvanlardan nakil yapılabilecek.
Boyle deneyler ne yazık ki etik değil cunku deneylerde kullanılan hayvanların istenilen sonucuna ulaşılana kadar oldurulduğu ve acı cektiği biliniyor fakat bilimde yeni bir cağ acacağı bir gercek.
Bunun yerine, teknoloji gelişmeye devam ettikce organlarımızı da yapay bir şekilde uretebileceğimiz bir doneme girersek hicbir hayvan deneyine gerek kalmadan da yaşayabiliriz elbette! Zaten calışmalar da hayvanların kullanılmasını icermeyen metotların, insan hastalıklarını modellemede ve tedavisinde daha iyi sonuclar verdiğini destekliyor.
CRISPR teknolojisiyle gen duzenlemenin kolaylaşması yeni turlerin oluşmasını da sağlayabilir.
Gen duzenleme teknolojilerinden biri olan CRISPR; insanların yanı sıra bitki, hayvan, virus gibi diğer canlıların da DNA'sını duzenlemede rol oynayabiliyor. Bu teknoloji sayesinde, DNA zincirlerimiz "genetik makas" ile kesilip tekrar birleştirilebiliyor.
Asıl amacı sağlık ve yaşam kalitesini yukseltmek olan CRISPR; yeni ilaclar geliştirmek, hastalıklı genleri tespit etmek ve yeni tedaviler geliştirmek icin gercekten heyecan verici. Ustelik gen duzenleme sayesinde farklı turlerden insanlarla uyumlu organlar ortaya cıkarılabileceği tahmin ediliyor.
CRISPR teknolojisinin, henuz bizim konumuz olan "insan-hayvan melezi" canlılar gibi bir amacı yok.
Bu teknolojiyi, başka hayvanların ya da bitkilerin genlerini insanlarla birleştirmek boyutunda duşununce ortaya cıkabilecek sonuclar korkutucu gelebiliyor! Şimdilik, genetik bozukluklara yonelik hemofili ve orak hucre anemisi gibi hastalıklarda CRISPR kullanılıyor ancak bu kapsam genişledikce nelere şahit olabileceğimizi henuz tam olarak bilemiyoruz.
İnsanlar, adeta bir yarı tanrı gibi “yarı insan yarı hayvan” formuna burunurse onune gecemeyeceğimiz sonucları olabilir.
Tarih boyunca, insanlar arasında binlerce savaş yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Gunumuzde; belden aşağısı at olan turler, ucabilen insan turleri, kedi gibi cevik turler olursa muhtemelen bu sefer de turler arası savaşlar başlayacak.
Tabii ki bu şu an icin cok uzak bir duşunce. Şimdilik, en yakın olduğumuz gelişmeler, insanların bazı genlerini hayvanlara naklederek değişik sonuclar alıp ileride yapılacak olan deneylerin ve gelişmelerin onunu acmak.
Bazı bilim insanları, insanlar olarak “tanrıcılık” oynamamamız gerektiğini soyluyor.
Noroetik alanında araştırma gorevlisi olan Dr. Mackenzie Graham, “İnsanlar, tanrıyı oynamamalı. Doğal olmayan şeyleri yaratmamalı. Eğer amacımız, daha yuksek ahlaki seviyeye sahip canlılar yaratmaksa, orneğin daha yuksek bilişsel kapasiteye sahip bir tur yaratmak istiyorsak bu deneyleri yapmamız en başından yanlış.” diyor.
Şu anda bile transeksuel kadınların, kadın sporunda olup olmaması tartışılırken boyle bir şey gercekleştiğinde neler olabileceğinin yorumunu size bırakıyoruz!
Kaynaklar: PETA, Science Focus, What If, Uskudar Universitesi, TUBITAK Webtekno'yu Threads'de takip et, haberleri kacırma