
Yuzakı Dergisi, “Kişi sevdiğiyle beraberdir.” (BuhÂrî, Edeb, 96) hadisi şerifi cercevesinde bu sayısında dostlukları inceliyor. Yuzakı dergisi bu sayısını şoyle tanıtıyor:
Rahmet yoksa dunya bir col...
Rahmet varsa, coller engin birer deryÂ...
Oyleyse iki dunyada da «rahmet»ten uzak kalmamalı. Âlemlere Rahmet olan Sevgili ’yle gonuller daima beraber olmalı.
LÂkin, Rahmet ile beraberlik kolay değil. O Âlemlere Rahmet, kendi yuce mÂn ve mahiyetine zıt ahval ile beraber bulunmaz. İnkÂr karanlığı varsa rahmetin nûru parıldamaz orada. Zulum ateşi varsa, oradan rahmet buharlaşır. Kibir, bencillik ve cimrilik varsa, oradan rahmet bulutları uzaklaşır. Zıtlar bir kalpte birleşemez, birbirini iter ve yok eder.
O hÂlde, hep o tercih suÂli karşımızda:
KİMLE BERABERSİN?
“Cole İnen Nur Butun Cihana Rahmet Oldu.”
Gonulleri kuraklaştırıcı ve colleştirici fısk u fucur ehliyle mi? Yoksa gonullere bahar getiren ve yarınları cennet eyleyen sÂlihlerle ve sÂdıklarla mı?
KİMLE BERABERSİN?
İlÂhî tÂlimat:
“...SÂdıklarla Beraber Olun.” (et-Tevbe, 119)
Beraberliğin muhabbetle olan derin bağını ve iki dunyada neticesini ifade eden nebevî dustur ve mujde:
“Kişi sevdiğiyle beraberdir.” (BuhÂrî, Edeb, 96)
Oyleyse;
KİMLE BERABERSİN?
Bu dunyada O ’nunla beraber isek, obur dunyada da O Rahmet Bulutu ’nun golgesinde, O Hamd Sancağı ’nın teminatı altında oluruz.
YÂ Rab! Bizi mahşerde bu ikrÂr ile haşret! (M. Âkif)
Kış geceleri; karanlık ve soğuğuyla bizleri evlerimize doluştururken, yapayalnız gonulleri de buğulandırmakta. Sahi etrafında beraber olduğumuz aile ocağımız ne kadar tutuyor? Ya komşuluk ocağı? Akrabalık ocağı?
Sosyalliğimiz / ictimÂîleşmemiz, sosyal medya sanallığı ve sun‘îliği kadarla mı kalıyor yoksa?
O ’nunla beraberlik; bencil bir yalnızlığa asla musaade etmez. Anne-babaya ihsan, sıla-i rahim, eş ve dosta vefÂyı da şart koşar. O ki, «yalnız» kendisine lutfedilmiş mîracdaki Hakk ’ın selÂmını dahî; «Aleyn ve al ibÂdillÂhi ’s-sÂlihîn!» diyerek aldı. AllÂh ’ın selÂmını tek başına değil, sÂlih kulları da katarak aldı.
Oyleyse o sual butun mÂnÂlarıyla karşımızda:
KİMLE BERABERSİN?
Genel Yayın Yonetmenimiz M. Ali EŞMELİ; beraberlik sırrını, bir araya getirildiğinde oldurucu olan zehirlere veya şif olan ilÂclara benzeterek, sadÂkat ve gonul beraberliğinin, kalbî irtibat ve alÂkanın, fert ve toplumu inşÃ‚daki ehemmiyetini ortaya koydu.
Dostluklar, bir karışıma benzer. Yanlış karışımlar yapıldığında nasıl zehir meydana geliyorsa, yanlış dostluklarda da aynısı oluyor.
Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ UstÂdımız; «Cole ve Butun CihÂna İnen Nûr»un inşÃ‚ ettiği huzurlu aile ve takvÂlı toplumu kaleme aldı. Gonlunu dergÂh hÂline getiren Hak dostlarından Mahmud SÂmi RAMAZANOĞLU Hazretlerini de yÂd ederek...
MevlÂn Hazretleri ’nin gonul deryÂsında ise; halvetin hakikî mÂnÂsı, Hak dostlarıyla sohbetin zarureti ve ruhbanlığın men edilmesindeki sır ve hikmetler parıldadı.
Yazarlarımız; modern yalnızlığı, teknolojik sosyalliğin mÂnÂsızlığını, aile buyuklerinin huzurevlerine uzaklaştırılarak, cekirdek ailelerin huzursuzlaştırılışını dile getirdiler. Ne munevverin fildişi kulesine ve ne de dindarın cilehÂnesine cekilme luksunun bulunmadığı bir tebliğ, emr-i bi ’l-mÂrûf ve tesÂnud cağını idrÂk ettiğimizi vurguladılar. Psikolojik rahatsızlıkların da yalnızlıkla alÂkasını belirttiler. Beraberliklerin şartı sadÂkat da vurgulandı.
Bosna ’dan seyahat notları, Filibeli Ahmed Hilmi ’nin, acılarla başlayan ve surgunlerde surgun verip yeşeren mÂnevî hayatı ve İbrahim bin Edhem Hazretleri ’nden Arif Nihat ASYA ’ya, Nureddin Zengî ’den Sultan Vahdeddin ’e bircok sîm dergimizin sayfaları arasında sizleri bekliyor.
Şairlerimiz;
Onlar da kimsesizlerin kimsesi olmaya cağırıp; «Kimsesizler Kimsesi!» olan, her birimize şahdamarımızdan daha yakın olan Hak TeÂl ’ya niyaz ettiler...
Ayrıntılı Bilgi: www.yuzaki.com.tr
İslam ve İhsan